BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç’ın türban serbestisini getiren yönetmelik değişikliğinde “ortaöğretim” ifadesini kullanarak uygulamanın liselere ilişkin olacağı açıklaması üzerinden 24 saat geçmeden tartışılır hale geldi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “5. sınıftan itibaren isteyen öğrenciler yararlanabilir” sözleriyle Arınç’ın serbestinin ortaöğretim için olacağı ifadesini geçersiz kıldı. Muhalefet de değişikliğe tepkili...
Hükümetin okullarda öğrencilere 10 yaşından itibaren türban takma serbestliği getiren yönetmelik değişikliği tartışma yarattı. CHP sözcüleri, ‘dinsel eğitimin dayatıldığını’ savunurken, MHP yöneticileri kız çocuklarına ‘ailede ve okulda baskı olmaması’ için uyarıda bulundu. Muhalefetin değerlendirmeleri şöyle:
KIZLAR KURBAN
Gürsel Tekin (CHP Genel Sekreteri):
5’inci sınıf öğrencisi, 10-11 yaşındaki bir kız çocuğu kendi isteğiyle mi örtünecek, yoksa aile ve mahalle baskısıyla mı başörtüsü takmak zorunda bırakılacak? CHP’nin peşinde olduğu çocuğun üstün yararıdır. Herkes kendi iradesine göre yaşasın istiyoruz. Başkasının yaşamını yaşamasını değil. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, ağabeyi Hüseyin’in başını örtmesi için yaptığı baskılar üzerine günlerce ağladığını hatırlatmak isterim. Hükümetin, gündem değiştirme amacıyla aldığı bu karar, küçük kızlarımızı mahalle baskısına kurban edecektir.
DAYATMAKTIR
Turhan Tayan (CHP Bursa Milletvekili, Eski Milli Eğitim Bakanı):
Bu karar eğitimde geriye gidiştir; millilikten ve laiklikten uzaklaşmaktır. Bu kararın demokrasiyle, özgürlükle ilgisi yoktur. 10-11 yaşındaki kız çocuğu hangi demokrasi ve özgürlük bilinciyle türban takacaktır? Bu dinsel eğitimi dayatmak, anne-baba baskısını ve mahalle baskısını dayatmaktır. Eğitimde lime lime dökülüyoruz. Her gün çağdaş, bilimsel, rasyonel karar ve uygulamalar yerine milli eğitimi geriye götüren karar ve uygulamalarla karşılaşıyoruz. İhtiyacımız orta öğretimde kıyafet serbestisi değildir.
EVDE OTURMAYA VARIR
Engin Altay (CHP Grup Başkanvekili):
Bakanlar Kurulu toplanmış, IŞİD katliamını, Kobani’yi bırakmış, başörtüsü pilavını yeniden pişirmişlerdir. Bu sene 5 olur, seneye 4, 3, 2, 1 ve okul öncesine kadar gider. Bu adımın daha sonrası kızların okula gitmeden evlerinde oturup çocuk büyütmeleri, kocalarının ayaklarını yıkamalarıdır. Baskı unsurundan öte biz bunu pedagojik görmüyoruz. CHP olarak 18 yaşını ikmal etmiş herkesin istediği örtüyü örtmesine itirazımız olmadı. Ama 18 yaşın altındaki çocuklara vermediğimiz tasarrufu sadece türban için veriyorsa burada farklı bir şey vardır. Milli Eğitim Bakanı, cami avlusuna bıraktığı eğitimin üzerine türban kapatmıştır. Hükümete sesleniyorum; siz kızların başını örteceğinize yüzünüzü örtün ve utanın. Bu örtü Reza’nın rezaletlerini örtmez.
AİLELER YAKIŞANI YAPSIN
Naci Bostancı (AK Parti Grup Başkanvekili):
Çocuklar devletin değil, ailelerindir. O nedenle, devletin işi kıyafetle ilgili olumsuz, negatif düzenlemeler yapmak değildir. Devletin bu konuda dayatma yapması yanlıştır. Devletin bu konularda gölge etmemesi iyidir. O nedenle bu konudaki düzenleme olumlu bir adımdır. İsteyen başörtüsü takar, istemeyen de takmaz. Aileler çocukları için kendilerine yakışanı yapsınlar. Aykırı işler yapmaması gerekir. Çünkü aykırı işler çocuğun gelişiminde de bir tahribat oluşturur. Çocukların bizim ideolojik fantezilerimizin bir uzantısı olmadığını da unutmamamız gerekir.
BASKI OLMAMALI
Zühal Topcu (MHP Genel Başkan Yardımcısı):
Aslında böyle bir sorun Türkiye’de yoktu. İsteyen veli zaten çocuğunu imam hatibe gönderiyordu ve orada örtünme serbestti. Karara baktığınızda yaşantı tarzımıza, örfümüze, ananelerimize, milli değerlerimize uygun olduğunu görüyoruz. Ama yarın, ileride bunun baskı aracı olarak kullanılmaması lazım. Aile ve çocuğun birlikte vereceği bir karar ortaya çıkmaktadır. Okullarda kesinlikle baskının olmaması lazım.
İLKOKUL DOĞRU DEĞİL
Özcan Yeniçeri (MHP Ankara Milletvekili):
Kişinin istediği kıyafetle derslere girmesi laik demokratik sistemi imha etmez, aksine demokrasi ve özgürlükleri inşa eder. (İlkokulu kapsar mı?) Benim söylediklerim ana karnını da kapsıyor. Türk halkının sağduyusunu devreye sokmak lazım. O sağduyu göreceksiniz hakim olacak, değişen bir şey olmayacaktır. Ama bunu ilkokula kadar indirmek doğru değil.
24 saatte 5. sınıfa indi
BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç’ın türban serbestisini getiren yönetmelik değişikliğinde “ortaöğretim” ifadesini kullanarak uygulamanın liselere ilişkin olacağı açıklaması üzerinden 24 saat geçmeden tartışılır hale geldi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “5. sınıftan itibaren isteyen öğrenciler yararlanabilir” sözleriyle Arınç’ın serbestinin ortaöğretim için olacağı ifadesini geçersiz kıldı. Avcı, devlet okullarındaki kılık kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişikliğin kapsamına ilişkin yaptığı açıklamada, 5’inci sınıftan itibaren isteyen öğrencilerin okula başörtüsüyle gidebileceğini söyledi. ‘Medya Okuryazarlığı Dersi Tanıtım Toplantısı ve Yenilikler Paneli’ sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avcı, kamuoyunda tartışma yaratan değişikliğe ilişkin şöyle dedi: “Ortaokul ve liselerde zaten belli okullarda bu uygulama vardı. Bazı öğrenci ve velilerinden gelen yoğun talepler doğrultusunda bu uygulamanın kapsamı genişletildi. Uygulamanın anaokulu ve ilkokulu kapsaması söz konusu değil. 5’inci sınıf itibarıyla isteyen öğrenciler bu uygulamadan yararlanabilir.”