aslında konuşmaya anlatmaya ihtiyacım var . çok yalnızım kimseye bişey anlatmak istemiyorum, konuşmak istemiyorum. kaçıp buralardan bambaşka bir şehirde herseye yeniden başlamak istiyorum. ama gitme şansım yok ne yazık ki.
burdaki evime geleli 2 hafta oldu. ama bu şehir bu ev o kadar ağır ki bana.. ilk hafta heriey ama herşey bana yasadıgım güzel günleri tek tek hatırlattı. tekrar tekrar yaşadım. acıyı da güzeli de. beklediğim durakların önünden geçerken , onu beklediğim günler ya da buluştugumuz zaman eve dönmelerim geldi. tekrar tekrar onu bekledim. tekrar tekrar kavgalarımız tartışmalarımızı yaşadım.. ben ilk defa birini sevdim hayatımda ilk defa hayatıma birini aldım ilk defa güvendim ilk defa inandım.. şimdi o kadar bezdim ki yaşamaktan.. herşey elimde kaldı .. hayallerim inançlarım .. insan kalbini ispatlayamıyormuş kızlar, bunu öğrendim ama artk. niyetini ispatlayamıyor insan, karşınızdakinin anladıgı kadarsınız. karşınızdakinin anladıgı kişisiniz..
üzülüyorum hem de çok. ayrılık şeklimiz canımı çok yakıyor. ayrılmamız canımı yakıyor. onsuzluk canımı yakıyor. kimseye güvenmiyorum artık. benden o ve ailesi yaşamak için en temek şeyleri aldılar. güven ve umut.
böyle, her gün uyanıyorum , dışarıya iyi imajı veriyorum hatta bazen kendime bile yapıyorum bunu. unutacağım havasındayım. çünkü ben sadece sevdim diyorum. herşeyden anlam çıkardılar diyorum. hatırla diyorum . daha kayınvaliden olmadan dışarda yiyecegm yemegn sayısını hesaplayan , eltim olmadan eltilik yapmaya çalışıp söz resimlerimi yüzüğümü bi kulp bulup canını sıkmaya çalışan, kayınbaban olmadan evinin hesabını yönetmeye başlayan, nerde ne yapacgımıza yön veren , hatta sen seviyorum dediğin halde yıllarca ekleyip, oğlum bu kız seni sevmiyor kullanıyor diyen bir aileden kurtuldun diyorum..
diyorum da, içimin acıması kemiklerimin sızım sızım sızlaması ne peki ? onunla olamayacağım artık biliyorum. en çok hayatına bir başkası girerse diye korkuyorum daha çok üzülüyorum. bir aydan fazla oldu , unutuyor muyum hayır, ama üzerimde bedenimde, ruhumda kapanmayacak bir yaram var artık. yara diyorum kapanmayacak diyorum çünkü zihnim her an her durumda her yerde sürekli çalışıyor . insan hafızası ne kadar enteresan değil mi. size yaşadıklarınızı iyisiyle kötüsüyle tekrar tekrar yaşatıyor. bir başkasını severmiyim sanmıyorum. tüm kalbimle benliğimle ruhumla kendimi onunla özdeşleştirmişim meğerse. onu bu kadar çok sevdiğimi, benin aslında o oldugunu farketmemiştim..
cuma günü görüşeceğiz ama barışmak için falan değil. edilen sözler , cevaplanmayan sorular , bilinenler bilinmeyenler için , yüzyüze konuşup soru işaretleri bırakmadan yollarımıza bakalım dedim. seni görürsem dayanamam ben dedi , dayanıırsın merak etme dedim. sen bitirdin sevmemişsin sonuçta dedim. ama konuşmamız gerek içimde bitmesi için bun aihtiyacım var gibi hissediyorum. çünkü bunca senemi hayatımı inancımı yaptığı yanlış için kabaca, samimietsizce, kötü sözlerle hatırlamak istemiyorum. önüme bakamıyorum . kabullenemiyorum. yüzleşmeliyim. bunu ben istedim. ama şimdi onu karşımda düşününce ne diyeceğimi bilemiyorum. yanında uzuun uzuun sussam o beni anlasa. benim kelimelere ihtiyacım olmadan içimdeki herşey dışarı vursa keşke.. çok yorgunum . ruhen çökmüş vaziyetteyim. kokusunu özlüyorum ona sarılmayı onu sevmeyi ama başka bişey de beni geri tutuyor. dedim ya, ölü gibiyim. yaşayan bir ölü. ağlayamıyorum da artık eskisi gibi. susuyorumhep. uzun uzun susuyorum.
içimin bir kısmını dökmek istedim. elimden geldiğince. bunları yazmak bile çok yorucu geliyor. napayım ben bu güvensizlik bu hayal kırıklığı içimin acıması dilimin susması , geçmiyor..
cuma günü sizce nasıl konuşmalıyım ne demeliyim
burdaki evime geleli 2 hafta oldu. ama bu şehir bu ev o kadar ağır ki bana.. ilk hafta heriey ama herşey bana yasadıgım güzel günleri tek tek hatırlattı. tekrar tekrar yaşadım. acıyı da güzeli de. beklediğim durakların önünden geçerken , onu beklediğim günler ya da buluştugumuz zaman eve dönmelerim geldi. tekrar tekrar onu bekledim. tekrar tekrar kavgalarımız tartışmalarımızı yaşadım.. ben ilk defa birini sevdim hayatımda ilk defa hayatıma birini aldım ilk defa güvendim ilk defa inandım.. şimdi o kadar bezdim ki yaşamaktan.. herşey elimde kaldı .. hayallerim inançlarım .. insan kalbini ispatlayamıyormuş kızlar, bunu öğrendim ama artk. niyetini ispatlayamıyor insan, karşınızdakinin anladıgı kadarsınız. karşınızdakinin anladıgı kişisiniz..
üzülüyorum hem de çok. ayrılık şeklimiz canımı çok yakıyor. ayrılmamız canımı yakıyor. onsuzluk canımı yakıyor. kimseye güvenmiyorum artık. benden o ve ailesi yaşamak için en temek şeyleri aldılar. güven ve umut.
böyle, her gün uyanıyorum , dışarıya iyi imajı veriyorum hatta bazen kendime bile yapıyorum bunu. unutacağım havasındayım. çünkü ben sadece sevdim diyorum. herşeyden anlam çıkardılar diyorum. hatırla diyorum . daha kayınvaliden olmadan dışarda yiyecegm yemegn sayısını hesaplayan , eltim olmadan eltilik yapmaya çalışıp söz resimlerimi yüzüğümü bi kulp bulup canını sıkmaya çalışan, kayınbaban olmadan evinin hesabını yönetmeye başlayan, nerde ne yapacgımıza yön veren , hatta sen seviyorum dediğin halde yıllarca ekleyip, oğlum bu kız seni sevmiyor kullanıyor diyen bir aileden kurtuldun diyorum..
diyorum da, içimin acıması kemiklerimin sızım sızım sızlaması ne peki ? onunla olamayacağım artık biliyorum. en çok hayatına bir başkası girerse diye korkuyorum daha çok üzülüyorum. bir aydan fazla oldu , unutuyor muyum hayır, ama üzerimde bedenimde, ruhumda kapanmayacak bir yaram var artık. yara diyorum kapanmayacak diyorum çünkü zihnim her an her durumda her yerde sürekli çalışıyor . insan hafızası ne kadar enteresan değil mi. size yaşadıklarınızı iyisiyle kötüsüyle tekrar tekrar yaşatıyor. bir başkasını severmiyim sanmıyorum. tüm kalbimle benliğimle ruhumla kendimi onunla özdeşleştirmişim meğerse. onu bu kadar çok sevdiğimi, benin aslında o oldugunu farketmemiştim..
cuma günü görüşeceğiz ama barışmak için falan değil. edilen sözler , cevaplanmayan sorular , bilinenler bilinmeyenler için , yüzyüze konuşup soru işaretleri bırakmadan yollarımıza bakalım dedim. seni görürsem dayanamam ben dedi , dayanıırsın merak etme dedim. sen bitirdin sevmemişsin sonuçta dedim. ama konuşmamız gerek içimde bitmesi için bun aihtiyacım var gibi hissediyorum. çünkü bunca senemi hayatımı inancımı yaptığı yanlış için kabaca, samimietsizce, kötü sözlerle hatırlamak istemiyorum. önüme bakamıyorum . kabullenemiyorum. yüzleşmeliyim. bunu ben istedim. ama şimdi onu karşımda düşününce ne diyeceğimi bilemiyorum. yanında uzuun uzuun sussam o beni anlasa. benim kelimelere ihtiyacım olmadan içimdeki herşey dışarı vursa keşke.. çok yorgunum . ruhen çökmüş vaziyetteyim. kokusunu özlüyorum ona sarılmayı onu sevmeyi ama başka bişey de beni geri tutuyor. dedim ya, ölü gibiyim. yaşayan bir ölü. ağlayamıyorum da artık eskisi gibi. susuyorumhep. uzun uzun susuyorum.
içimin bir kısmını dökmek istedim. elimden geldiğince. bunları yazmak bile çok yorucu geliyor. napayım ben bu güvensizlik bu hayal kırıklığı içimin acıması dilimin susması , geçmiyor..
cuma günü sizce nasıl konuşmalıyım ne demeliyim
Son düzenleme: