Ben işsizken parttime çalışacak bir yer bulmustum. Mesela 4 sene öncenin parasıyla günde 70-90-100 liraya işler olurdu. İstersen fuarda görev, istersen festivalde sıra kontrolü,istersen şirket pikniğinde fotoğraf kabını görevlisi, istersen ofiste yetişmeyen işler için yardımcı,istersen galalarda görevli,istersen telefonla katılım durumunu teyit eden görevli... Tonlarca iş var organizasyon firmalarında. Ve büyük şehirde adım başı organizasyon firması (hatta bana özelden mesaj atan olursa İstanbul'dan,eski çalıştığım yerin numarasını verebilirim,sizi parttime is whatsapp grubuna eklesinler diye
Mune
yasaksa soyle lütfen)
Böylece azından kredi kartımı ödeyecek, ailemden istemeyecek kadar para girerdi cebime. 'bir daha ne zaman işsiz ve bunca boş vakitli olacağım' motivasyonuyla cebim para gördüğü gibi bir bahaneyle seyehat ederDim. Güzel yıllardı. Hatta beni ücretsiz yurtdışına gönderen bir projeye katılmıştım,o vesileyle de gezmistim.
Yani sen de işsizim diye üzülmek yerine böyle şeyler bakabilirsin.
Bazı şeyler bakış açısıyla alakalı bence.
Senin de yaşın daha çok küçük, hemen 'neden elim ekmek tutmuyor' tiplerine girip hayatı kendine zindan etme. Aile babası değilsin ki bunca derdine düşesin. Ev kiran yok, taksidin yok...hayata biraz olumlu tarafından bakmaya calis.
Ben mesela iş yerimden,ortamımdan,patronumdan,her Allah'ın günü inanılmaz ataerkil cumleler duymaktan nefret ediyorum. Kesinlikle ruhuma-karakterime uymayan bir yer (mesela toplumsal cinsiyet rollerine takık birisiyim,iş yerinde 'aaa öyle olmaz ki,dul musun sen' gibi sohbetlere maruz kalıyorum devamlı..normla insan için belki sadece bir sohbet ama bu tarz şeyler beni gerçekten çok sinirlendiriyor,tahammül edemiyorum. Mesela 'esim çok yardımcı, sen de yorgunsun diyor ,bulasiklar bir gece kalsa da ses etmiyor' diye adamı övüyorlar falan. Cins kedileri para verip alan, hamile kalınca bırakmaktan bahseden...)O kadar muhabbetler oluyor ki - tamamen bana aykırı . Ben de ne yapayım? İyi tarafından bakmaya çalışıyorum. İse ihtiyacım yok,çalışmasam da birkaç yıl idare edecek birikimim var ama işte birikim yapayım - hazır bir masrafim yokken diye katlanıyorum. Kulaklık takıyorum, her fırsatta küçük tatiller ayarlıyorum, sonra onları beklerken zaman çabuk geçiyor...
Ya da otuz oldum hala aile evinde yaşıyorum, her telefon konuşması 'tamam kızım geç kalma' ile bitiyor , este dostta kalamıyorum. Gerçekten bu durumdan çok rahatsızım ama büyük bir tartışma çıkarıp evden gitmeye motivasyonum yok. En azından para biriktiriyorum diye kendimi avutuyorum, her fırsatta tatile çıkıp özgürlüğünün bir parcasini yakalıyorum...
Covid, yangın,sel ,göçmenler,ekonomik kriz,siyasi olaylar.. Kimse gamsız değilse kayıtsız kalamaz. İnsanız neticede. Ben de çok duyarlı bir insanım malesef , haber izlerken aglarim. Ama elimden ne gelir ki?
Elimden gelen paramin bir kısmını enflasyon karşısında erimesin diye altın/dolar yapmak, elimden gelen küresel ısınmaya ve çevre kirliliğine karşı asla yere çöp atmamak, olabildiğince plastiği azaltmak, ped yerine menstrüasyon kabı kullanmak.. yangından ölen hayvanlara yardım edemem ama mahallenin kedileri için mutlaka 15 kg mama alirim bittikçe.
Elimden büyük şeyler gelmese bile elimdne geleni yapmak beni tatmin ediyor. Sen de yapabilirsin. Eminim sana da iyi gelir.
Ayrıca çok güzel online kurslar var,bazıları ücretsiz. Mesela bak şu siteyi KK'dan duyup bir kurs aldım,güzel gidiyor. iienstitu.com
Boyle şeyler dene...
Ve her gün hareket et. Belediyelerin havuzları-fitness salonlari ücretsiz, tarihi yakala onlara git. Hiç bir şey yoksa tak kulaklığı her gün birkaç km git-gel. Adımsayar indir telefonuna.
Hareket ettikçe endorfin salgilarsin
Ve telefonundan twitteri sil. Fazla haşır neşir olma haberlerden.
Umarım tez vakitte iş bulursun