Reddedilme korkumu yenemiyorum.

Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. Sanırım bu konuşma işini daha ağırdan almam ve kendime daha fazla odaklanmam gerekiyor. Kendime güvenmeden başkasına güvenemeyeceğimi bir kez daha anladım. Beyhan Budak'ı geç keşfettim, ama umarım tavsiyeleriyle kendimi bulabilirim. Mindfulness'ı araştıracağım ayrıca.
 
Korktugun başına gelır.Korkmadan yaşa bu hayatı
 
Gerekırse reddedıl vardır bunda bir hayır de ve çık. Yola
 
Bunun tek bir çözümü var bence.. İnsanları gereğinden fazla önemsememek... Bunu başarabildiğiniz noktada sorun ortadan kalkacaktır.. İnsanlar ne der nasıl dönüt alırım diyerek birşey yapmayın.. Ben istiyorum, içimden böyle söylemek geçiyor diyerek yapın.. Karşınızdaki de sizin gibi bir insancık.. Bunu unutmayın..

Reddedilince ne olabilir mesela?? En fazla reddedilmiş olursunuz bu kadar basit aslında Kendinizi böyle düşünceler yüzünden kısıtlamayın artık.. Yanlış da yapsanız bırakın onu içinizden geldiği için yapın, salın artık kendinizi.. En çok kendinizi önemseyin.. Bir kez deneyin bunu olumsuz sonuçlansa bile kendinizi iyi hissedeceksiniz inanın buna..
 
İnsan-cık. Ne güzel söylediniz. :)
Mesela bu akşam buluşmak için plan yapacaktık, önerdiğim iki günden biri için "şu gün saat 6'dan sonra doluyum şimdilik" demiş. Benim aklımdan geçen ilk düşünceye bakın: "önce dolu olduğu zamanı söyledi, acaba görüşmek istemiyor mu?" Ama geri adım atmadım. Yeri, saati ve günü ayarladık. İlle de istemezse söyler, ya da ani bir şey çıkar, buluşmayı birimiz iptal etmek durumunda kalırız. Dediğiniz gibi, ne olabilir?
Bu bir anekdottu, mesela. Daha önce bu kadar detaycı değildim, yaşarken oldum. O yüzden alacağım tepkilerden çok, bu düşünce sisteminin yıkıcılığının farkındayım. O yüzden bir çözüm yoluna gidersem istikrarlı davranmam gerekiyor. Sorunu çözmeye sanırım işlek caddelerde broşür dağıtmakla başlamalıyım mesela.
 
Ankara'da gatada psikolog da var
 
Sanırım bir kitapta okudum ya da video mu izledim bilemiyorum ama çok hoşuma gitmişti sizde bunu deneyebilirsiniz.. Bakın size anlatayım biraz.. Kendinizi aşmanız ve insanları gereksiz önemli görmekten vazgeçmek için yöntemler..

1..Kalabalık bir caddede hiç olmayan ama sanki bir arkadaşınız oralarda bir yerlerdeymiş gibi el kol yapıp sürekli ona atıyorum Seliiiiiinnn Seliiiiiinnn diye seslenmek.. İnsanların size bakışlarına aldırmadan buna devam etmek..

2..Yolda yürürken gördüğünüz insanlara sabahsa eğer günaydın akşamsa iyi akşamlar demek.. Veya selamünaleyküm demek. Geçerken söyleyip yolunuza devam etmek..

3..Bir kasapa girip "altın alacağım gramı kaç lira" diye sormak.. Ya da manava girip "bana 2 kilo dana döş" demek bunları salladım ama mantık aynı işte alakasız yerlere gidip alakasız şeyler istemek işte..

Dahası da vardı da hatırladıklarım bu kadar.. Mesela ben sokakta yürürken bazen insanlarla gözgöze geliyorum ister istemez oluyor günaydın diyorum bazıları bana günaydın deyip gülümsüyor hem mutlu oluyor insan sabah sabah ama bazıları sanki küfür etmişim gibi dehşete kapılıp kalıyor öyleyece eğlenceli de oluyor gülüyorum yani.. Bir kez eşim vardı yanımda bir teyzeye selamünaleyküm dedim kadın mal gibi baktı suratıma eşim de kimdi o selamını almadı kadın resmen demişti yani aslında diğer insancıklar bizden daha tuhaf inan buna..
 
Üçüncü yöntem daha iyiymiş.
Metroda kendi kendime şarkı söylemiştim bir kere. Yanımdaki bir kadın bakmıştı sadece, sebebi de sesimi çok düşük tutmam. Yoksa devamını getirebilirdim.
Sizin olay daha komikmiş ama. Yazdığınız yöntemleri denemeye çalışacağım mutlaka. Çok teşekkür ederim uzunca yazdığınız için. :)
 
Her şey olacağına varır diyerek akışına bırakın. Zaten siz birşey yapsanız da yapmasanız da her zaman her şeyi kontrol etmek mümkün değil. Yine olan oluyor. Kendinizde suç aramayın
 
merhaba,

tekrar aynı şeyleri yaşayabilirsiniz, hatta daha kötülerini de.. belki de daha iyilerini. şunu düşünün; önceden bunları yaşadınız ve atlattınız, o ilişkileri sonlandırmayı başardınız, şu anda da yeniden yapabilirsiniz. ne olacağını tahmin edip, geleceği kontrol etmeye çalışmak yerine eğer bir problem yaşarsam, tepki verebilirim, başımın çaresine bakabilirim demeyi seçin.

insan ilişkileri risk. her an terkedilebiliriz, sevilmeyebiliriz daha bir sürü şey. ve maalesef muaf da değiliz bunlardan. sadece naçizane tavsiyem,
33 yaşında, ilişkileri olmuş bir kadın olarak kişisel almamayı öğrenin. reddedilmek dünyanın sonu değil. terk edilmek dünyanın sonu değil. zaten o kadar önemli mükemmel varlıklar da değiliz. evet bazen gurur kırıcı, ama şunu düşünün hayatınızda kalmayı seçmeyen insan sizi takdir etmeyi zaten beceremiyordur.

bir de bu tarz problemlerle baş etmenin yolu klasik olacak ama kendini sevmekten geçiyor. dümdüz sevgiden bahsetmiyorum. kendine emek verdiğin, yatırım yaptığın, özen gösterdiğin bir yoldan bahsediyorum. bu çok uzun bir süreç, ama odağına kendini alırsan hayatına girip çıkanların aslında sadece birer ziyaretçi olduğunun farkına varırsın. gelebilirler, kalabilirler, gidebilirler. ama orada hep olan sensin. yani aslında kimse vazgeçilmez değil, sen sağlıklı olduğun sürece. ve başkalarının yaptığı yanlış davranışlar senin değerinden eksiltmiyor o adam ben olsam bana da, başkasına da yapacaktı. kişisel alma derken bakış açım bu.

kendine yatırım yapmaya başladıkça bu konular senin için büyük inişler çıkışlar yaratmayacak. hayatın olağan akışı olarak göreceksin.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…