Renksiz hayaller dolu dökülen gözyaşlarım, ezikliği kalbimde yaşanmış bu evliliğin, tüm acı anıları bana bırakıp gidecekmiş yurt dışına,ayda bir gelip oğlunu görecekmiş.. Miş de miş... Ne güzel ya.. Hastalığıyla, 2 yaş sendromuyla, ergenlik tripleriyle her şeyiyle ben tek ilgileneceğim, o da ayda bir gelip sevip gidecekmiş.. Ne ala memleket...
Cebimde sonradan görme bir yalnızlıkla, bir başıma, kucağımda 3 yaşında bir çocuk.. Kaldığım yer tam da burası.. O gelinliği giyerken, o imzayı atarken bunu mu hayal etmiştim,payıma düşen kader sana ne diyeyim..
Başka bir konuda çocuğu olan annenin, en azından çocuk reşit olup, kendini kurtarıncaya kadar evlenmemesi gerektiği tartışılıyor.. Onlar da haklı, karşı fikirdekiler de haklı.. Herkes haklı.. Suçlu kim peki, 26 yaşında elimde 2 yaş sendromunu dibine kadar yaşayan bir çocukla kalmışlığıma kırılan kalbim mi..
Cebimde sonradan görme bir yalnızlıkla, bir başıma, kucağımda 3 yaşında bir çocuk.. Kaldığım yer tam da burası.. O gelinliği giyerken, o imzayı atarken bunu mu hayal etmiştim,payıma düşen kader sana ne diyeyim..
Başka bir konuda çocuğu olan annenin, en azından çocuk reşit olup, kendini kurtarıncaya kadar evlenmemesi gerektiği tartışılıyor.. Onlar da haklı, karşı fikirdekiler de haklı.. Herkes haklı.. Suçlu kim peki, 26 yaşında elimde 2 yaş sendromunu dibine kadar yaşayan bir çocukla kalmışlığıma kırılan kalbim mi..