- 2 Şubat 2025
- 1.229
- 4.357
- 48
- 27
- Konu Sahibi herneyseee
- #21
Ya sormadan edemeyeceğim bile bile bu erkekleri niye baba yapıyorsunuz ya? Gerçi eş bile değil kaldı ki baba olacak.
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
E insan kocasının ne mal olduğunu da bilir aynı mantıkta
Başından beri baya böyleymiş işte bi çiçek mi aldı özel gününe özel aranjman mı yaptırdı doğum gününü sürprizlerle mi kutladı sana özel hediyeler
Aklıma ayrılmak gelmiyor değil. Bu noktadan sonra sevgim devreye giriyor işte. Hem her şeyin farkında olup hem de ya öyle değilse diye düşünmeden duramıyor insan. Sonuçta bu adam benim eşim.Yani bunu yazarken ne düşünüyorsunuz merak ediyorum doğrusu. Bu cümlelerin karşıya verdiği mesaj, 'ben seni bırakacak iradeye sahip değilim sen beni bırak. Sen şahane bir adamsın başkasına aşık olabilirsin bu asla yanlış değil' demek oluyor.
Ondan önce neden sizin aklınıza ayrılmak gelmez ki. Adam zaten kocalık görevlerini yerine getirmiyor üstüne aldatıyor da
E öyle ama yani ortada şüphe yok ki gerçek var valla böyle tipleri ben sevemiyorum o yüzden bana kolay gelir ayrılmak ne o öyle sevgi gösterilmeyen sevginin canı cehennemeAklıma ayrılmak gelmiyor değil. Bu noktadan sonra sevgim devreye giriyor işte. Hem her şeyin farkında olup hem de ya öyle değilse diye düşünmeden duramıyor insan. Sonuçta bu adam benim eşim.
İki konunuzu da okudum, gerçekten üzücü ama bu herifin iki günde değiştiğine inanmıyorum. Tam bir pislik ve baba olmaması gereken biri yine baba olmuş. Söyleyecek çok şey var da sizi üzmek istemem, eş meş olmaz bundan, afedersiniz ama bir b. k olmaz. Ailenizin yanına gitmekten başka çareniz yok.Aklıma ayrılmak gelmiyor değil. Bu noktadan sonra sevgim devreye giriyor işte. Hem her şeyin farkında olup hem de ya öyle değilse diye düşünmeden duramıyor insan. Sonuçta bu adam benim eşim.
Kesinlikle sert çıkmalı ve kendinize gelmelisiniz. Sığıntı değilsiniz siz birlikte dünyaya getirdiğiniz bebeğinize canınızdan can kattınız ve aynı emek çaba devam ediyor. Kıyafet alınmaması, biraz şartları daha iyi bir hastane talep etmeniz.. Bunlar zaruri ihtiyaçlarınız biliyor musunuz? 2 gün sonra bu adam size ‘bugün fazla mı ekmek yedin sen’ der. Ne bu ya, hayrına mı bakıyor size? Böyle erkeklerin parasını hep başkaları yer biliyor musunuz? Azıcık düzgünse kök ailesi, hepten bozuksa başka kadın yer. Bence kendinizi toplayın, siz yiyin. Sizin hakkınız. Eş demek hayat ortağı demek. Çok afedersiniz ama insanlar evcil hayvanları uyduruk mamalarla beslenmesin diye özel mamalar vitamin, patisine tırnağına özel giysiler bakımlar yaptırıyor. Evcil hayvanlar daha az değerli anlamında söylemiyorum asla. Hepsi aşkKızlar o kadar samimi cevaplar veriyorsunuz ki de bütün içimi dökmek istiyorum. Ama yazarak anlatmam mümkün değil. Beni bir diğer paramparça eden olaydan bahsetmek istiyorum. Hamileliğimin son ayındaydım. Çok korkuyordum doğumdan. Gebeliğim de birçok kez kanama yaşadığım için bebeğime bir şey olacak diye kendimi yiyip bitiriyordum. Eşimle ufak ufak doğumu nasıl yapsak diye konuşuyorduk. Ben özel hastanede doğum yapmak istiyordum. Çünkü yaşadığım şehirde devlet hastanesi korkunç bi yerdi. Yine bir gün eşimle bu konuyu konuşurken bana bir anda sen ne ara bu kadar savurgan oldun dedi. Savurgan? O hamile halimle sabaha kadar gözyaşı döktüm. O güne kadar ne doğum günümde adam akıllı bir hediye aldı pasta bile aldığında yarım pasta almıştı :) ne evlilik yıldönümümüzde bir şey yaptı. Bana zaten bütçe ayırmıyordu. Üstüme başıma aldıklarımı ya ailem alıyordu ya da ailemin verdiği paralarla ben alıyordum. Aynı şekilde bebeğimin kıyafeti olsun, göğüs pompama varana kadar ben aldım. Gelirim olmadığı halde kredimden harcadım. Sırf bebeğimin eksiği olmasın diye. Neden böyle yaptım diyenler olacaktır. Ya bir ateş ölçer için bile kayınvalidem acelesi yok onun demişti. Böyle bir şey olabilir mi? İnanın eşimle bir kere bebek için toplu alışverişe gitmemişizdir. Heveslendiğim çoğu şeye hallederiz, bakarız, acelesi var mı diyordu. Böyle olduğu için bende artık ona danışmadan kendi kartımla alabildiğimi alıyordum. Bi noktadan sonra ödeyemedim kartımı. Gelinlik küpemi sattım ona söylemeden. Ama inanın tek kuruşunu kendime harcamadım. Oğlum için.. altınların gözümde pul kadar değeri yok. Zaten hevesle takamamışım. Burnumdan getirmişler. Hatta kayınvalidemin bana hediye olarak verdiği bi küpe vardı. Onu da sırf inadımdan sattım. Çünkü herkesin içinde küpeyi takmıyorsan geri ver demişti. Bende bunu söylemeye utanmıyor musun demiştim. Şaka yaptım dedi sonradan. Eminim şakadır :) sonuç olarak doğumumu yine özel hastanede yaptım ama burnumdan gele gele. Eşim doğumdan sonra hayalet gibi bir var bir yoktu. Sadece ona ihtiyacım olduğunu bildiği halde.. şimdi diyorum ki bu zamanlarımda yanımda yoksa iyi zamanımda neden yanımda olsun. Bana doğumum için laf eden adam kendine bilmem kaç binlik tabanca alan, doğum günümde bana pasta bile almayıp iki güzel söz söylemeyip ‘dünya malına bu kadar önem verme’ diyip kendine kaç bin liralık matkap takımı alan da kendisi. Ama suçlu kim? Huzur bozan kim? Tabi ki benim. Rahatlık mı batıyor sana demeye başladı artık. Eskisi gibi gözlerinde sevgi görmüyorum. En ufak tartışmamızda bana iğrenerek bakıyor sanki. Diyorum ki madem bu kadar kötüyüm beni bırak. Bu evde mutlu değilsen, gönlün başkasına kaydıysa boşanabiliriz. Kaç kere oturdum onunla böyle konuştum. Ben seni bırakamam, seni seviyorum, sen olmazsan ben ne yaparım diyip ağlıyor bazen. Benim için bir anlamı var mı? Maalesef yok. En son konuşmamızda ona sana karşı olan sevgim saygım azalmaya başladı, bu lafımı ciddiye alsan iyi olur dedim. Düzelicem, çözücem diyor ama kim değişti ki o da değişsin. Şimdi sorsanız ona her şey yolunda der. Benim içimin kırgınlığından, yorgunluğundan haberi bile yoktur. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı bilmeden sessizce oturuyorum artık. Neyi beklediğimi bile bilmiyorum..
Adam sana Yarım pasta layık görüyor sen hala sevgim diyorsun, onceden bu kadar değildi diyorsun. Kendini kandırırsın ancakAklıma ayrılmak gelmiyor değil. Bu noktadan sonra sevgim devreye giriyor işte. Hem her şeyin farkında olup hem de ya öyle değilse diye düşünmeden duramıyor insan. Sonuçta bu adam benim eşim.
Sorsan ona da bi sebep bulur emin ol. Yok bu pasta vardı sadece, yok büyük olsa ziyan olur bilmem neAdam sana Yarım pasta layık görüyor sen hala sevgim diyorsun, onceden bu kadar değildi diyorsun. Kendini kandırırsın ancak![]()
Aklıma ayrılmak gelmiyor değil. Bu noktadan sonra sevgim devreye giriyor işte. Hem her şeyin farkında olup hem de ya öyle değilse diye düşünmeden duramıyor insan. Sonuçta bu adam benim eşim.
Adam sebep bulur da sen bu bahaneleri niye kabul ettin? Neyini seviyorsun adam sizi bırakıp bırakıp gidiyor baska kadinlarla konuşuyor bes kurusun hesabını yapıyor daha ne olacak?Sorsan ona da bi sebep bulur emin ol. Yok bu pasta vardı sadece, yok büyük olsa ziyan olur bilmem ne
Ya öyle değilse dediğiniz her şey aslında öyle.Aklıma ayrılmak gelmiyor değil. Bu noktadan sonra sevgim devreye giriyor işte. Hem her şeyin farkında olup hem de ya öyle değilse diye düşünmeden duramıyor insan. Sonuçta bu adam benim eşim.
Evlenmeden önce ara sıra hediye alırdı. Genelde kavga ettikten sonra :) sus payı gibi yani. Ama bende toydum. Karşımdaki insana sadece aşkımla bakıyordum. Kim eşinin öyle bir adam olacağını düşünür ki. Düşünse evlenmez zaten. Ama özellikle doğumdan sonra adama bi haller oldu. İster istemez başka biri mi var diye sorguluyor insan.Çocuğuna masraf yapmayan adamdan baba olur mu? Bu adam cimri değil! Bencil, kendi için yaşayan biri. Cimri olsa saçma sapan harcamalar yapamazdı. Peki evlenmeden önce nasıldı? Bir anda bu kadar değişmemiştir diye düşünüyorum?
Bu şekilde evlilik benim için çok zor. Ben yürütemezdim açıkçası, aileniz arkanızdaysa bence hiç düşünmeyin. Kimsenin değişebileceğine inanmıyorum, boşuna kendinize ve bebeğinize yazık etmiş olursunuz.
Girer bir işe çalışır paranızı kazanırsınız mis gibi çocuğunuza bakmış olursunuz.
Evlenmeden önce ara sıra hediye alırdı. Genelde kavga ettikten sonra :) sus payı gibi yani. Ama bende toydum. Karşımdaki insana sadece aşkımla bakıyordum. Kim eşinin öyle bir adam olacağını düşünür ki. Düşünse evlenmez zaten. Ama özellikle doğumdan sonra adama bi haller oldu. İster istemez başka biri mi var diye sorguluyor insan.
İlk yazdığım konuya bakabilirsiniz okumadıysanız.O zaman çaktırmadan takibe alın derim, ama asla açıkça sormayın, belli etmeyin. Peki böyle bir şeyden şüphelenmenizin başka sebepleri var mı?
Bacım böyle bir adamı neden ve hangi cesaretle baba yapmaya kalktın. Adamın daha size faydası yokmuş ki.. Ne bekliyordun? Sana yarım pastayı layık gören adam bebeği için harcama mı yapacak? Veya özelde doğur tabi diye seni mi düşünecek?O güne kadar ne doğum günümde adam akıllı bir hediye aldı pasta bile aldığında yarım pasta almıştı :) ne evlilik yıldönümümüzde bir şey yaptı. Bana zaten bütçe ayırmıyordu. Üstüme başıma aldıklarımı ya ailem alıyordu ya da ailemin verdiği paralarla ben alıyordum. Aynı şekilde bebeğimin kıyafeti olsun, göğüs pompama varana kadar ben aldım. Gelirim olmadığı halde kredimden harcadım.
İnan birçok şeyi geri almak istiyorum ama yaşanacaktı ve yaşandı demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Zararın neresinden dönsem kârdır belki deBacım böyle bir adamı neden ve hangi cesaretle baba yapmaya kalktın. Adamın daha size faydası yokmuş ki.. Ne bekliyordun? Sana yarım pastayı layık gören adam bebeği için harcama mı yapacak? Veya özelde doğur tabi diye seni mi düşünecek?
Bu adam böyle gelmiş böyle gider. Beklentiye girmeyin. Ya bağrış çağrış isteklerini belirtecek ve yaptırmak için kendi sinirlerini bozacaksın ya kabullenip üzülüp durup değmeyecek adam için bir sürü fedakarlık yapacaksın ya da boşanacaksın.
Bence de öyle. Siz kafanızda bi artı eksileri düşünün sonra da boşanma işini bir düşünün. Bu adam da, kayınvalide de çekilecek çile değil. Ailenizle yaşarsınız, bebeğiniz büyüyünce de çalışmaya devam edersiniz. Bu insanlarla aynı ortamda yaşayıp sürekli sinirlerinizi bozmaktan, üzülmekten iyidir. Ayrılırsınız birkaç ay acı çeker üzülürsünüz ama bu şekilde devam ederse sürekli üzülürsünüz. Ben bu adamın iyi baba olacağını da düşünmüyorum. Bebeğiniz hastalansa "ne gerek var hastaneye götürmeye, biz de çocuk olduk hastaneye mi gittik zort pırt" diyecek izlenimi var.İnan birçok şeyi geri almak istiyorum ama yaşanacaktı ve yaşandı demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Zararın neresinden dönsem kârdır belki de
Bence de öyle. Siz kafanızda bi artı eksileri düşünün sonra da boşanma işini bir düşünün. Bu adam da, kayınvalide de çekilecek çile değil. Ailenizle yaşarsınız, bebeğiniz büyüyünce de çalışmaya devam edersiniz. Bu insanlarla aynı ortamda yaşayıp sürekli sinirlerinizi bozmaktan, üzülmekten iyidir. Ayrılırsınız birkaç ay acı çeker üzülürsünüz ama bu şekilde devam ederse sürekli üzülürsünüz. Ben bu adamın iyi baba olacağını da düşünmüyorum. Bebeğiniz hastalansa "ne gerek var hastaneye götürmeye, biz de çocuk olduk hastaneye mi gittik zort pırt" diyecek izlenimi var.
Allah bebeğine sağlık uzun ömür versin de böyle bir adamdan neden çocuk yaptınız peki ?Kızlar o kadar samimi cevaplar veriyorsunuz ki de bütün içimi dökmek istiyorum. Ama yazarak anlatmam mümkün değil. Beni bir diğer paramparça eden olaydan bahsetmek istiyorum. Hamileliğimin son ayındaydım. Çok korkuyordum doğumdan. Gebeliğim de birçok kez kanama yaşadığım için bebeğime bir şey olacak diye kendimi yiyip bitiriyordum. Eşimle ufak ufak doğumu nasıl yapsak diye konuşuyorduk. Ben özel hastanede doğum yapmak istiyordum. Çünkü yaşadığım şehirde devlet hastanesi korkunç bi yerdi. Yine bir gün eşimle bu konuyu konuşurken bana bir anda sen ne ara bu kadar savurgan oldun dedi. Savurgan? O hamile halimle sabaha kadar gözyaşı döktüm. O güne kadar ne doğum günümde adam akıllı bir hediye aldı pasta bile aldığında yarım pasta almıştı :) ne evlilik yıldönümümüzde bir şey yaptı. Bana zaten bütçe ayırmıyordu. Üstüme başıma aldıklarımı ya ailem alıyordu ya da ailemin verdiği paralarla ben alıyordum. Aynı şekilde bebeğimin kıyafeti olsun, göğüs pompama varana kadar ben aldım. Gelirim olmadığı halde kredimden harcadım. Sırf bebeğimin eksiği olmasın diye. Neden böyle yaptım diyenler olacaktır. Ya bir ateş ölçer için bile kayınvalidem acelesi yok onun demişti. Böyle bir şey olabilir mi? İnanın eşimle bir kere bebek için toplu alışverişe gitmemişizdir. Heveslendiğim çoğu şeye hallederiz, bakarız, acelesi var mı diyordu. Böyle olduğu için bende artık ona danışmadan kendi kartımla alabildiğimi alıyordum. Bi noktadan sonra ödeyemedim kartımı. Gelinlik küpemi sattım ona söylemeden. Ama inanın tek kuruşunu kendime harcamadım. Oğlum için.. altınların gözümde pul kadar değeri yok. Zaten hevesle takamamışım. Burnumdan getirmişler. Hatta kayınvalidemin bana hediye olarak verdiği bi küpe vardı. Onu da sırf inadımdan sattım. Çünkü herkesin içinde küpeyi takmıyorsan geri ver demişti. Bende bunu söylemeye utanmıyor musun demiştim. Şaka yaptım dedi sonradan. Eminim şakadır :) sonuç olarak doğumumu yine özel hastanede yaptım ama burnumdan gele gele. Eşim doğumdan sonra hayalet gibi bir var bir yoktu. Sadece ona ihtiyacım olduğunu bildiği halde.. şimdi diyorum ki bu zamanlarımda yanımda yoksa iyi zamanımda neden yanımda olsun. Bana doğumum için laf eden adam kendine bilmem kaç binlik tabanca alan, doğum günümde bana pasta bile almayıp iki güzel söz söylemeyip ‘dünya malına bu kadar önem verme’ diyip kendine kaç bin liralık matkap takımı alan da kendisi. Ama suçlu kim? Huzur bozan kim? Tabi ki benim. Rahatlık mı batıyor sana demeye başladı artık. Eskisi gibi gözlerinde sevgi görmüyorum. En ufak tartışmamızda bana iğrenerek bakıyor sanki. Diyorum ki madem bu kadar kötüyüm beni bırak. Bu evde mutlu değilsen, gönlün başkasına kaydıysa boşanabiliriz. Kaç kere oturdum onunla böyle konuştum. Ben seni bırakamam, seni seviyorum, sen olmazsan ben ne yaparım diyip ağlıyor bazen. Benim için bir anlamı var mı? Maalesef yok. En son konuşmamızda ona sana karşı olan sevgim saygım azalmaya başladı, bu lafımı ciddiye alsan iyi olur dedim. Düzelicem, çözücem diyor ama kim değişti ki o da değişsin. Şimdi sorsanız ona her şey yolunda der. Benim içimin kırgınlığından, yorgunluğundan haberi bile yoktur. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı bilmeden sessizce oturuyorum artık. Neyi beklediğimi bile bilmiyorum..