Ben diğer tüm üyelere ya da farklı düşünenlere atarlanmadım hanımefendi.
Geriye dönüp bakarsanız; aşağılayan, bunu saygı olarak görenleri küçümseyen, atarlı-giderli yazan, ukala tavırlı yorumları görebilirsiniz.
(bundan saygı mı olurmuş da... sene bilmem kaçmış da... nasıl bir zihniyetmiş de... bir sürü üstten bakan tip)
Derdini aşağılayarak, fikrini kendi gibi düşünmeyenlere küçümseyerek dile getirenlere, onların anlayacağı dilden konuşmaktan başka çare maalesef yok.
Hakaret size ya da farklı düşünene değil, dili sivri olana. Demek ki "şive"leri bu!
Kendi ülkesine ve kültürüne yabancı, katılmasa bile sanki boyle birsey hiç yokmuş, yaşanmamış gibi bakanlara idi onca yazılan atarlı yazı.
Siz olayı tamamen yanlış anlamışsınız.
"Bundan saygı mi olur be" diye çemkirenlere ancak o dilde cevap verilir.
Yazarken siz de biliyordunuz ki verdiğiniz örnek, tam da kastettiiğim şeyi açıklıyor.
O kültürlerde yaşayan biri bunu saygısızlık olarak görmez.
Ama bizim içimizdeki kendi beğenmiş, ilgi çekmeye çalışan ya da aciz bir farklılık göstererek kendini ispat edebileceğini sananlar, böyle bir saygı biçimi ya da adı saygı olmasa bile böyle bir alışkanlığımız yokmuş davranıyor.
İğrenç bir elitizm.
Hee sizin yapmadığınız herşey ne ise odur "saygı".
Sizin yaptığınız veya yapabildiğiniz her türlü serbestiyet saygı değil!
Ne alâ :):)
O size göre, o sizin özgürlüğünüz, alışkanlığınız, serbestliğiniz; kişisel bir durum, toplumsal değil.
Bacak bacak üstüne atıp alkol ve sigara içtiginiz babanıza sorun, o babasının yanında yapıyor muymuş, ya da bir önceki nesil.
O ailenin beklentisine saygı duyup, hepi topu 2 saat bacak kırmamak, ödün vermek ise eğer; müthiş bir eziklik ve kendini ispat etme çabası der birisi buna. Ve doğru söylüyordur.
Ödünmüş. Pehhhh.
Konuşma ve davranışlarda bütünlük göstererek, saygılı, tutarlı ve olgun, anlayışlı olmaktan yola çıkarak; salt bacak bacak üstüne atmayı örnek vermeniz, çok kurnazca!
Konu bacak bacak atma. Başka bir şey degil.
Yukarıda da yazdım, saygısızlık etmedim (lafınız bana ise)saygısızca atarlananlar ancak o dilden anlıyor.
Elitistçe debeleniyorsa birisi, üstten cevap vermekten başka çare yoktur.
Evet bu mantıklı bir açıklama.
Ama bunu direkt isteyen yok konu sahibinden. Kimse kınamamış.
Sadece nişanlısı, ailesinin böyle bir hassasiyeti olduğunu söylemiş.
Ayrıca, yaşıtları arasında değil, büyüklerin yanında dikkat etmesi gerektiği çok açık.
Evlilik bu değil mi zaten?!
Herkes kendi bildiğine göre kafasının dikine giderse, evlenme nasıl evlenme olur?
Hani karşılıklı saygı, birer adım yaklaşma, aynı teknede yoğrulma?!
Size de kolaylık versin. İşiniz zor bu kafayla..
..........
Biri yazmış, elli kere aynı şeyi tekrar etmiş diye. Demek ki anlaşılamamış.
1-) Benim uzun, atarlı, sinirli, üstten bakan ve buyurgan yorumum; bacak "bacak üstüne atmayı tek başına saygı olarak görmemek gerek" diye düşünenlere değil; saygısızca, fütursuzca, ayar verircesine, üstten bakan, ukalalık yapanlara karşı onların anlayacağı dilden konuşmak içindi. (Yine anlamamışlar)
2-)Büyüklerinin yanında, hele ki aile büyüklerinin yanında bacak bacak üstüne atmak, sigara içmek -genel olarak- saygısızlık adledilir, en hafifinden hoş karşılanmaz.
3-)Bu saygı ölçütleri cinsiyetçi, aşağılayıcı, köleleştiren ya da sadece kadınlardan istenen hassasiyetler değildir. Erkeklerden de beklenir.
4-)Bu saygıyı beklemek, tek karşı tarafı tahakküm altına almak demek değildir.
Ama başka davranışlarla iş "haddini bil, sözümden çıkma" ya varırsa iş değişir.
5-)Bazı üyelerin kendi hayatlarından örnek verdiği gibi, bacak bacak üstüne atmayı saygısızlık olarak görmeyen aileler de çoktur.
Bu gayet doğal.
Sorun şu:
Hiç böyle bir kültür, alışkanlık yokmuş gibi davranmak, "aa ne münasebet" demek çok sinir bozucu ve küstahça.
Arkadaşım, senin için olmayabilir, sen istediğin gibi davranırsın, kime ne!
Ama, hiç böyle bir şey duymamış gibi tepki vermek ukalalıktır.
6-)Evlilik karşılıklı anlayışsa, buna "ödün vermek" veya "kendini ezdirmek" denmez.
Bu kafayla kimse hiçbir şey için hiçbir zaman alışkanlığını değiştirmesin. Kardeşinle evlensen yine anlaşamazsın bu kafayla.
Nişanlı iken söylemiş işte, işine gelmiyorsa bu durum, evlenmezsin okur biter.
7-)Evet, arkadan konuşmak, laf taşımak, kuyu kazmak, ağır sözler söylemek saygısızlıktır.
Ama bi örnekler, "bacak bacak üstüne atma" ya karşı örnek olarak verilemez, dil oyununa gerek yok.

Davranış biçimlerimiz karşısında kabahat para cezası ya da tazminat ya da kanunen ceza alıyorsak, bunlar suçtur veya hak ihlalidir veya kabahattir. Karşılığı, yani yaptırımı hukukidir.
Gürültü yapmak, iftira atmak, özel hayatı ihlal etmek, kişisel bilgileri deşifre etmek, hayasızca davranmak vs böyledir.
Saygı ise, kanuni karşılığı olmayan, bağlayıcı olmayan ancak o kültüre özgü olan, nesiller boyu aktarılarak gelen; kapsamı daralan/genişleyen/değişen davranışlardır.
Kültürden kültüre değişir.
Köklü gelenekleri ve geçmişleri olan toplumlarda bunlara sıkı sıkıya bağlılık çok görülür.
9-)Hal böyle iken, buna uyup uymamak herkes serbesttir, kişiler buna uymayabilir, unutulup giden o kadar çok gelenek ya da saygı çeşidimiz var ki, anlatmakla bitmez.
Ama, "Bundan saygı mi olur", "ne alaka", "ezdirme kendini", "ödün verme/taviz verme", "ben yapmıyorum, gayet rahat tipimdir", "Bu da nerden çıktı" dıyw tepki göstermek, elitist olduğunu sanmak ama esasen ezik olmaktır.
Ukalalıktır.
Ukalalık yapana, anlayacağı dilden cevap verilir.
Yoksa tartışılan, kızılan şey "farklı düşünmek" değil, ukalalık yapmaktır.
Mesele,
Farklı olma çabası içinde olan ve kendi doğrularını tek doğru sanan, haberi yokmuş ya da hiç duymamış gibi davrananlara hakettiği cevabı vermektir.
Yoksa isteyen istediği gibi davranır, düşünür. İşine gelmiyorsa da evlenmez.
Son...