Merhaba, cherry_jam
sayfa 23 teki iki mesajımın devamı niteliğinde, şimdi yazacağım iki mesajı okursanız sevinirim. Dün yazacaktım ancak yazamadım.
Ve sizden ricam, şuan acınız çok taze ve yaşadıklarınız size ağır geldiği için kendinizi ve yaşadıklarınızı sorguluyor ve keşke şöyle olsaydı, böyle olsaydı, yaşarmıydı ?diye düşünüyor ve buna bir cevap arayışı içerisindesiniz. Bu soruları sormanız çok doğal, neticede insansınız, bir kalbiniz var, ancak benim sizden isteğim Allah'a tevekkül etmeniz ve acınızı hafifletmesi için Allah'a dua etmenizdir. Çünkü; anneniz artık hakkın rahmetine kavuşmuştur, emaneti sahibine vermiştir. Bizlerde birer emanet taşıyoruz ve vaktimiz, saatimiz gelince bende, sizde bu dünyadan ayrılacağız. Bu dünya bir imtihan dünyası ve hepimiz bir imtihandan geçiyoruz. Allah yardımcınız olsun.
Allah, ilmiyle yazmış, kudretiyle de yaratmıştır. ( kader ve kaza inandık iman ettik. )
Yaratan Cenabı Hak; bazı şeyleri, bazı şeylere sebep kılmıştır. Kul bu sebeplere yapışınca, bunun neticesine kavuşuyor.
Sadaka, Dua, Allah'ın gadabını durdurduğu, geri çevirdiği, hatta Allah'ın vermiş olduğu ömrü uzattığı hadis-i şerif lerde bildirilmiştir.
Allah Teala'nın ilmi, dilemesi ve yaratması söz konusu olmadan kainatta hiçbir olay meydana gelmez.
Kaza; Allah'ın bu başlangıcı olmayan bizim bilemediğimiz, önceki bir zamanda ( ezelde ) yazdığı yazıyı ve takdiri yaratmasıdır.
Kaza; Kaza-i muallak ve Kaza-i mübrem dir.
Kaza-i muallak: Şartlara bağlıdır, dua' ya ve sadaka' ya göre değişebilir.
Kaza-i mübrem: Şartlara bağlı değildir. Hiçbir zaman değişmez.. Muhakkak yaratılır.
Kaza-i muallak, levh-i mahfuz da yazılıdır. Eğer o kimse, iyi amel yapıp, duası kabul olursa, o kaza değişir.
Kader, tedbir ile sakınmak ile değişmez. Fakat kabul olan dua o bela gelirken korur. Duanın belayı def etmesi de kaza ve kader dendir. Kalkan, oka, siper olduğu gibi, dua da, Allah'u Teala'nın merhametinin gelmesine sebeptir.
Hadis-i Şerif te; Kaza-i muallak'ı hiçbir şey değiştiremez. Yalnız dua değiştirir ve ömrü, yalnız ihsan, iyilik artırır. buyurulmuştur.
Bir kimseye takdir edilen bela, kaza-i muallak ise, yani o kimseni dua etmesi, dua alması takdir edilmiş ise; dua eder yada dua alır. Bu dua Allah katında kabul olunca belayı önler. Ecel-i Kaza yı da iyilik etmek geciktirir. Fakat Ecel-i Müsemma değişmez.
Ecel-i müsemma değişmez ama; Ecel-i kaza değişebilir.
Bir örnek:
İki kişi,
Hz. Davud’a birbirini şikayet etti.
Azrail Aleyhisselam gelip,
-Bu iki kişiden birinin eceline bir hafta kaldı. İkincisinin ömrü de, bir hafta önce bitmişti; ama ölmedi dedi.
Hz. Davud,
-Hayret edip sebebini sorunca
cevaben dedi ki:
İkincisinin bir akrabası vardı. Buna dargın idi. Bu gidip onun gönlünü aldı. Bunun için Allah'ü Teala, bunun ömrünü 20 yıl uzattı.dedi.
Ecel-i Kaza; bir kimse, eğer iyi bir iş yapar, yahut sadaka verir, hac ederse 50 sene.. bunları yapmaz ise; 30 sene diye takdir edilmesi gibidir.
Birinin üç günlük bir ömrü kalmış iken, ( kişinin yaşı 30 olsun ve kişi ne zaman öleceğini bilmiyor, bir tek Allah bilir.) akrabasını Allah rızası için ziyaret etmesi ile, ömrü uzar. ( ne kadar uzar ? orasını da Allah bilir. ).. kişi akrabasını ziyarete gitmeseydi ne olacaktı? ömrü uzamayacak, kendisi için belirlenmiş olan üç gün sonra ölecekti. yukarıda ki örnekte olduğu gibi.
örnek 2:
Hz. Ömer mescid de iken hançerleniyor ve yaralanıyor 3 gün sonra da Hz. Ömer ölüyor.
Kab'ül Ahbar, Hz. Ömer' in ashabından olan bu kişi;
-Ömer r.a. daha yaşamak isteseydi, dua ederdi. Zira onun duası elbette kabul olurdu buyurunca,
bunu işitenler;
-Nasıl böyle söylüyorsun? Allah'ü Teala mealen; '' Ecel, bir an gecikmez ve vaktinden önce de gelmez.'' buyurdu. dediklerinde.
Kab'ül Ahbar
-Evet, ecel hazır olduğu vakit gecikmez. Fakat, ecel hasıl olmadan önce, sadaka dua ve amel-i salih ile ömür uzar.
Zira: Fatır suresinde mealen; Herkesin ömrü ve ömürlerin kısalması hep yazılıdır. buyurulmaktadır. cevabını vermiştir.
Hz. Ömer'in ömrünün uzaması onun o an dua etmesine bağlıydı, ancak o dua etmedi.Dua etseydi ömrü uzayacakmıydı ? evet uzayacaktı ancak o sevgiliye bir an önce kavuşmak arzusunda olduğu için dua etmedi. dedi.
Örnek 3
Vaktiyle İsa Aleyhisselam, ashabı ile bir yere giderken, çamaşır yıkayan bir adama rastlarlar ve selam verip yollarına devam ederler.
Oradan biraz uzaklaşınca İsa aleyhisselam;
-Dönüşte bu adamın cenazesine hazır olun buyurur.
Daha sonra dönüşlerinde bakarlar ki, çamaşır yıkayan adam yaşıyor.
Buna hayret eden İsa aleyhisselam, Cebrail aleyhisselam'a ;
-Ya Cebrail, bu adamın öleceği bana bildirilmişti. Halbuki yaşıyor. Sebebi nedir? Diye sorar.
Cebrail aleyhisselam;
-Ya İsa, o çamaşır yıkayıcısının çamaşırları arasında siyah bir yılan vardı. Onu sokup öldürmesi gerekiyordu. Fakat o adam bir sadaka verdi ve verdiği sadaka sebebi ile ömrü uzatıldı. Cevabını verdi.
Daha sonra adamın çamaşırlarının içine baktıklarında, simsiyah ölü bir yılan gördüler. Netice olarak, kabul olan dua ve sadaka, gelmekte olan belayı durdurur. Gelmiş olanların gitmesine, ömründe uzamasına sebep olur.
Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi:
-Sadaka, belaları giderir ve ömrü uzatır.