Mümkün olduğunca kısa ve net anlatmaya çalışayım: Diyelim ki işler kötüye gitmeye başladı, durum günden güne ciddileşiyor ya da birden bire daha da fena oldu ki bu ülkemizde mümkün. İnsanlar TL'lerini dövize çevirmeye, bir de o dövizle kaçmaya kalkarlarsa ülkeden bir sürü döviz (efektif) çıkışı olacağı için Dolar, Euro gibi para birimlerinin TL karşısında değeri artacaktır. Çünkü ülkede bulunan yabancı paralar azalacağı için almak daha da zorlaşacaktır. Halk dilinde doların uçması yani. Şimdi, bizim Merkez Bankamıza ve ülkemizde uygulanan kur rejimine bakalım. Ülkemizde müdahaleli dalgalı kur rejimi uygulanmakta yani normalde döviz kurları piyasadaki arz ve talebe göre şekillenir ama gerekli durumlarda Merkez Bankası ihale yoluyla ya da önceden ilan edilmemiş alım satım vs uygulamalarıyla kurlara müdahale ederek istediği sınırlara çekmeye çalışır. E şimdi bahsettiğim gibi bir durum olduğunda Merkez Bankasının eli armut toplamadığına göre mutlaka bu aşırı oynaklıklara müdahele ederek kurları biraz olsun normalleştirmeye çalışacak. Hatta böyle bir oynaklığın yaşanmasına gerek bile yok, durumları önceden öngörüp bu doğrultuda o müdahaleleri yapıyorlar zaten. Yani bunu, Merkez Bankası bugün para piyasalarına müdahale etti diye haberlerde görmeyiz. Hadi diyelim ki çok mecbur kaldı, Merkez Bankasının araç bağımsızlığı nedeniyle Merkez Bankası kur rejiminde değişiklik yaparak tutup da sabit kur rejimine falan geçebilir, öyle bir hakkı var yani hatta hükümete danışmasına ya da izin almasına gerek yok.
Dediğim gibi, mutlaka kötü, olumsuz etkileri olacaktır ama öyle elimizdeki TL cinsinden parayı birden sıfıra düşürecek kadar birşeyin yaşanacağını sanmıyorum. Eskiden yaşandı geçmişte, yaşanmadı değil ama o zamanlardaki ekonomik durum, siyasi durum gibi şeyler çok farklıydı bugüne göre. Her şeyden önce Merkez Bankasının araç bağımsızlığı yoktu. Kaldı ki şu durumda, Mehmet Şimşek varken birşey olacağını sanmıyorum.