Öğretmen maaşı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Türkiye’de yaşayanların kaderi mi yani? Türk insanının genetiği bu şekilde falan mı? Pekala hem devlete atanayım hem çok maaş alayım denilebilir
Siyasetçi yakının varsa ya da millet vekili falan olursan neden olmasın 😂 uslu bir çocuk olursan 3-5 maaş bile alabilirsin. 😂😂😂

Konunun çok fena siyasete kayası var, ben kaçar 🙄
 
Türkiye’de yaşayanların kaderi mi yani? Türk insanının genetiği bu şekilde falan mı? Pekala hem devlete atanayım hem çok maaş alayım denilebilir
bende çok isterdim
Hem devlette çalışıp
Hem iyi maaş alıp
Hem de bol tatilim olsun evime aileme zaman ayırayım ama coğrafya kadermiş meğer
 
Öğretim üyeleri için geçerli değil galiba o değil mi? Birçok prof var çünkü hem tıp fakültesinde hem özel hastanede çalışan.
Ben onlar için de geçerli diye biliyorum , çünkü ben kalp için bi Prof hocaya muayene olmam gerekiyordu önceden üniversitedeymiş , fakat sonradan oradan ayrılıp muayenehane açmış hastaları oraya yönlendiriyorlardı özele geçti burdan ilişiği kesildi diye yanıt aldım
 
Bu öğretmenlik bu kadar zorsa bırakın abi mesleği. O kadar yoruluyorsanız bırakın yorulmayacağınız bir iş yapın.
Ay olur mu kim koltuk takımını yarıştıracak. Aldıkları evin storunu kim konuşacak. Bu ay ne kadar ekonomi yaptıklarını kaç gr altın aldıklarını, yeni değiştirdikleri arabayı en uygun fiyata BİZ aldıkları kim konuşacak. 1,5 yıldır çatladı tayfa öğretmenler odasının dili olsana konuşsa.
 
Ben onlar için de geçerli diye biliyorum , çünkü ben kalp için bi Prof hocaya muayene olmam gerekiyordu önceden üniversitedeymiş , fakat sonradan oradan ayrılıp muayenehane açmış hastaları oraya yönlendiriyorlardı özele geçti burdan ilişiği kesildi diye yanıt aldım
Eskiden serbestti ama birkaç yıldır yasak
 
Okulda telefon yasak onu anlarım ses kaydediyor görüntü alıyor internet var bir de vırt zırt konuşur çocuklar diye. Yavv kızımın kolundaki hiç bir özelliği olmayan sadece 2 kişinin aranabildiği saat telefon niye yasak? Nazi kampı mı okullar?😀maskesiz sınıftaki çocuklara çare bulsunlar önce.
 
Ben onlar için de geçerli diye biliyorum , çünkü ben kalp için bi Prof hocaya muayene olmam gerekiyordu önceden üniversitedeymiş , fakat sonradan oradan ayrılıp muayenehane açmış hastaları oraya yönlendiriyorlardı özele geçti burdan ilişiği kesildi diye yanıt aldım
Belki şartları vardır. Biz de ameliyat için özel hastanede bir profa gitmiştik, burda olursanız çok pahalı olur üniversitede de çalışıyorum aynı zamanda oraya gelin orda yapalım demişti. Neyse konu dışı oldu baya, teşekkürler ☺️
 
Öğretmenim, size dünümü anlatayım.

Sabah 7'ye gelirken uyandım, kızım hastaydı onu giyidirip, biraz karnını doyurup ilaçlarını verdim. Hasta kızımı eşimin teyzesine emanet edip okula gittim. 8'den önce okuldaydım. 8.30'a kadar servis karşıladım. Her gün uyarmamıza rağmen maske takmadan gelen öğrencileri tek tek uyardım tekrardan. Ama bugün gene maskesiz geldiler maalesef. Okulda hiç işi olmadığı halde okula girmek için direnen velilerle sinir harbi yaşadık. Okula alamayız dediğimiz halde okula girmek için direndiler.

Servis karşılama bittiğinde dersim başlamıştı. Koştur koştur derse gittim. Yoklama alırken 2-3 dk. oturdum. Sonra ders anlatmaya başladım. 40 dk boyunca ya tahtada yazı yazıyordum, ya da yazdıklarım deftere yazılıyor mu diye sınıfta geziyordum. Teneffüste oturamadan bahçeye indim. Bahçede sürekli maske çıkaran, birbirine yapışık gezen çocukları uyardım. Arkamı döndüğüm anda gene ya maskeler çıktı, ya birbirlerine yapıştılar. Kavga edenleri ayırdım, çocukların her şikayetine koşturdum. Zil çaldı, içeri girdiler. Koştur koştur gene dersime gittim. Gene 2-3 dk sadece defter doldurmak için oturabildim. 7 ders saati aynı döngü içindeydim.

Öğle arasında çocukları düzgün ve düzenli bir şekilde yemekhaneye aldım. Bahçeye çıktım, oradaki öğrencilere göz kulak olmak için. Gene 40 dk boyunca maske,mesafe,kavga mücadelesi verdim.

Okul çıkışı çocukları servislerine bindirdim, oturuyorlar mı diye kontrol ettim, serviste maskesini çıkaranlarla cebelleştim. İki servis yapmamak için çocukları tek serviste tıklım tıklım götürmek isteyen servis şoförüyle tartıştım. Çocuklar binip gitti. Bütün okulu dolaşıp açık klima vs. kontrolü yaptım. Hiç dinlenmeden 3.30 gibi okuldan çıkabildim.

Şimdi dışarıdan bir komşum kesin "ne yaptı ki, yarım günde eve geldi, bir derse girdi çıktı" demiştir kesin evinde yattığı yerden gündüz kuşağı programını izlerken.

Derste sorun çıkarıp düzen bozan öğrencilerden bahsetmedim bile.

Evet evet yarım gün çalışıp eve geliyorum.

Ha evde de toplantı tutanaklarımı ve ders planlarımı hazırladım.

Akşam ayaklarım sızlıyordu, migren atağım geldi. 2 ağrı kesici içtim, ona rağmen 2 saat kıvrandıktan sonra ağlaya ağlaya uyudum. Çocuğumun ödevini bile kontrol edemedim.

Evet evet tatilim çoktu değil mi? Hımmm şükretmeliyim. Şükrede şükrede bu hale geldik ama şükretmeliyim!
 
Öğretmenim, size dünümü anlatayım.

Sabah 7'ye gelirken uyandım, kızım hastaydı onu giyidirip, biraz karnını doyurup ilaçlarını verdim. Hasta kızımı eşimin teyzesine emanet edip okula gittim. 8'den önce okuldaydım. 8.30'a kadar servis karşıladım. Her gün uyarmamıza rağmen maske takmadan gelen öğrencileri tek tek uyardım tekrardan. Ama bugün gene maskesiz geldiler maalesef. Okulda hiç işi olmadığı halde okula girmek için direnen velilerle sinir harbi yaşadık. Okula alamayız dediğimiz halde okula girmek için direndiler.

Servis karşılama bittiğinde dersim başlamıştı. Koştur koştur derse gittim. Yoklama alırken 2-3 dk. oturdum. Sonra ders anlatmaya başladım. 40 dk boyunca ya tahtada yazı yazıyordum, ya da yazdıklarım deftere yazılıyor mu diye sınıfta geziyordum. Teneffüste oturamadan bahçeye indim. Bahçede sürekli maske çıkaran, birbirine yapışık gezen çocukları uyardım. Arkamı döndüğüm anda gene ya maskeler çıktı, ya birbirlerine yapıştılar. Kavga edenleri ayırdım, çocukların her şikayetine koşturdum. Zil çaldı, içeri girdiler. Koştur koştur gene dersime gittim. Gene 2-3 dk sadece defter doldurmak için oturabildim. 7 ders saati aynı döngü içindeydim.

Öğle arasında çocukları düzgün ve düzenli bir şekilde yemekhaneye aldım. Bahçeye çıktım, oradaki öğrencilere göz kulak olmak için. Gene 40 dk boyunca maske,mesafe,kavga mücadelesi verdim.

Okul çıkışı çocukları servislerine bindirdim, oturuyorlar mı diye kontrol ettim, serviste maskesini çıkaranlarla cebelleştim. İki servis yapmamak için çocukları tek serviste tıklım tıklım götürmek isteyen servis şoförüyle tartıştım. Çocuklar binip gitti. Bütün okulu dolaşıp açık klima vs. kontrolü yaptım. Hiç dinlenmeden 3.30 gibi okuldan çıkabildim.

Şimdi dışarıdan bir komşum kesin "ne yaptı ki, yarım günde eve geldi, bir derse girdi çıktı" demiştir kesin evinde yattığı yerden gündüz kuşağı programını izlerken.

Derste sorun çıkarıp düzen bozan öğrencilerden bahsetmedim bile.

Evet evet yarım gün çalışıp eve geliyorum.

Ha evde de toplantı tutanaklarımı ve ders planlarımı hazırladım.

Akşam ayaklarım sızlıyordu, migren atağım geldi. 2 ağrı kesici içtim, ona rağmen 2 saat kıvrandıktan sonra ağlaya ağlaya uyudum. Çocuğumun ödevini bile kontrol edemedim.

Evet evet tatilim çoktu değil mi? Hımmm şükretmeliyim. Şükrede şükrede bu hale geldik ama şükretmeliyim!
Yazmayı unuttum, öğle arasında yemekhaneden aldığım bir dilim ekmeği bahçede yiyebildim. Çünkü bahçedeki çocukların başında durmam gerekiyordu. Yemek yiyecek zamanım bile yoktu çok Şükür (!)
 
Öğretmenim, size dünümü anlatayım.

Sabah 7'ye gelirken uyandım, kızım hastaydı onu giyidirip, biraz karnını doyurup ilaçlarını verdim. Hasta kızımı eşimin teyzesine emanet edip okula gittim. 8'den önce okuldaydım. 8.30'a kadar servis karşıladım. Her gün uyarmamıza rağmen maske takmadan gelen öğrencileri tek tek uyardım tekrardan. Ama bugün gene maskesiz geldiler maalesef. Okulda hiç işi olmadığı halde okula girmek için direnen velilerle sinir harbi yaşadık. Okula alamayız dediğimiz halde okula girmek için direndiler.

Servis karşılama bittiğinde dersim başlamıştı. Koştur koştur derse gittim. Yoklama alırken 2-3 dk. oturdum. Sonra ders anlatmaya başladım. 40 dk boyunca ya tahtada yazı yazıyordum, ya da yazdıklarım deftere yazılıyor mu diye sınıfta geziyordum. Teneffüste oturamadan bahçeye indim. Bahçede sürekli maske çıkaran, birbirine yapışık gezen çocukları uyardım. Arkamı döndüğüm anda gene ya maskeler çıktı, ya birbirlerine yapıştılar. Kavga edenleri ayırdım, çocukların her şikayetine koşturdum. Zil çaldı, içeri girdiler. Koştur koştur gene dersime gittim. Gene 2-3 dk sadece defter doldurmak için oturabildim. 7 ders saati aynı döngü içindeydim.

Öğle arasında çocukları düzgün ve düzenli bir şekilde yemekhaneye aldım. Bahçeye çıktım, oradaki öğrencilere göz kulak olmak için. Gene 40 dk boyunca maske,mesafe,kavga mücadelesi verdim.

Okul çıkışı çocukları servislerine bindirdim, oturuyorlar mı diye kontrol ettim, serviste maskesini çıkaranlarla cebelleştim. İki servis yapmamak için çocukları tek serviste tıklım tıklım götürmek isteyen servis şoförüyle tartıştım. Çocuklar binip gitti. Bütün okulu dolaşıp açık klima vs. kontrolü yaptım. Hiç dinlenmeden 3.30 gibi okuldan çıkabildim.

Şimdi dışarıdan bir komşum kesin "ne yaptı ki, yarım günde eve geldi, bir derse girdi çıktı" demiştir kesin evinde yattığı yerden gündüz kuşağı programını izlerken.

Derste sorun çıkarıp düzen bozan öğrencilerden bahsetmedim bile.

Evet evet yarım gün çalışıp eve geliyorum.

Ha evde de toplantı tutanaklarımı ve ders planlarımı hazırladım.

Akşam ayaklarım sızlıyordu, migren atağım geldi. 2 ağrı kesici içtim, ona rağmen 2 saat kıvrandıktan sonra ağlaya ağlaya uyudum. Çocuğumun ödevini bile kontrol edemedim.

Evet evet tatilim çoktu değil mi? Hımmm şükretmeliyim. Şükrede şükrede bu hale geldik ama şükretmeliyim!
cotard yazdiklarin cok dogru, sevdigim de bir uyesin. ama simdi herkes gelip tek tek is yerinde ne yaptigini mi yazsin?

bak sen yorulmussun ama tatilin var, gorece iyi de bir maas aliyorsun ulkenin geri kalanina gore. bir de gelsin mesela asgari ucretli fabrika iscisi yazsin gun icinde ne yaptigini, ayin sonunu getiremedigini vs. bu boyle bir dongu maalesef. herkesten daha iyi sartta olani da daha kotu sartta olani da var.

konu zaten buradan basladi. kimse ogretmenler hic yorulmuyor, yatiyorlar demedi ama “en cok biz yoruluyoruz” demek hic dogru degil. ulkede belli bir kesim haric yorulmadan para kazanan var mi?

bak mesela babam 72 yasinda, bu sabah saat 5te ameliyata girdi. henuz de cikmadi hic konusmadik. cikinca arar normalde. tatil yok. gitse bile yarida kesilip doner genelde.

anlatmaya calistigimiz sey su, ulkede hic kimse emeginin karsiligini kolay kolay alamiyor. herkes cok yoruluyor, herkes cok rahat yasamak istiyor ama yok yani. bu carkin icinde ogretmenler nerede bir ö harfi gorseler hemen “biz biz biz en cok biz yorulduk” dedikleri icin belki de dikkat cekiyorlar. isin niteliginin yogun olmasi niceliginin az oldugu gercegini degistirmiyor ki. calisma saatiniz az diger insanlara gore, dolu ve yorucu geciyor olabilir ama az. tatiliniz de diger insanlara gore cok. bak neden cok demiyorum veya az olsun demiyorum. ama cok iste. belki siz bu tatilin, maasin vs isinizin karsiliginda yetersiz kaldigini dusunuyorsunuz ama bu zaten ulke insaninin genel sorunu. insani sartlarda yasayan bir toplum degiliz biz.
 
Belki şartları vardır. Biz de ameliyat için özel hastanede bir profa gitmiştik, burda olursanız çok pahalı olur üniversitede de çalışıyorum aynı zamanda oraya gelin orda yapalım demişti. Neyse konu dışı oldu baya, teşekkürler ☺️
Evet dediğiniz gibi belki belirli bir şartları vardır ben de teşekkür ederim iyi günler ☺️
 
Öğretmenlere sormak istiyorum nasıl geçiniyorlar. Bir tatile gitmeye niyetlendik sadece yol parasi bir kisi250 lira. Öğretmenevinde kesinlikle yer yok. Otellere bakamadım bile o kadar pahalı. Tatil yapmak istesek ancak her odasında başkasının kaldığı pislik içindeki pansiyonlarda kalıp yapabileceğiz sanırım. Küçümsemek için söylemiyorum ama lise terk bir tanıdığımiz var müteahhit benden ayda 7 8 bin kazanıyor. Boşuna mı okudum diyorum bazen şimdi yazın alacağım maaş zam gelirse 5 bin olur herhalde ne çocuğu ozel bir krese vermeme yetiyoe ne de tatile ancak karnımizi doyuruyoruz öğretmenim ve bunları yapabiliyorum diyenleri merak ediyorum nasıl yapıyor
Öğretmen değilim inşallah bir gün atanırım ama öncelikle şükür . Şükretmedikçe geçinemediğini düşünüp mutsuz olabilirsin. Asgari ücretle millet nasıl geçiniyorsa öğretmen maaşıyla da pekala geçim olur
 
cotard yazdiklarin cok dogru, sevdigim de bir uyesin. ama simdi herkes gelip tek tek is yerinde ne yaptigini mi yazsin?

bak sen yorulmussun ama tatilin var, gorece iyi de bir maas aliyorsun ulkenin geri kalanina gore. bir de gelsin mesela asgari ucretli fabrika iscisi yazsin gun icinde ne yaptigini, ayin sonunu getiremedigini vs. bu boyle bir dongu maalesef. herkesten daha iyi sartta olani da daha kotu sartta olani da var.

konu zaten buradan basladi. kimse ogretmenler hic yorulmuyor, yatiyorlar demedi ama “en cok biz yoruluyoruz” demek hic dogru degil. ulkede belli bir kesim haric yorulmadan para kazanan var mi?

bak mesela babam 72 yasinda, bu sabah saat 5te ameliyata girdi. henuz de cikmadi hic konusmadik. cikinca arar normalde. tatil yok. gitse bile yarida kesilip doner genelde.

anlatmaya calistigimiz sey su, ulkede hic kimse emeginin karsiligini kolay kolay alamiyor. herkes cok yoruluyor, herkes cok rahat yasamak istiyor ama yok yani. bu carkin icinde ogretmenler nerede bir ö harfi gorseler hemen “biz biz biz en cok biz yorulduk” dedikleri icin belki de dikkat cekiyorlar. isin niteliginin yogun olmasi niceliginin az oldugu gercegini degistirmiyor ki. calisma saatiniz az diger insanlara gore, dolu ve yorucu geciyor olabilir ama az. tatiliniz de diger insanlara gore cok. bak neden cok demiyorum veya az olsun demiyorum. ama cok iste. belki siz bu tatilin, maasin vs isinizin karsiliginda yetersiz kaldigini dusunuyorsunuz ama bu zaten ulke insaninin genel sorunu. insani sartlarda yasayan bir toplum degiliz biz.
Ya o kadar güzel yazmışsınız ki anlatacak tek bir şey bile kalmamış teşekkür ederim kendi adıma
 
Öğretmenim, size dünümü anlatayım.

Sabah 7'ye gelirken uyandım, kızım hastaydı onu giyidirip, biraz karnını doyurup ilaçlarını verdim. Hasta kızımı eşimin teyzesine emanet edip okula gittim. 8'den önce okuldaydım. 8.30'a kadar servis karşıladım. Her gün uyarmamıza rağmen maske takmadan gelen öğrencileri tek tek uyardım tekrardan. Ama bugün gene maskesiz geldiler maalesef. Okulda hiç işi olmadığı halde okula girmek için direnen velilerle sinir harbi yaşadık. Okula alamayız dediğimiz halde okula girmek için direndiler.

Servis karşılama bittiğinde dersim başlamıştı. Koştur koştur derse gittim. Yoklama alırken 2-3 dk. oturdum. Sonra ders anlatmaya başladım. 40 dk boyunca ya tahtada yazı yazıyordum, ya da yazdıklarım deftere yazılıyor mu diye sınıfta geziyordum. Teneffüste oturamadan bahçeye indim. Bahçede sürekli maske çıkaran, birbirine yapışık gezen çocukları uyardım. Arkamı döndüğüm anda gene ya maskeler çıktı, ya birbirlerine yapıştılar. Kavga edenleri ayırdım, çocukların her şikayetine koşturdum. Zil çaldı, içeri girdiler. Koştur koştur gene dersime gittim. Gene 2-3 dk sadece defter doldurmak için oturabildim. 7 ders saati aynı döngü içindeydim.

Öğle arasında çocukları düzgün ve düzenli bir şekilde yemekhaneye aldım. Bahçeye çıktım, oradaki öğrencilere göz kulak olmak için. Gene 40 dk boyunca maske,mesafe,kavga mücadelesi verdim.

Okul çıkışı çocukları servislerine bindirdim, oturuyorlar mı diye kontrol ettim, serviste maskesini çıkaranlarla cebelleştim. İki servis yapmamak için çocukları tek serviste tıklım tıklım götürmek isteyen servis şoförüyle tartıştım. Çocuklar binip gitti. Bütün okulu dolaşıp açık klima vs. kontrolü yaptım. Hiç dinlenmeden 3.30 gibi okuldan çıkabildim.

Şimdi dışarıdan bir komşum kesin "ne yaptı ki, yarım günde eve geldi, bir derse girdi çıktı" demiştir kesin evinde yattığı yerden gündüz kuşağı programını izlerken.

Derste sorun çıkarıp düzen bozan öğrencilerden bahsetmedim bile.

Evet evet yarım gün çalışıp eve geliyorum.

Ha evde de toplantı tutanaklarımı ve ders planlarımı hazırladım.

Akşam ayaklarım sızlıyordu, migren atağım geldi. 2 ağrı kesici içtim, ona rağmen 2 saat kıvrandıktan sonra ağlaya ağlaya uyudum. Çocuğumun ödevini bile kontrol edemedim.

Evet evet tatilim çoktu değil mi? Hımmm şükretmeliyim. Şükrede şükrede bu hale geldik ama şükretmeliyim!
çalışan bütün insanların rutini bu

Sadece size özgü bir şey değil ki

forevermorrenk forevermorrenk gibi haftada 63 saat çalışıp , hiç senelik izin kullanmayan işçi ne yapsın ?

Sizin şartlarınız da çok çok çok iyi demiyorum ama en azından bir kadın olarak gündüz 3.30 da bile işten çıkıyor olmak büyük lüks insanlar bundan bile şikayetçi olmanıza tepki gösteriyor.

Gündüz 3 de çıkılan iş yok en erken 18 artık çıkış saatleri iş olsa da olmasa da hiç iş yoksa bile o saatleri doldurmaya mecbur işçi.
 
çalışan bütün insanların rutini bu

Sadece size özgü bir şey değil ki

forevermorrenk forevermorrenk gibi haftada 63 saat çalışıp , hiç senelik izin kullanmayan işçi ne yapsın ?

Sizin şartlarınız da çok çok çok iyi demiyorum ama en azından bir kadın olarak gündüz 3.30 da bile işten çıkıyor olmak büyük lüks insanlar bundan bile şikayetçi olmanıza tepki gösteriyor.

Gündüz 3 de çıkılan iş yok en erken 18 artık çıkış saatleri iş olsa da olmasa da hiç iş yoksa bile o saatleri doldurmaya mecbur işçi.
Ve o işçi o saatler arasında tuvalete bile izinle gidiyor yerine başkasını koyuyor o parça eksik olmasın diye koştur koştur tuvalete gidiyor, En azından Öğretmenlikte 40 dakikada 1 rahat rahat tuvaletine gidiyorsun yani Artık günlük çalışma saati değil 8 saat en az 10 saat hatta 12 saat olan yerler bile gördüm yani. Şimdi gene aynı yere dönecek konu, o zaman onlarda okusaymış denecek ama orada çalışan işçilerinde çoğu okumuş kişi zaten, biz de bunu anlatmaya çalışıyoruz
 
Öğretmenim, size dünümü anlatayım.

Sabah 7'ye gelirken uyandım, kızım hastaydı onu giyidirip, biraz karnını doyurup ilaçlarını verdim. Hasta kızımı eşimin teyzesine emanet edip okula gittim. 8'den önce okuldaydım. 8.30'a kadar servis karşıladım. Her gün uyarmamıza rağmen maske takmadan gelen öğrencileri tek tek uyardım tekrardan. Ama bugün gene maskesiz geldiler maalesef. Okulda hiç işi olmadığı halde okula girmek için direnen velilerle sinir harbi yaşadık. Okula alamayız dediğimiz halde okula girmek için direndiler.

Servis karşılama bittiğinde dersim başlamıştı. Koştur koştur derse gittim. Yoklama alırken 2-3 dk. oturdum. Sonra ders anlatmaya başladım. 40 dk boyunca ya tahtada yazı yazıyordum, ya da yazdıklarım deftere yazılıyor mu diye sınıfta geziyordum. Teneffüste oturamadan bahçeye indim. Bahçede sürekli maske çıkaran, birbirine yapışık gezen çocukları uyardım. Arkamı döndüğüm anda gene ya maskeler çıktı, ya birbirlerine yapıştılar. Kavga edenleri ayırdım, çocukların her şikayetine koşturdum. Zil çaldı, içeri girdiler. Koştur koştur gene dersime gittim. Gene 2-3 dk sadece defter doldurmak için oturabildim. 7 ders saati aynı döngü içindeydim.

Öğle arasında çocukları düzgün ve düzenli bir şekilde yemekhaneye aldım. Bahçeye çıktım, oradaki öğrencilere göz kulak olmak için. Gene 40 dk boyunca maske,mesafe,kavga mücadelesi verdim.

Okul çıkışı çocukları servislerine bindirdim, oturuyorlar mı diye kontrol ettim, serviste maskesini çıkaranlarla cebelleştim. İki servis yapmamak için çocukları tek serviste tıklım tıklım götürmek isteyen servis şoförüyle tartıştım. Çocuklar binip gitti. Bütün okulu dolaşıp açık klima vs. kontrolü yaptım. Hiç dinlenmeden 3.30 gibi okuldan çıkabildim.

Şimdi dışarıdan bir komşum kesin "ne yaptı ki, yarım günde eve geldi, bir derse girdi çıktı" demiştir kesin evinde yattığı yerden gündüz kuşağı programını izlerken.

Derste sorun çıkarıp düzen bozan öğrencilerden bahsetmedim bile.

Evet evet yarım gün çalışıp eve geliyorum.

Ha evde de toplantı tutanaklarımı ve ders planlarımı hazırladım.

Akşam ayaklarım sızlıyordu, migren atağım geldi. 2 ağrı kesici içtim, ona rağmen 2 saat kıvrandıktan sonra ağlaya ağlaya uyudum. Çocuğumun ödevini bile kontrol edemedim.

Evet evet tatilim çoktu değil mi? Hımmm şükretmeliyim. Şükrede şükrede bu hale geldik ama şükretmeliyim!

Yalnız bu yazdıkların senin görevin zaten sen devletten bunun için maaş alıyorsun.
Alkış tutmamıza gerek mi var?
 
Ve o işçi o saatler arasında tuvalete bile izinle gidiyor yerine başkasını koyuyor o parça eksik olmasın diye koştur koştur tuvalete gidiyor, En azından Öğretmenlikte 40 dakikada 1 rahat rahat tuvaletine gidiyorsun yani Artık günlük çalışma saati değil 8 saat en az 10 saat hatta 12 saat olan yerler bile gördüm yani. Şimdi gene aynı yere dönecek konu, o zaman onlarda okusaymış denecek ama orada çalışan işçilerinde çoğu okumuş kişi zaten, biz de bunu anlatmaya çalışıyoruz
evet

Artık okumamış insan kalmadı ki zaten bu devirde

İnsanlar mecburiyetten ne iş olsa yapıyor
 
Hanımlar,
neden her defasında meslek içerikli konularda tartışma çıkıyor?
116 sayfayı okuyup tek tek kim ne yazmış, nereden sonra konu öğretmen-doktor kıyaslamasına dönüşmüş kontrol etmem güç, gözüme çarpan yorumlar üzerinden değerlendirince, çoğunuzu yorumlarından bilirim zaman zaman görüşlerinize katılmasam da saygı duyarım çünkü her görüş kıymetlidir ve okuyanlara farklı bir pencere açar.

Konu özelinde değil genel olarak mesleklerin ön plana çıktığı konularda hepinizden özür dilerim ama neden tartışmayı mantık dışı bir noktaya taşıdığınızı anlamıyorum zira bence meslek kıyaslaması mantıklı değil.

Her mesleğin zorlukları var, güzellikleri var, bir doktoru başka bir doktorla kıyaslayabilirsiniz veya bir öğretmeni başka bir öğretmenle ama doktoru öğretmenle, avukatı muhasebeciyle, mimarı gazeteciyle kıyaslamak, şartlarını aynı kategoride değerlendirmek yanlıştır.

Eminim hepiniz mesleklerinizi seçerken isteyerek severek seçtiniz, artılarını eksilerini de düşünüp karar verdiniz, evet çalışmak hele de insanlarla birebir diyalog halinde olduğunuz meslekleri yapmak çok zordur kolay olduğunu kimse söyleyemez lakin sonuçta öğretmen de olsanız doktor da, hangi meslek dalında olursanız olun okumuşsunuz, emek vermişsiniz, mesleğiniz için çabalıyorsunuz bu takdir edilecek bir şey.

Birbirinizin üzerine basarak bir yere varamazsınız yalnızca kırarsınız.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X