Okulların açılması artan kabuslar,iç dökme.

Patidostu

Çok pati az insan çok huzur
Kayıtlı Üye
16 Eylül 2017
7.364
13.696
Öncelikle çok şükür mesleğim var. Buralara gelmek için çok çalıştım. Ama meslekten beklentim bu değildi. Okulların açılması yaklaştıkça kabuslar görüyorum. İnanın sınıftan kac kere ağlayıp çıktım. Kaç kere sinir krizi geçirdim bilemiyorum.
Ben sınıf öğretmeniyim. Doğuda bir köy okulunda görev yapıyorum. Kalabalık bir sınıf. okulun en kalabalık sınıfı,tek şube. Ben daha önceden özel eğitimde çalıştım çeşitli kurumlarda 1 yıl ve çok mutluydum öğrencilerimi çok severdim. Her gruptan çocukla çalıştım. Düşük maaş alıyordum ama çok seviyordum mesleği. Her gün yeni bir macera gibi gelirdi kendimi gelistirmek için fırsatlar yaratırdım.
Ama atandıktan sonra her şey değişti. Hayatımda bu kadar davranış sorunu olan öğrenciyi bir arada görmedim bir iki değil ciddi anlamda çok. Öyle basit sorunlar gelmesin aklınıza dersin ortasında masanın üzerine çıkıp sela okuyan mi dersiniz,arkadaşının dudağını patlatan mi,yumruk yumruğa kavgalar,arkadaşını ısırmalar, kapıyı açıp sınıftan kaçmalar... Bir de ben hep iyilikle güzellikle demokratik yaklaştım, empati yapmaya çalıştım. Çocuklar ise evde hep bastırılmış,şiddet görmüş. Başka dil, anlaşma yolu bilmiyor. Benim otoritemi saymiyorlar bu yüzden. Üstelik ders başarısı da çok düşük. Ve Allah şahidim ben 1.siniflar okuma öğrensin diye çoğu zaman teneffüs yapmadım. Teker teker hepsiyle ilgilendim, bıkmadım,kızmadım. Her tenefüs farklı bir öğrenciyle okuma yaptım. Ama okulda idareciler tarafından sürekli eleştirildim ,senin öğrencilerin niye böyle ,niye ogrenemediler, öğrenmeyen kalmayacak,veliler ilgilenmez sen öğreteceksin, alan dışı olan idareciler bile bana akıl verdi şöyle yap böyle yap. Beden eğitimi derslerinde beden eğitimi yapmam sıkıntı oldu,çocukları çok dışarı çıkartıyormuşum. Daha az tenefus yapmalıymışım,sınıfım çok pismiş. Atandığım ilk haftası müdür beni odasına çağırıp sen sınıf yönetimi ne demek biliyor musun dedi. Müdür yardımcısı bana 10 kişilik sınıfı örnek gösterdi. O sınıftaki öğrenciler çok temizmis,çok usluymuş. Bu muamele sadece bana yapılıyor üstelik. Sene içinde kaç defa idarenin odasına çağırılıp azar işittim bilmiyorum. Çok soğudum meslekten,çok bunaldım. Acaba sorun bende mi diye farklı yerlerde çalışan arkadaşlarıma sınıf içi durumları anlatınca hepsi şok oluyor. Bizim öğrencilerimiz de yaramaz ama seninkiler farklı diyor hepsi
 
10 kişilik sınıfın öğretmeni oranın yerlisi mi?

Doğuda öğretmenlik batıdaki gibi değil maalesef, çok idealist takılma genel öğretmen davranışlarına uy, tayin hakkın doğana kadar sabret, hiç değilse ilçe merkezinde bir okula geçersin, o sınavdan ben de geçtim, batıya döndüğümde göreve başlamadan terapi alacağım derdim hatta. Yeni öğretmeni ezmek o idarecilerin egosu için çok önemli hakaret edesim geldi, başka işe yaramadıklarından seni üzüp mutlu olmaya çalışıyor adiler. Zamanla alışıp cevap vermeyi de öğrenirsin, dersini bildiğin gibi işle, olabildiği kadar taviz vermemeye çalış, normalde stajyer öğretmene 1.Sınıf verilmez baştan yapmışlar adiliği, sabret demekten başka yol bulamadım. Mesleğinden vazgeçme şansın yok çünkü
 
Değil o da batılı ama "erkek". Bir de onun sınıfı en başta bölünürken diğer öğretmen yokmuş. Kendisi bölmüş yani ailesi,kendisi iyi olan, temiz,düzgün öğrencileri seçmiş.
Cevap veriyorum, anlatıyorum,kendimi açıklıyorum cevap vermekte sıkıntı yok ama benim amirim olduğu için asla üste çıkamıyorum. Bir de ders nasıl işlenir göstermek için müdür yardımcısı sınıfa gelip benim yerime ders işlemişti. Öğrencilerin sessizliğini de çok başarılı bir öğretmen olmasından dolayı sanıyordu halbuki ogrencilerim onu sevmiyor. Ve çekiniyorlar erkek olduğu için
 
Ben anlamıyorum arkadaş ya sınıf öğretmenlerinden sihirbaz olmaları falan mı bekleniyor. Bir arkadaşım 3. sınıfları okuttu bu sene sınıfında 26 Suriyeli çocuk var, çoğu Türkçe bilmiyor. Bütün sene sürekli çekip durdular kadını idareye azarlamak için, resmen savaş yaşadı. Yeni öğretmen falanda değil üstelik 38 yaşında evli barklı kadın. Hayır yani sizlere böyle çocuklar verilip sonrada hepsi muhteşem olsun, düzen intizam tam olsun diye beklemek saçma bence. Hayatı boyunca şiddet dışında iletişimi olmamış bir çocuğu nasıl zaptetmeniz bekleniyor?
 
Çaresizliğinizi derinden hissettim ve çok üzüldüm. Çocuklar konusunda gerçekten yorumum yok, nasıl ihya olurlar bilmiyorum;ama ben çok çabaladığınızı, samimiyetinizi, yetememenin üzüntüsünü görüyorum. Kendinizi her şeyden bu kadar sorumlu tutmayın. Psikolojik destek almıyor musunuz? Bir de kaç yılınız kaldı?
 
Ya gerçekten bu inanır mısınız... Ben bilmiyor muyum dayakla sopayla uslandirmayı. Mükemmel bir öğretmen değilim,çocuk sevgisiyle dolu hiç değilim. Ama inanın bir çocuğun kalbini kirsam ben o gece uyuyamam.
 
Maalesef doğuda da batıda farklı zorluklar var.Daha kızgın ve sınırlı görünün taviz vermeden otorite kurmaya çalışın doğuda da çalıştım maalesef çocuklar evde dayak arsızı olmuşlar..üniversitede öğrendiklerimizle karşılaştıklarımiz o kadar farklı ki..biraz uyum saglayinca zevk almaya başlarsınız öğretmenlikten...
 
Hocam bende doğuda görev yapıyorum branş öğretmeniyim ancak inanın ortaokullarda da durum farksız mesleği sevıyorum ama çok zor gerçekten sizi anlayabiliyorum Allah hepimizin yardımcısı olsun
Kpss vs çok zorlu süreçlerle bugünlere geldik bunlar da birer sınav biraz dişimizi sıkacagız
 
Daha 3 yılım var Ben kendimle barışığım vicdanım rahat. Her şeyi fazlasıyla yaptım. Ama veli, öğrenci,idare üçgeninde sıkışıp kaldım. Bunaldım
 
affınıza sığınarak birkaç öneride bulunmak istiyorum
-dik durun. asla işinize karışılmasına izin vermeyin. özellikle okuldaki ‘diğerleri’ne karşı biraz sert yapın. değil azar işitmek, size öneride bile bulunmasınlar. çünkü kötü insanlar bunu kullanıyor! fikir verdiğini sanıyorlar ama karşındakini eziyorlar, üzüyorlar.
-sınıfta da biraz sert yapın. artık her geçen sene yeni nesil aileden ilgisizlikle karşımıza çıkıyor. çocuk değil doğru davranmak, konuşmayı bile bilmiyor. maalesef aileler bunu ya hiç fark etmiyor ya da çocuğunu çok özel zannedip üzerine düşmüyor. yeni nesilde her şeyi bilirim, en iyisi benim kafası olduğu için, çocuğuna müdahale dahi etmiyor.
-aileyle iletişime geçin. tatlı dil güleryüz gösterin ama otorite bende imajını çizmeyi unutmayın. yoksa onlar da her işinize karışır. aileleri ikna yoluna gidin. gerekirse her gün ödev verin. ödev dediğim, aileyle beraber vakit geçirmesini sağlayan etkinlikler.. çocuğuyla vakit geçiren veli ondaki sorunu algılayabiliyor. böylece sizinle çözüm yolunda işbirliği yapacaktır.
-son olarak üzülmeyin. yalnız değilsiniz. meslekteki ilk yılımda okulu bırakmayı çok düşündüm. kendimce geliştirdiğim yöntemleri yukarıda sıraladım. unutmayın, o çocukların öyle olmasının sebebi siz değilsiniz. siz sadece onlara rehber olabilirsiniz.
 
Ben öğrencilere yeni bir şeyler öğretmeyi,onların başarılı olduğunu görmeyi seviyorum zaten. Ama dışarıdan müdahale oldukça sürekli kendimi yetersiz, başarısız hissetmeye başladım. Ve soğudum meslekten.
Evet kesinlikle öyle. Ama şimdi ortaokulda çocuk matematikte bir şeyi öğrenmek istemiyorsa ögrenemiyorsa hickimse gelip bu çocuk neden bu konuyu öğrenemedi demiyor. Bizde o çok var. Her şeyi bekliyorlar
 
Daha 3 yılım var Ben kendimle barışığım vicdanım rahat. Her şeyi fazlasıyla yaptım. Ama veli, öğrenci,idare üçgeninde sıkışıp kaldım. Bunaldım
İşleyiş hakkında bilgim yok ama farklı bir yere tayin şansı hiç yok mu? Üç yıl çokmuş gerçekten. Derdiniz tamamen şartlarla alâkalı. Az paraya özelde mutluymuşsunuz sonuçta, kendinizde hata aramanız gereken bir bağlam değil, karşınızda anladığım kadarıyla mutant yavruları var
 
Hocam sırayla cevap vereceğim maddelerinize.
-ben zaten dik duruyorum. İdare azarlayinca sus pus oturmuyorum. Ama en son öğretmenler toplantısında açık bir şekilde hedef gösterildim. yani diklesme diklesmeyi getiriyor.
-evet bu maddede çok dogrusunuz. Ben sert yapamıyorum. Yani yapıyorum ama sürduremiyorum. En büyük eksiğim bu.
-hocam 8-10 çocuk yapıyorlar. İlgilenmiyorlar. Hep aynı cevaplar evde de aynı, evde de hiç çalışmıyor. Bir iş birliği yok. Abi abla anne baba dede ne varsa çağırdım okula
-bende düşündüm bunu. Ama buralara kadar o kadar zorluklarla geldik ki. Mantık ağır basıyor
 
Merhaba, kırsalda öğretmen olmak bambaşka. KODA köy okulları değişim ağını inceleyin. Bu videonun 2. Dakikasında öğrencilerin staj yaptığı köy okulları ile ilgili deneyimlerden dikkatimi çeken” köyün first ladysi muhtarın eşidir onunla iyi geçinin” ifadesi. Güzel ipuçları bulabilirsiniz diğer içeriklerde de…
Bunun dışında erkeklerin otorite figürü görülmesi öğrenciler arasında da yaygın. Yöneticiniz de sizi güçsüz görüp yüklenmiş. Yapılacak şeyler var elbet ama bence muhtarın eşini deneyin:) Bir Semaver ve bir tepsi pişinin çözmeyeceği şey yok köyde:) Arkanıza köylüyü alın.
 
hocam o zaman şikayet edebilirsiniz mobbing e uğruyorum diye. daha kötü olur diye düşünmeyin genelde çekinip geri dururlar.
aile ziyareti yapabilirsiniz eğer ortam müsaitse ve isterseniz. çocuklar öğretmenini ev ortamında görünce çok değişiyorlar..
 
Bir de onu deneyeyim. Veliler ilgisiz olunca ev ziysretini hiç düşünmemiştim
 
Bir de onu deneyeyim. Veliler ilgisiz olunca ev ziysretini hiç düşünmemiştim
onlar da çok değişir hocam. benim aynı köyde 3 yılım geçmişti ilk yılla son yıl hem çocuklar hem veliler çok farklılardı. ben de çok farklı hissediyordum belki ben de değişik davranmaya başlamıştım. bi kere ortama alışıyorsunuz açıkçası ‘nabza göre şerbet’ olayı oluyor kime nasıl davranacağınızı öğreniyorsunuz.
diğer öğretmen sınıfını kendi oluşturdu ve buna rağmen size destek olacaklarına köstek oluyorlarsa kesinlikle şikayet edebilirsiniz ben olsam ederdim. yaptıkları hiç hoş değil çünkü.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…