26 ocak 2002 yılı.. bir telefonla dünyam karardı. o zaman daha 14 yaşındayım. babam sapasağlam doktor yüzü görmeyen sağlıkta birisiydi.
evden öperek uğurlamıştım onu hala da öyle hatırlıyorum. kalp kriziymiş. ani ölüm çok kötü birşey. o şoku uzun zaman atlatamadım. hep evden son çıkışını hatırlıyodum öldüğüne bi türlü inanamadım hep birşeyler olacak geri gelecek gibi geliyodu. nereye baksam onun koltuğu tarağı küllüğü vs. eşyaları gözüme takılıyodu. garip ama her zil çalışında o olabilir umudu vardı bende. uzun zaman inanamadım ama sonra kabullendim.
bayramlar işkenceye döndü sonra.. bazı anlarda daha bi yandı içim her babalar gününde, mezuniyetimde, düğünümde...insanların babasına baba demesini kıskandım ben.ama ne var ki Rabbim bana mükemmel bi anne bir de kız kardeş vermişti. annecim elinden gelenin en iyisini yaptı tek başına okuttu meslek sahibi yaptı evlendirdi beni. kardeşiminde bir kaç ay sonra düğünü var.şimdi gözünün içine bakıyorum onun. ona ve kardeşime bir şey olmasın diye..şükürler olsun ki hep yanımdalar..
11 yıl geçti babamın acısı hala aynı.. Beni gördüğüne inanıyorum bıraktığı o ufak kızlar büyüdü artık ama hep bi yanları eksik.
özlüyorumm.... hemde çok özlüyorum.
unutmuyosun ama hayata geri dönüyosun ister istemez. asla unutamayacaksın ama alışacaksın bu duruma canım.
senin için söylenecek fazla söz yok canım benim. acını hissediyorum. yaşayan anlar

Allah sana ve ailene sabır versin babacığının mekanı cennet olsun.