2.... ferit hamdi otcugil'in 2001 tarihli bir yazisidir:
gonul isleri olarak tanimlanabilecek olan iliski, kimler arasinda, ne zaman ve nerede olursa olsun, cikmaz sokaga girmeye mahkumdur. bir anlik heyecan, karsi tarafa duyulan merak, sevgi ve ilgi istegi ile baslayan bu durum icerisinde, kisilerin davranislari bir sure sonra “gorev” haline gelir. belirli bir saatte aramak, belirlenen gunlerde bulusmak, bilmem kacinci ay doldugunda hediye almak ve hatta surpriz yapmak..
guzel bir iliski icin maca 1-1 baslamak gerekir ki 3-0, 4-0 vb. bir farkli skorun ustune yapilanan her iliski cabuk yipranir, coker; enkaz altinda iki aptallasmis insan birakir. hep bir taraf aci ceker gibi gozukse de, toparlanma isleri diger taraf icin de sanildigi kadar kolay degildir.
az bir ihtimal olsa da, 3-0 baslayan iliski eger 100-97 kivamina gelebilirse, skor farki pek goze batmadan taraflar mesut bir sekilde hayatlarini surdurebilir.
saglikli ve dengeli bir iliski icin temel tas, bulent ortacgil’în “beni kategorize etme” sarkisi olmalidir. eger sevgilinizin sizi ilahlastirdigini sezdiyseniz, hemen kacin. ancak, siz de onu ilahlastirdiysaniz birlikte tanricilik oynayabilirsiniz; tabii ki ayriliktan sonra gozyaslarinizi “sen benim her seyimdin, her seyimi alip gittin” tadinda turkulerle kurban etme olasiligini goz ardi etmemelisiniz..
ayrilik doneminin baslangicindaki ilk soru “ben senin icin o kadar sey yaptim, mutlu olman icin hayatimi verdim; sen beni nasil terk edersin?”dir. bu durumda mor krizantem adli sairler sairinden alinti yapmak isterim: “sen benim icin onca sey yaptin da ben sana gazoz kapagi mi verdim?”
“siz erkekler hepiniz aynisiniz!” slogani ile acilarini kahkahalarinin ardina gizleyen hanim kizlarimizin birbirinden ne kadar farkli oldugu da ayri bir tartisma konusu[mu?]dur. [degildir; tartismaya gerek yoktur.] ayni seyler “siz kadinlar hepiniz aynisiniz!” diye yirtinan erkekler icin de gecerli degil midir? degil degildir.
neyse, daha fazla uzatmadan son sozu shakespeare’e birakiyorum: “if you speak love, speak low”