- 15 Kasım 2014
- 1.234
- 1.727
Merhabalar herkese, yıllardır kafamı kurcalayan ve içinden bir türlü çıkamadığım durumu sizlere de açmak istiyorum.
Kadın-erkek ilişkilerinde kadınların "naz yapma" muhabbetleri çok döner, sağdan soldan bununla ilgili çokça tavsiyeler duyarız. O tavsiyeler işe yarar yaramaz, kişiye kalmış.
Ben bu naz işini beceremeyenlerdenim. Karakterimde yok yani böyle bir şey. Çünkü karşı cinsle çok empati kurarım ve cilvenin tadı kaçtığında yorucu hâle geldiğini çok iyi biliyorum. Görünüşte aşırı nazı yorucu bulduğunu söyleyen bir erkekten bir zaman sonra "senden sıkıldım, kadın dediğin işve yapar" cümlesini duydum. Ben de ona şunu söylemiştim: "Erkek dediğin söylediğinin eri olur o zaman. Sizin de ne istediğiniz belli değil. Sakin insanlardan sıkılıp sizi ters tarafınızdan tekmeleyen kadınlara sarıyorsunuz, sonra gece vakti gelip bana ağlıyorsunuz. Ne istediğini bilmeyenlerle işim yok." demiştim (Bu cümlede yuva kurmuş/ilişkisinde mutlu kimseye "çaçaron" demiyorum, yanlış anlaşılmak istemem.). Gerçekten de açık iletişime inanan ve kendine güvenen insanım. Yeri geldi, ilk adımı attım. Bundan da pişman ettiler tabii. O yüzden "unumu eledim, eleğimi astım" durumuna geçtim. Çoğu erkeğin sağda solda bu coğrafyada nazlı kadınlardan uzak durduğunu söylediklerini, naz yapmayanlara da "kolay" muamelesi çektiklerini bilmeyen yoktur sanırım. Sözde değil, davranışta anlaşılır bu tabii.
Naz gerekli mi özel ilişkilerde sizce? Eğer öyleyse, ölçüsü ne olmalı, nasıl belli edilmeli? Mutluluğu taktiksiz yakalayan da var mıdır aranızda? Paylaşırsanız sevinirim.
Kadın-erkek ilişkilerinde kadınların "naz yapma" muhabbetleri çok döner, sağdan soldan bununla ilgili çokça tavsiyeler duyarız. O tavsiyeler işe yarar yaramaz, kişiye kalmış.
Ben bu naz işini beceremeyenlerdenim. Karakterimde yok yani böyle bir şey. Çünkü karşı cinsle çok empati kurarım ve cilvenin tadı kaçtığında yorucu hâle geldiğini çok iyi biliyorum. Görünüşte aşırı nazı yorucu bulduğunu söyleyen bir erkekten bir zaman sonra "senden sıkıldım, kadın dediğin işve yapar" cümlesini duydum. Ben de ona şunu söylemiştim: "Erkek dediğin söylediğinin eri olur o zaman. Sizin de ne istediğiniz belli değil. Sakin insanlardan sıkılıp sizi ters tarafınızdan tekmeleyen kadınlara sarıyorsunuz, sonra gece vakti gelip bana ağlıyorsunuz. Ne istediğini bilmeyenlerle işim yok." demiştim (Bu cümlede yuva kurmuş/ilişkisinde mutlu kimseye "çaçaron" demiyorum, yanlış anlaşılmak istemem.). Gerçekten de açık iletişime inanan ve kendine güvenen insanım. Yeri geldi, ilk adımı attım. Bundan da pişman ettiler tabii. O yüzden "unumu eledim, eleğimi astım" durumuna geçtim. Çoğu erkeğin sağda solda bu coğrafyada nazlı kadınlardan uzak durduğunu söylediklerini, naz yapmayanlara da "kolay" muamelesi çektiklerini bilmeyen yoktur sanırım. Sözde değil, davranışta anlaşılır bu tabii.
Naz gerekli mi özel ilişkilerde sizce? Eğer öyleyse, ölçüsü ne olmalı, nasıl belli edilmeli? Mutluluğu taktiksiz yakalayan da var mıdır aranızda? Paylaşırsanız sevinirim.
Son düzenleme: