Nerede yanlış yapıyoruz?

Bu konuda bir yazı gelmişti mailime, kaynağını bilmediğim için akratamıyorum ne yazık ki ancak güzel bir özet olmuş bu konuya:

Mükemmel Kadın Olmayın!

İyi bir eş, anne, dişi, seksi, ev hanımı, iş kadını, dost, evlat, sevgili ve daha birçok şey olan mükemmel kadın, neden mutsuz olur? Çünkü bu kadınlar başkaları için yaşarlar!
Bir ilişkide kadın, eşinin hayatını gereğinden fazla kolaylaştırdığında, iyi bir iş yapmış olmaz. Her sorunu çözebilen, sorumlulukları üstünde taşıyan, düzeni koruyan ve bunun için insanüstü çaba gösteren kadın, karşısındaki erkeğin genetiğini bozar.
İnsan doğası almaya, tüketmeye eğilimlidir ve rahata çabuk alışır. Mükemmel kadın, her konuda başarılı olduğundan, karşısındakine yapacak bir şey bırakmaz. Armut piş, ağzıma düş! İlişkiler, paylaşım olmadan büyümez. Kadın ve erkeğin gelişimi, yaşamın getirdiği sorumluluklar, dersler ve çaba ile doğru orantılıdır. Çocuğunun okul ödevlerini kendisi yapan bir anne, evladının öğrenmesini ve yeteneklerini geliştirmesini engellediğinin farkında değildir. Aynı durum ilişkilerde de geçerlidir. Eşinin işlerini üstlenen, yapması gerekenleri onun yerine yapan, beceremediklerini bir şekilde halleden mükemmel kadın, mutsuz olmaya mahkumdur.
İşin garip tarafı, bu yapıdaki kadınların ilişkileri genellikle hayal kırıklığı ile biter. En çok aldatılan, terk edilen kadınlar, kusursuz kadınlardır. Neden aldatıldıklarını anlayamazlar. Üstelik, eşlerinin seçtikleri kadınlar, kendilerinden çok daha vasıfsız olanlardır. “Benim neyim eksikti?” Bu cümlenin cevabı havada kalacaktır, hatta şok etkisi bile yaratabilir ama eksik olan kusurdur.
İlişkiler paylaşım üzerine kuruludur. Mükemmel kadın, eşinin yapacaklarını üstüne aldığında, zaferlerini de elinden almış olur. Çaba göstermek, uğraşmak için ortada sebep bırakmaz. Heyecanı, hevesi kalmayan bir eş, doğal olarak gidip, kendini göstereceği, yaratacağı başka ortamlar arar.
Çevrenizdeki insanları bir düşünün. İçlerinde, mükemmel olduğuna inandığınız ama hala neden evlenemediğini ya da mutsuz bir ilişkisi olduğunu anlayamadığınız kişiler yok mu? Dışarıdan bakıp, dört dörtlük kadın dediklerinizle birlikte yaşadığınızı hayal edin. Hazır bir hayat. İlk başlarda çok keyifli gelse de, zaman içinde son derece sıkıcı, tek düze ve boş bir yaşam şeklini alır. İnsani egonuz zarar görür.
Mükemmellik, kendinden vazgeçmek demektir. Sürekli başkaları için yaşamak, onların ihtiyaçlarını gidermek, onların sevdiklerini seçmek ve hazırlamak, hep başkalarını düşünmek, mükemmel kadını kişiliksiz kılar. Kendi hayatından vazgeçmek, saçının her telini süpürge etmek, gereksiz özveri ve fedakarlık göstermek, karşı taraftan alkış ve takdir almaz. Düzenli olarak bunlar yapıldığı için, görevmiş gibi algılanır ve kıymet bilinmez.
Kusursuz ve mükemmel olmak, sadece zarar verir. Eşini, çocuğunu, kendini hatta dostlarını bile zor bir psikolojik sürece sokar. İlişkiler paylaştıkça değer kazanır ve keyif verir. Mükemmel kadın mutlu olamaz. Başkalarının hayatını düzenlerken, kendine ait bir yaşamı unutur.
İnsan dediğin kusurlu olur. Hataları, yanlışları ile var olur. Mükemmellik, insana ait değildir. Kusursuz veya mükemmel kadın olmayın. Bu sizi ancak, ruhsal köle ve yaşam hizmetçisi yapar.
 
Ben o bahsedilen yani sizden olmayan kadınlar grubuna giriyorummirmirmirmir, kesinlikle mükemmel bir ev hanımı değilim hatta ev hanımı değilim desem yeridir, fazla temizlik yapmıyorum, birkaç yemek çeşidinden başka yemek bilmiyorum, bildiklerimi yapana kadar canım çıkıyor.
Yaptığımız bir çok şeyi eşimle yapıyorum hatta eşim benden fazla ilgileniyor evle ama erkek olduğu için öyle mükemmel de bir düzenimiz yok..

Eşim arasıra söylenmiyormu evet söyleniyor.. Çünkü bu yaşına kadar toplumda kadın yapmalı mantığıyla büyümüş.
Sevgililikten itibaren ben böyleydim, ağzımlada söylüyordum bunları bile bile evlendi, o yüzden şimdi bişey yapsam yormasaydın kendini diyor, arasıra da olsa yemek yaptımmı yüzünde güller açıyor... eminim sizler neler neler yapıyorsunuzda yinede normal düzen, hayatın akışı gibi geliyordur eşlerinize...

Yaptığınız şeyleri sizler "benim görevim" gibi görürseniz hayatınızdaki erkekler haydi haydi sizin göreviniz gibi görür.. O zamanda görevlerinizi yapmadığınız zaman sorun yaşarsınız...
Bana göre önce sizler kendinizde bu meseleyi çözüp görev boyutundan çıkarın...
Dikkat edin bir kadın dağınık bir eve girdimi o evdeki kadını ayıplar hemen, neden çünkü sizlerde eşleriniz gibi bu işleri kadını görevi, yapmak zorunda olduğu şeyler olarak görüyorsunuz. E ozaman yaptığınız görevleriniz için kimseden minnet beklemeyeceksiniz.

Eğri oturdum doğru konuştum.....
( Bu arada ne benim gibi olmak iyi neden mükemmel ev hanımı gibi olmak iyi, ikisinin ortasını bulana helal olsun.)
 
buna galiba biraz s....tatlı oluo demek gelio içimden..haksızmıyım yanii
 
Evet, yaptığınız iyilik bir süre sonra göreviniz haline gelir ve bir bakmışsınız ki o iyiliği yapmadığınızda suçlanır olmuşsunuz, oysa ki biz bu kadar sorumluluğu üzerimize almak için bir sözleşme yapmadık. Toplumun bir şekilde zaman içerisinde kadına yüklediği sorumluluklarla evlendiğimizde başbaşa kalınca ben sudan çıkmış balık gibi oldum, annem hiç hissettirmemiş bana... çünkü biliyor ki ben evlendiğimde zaten yapacağım.. o zamana kadar bırakmış beni kendi hayatımı yaşamışım :)

Siz üzerinize ne kadar sorumluluk alıp bütün hepsini harika bir şekilde yürütürseniz, emin olun bir o kadar daha üzerinize sorumluluk biniyor. Bir süre sonra da isyan ediyorsunuz, ama geç oluyor :) İşte biz burada hata yapıyoruz.

Sevgiler;
 
Evet, yaptığınız iyilik bir süre sonra göreviniz haline gelir ve bir bakmışsınız ki o iyiliği yapmadığınızda suçlanır olmuşsunuz, oysa ki biz bu kadar sorumluluğu üzerimize almak için bir sözleşme yapmadık. Toplumun bir şekilde zaman içerisinde kadına yüklediği sorumluluklarla evlendiğimizde başbaşa kalınca ben sudan çıkmış balık gibi oldum, annem hiç hissettirmemiş bana... çünkü biliyor ki ben evlendiğimde zaten yapacağım.. o zamana kadar bırakmış beni kendi hayatımı yaşamışım :)

Siz üzerinize ne kadar sorumluluk alıp bütün hepsini harika bir şekilde yürütürseniz, emin olun bir o kadar daha üzerinize sorumluluk biniyor. Bir süre sonra da isyan ediyorsunuz, ama geç oluyor :) İşte biz burada hata yapıyoruz.

Sevgiler;

tamamiyle katılıyorum size
 
cahilliğime ver ama ne demek istediğini anlamadım

Bende anlamadım iki kelime geldi aklıma ikisinide ne kendime ne de bayana yakıştıramadım,o yüzden sanırım başka bişeydir heralde:) tamda benim yazımın altına gelmiş...

Zaten böyledir kendimizin yapmadığı bir şeyi başkaları yapıyorsa mutlaka o kötüdür, ya da bizim yaptığımız başkasının yapmadığı birşey hep kötüdür..
Bu tavır ve tutumda olan insanları kınıyorum..
ınsan gibi yorum yapıyoruz insan gibi karşılık almamız gerekiyor ama olmuyor.:sm_confused:
 
buna galiba biraz s....tatlı oluo demek gelio içimden..haksızmıyım yanii
bu ne yaa, ben de anlamadım
anladığımı anlamak istemiyorum daha doğrusu
aysuncum sana katılıyorum, benim yazacaklarım da çok benzer şeylerdi
çok basit bir örnek
hergün 3 çeşit yemek yapan kadın bir gün çorba yapmasa eşi niye çorba yapmadın, çorbasız olur mu der
ama hergün tek çeşit yapan (benim gibi) kadın birgün 3 çeşit yapsa kıymetli olur, eşi mutluluktan uçar
bazı şeyleri olağan sıradan hale getirmemek lazım bence de
 
allah allah nie anlamadınz merak ettim biraz absürd bi kelime oldugu için yazmadım...herkesin kullandgı bi laf...enazından kadınlar kullanıo..merak etmeyin kötü bi amaçla sölemedim..
 
allah allah nie anlamadınz merak ettim biraz absürd bi kelime oldugu için yazmadım...herkesin kullandgı bi laf...enazından kadınlar kullanıo..merak etmeyin kötü bi amaçla sölemedim..

Tamam o zaman, benim kafam terbiyesiz şeylere çalıştı bu gün aklıma direkt s ile başlayan küfürler geldi. Ama herkes kullanıyorsa, sadece absürtse, üstelik kadınlar daha çok kullanıyorsa fena bişey değildir. Ama şimdi çok merak ettim ne o kelime diye:emir_bebek:
 
Back
X