Bu karabasan konusu gerçekten çok ürkütücü, zaman zaman benim de başıma geldiği oluyor. Aslında çoğumuz üzerimize çok ağır birisi oturmuş, hareket etmemizi engelliyormuş gibi hissedip korkuyoruz ama ben bunun bilimsel açıklamasını okumuştum bir yerde. İnsanlar uykudayken vücutları geçici felce uğruyormuş çünkü böyle olmasa, rüyada yaptığımız hareketlerin aynısını gerçekte de yapabilirmişiz. Bu da tehlikeli bir durum tabii, insan rüyasında neler görüyor, düşünsenize rüya gördüğünüz esnada gidip bir yerden atladığınızı falan. Neyse, bu geçici felç durumu insanın uyanmasıyla son buluyormuş normalde ama bazen zihin açıldığı halde felcin bir süre daha devam ettiği oluyormuş. Yani yatakta yattığımızı biliyor, belki etrafımızdaki sesleri de duyuyoruz ama henüz uyku felcinden kurtulamadığımız için hareket edemiyoruz. Bu felç durumu da bizde; üzerimizde bir ağırlık varmış, birisi elimizi kolumuzu tutuyormuş hissi uyandırıyor. Bunu öğrendikten sonra baya rahatladım ben, zihnim açıldığı durumlarda hareket edemiyorsam panik yapmadan felcin geçmesini bekliyorum. Rüyada olduğunu bilme durumuna da lucid dreaming deniyor, bazı insanlara bu çok cazip geliyor, bu konuda uzmanlaşmaya çalışıyorlar hatta. Bana da olduğu oluyor, kontrol edebiliyorum rüyayı ama bir yere kadar. Rüyada korkmaya başladığım anda kontrol benden çıkıyor mesela.
Tekrar eden rüyalara gelince, ben de görüyorum zaman zaman aynı rüyaları. Hatta bazı rüyalarımda hep aynı yere gittiğim için artık hatırlıyorum nerede ne var diye. Bu tip rüyalarım genellikle korkutucu, en azından gerginlik verici tarzda oluyor, ben de hep bir yerlerden ya da bir şeylerden kurtulmaya çalışıyorum. Arkadaşlar da daha önce söylemiş, tamamen bilinçaltıyla ilgili düşünüyorum. Çünkü yüzleşmek istemediğimiz ya da yüzleşsek bile kabullenemediğimiz korkularımızı bilinçaltına itiyoruz hep. Onlar da rüyalarda su yüzüne çıkıyorlar.
Ölüm korkusu yüzyıllardır insanların yakasını bırakmayan bir şey. Çeşitli filozoflar ölüm üzerine uzun uzun kafa yormuşlar. Bir filozoftan bahsetmişti hatta felsefe hocamız, uzun yıllar bu korkuyla boğuştuktan sonra kendince şöyle bir teselli bulmuş: "Ben olduğum sürece ölüm yok, ölüm geldiğinde de ben yokum." Ama bana kalırsa mesele burada bitmiyor. Sorun zaten ölüm geldiğinde "yok" olmak, insanın kaldıramadığı şey bu. Var olmak denen şey öylesine kuvvetli ve cezbedici ki, yokluğu ne aklımıza sığdırabiliyoruz, ne de hissi dünyamıza. Rüyalarınızda kaçmaya çalıştığınız şey ölüm de olabilir diye düşünüyorum. Belki de bu korkunuz bilinçaltınıza yoğun bir şekilde etki edip sürekli aynı tarzda rüyalar görmenize sebep oluyordur.