kızlar hemen hatırlatma yaparak başlıyorum. geçtiğimiz ay başında bir senelik ilişkimin beni arkadaşımla aldattığını öğrendim ve benden ayrıldı, o kızla devam ediyorlar. bir anda bir sürü insanı hayatımdan silmek zorunda kaldım o arkadaş çevresinin hepsi gitti.
sonrasında hızla biriyle görüşmeye başladım "nasıl taktik yapmalıyım" diye konu bile açmıştım.
yalnız gerçekten psikolojim o kadar bozuktu ki, hayatıma giren yeni kişiye bir türlü "hadi" diyemedim. konusu açıldığında ise "ben ayrılalı çok az oldu, zamana bırakalım" dedim. o günden beri zamana bıraktık.
haftada bir ya da iki kez buluşuyoruz. her sabah düzenli günaydın mesajı atar her akşam iyi geceler. güniçinde sürekli ne yaptığını mesajla bildirir bana da sorar. sık sık fotoğraf paylaşır benimle.
buluşmalarımızda öpüşüyoruz, elele dolaşıyoruz zaten. birlikte fotoğraf çekiyoruz, sosyal medyada yayınlamadık henüz. kuzenleri beni biliyor, kuzenlerinin olduğu ortama vs sokuyor beni, beraber de görüşüyoruz. annesi, babası da arkadaşı olarak biliyor. (bu da bir handikap sanırım, sonradan öğrendim ki baya ünlü bir ailenin torunuymuş bu. ben soyadı benzerliğidir diye bile düşünmemiştim) ailelerine birini almaları zor oluyormuş ama "ben halledicem sen merak etme" dedi.
tamam ama sevgiliyiz demedik ki. aşkım demiyoruz birbirimize. "bebeğim, hayatım ve canım" kullandığımız kelimeler. hatta bir kere çok üstüne gittiğim bir anda (kızlar aldatılma psikolojisinden çıkamıyorum, adamı da sıkıştırıyorum zorluyorum baya) "biz seninle çıkıyoruz gibi davranıyorsun yapma, akışına bırakalım" gibi bir şey dedi. çok oturdu bu laf ama kaybetmek istemedim devam ettim.
akış akış da nereye akıyoruz kızlar biz? onun kafasında benimle ilgili iki sorun varmış açık açık konuştuk.
1- eski erkek arkadaşımı unutmak için onda teselli aradığımı düşünüyor. emin olamıyor ona hislerimden
2- çok fazla baskı yaptım. yarım saat mesaj atmasa, "tamam artık yazmam sana" gibi tripler attım. boğdum.
30 yaşında adam bu. ben gazeteciyim, o sigortacı. işimizde gücümüzde insanlarız, hayat kurabilecek ayardayız. şimdi gelse evlenirim o derece de hayatıma istiyorum.
isim koyma işini hızlandırabilir miyim sizce? baskı yapmayı kestim. nadir yazıyorum o yazdıkça konuşuyorum. çünkü zamanla kendimi de toparlıyorum.
sonrasında hızla biriyle görüşmeye başladım "nasıl taktik yapmalıyım" diye konu bile açmıştım.
yalnız gerçekten psikolojim o kadar bozuktu ki, hayatıma giren yeni kişiye bir türlü "hadi" diyemedim. konusu açıldığında ise "ben ayrılalı çok az oldu, zamana bırakalım" dedim. o günden beri zamana bıraktık.
haftada bir ya da iki kez buluşuyoruz. her sabah düzenli günaydın mesajı atar her akşam iyi geceler. güniçinde sürekli ne yaptığını mesajla bildirir bana da sorar. sık sık fotoğraf paylaşır benimle.
buluşmalarımızda öpüşüyoruz, elele dolaşıyoruz zaten. birlikte fotoğraf çekiyoruz, sosyal medyada yayınlamadık henüz. kuzenleri beni biliyor, kuzenlerinin olduğu ortama vs sokuyor beni, beraber de görüşüyoruz. annesi, babası da arkadaşı olarak biliyor. (bu da bir handikap sanırım, sonradan öğrendim ki baya ünlü bir ailenin torunuymuş bu. ben soyadı benzerliğidir diye bile düşünmemiştim) ailelerine birini almaları zor oluyormuş ama "ben halledicem sen merak etme" dedi.
tamam ama sevgiliyiz demedik ki. aşkım demiyoruz birbirimize. "bebeğim, hayatım ve canım" kullandığımız kelimeler. hatta bir kere çok üstüne gittiğim bir anda (kızlar aldatılma psikolojisinden çıkamıyorum, adamı da sıkıştırıyorum zorluyorum baya) "biz seninle çıkıyoruz gibi davranıyorsun yapma, akışına bırakalım" gibi bir şey dedi. çok oturdu bu laf ama kaybetmek istemedim devam ettim.
akış akış da nereye akıyoruz kızlar biz? onun kafasında benimle ilgili iki sorun varmış açık açık konuştuk.
1- eski erkek arkadaşımı unutmak için onda teselli aradığımı düşünüyor. emin olamıyor ona hislerimden
2- çok fazla baskı yaptım. yarım saat mesaj atmasa, "tamam artık yazmam sana" gibi tripler attım. boğdum.
30 yaşında adam bu. ben gazeteciyim, o sigortacı. işimizde gücümüzde insanlarız, hayat kurabilecek ayardayız. şimdi gelse evlenirim o derece de hayatıma istiyorum.
isim koyma işini hızlandırabilir miyim sizce? baskı yapmayı kestim. nadir yazıyorum o yazdıkça konuşuyorum. çünkü zamanla kendimi de toparlıyorum.