ama kadın evladına gerçekten annelik yapmak istiyorsa bile (ki ben hiç zannetmiyorum)
işkence bir ruhsal bozukluk değil mi? (rapor almışlar ya, yasal işlem yapılacakken ülke dışına kaçmış kadın)
gerçi bunları önceki sayfalardan birinde de yazdım ama
bildiğim kadarıyla bu davranış durduk yere düzelmez
ciddi bir psikolojik bozukluktur ve tedavi edilmesi gerekir
tedavi olmayan insan bunu her daim yapmaya meyilli olur
ben o kadının (annesi demeye elim-dilim varmıyor) tedavi olduğunu hiç zannetmiyorum
olayın bu yönü çok ürkütücü sanki...
Oyledir elbette ama varsayimlar uzerinden yorum yapabiliyoruz sadece malesef..
Tedavi gormusmudur bilemiyorum..
(Obur turlu cok urkutucu zira size katiliyorum)
Bence kadinin telefonlarindan kacarak bu is cozulmez..
Kadinin niyetinin ne oldugu belli degil.
Anca iletisime gecilerek anlasilabilir..
Gozlemler sonucunda annenin davranislari hala bozukluk gosteriyorsa irtibat kesilir..
Ama ya gercekten evladina kavusmak istiyorsa..?
İste o zaman vermemezlik olmaz.
Siddet olayini asla savunmuyorum savunmam mumkun degil...
Cok yonlu dusunmeye calisiyorum.
Bir de insanlar cesit cesit..
1 hafta aramadi diye annesine kusen cocuk da var(bir arkadasin yorumunda okumustum),
yillar yillar sonra cikip gelen anneyi /babayi bagrina basan da var..
Yani her zaman icin gercekleri yok saymak en iyi secenek olmayabiliyor.
Boyumdan buyuk laf etmekten cekiniyorum acikcasi..
Allah dusurmesin.. Amin.