konularına şöyle bi baktım 20 dk.
seni analiz edebildiğimi düşünüyorum.
eşini hayatının merkezine almış, kendi kendine yetemeyen birisin.
herşeyin o olmuş adeta, inkar etsen de öyle.
ve malesef karakterleriniz çok zıt.
o da seni seviyo, ama senden çok bunalıyo.
evliliğini kurtarmak için kendine çeki düzen vermeye çalışmış.
ama biraz tepmiş bu durum onu.
sen de tamamen değişemediği için çıldırıyosun.
bak arkadaşım: madem akademisyensin kafan iyi çalışıyodur ozaman:
düşün şimdi: sen erkek olsan hayattan eşi dışında elde edeceği bişey kalmamış gibi davranan, kendini ona adamış, kendi şahsi eğlence ya da meşgalesi olmayan, ev hanımı kafasında asosyal bi akademisyen sana antipatik gelmezmiydi. bi de sürekli eşini radar gibi takip eden ve adeta onun annesi rolünü üstlenip eş rolünü unutan..
senin kendine ciddi çeki düzen vermen lazım.
hepimiz eşimizi kıskanıyoruz, bi nebze kısıtlıyoruz, rahat olmasını çok istemiyoruz ama senin gibi itici bi şekilde tepesine dikilmiyoz kocamızın.
ee sonra noluyo: her an adamın bi yamuk yapacağı korkusuyla hayatınızı berbat ediyosun.
tek suçlu sen değilsindir kocan da relax bi tipdir belki.
yada biraz lakayttır ve güvenin kırılmıştır oyüzden.
ama onla ilgili tüm tespitlerin doğru da olsa bu yolla onu kazanamazsın.
ittikçe itersin.
orta yolda buluşmak zorundasınız.
sen birazcık esnek olup onu hayatının merkezinden çıkarcaksın,
o da daha hassas olcak bazı konularda.
ikiniz de karakterinizden taviz vermezseniz biter bu evlilik.
net.