Saç Bakım Ürünleri Saç boyasının zararları çeşitli kaynaklardan bulabildiklerim...

balazra

Üye
Kayıtlı Üye
20 Temmuz 2012
24
3
saç kınası kullanan ve ilgilenen öyle çok kadın var ki. doğrusu çok mutlu oluyorum (kına doğal olduğu için). fakat kınanın etkileri hakkında bu kadar çok sorulmasına rağmen, aynı detaylı araştırma, tamamen kimyasal olan boya için yapılmıyor bence. sanırım görüntü uğruna, sağlıktan birazcık vazgeçiyoruz. kozmetiğin pek çok çeşidi için bunu ben de yapıyorum :KK43:

internette dolaşırken okuduğum bir yazıyı sizle paylaşmak istiyorum. saç kınası mı, saç boyası mı diyenler okumalı. hatta bunu demeyip boyadan vazgeçmeyenler de okusun, belki fikirleri değişir :)

“kimyasal boyalar, saldırgan bir şekilde saçın doğal pigmentlerini bozarak yerine sentetik boyaları yerleştirirler. böylece orijinal saç renginiz geri dönüşsüz olarak tamamen değişmiş olur. oysa saçın doğal renk pigmentlerinin saçı stabilize etme özelliği vardır. dolayısıyla sıkça kimyasal boyalarla boyanan saçlarda, bu özellik kaybolduğu için, çabuk kırılma ve matlaşma görülür.

bitkisel saç boyaları ise (kına gibi) saçın sadece pulsu tabakasına ve dış yüzeyine yerleşir. saçın doğal rengini veren renk pigmentleri doğal bitkisel boyanın arasından ışıldamasını sürdürür. yeni saç renginiz, doğal saç renginizin ve bitkisel saç boyasının kombinasyonu ile ortaya çıkar.”






Kendimizde bir değişiklik yapmak istediğimizde imdadımıza yetişen rengarenk saç boyalarının birçok çeşidi ve rengi bulunuyor. Önemli olan saça en az zarar vereni bulmak ve doğru uygulamak Kendimizde bir değişiklik yapmak istediğimizde imdadımıza yetişen rengarenk saç boyalarının birçok çeşidi ve rengi bulunuyor. Önemli olan saça en az zarar vereni bulmak ve doğru uygulamak.
Bazılarımız saçlarımıza parlaklık vermek için bazılarımız farklı bir renk için çoğumuz ise beyazlarımızı kapatmak için saçlarımızı sık sık boyarız. Dip boyası röflesi baleyajı derken birçok kimyasal işlemden geçen saçlar zamanla yıpranıyor. Boyanın ince telli saçları kalınlaştırdığı söylense de özünde kimyasal maddeler içeren saç boyaları saça bir miktar zarar veriyor. Saça en az zarar veren boya tipi direkt içerikli olanları. Bu boya tipi saçı değiştirmeden saç telinin dış yüzeyine sabitlenir; ışıltı ve yansıma yaratırlar.
Ama beyazları kapatmazlar. Etkisi 6-8 şampuanlamadan sonra hafifler. İçlerinde su ve amonyak bulunan kalıcı boya olarak da bilinen oksida syon bazlı boyalar ise saça rengini veren melaninin yapısını değiştirirler. Amonyak boyanın saça nüfuz edebilmesi için saç telini açar. Saçınızdaki beyazları tamamen kapatmak ya da saç renginizde radikal bir değişiklik yapmak için bu tip boyaları kullanabilirsiniz. Ancak bu tip boylarla 4 hafta geçmeden saçın tekrar boyanması çok zararlı.
Saç renginde birkaç ton değişiklik yapan sür ton boyalar ise sadece oksijenli su içerir. Saça içinde amonyak bulunan boyalardan daha az zarar verirler ve beyaz saçları yüzde elli oranında kapatırlar. Saçlarınız cansızsa en akıllıca olanı hiç boyamamaktır. Ama ille de boyayacağım diyorsanız iyi bir kuaföre başvurun. Oksidasyon bazlı boyalara kıyasla direkt ve doğal boyalar daha az alerjiye neden olur. Alerji vakalarının çoğu doğrudan boya maddesiyle ilgili.
Bu nedenle ev kullanıcılarına tüm saça boya uygulamadan önce küçük bir bölgede boyayı denemeleri tavsiye edilir. Kuaförler de benzer şekilde uygulama yapar. daha Çok eskiden beri saça renk vermek için kullanılan kınanın avantajı saça diğer kimyasal saç boyaları gibi zarar vememesi… Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılsa da kına fazla renk seçeneği sunmaz. Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesi açısından yararlıdır.

DAHA AZ YIPRANMA
Dermatolog Dr. Melisa Eczacıbaşı saç rengini oryal veya peroksitlerle açmanın zararlı olduğunu ve bu işlemlerin sonucunda saçların kolay kırıldığını belirtiyor. Eczacıbaşı saçın daha az yıpranması için saç rengine yakın tonların tercih edilmesini öneriyor. Yapılan uygulama ve boyalarla saçın zarar görmesi durumunda Eczacıbaşı şunları öneriyor: “Saçlarınızı istediğiniz uzunluktan daha kısa kestirip saçınızı bir dönem için dinlendirip periyodik ve düzenli bir bakıma tabi tutabilirsiniz. Ağızdan alınan ve kıl köklerini besleyici etkisi olan ilaçlar saç mezoterapisi (saça vitamin enjeksiyonu) ve saç bakım maskeleri saçlarınızda bir süre sonra iyileşmelerin gözlemlemesini sağlayacaktır.”

Nelere dikkat etmek gerekir ?

Dermatolog Dr. Melisa Eczacıbaşı saç boyarken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
* Saçı yıkarken ılık su Ph derecesı 5.5 – 6.5 arasındaki saç bakım ürünleri ve şampuanları tercih etmek gerekir.
* Boyayı kirli saça uygulayın. Çünkü saçların dibinde birikmiş olan saçın doğal yağı sebum boyadaki kimyasal maddelere karşı saçı korur.
* Hassas ve alerjik bünyeli kişilerde yarı kalıcı veya kalıcı boyalar uygulanmadan önce alerjik test yapılması kişiyi olası reaksiyonlara karşı korur. Boya yapılmadan önce ensede görünmeyen bir yerde veya saçın bir kısmında boya denenebilir.
* İlk kez boyanan saçta istenilen renk tonu tutmayabilir ve yer yer kızıl renk değişiklikleri görülebilir.
* Çok az olmakla birlikte bazı kişilerde boyadaki parafenilenediamin maddesine karşı yüzde şişkinlik ve kızarıklık gibi reaksiyonlar görülebilir. Böyle durumlarda saç acilen yıkanmalı ve gerekirse doktora başvurulmalı


Kına saça zarar verir boya ise besler Şu an 17 Mayıs 2006 - Çarşamba tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız

Tarkan, İlhan Mansız ve Seda Sayan gibi birçok ünlü ismin saçlarını tarayan Yıldırım Özdemir, sağlıklı saçlara sahip olmanın yollarını açıkladı. Saç kremi kullanılmaması gerektiğini söyleyen Özdemir, kınanın saça verdiği zararları anlattı.

Yıllardır Tarkan, İlhan Mansız, Sertab Erener, Seda Sayan, Yalın, Şenay Akay ve Gülşen gibi ünlü isimlerin saçlarını emanet ettiği ünlü kuaför Yıldırım Özdemir, saç hakkında bilinen tüm yanlışları açıkladı. Yüzyıllardır kadınların saçlar hakkında doğru bildiklerine inandıkları pek çok yanlış olduğunu söyleyen Özdemir, şampuan seçiminin öneminden saç ürünlerinin kullanımına kadar her konuda kadınlara sağlıklı ve güzel saçlara sahip olmanın ip uçlarını verdi.

YUMURTA SÜRMEYİN
Saçların haftada iki kereden fazla şampuanlanmaması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, "Her gün saçınızı sadece durulayın. Çünkü saç her şampuanlandığında kendisini besleyen yağını kaybediyor" diyor. Evde kadınların kendi kendilerine saçlarına uyguladıkları bakımların hiçbir yararı olmadığını, aksine kullanılan bazı malzemelerin saça zarar verdiğini belirten Özdemir, "Evde yapılan doğal bakımlar sadece saç dersini besler. Saça bir faydası yoktur. Hatta bakım için kullanılan yumurta saçın nefes almasını engeller" diyor. Özdemir, kadınlara sadece hindistancevizi yağı ile bakım yapmalarını öneriyor. Çünkü bu yağ diğerlerine oranla çok daha ince olduğu için saçı besliyor. Saç dökülmesinin en büyük nedeninin stres olduğunu söyleyen Özdemir, kafa üzerindeki kan deveranının yetersiz olmasının da dökülmeye yol açtığını açıkladı. Özdemir, saçı yıkarken veya duştan sonra saça havlu sarılıyken dört dakika kadar friksiyon yapılmasının ise çok faydalı olacağını belirtiyor.

Kadınların doğru bildiği yanlışlar

* Köpük: Alkol içerir ve dolayısıyla saçı kurutur. Saçınıza bakım köpükleri kullanmanız daha faydalı olur.

* Jöle: Saçın nefes almasını engeller.

* Sprey: Jöle ve köpüğe nazaran daha az zararlıdır.

* Serum ve parlatıcı sprey: Saça nem ve yağ kazandırır. Oluşturduğu film etkisiyle saçı korur ve spreyin zararlarını azaltır.

* Kına: Çok zararlıdır ve yaptırılmamalıdır. Saçı kurutur, doğal yağını alır. Eğer yaptırılacaksa uygulama sonrasında yağlı bakım yapılarak saça kaybettiği yağ geri kazandırılmalıdır.

* Boya: Saçı besler, faydalıdır.

* Oreal: Saçı bozar ve zararlıdır.

* Şampuan: Kaliteli şampuanlar tercih edilmelidir çünkü saç kendi yağıyla beslenir. Kalitesiz şampuanlar yüksek deterjan oranıyla saçın yağ dengesini bozar. Kaliteli şampuanlar ise saçın yağ dengesine zarar vermeden sadece saçın üstündeki kirleri temizler. Dalga belirginleştirici ve saç düzleştirici şampuan diye bir şey yoktur.

* Sabun: Saç kesinlikle sabunla yıkanmamalıdır. Sabun saça yapışır, nefes almasını engeller. Oysa ki saçın üzerindeki kirlerle birlikte akıp gitmesi gerekir. Sabunla yıkadıktan sonra saçınızı şampuanla yıkasanız bile sabunu arıtamazsınız.

* Saç Kremi: Hiçbir şekilde kullanılmamalıdır. Saçların uçlarına da kullanılmamalıdır. Çünkü saç ucundan nefes alır. Saç kremi saçın nefes almasını engeller.

* 2'si 1 arada şampuan: Kesinlikle kullanılmamalıdır.

* Perma: Yaptırılmamalıdır, ancak yaptırılacaksa da çok iyi yerler tercih edilmelidir. Perma öncesi ve sonrası bakım ihmal edilmemelidir. Ben, işlem görmüş saça perma uygulamam.

* Defrüze: Aynı perma gibi zararlıdır.

* Balyaj: Dikkatli yapılırsa herhangi bir zararı yoktur.

* Röfle: Zararı yoktur ancak ben uygulamam.

* Meç: Zararı yoktur ancak ben uygulamam.

* Kaynak: Değişiklik isteyenler yaptırabilir. Hiç zararı yoktur. Çok iyi bilen kişiler yapmalıdır. 2 aydan uzun süre kullanılmamalıdır; kullanılırsa ense kökünde ve yanlarda dökülmeler başlar.

* Fön: Çok zararlıdır. Haftada bir defadan fazla uygulanmamalıdır. Evde kendi kendine fön çekmek doğru değildir.

* Maşa ve Pres: Fönden daha fazla tercih edilmelidir. Saça ciddi bir zararı yoktur.

Kınanın Saça Faydaları | OnikiBilgi.Com

milliyet gazetesi
Kına, saçların ışıldamasını ve saç derisinin sağlıklı bir hale gelmesini sağlar. Kına yakıldıktan 1 saat sonra temizlendiğinde saçların ışıldadığı kolayca görülebilir.

Hardal yağı ile kaynatılan kına yaprakları düzenli olarak saçlara uygulandığında uzamasını hızlandırdığı da öne sürülmektedir.

knann faydalar ve kimyasal sa boyalar

Saç boyama hakkında her şey
Kimyasal boya mı yoksa doğal boya mı seçmeli, saça zarar vermeden nasıl boyamalı? Renk değişikliği, beyazları kapama ya da sadece ışıltı vermek için en uygun boyama hangisi?


Güncelleme: 11:35 30 Temmuz 2005 CumartesiİSTANBUL - Saç boyama ile ilgili merak ettiğiniz soruların cevapları...



KİMYASAL BOYALAR: KULLANIŞLI VE BAZEN AGRESİF
Üç ana kimyasal boya vardır:

Direkt boyalar saçı değiştirmez. Doğrudan saç telinin dış yüzeyine sabitlenirler. Boya negatif, saç pozitif yüklü olduğundan birbirlerine mıknatıs gibi yapışarak saça sabitlenirler. Bu boyalar saçın renginin açılmasına veya beyaz saçların örtülmesine izin vermez ancak saçta yansımalar sağlar. Etkileri birkaç (genellikle 6-8) şampuanlamadan sonra hafifler. Oksidasyon bazlı boyalardan daha iyi tolere edilirler.

Kalıcı boyalar olarak bilinen oksidasyon bazlı boyalar saç teline nüfuz eder. Bunlar, saçın ve özellikle saça rengini veren melaninin yapısını değiştirir. Bu boyalar iki bileşik ile iş birliği halinde etkilerini gösterir: oksijenli su (oksidan) ve amonyak (alkalin). Amonyak, saç teline kimyasal boyanın girmesine izin verecek şekilde saçın kabuğunu açar. Kabuklar açıldıktan sonra amonyak uçar. Oksijenli su ise saç telinin içindeki doğal renk hücrelerini değiştirerek boyaların birleşip görünebilir olmasına izin verir. Bu boyalar beyaz saçların tamamen kapanmasına izin verdiği gibi, saç rengine yapılacak açma veya koyultma gibi kökten renk değişimleri için de uygundur. Dayanıklılıkları ise uzun sürelidir.

Ton sür ton olarak adlandırılan boyalar ise, yukarıda anlatılan direkt boyalar ve oksidasyon bazlı boyaların ortalarında bir yerde bulunur. Amonyak içermezler ama oksijenli su içerirler. Saç kabuğunun açılıp boyanın tutunması için amonyak yerine aynı işlevi gören farklı bir molekül kullanılmaktadır. Yani bu tür boyalarda da saç teli kabuğunun hemen altı boyayı tutar. Bu da ton sür ton boyamanın direkt boyalardan fazla ama oksidasyon bazlı boyalardan daha az dayanması anlamına gelir. Ton sür ton boyalar %50’ye varan oranlarda beyaz saçları örter ve yaklaşık 24 şampuanlama içinde de hafifler.


BOYAMA FARKLARINI ANLAMAK KOLAY MIDIR?
Evet, farklı boyama şekillerini ayırt etmek kolaydır. Boyama şekli çoğunlukla kutunun üzerinde belirtilir. Ayrıca göz önüne alınabilecek çeşitli ipuçları da vardır. Örneğin, “6-8 şampuanlamadan sonra hafifler” dendiğinde uçucu bir boyama şekli anlaşılır. “Beyaz saçları tamamen kapatır” ibaresi ise oksidasyon bazlı bir boyayı tanımlar.


DOĞAL BOYALAR SAÇI KUVVETLENDİRİR
Kına en fazla tanınan doğal saç boyasıdır. Kınanın avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmamasıdır. Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yetiştirilen bir bitkiden elde edilir. Bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarından geçer. Bunlar da maun ve kumral yansımalar elde edilmesine neden olur.

Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılır. Ancak, bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmaz; bu nedenle bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gider.

Doğal boyalar saç telinin içine nüfuz etmez, beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız nötr kına uygulayın; boya maddelerinden arınmış kına saçınızı boyamaz.

Doğal boyaların özelliği, sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşir.

Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesini sağlar.

Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanır. Bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen, saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak değişebilir. Örneğin açık renk saçta “havuç turuncusu” gibi bir sonuç istenmiyorsa, uygulama süresinin kısa tutulması gerekir.

Doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygulandığında, kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygulama süresine ihtiyaç vardır. Kimyasal bazlı boyanın kuvvetlenen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun süre tutar. Beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle mümkün olur.


BOYALAR SAÇI BOZAR MI?
Evet, özellikle saç telinin yapısını değiştirerek boyayan bazı kimyasal boyalar uzun dönemde saçınıza zarar verebilir. Bunlar, direkt boyalar ile ton sür ton boyalardır.

Özellikle kokusu yüzünden amonyak kötü bilinir. Oysa uçucu olma özelliği nedeniyle en az agresif olan iyi bir alkalindir. Gerçekten de amonyak saça kendini sabitlemez. İşlevini bitirdiğinde uçar. Oysa etanolamin gibi kullanılan bazı diğer alkalinlerde durum böyle değildir. Bunlar hiçbir koku vermezler ancak saç elyafına yapışıp kalırlar.

Amonyak kokusunu sevmeyenler için, bu kokuyu örten parfümlerle üretilmiş krem biçiminde boyalar bulunmaktadır.


BOYALARIN SAĞLIĞA ZARARI VAR MIDIR?
Oksidasyon bazlı boyalara kıyasla direkt ve doğal boyalar daha az alerjiye neden olur. Alerji vakalarının çoğu doğrudan boya maddesiyle ilgilidir. Bu nedenle ev kullanıcılarına hararetle tavsiye edilen şey, tüm saça boya uygulamadan önce küçük bir bölgede boyayı denemeleridir. Kuaförler de benzer şekilde uygulama yapar.


ALERJİ RİSKİ
Boya ürünleri mutlaka önceden test edilir. Ancak bazı insanlar diğerlerine göre daha hassas olabilir ve yapılan testlere rağmen ürün, bu insanlarda alerjiye neden olabilir. Testler, 1986 tarihinden beri hayvanların üzerinde değil, hücrelerin üzerinde gerçekleştirilmektedir. Bu testler insan vücudunun hassasiyetleri üzerine dayandırılmıştır. Bio-kimyagerler hücresel değişiklik veya mutasyonların olup olmadığını araştırır. Bu testler bitirildiğinde, insan derisi üzerinde yapılan testlere geçilir. Bunlar hammadde üzerinde yapılmaktadır. Bu da tahriş oranında fikir yürütülebilmesine izin verir.

Kına da alerjiye sebep olabilir, özellikle doğal olmayan “kara kına”. Kara kınada alerjiye neden olan, doğal kınaya karıştırılmış bakır oksit veya kurşun tuzudur. Bu moleküller saç için zararlıdır. Kara kınada göz ardı edilmemesi gereken bir alerji ve zehirlenme riski vardır. Kurşun tuzları saça sabitlenir. Bu nedenlerle bahsi geçen bir boyamanın üzerine kalıcı yeni bir boya uygulamak da sakıncalıdır; çünkü saçı yakma tehlikesi bulunur. Kimyasal boyaların prospektüslerinde üreticilerin, ürünlerinin metalik tuzlar içeren bir boyayla boyanmış saçlara uygulanmaması için talimatları vardır.


RENK DEĞİŞTİRMEDEN RÖFLE YAPMAK
Direkt ve uçucu bir boya seçin. Bu tip boyalar genellikle 6-8 şampuanlamada hafifler ama saça bir ışıltı getirir. Beyaz saçlar kapanmaz. Saçınızın doğal rengini de değiştirmezsiniz.


RENK DEĞİŞTİRMEDEN BEYAZLARI KAPATMAK
Ton sür ton boyalar beyaz saçları %50 den 70’e varan oranlarda kapatır. Bunlar direkt boyalar gibi saçın rengine kökten bir değişiklik getirmez, ancak saçı kendi doğal renk tonunda boyar veya ufak bir renk farkı sağlar. Bu boyalar 6-8 hafta içinde hafifler.


KÖKTEN RENK DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK VEYA AÇIK MEÇLER ELDE ETMEK
Saçın rengini açmak, kökten renk değişiklikleri veya saçın genelinden çok daha açık renkte meçler elde etmeye yarar. Böylece esmerden sarışına veya sarışından kızıl renge geçilebilir. Saçı açmak saçın asıl yapısını değiştirir. Saça rengini veren doğal madde olan melanin yok edilir. Renk açıcılar, oksijenli su gibi oksidasyon bazlıdır.

Açılmış olan saç daha hassastır ve kırılganlığı nedeniyle daha fazla bakım ister. Buna rağmen genel anlamda bozulmuş değildir. Bu nedenlerle boyanın kullanım talimatlarına ve uygulama sürelerine dikkatle uyulmalıdır. Tabii ki fazla agresif olan ve oksijenli suyla yapılan saç açma işlemlerinden de kaçınılmalıdır. Yoksa saça geri dönülemeyecek kadar büyük zararlar verilebilir.

Saç açma işlemi kalın veya ince telli her tür saça uygulanabilir. Önemli olan açma işleminin uygulanacağı saçın öncesini bilmektir. Örneğin, kalın olup da saç teli kabukları açık olan bir saç, sağlıklı ince bir saça göre açma işlemine daha hassas olacaktır.


BEYAZ SAÇLARI KAPATMAK VE RENK DEĞİŞTİRMEK
Bunun için oksidasyon bazlı bir boya kullanmanız gereklidir. Bu tür boyalar beyazları tamamen kapattıkları gibi renk değişiklikleri yapmak için de uygundur. Bu arada, beyaz saçı bulunmayıp da saç rengini değiştirmek isteyenler için beyaz saçları kapatmayan ancak kökten renk değişikliklerine izin verip renk çeşitleri bol olan kalıcı boyalar da vardır.


KUAFÖRDE Mİ EVDE Mİ BOYAMALI?
Kuaförde kullanılan boyalar, piyasada satılanlardan çok farklı değildir. En büyük fark, boyada kullanılan temel aktif maddelerin konsantrasyon oranlarındadır. Kuaförlerde doğal olarak eve oranla daha geniş bir renk ve çeşitleme imkanı bulunmaktadır. Yöntemler de farklılık gösterebilir çünkü kuaförler farklı nüanslarla karışımlar elde edebilir.

Üreticilerin sadece profesyoneller için ürettikleri ve dolayısıyla sadece kuaför salonlarında bulunabilen boyaları da vardır.

Kendi saçınıza uyarlanmış, kişiselleştirilmiş bir boyama istiyorsanız en iyi çözüm bir kuaför salonuna gitmeniz olacaktır. Özellikle de ilk kez boya yaptıracaksanız veya iki ton arasında kararsızsanız.


RENKLER: YILIN EĞİLİMLERİ VE ÖNERİLER
Bir renk seçmek her zaman kolay değildir. Zevkiniz olduğu kadar tarzınıza uygun bir renk seçmek doğru olacaktır.

Mat bir cildiniz varsa, sıcak yansımaları olan, dore veya bakır renklerini seçin.

Açık, pembemsi bir cildiniz varsa, size daha soğuk, kül ya da erik kurusu tonlarında renkler uygun olacaktır. Genel anlamıyla, koyu tonların hatları sertleştirme ve daha açık tonların da hatları yumuşatma özellikleri vardır.
KAYNAK: Enbir

Yeni bir görünüme sahip olmak isteyen bayanların en çok tercih ettiği yöntemlerden biri saçlarını boyatmaktır. Fakat saçlarınızı boyatırken yanlış teknikleri uygularsanız saç sağlığınızı olumsuz yönde etkiliyorsunuz.



Kimyasal boyalar mı yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli?

Değişiklik saçla başlıyor…Büyütmek için tıklayın
Kadınların çoğu aynaya baktığında kendinde bir değişiklik görmek istiyor. Bunun da en popüler yolu saç rengini değiştirmek.

Kimyasal mı doğal mı?
Kimyasal boyalar mı yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli? Saç rengini değiştirmek, beyazları gizlemek veya sadece bir ışıltı yaratmak için…

Saçı boyarken bunlara dikkat!
Kimyasal boyalar mı, yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli? Saç rengini değiştirmek, beyazlan gizlemek veya sadece bir ışıltı yaratmak için… En uygun saç boyası nasıl seçilir? Hangi metoda öncelik tanınma*lı? Saç sağlığına zarar vermeden nasıl kullanmak lazım?

Saçı oluşturan 5 temel element var:

• Protein yüzde 83-87
• Nem yüzde 3
• Tuz
• Şeker
• Yağ Asidi

Saç canlı bir organizma olmadığı için bu elementler korunmalı. Saçın ve cildin ideal pH seviyesi pH 4,5 – 5,5 arası.

3 ana kimyasal boya var

• Üç ana kimyasal boya var: Direkt, Kalıcı ve Ton Sür Ton Boyalar.

Direkt boyalar saçı değiştirmez. Doğrudan saç telinin dış yüzeyine sabitlenirler. Boya negatif, saç pozitif yüklü olduğundan birbirlerine mıknatıs gibi yapışarak saça sabitlenirler. Bu boyalar saçın renginin açılmasına veya beyaz saçların örtülmesine izin vermez ancak saçta yansımalar sağlar.

Kalıcı boyalar olarak bilinen oksidasyon bazlı boyalar saç teline nüfuz eder. Bunlar, saçın ve özellikle saça rengini veren melaninin yapısını değiştirir. Bu boyalar iki bileşik ile iş birliği halinde etkilerini gösterir: oksijenli su (oksidan) ve amonyak (alkalin). Amonyak, saç teline kimyasal boyanın girmesine izin verecek şekilde saçın kabuğunu açar. Kabuklar açıldıktan sonra amonyak uçar.

Ton sür ton olarak adlandırılan boyalar ise, yukarıda anlatılan direkt boyalar ve oksidasyon bazlı boyaların ortalarında bir yerde bulunur. Amonyak içermezler ama oksijenli su içerirler.

Doğal boyalar saçı kuvvetlendiriyor

Kına en bilenen doğal saç boyası. Avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmaması.

Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yetiştirilen bir bitkiden elde ediliyor.

Bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarında. Bunlardan da maun ve kumral yansımalar elde ediliyor.

Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılıyor. Ancak, bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmadığından bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gidiyor.

Organik saç boyaları “organik” değil!

• Doğal olduğu iddia edilen ürünlerde BDIH (kontrol edilmiş doğal kozmetik) sertifikası aranmalı. Sentetik koku, renk ve konserve edici madde parafin ve diğer petrol kökenli maddeler içermemeli.

• Ambalajında “organik” yazan her boyanın organik olmadığı, özellikle kimyasal saç boyası kullanmaları kadın-doğum uzmanlarınca önerilmeyen hamile kadınlar bu konuda dikkat etmeli.

Saç boyaları kanserojen mi?

• Yiyip içtiklerimizin “içindekiler” listesine bakıyoruz ama vücudumuza sürdüğümüz bakım ürünlerinin, boyaların, krem ve parfümlerin içinde ne olduğuna bakmak pek aklımıza gelmiyor. Oysa, derimiz de üzerinde bulunan maddeleri kan dolaşımına aktarma kabiliyetine sahip.

• Saç boyası üretiminde kullanılan kimyasallardan 22 tanesi Avrupa ülkelerinde yasaklandı. Amerikalı bir çevre örgütünün incelemesinde birçok saç boyasının “çok zararlı” olduğu görüldü.

• Kafaya pek takmadığımız bu “içinde ne var” sorusu, Amerikalı çevre örgütü EWG’nin kafasına çok takılmış. Binlerce kozmetik ürününü inceleyip içinde hangi maddeler olduğuna bakmışlar.

• Aslında bu gizlenen bir şey değil, küçücük harflerle de olsa çoğu ürünün üstünde yazıyor. Yaptıkları şey daha ilginç; içindekiler listesinde bulunan kimyasalların sicilini de dökmüşler.

Boyanın içinde bu maddeler varsa dikkat!

Bu 22 kimyasal maddeyi içeriyorsa saçınıza sürdüğünüz boya size zarar veriyor. İşte o liste:

• 6-Methoxy-2,3-Pyridinediamine
• 2,3-Naphthalenediol
• 2,4-Diaminodiphenylamine
• 2,6-Bis(2-Hydroxyethoxy)-3,5-Pyridinediamine
• 2-Methoxymethyl-p-Aminophenol
• 4,5-Diamino-1-Methylpyrazole
• 4,5-Diamino-1-((4-Chlorophenyl)Methyl)-1H-Pyrazole Sulfate
• 4-Chloro-2-Aminophenol
• 4-Hydroxyindole
• 4-Methoxytoluene-2,5-Diamine
• 5-Amino-4-Fluoro-2-Methylphenol Sulfate
• N,N-Diethyl-m-Aminophenol
• N,N-Dimethyl-2,6-Pyridinediamine
• N-Cyclopentyl-m-Aminophenol
• N-(2-Methoxyethyl)-p-phenylenediamine
• 2,4-Diamino-5-methylphenetol
• 1,7-Naphthalenediol
• 3,4-Diaminobenzoic acid
• 2-Aminomethyl-p-aminophenol
• Solvent Red 1 (CI 12150)
• Acid Orange 24 (CI 20170)
• Acid Red 73 (CI 27290)17
Kaynak melekler mekanı




SAĞLIK
Saç boyası deyip geçmeyin!






Saç boyasının zararları
10 Tem 2010 10:06 Samanyolu Haber
Yanlış saç boyası tercihi, birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Dermatolog Şafak Güneş, kimyasal boyaların saçlı derinin dengesini bozduğunu söylüyor.










Güneş, saç boya ma sıklığının azaltılmasını belirtirken, dermatolog Zerrin Baysal ise kimyasal boyalar gibi doğal gibi gözüken boyaların da baş ağrısı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, kuruma ve kopmaya neden olacağını belirtti.

Güzel görünmek, beyazları kapatmak ve özellikle sıkıntılı zamanlarımızda değişiklik yapmak için saçlarımızı boyatır, dış görünüşümüzde değişikliğe gideriz. Ancak kimyasal saç boyaları ve piyasada 'doğal' denilerek satılan birçok saç boyası saça zarar verirken birçok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Uzmanlar, saç boyalarının baş ağrısı, kaşıntı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, saçta incelme, kuruma ve kopmaya neden olduğunu söylüyor.

Kimyasal saç boyaları, oksijen bazlı krem ve sentez pigmentlerinin karıştırılması ile elde ediliyor. Okside olan boya pigmentleri, saçın içerisine girer, saçta birikir ve çıkamaz. Bu nedenle saçın beslenme ve bakımını sağlayan köklerdeki yağ, saç uçlarına doğru etki edemez ve kırık uçlar, saçta kuru, mat bir görünüm oluşur. Hospitalium Hastanesi Dermatoloğu Şafak Güneş, kimyasal boyaların saçlı derinin dengesini bozduğunu söylüyor. Saç boyalarındaki hidrojen peroksit ve amonyak gibi maddelerin saçın dış koruyucu tabakasına zarar verdiğini belirten Güneş, "Bu kimyasal maddeler saçlarda kuruma, matlaşma, deride yaralara ve saçların kırılarak dökülmesine yol açar. Özellikle hamileler, saçlarını kesinlikle boyatmamalıdır.'' dedi. Güneş, ayrıca saç boyama sıklığının azaltılması gerektiğinin altını çizdi.

Ambalajında 'doğal' yazan birçok saç boyası, içeriğinde kimyasal madde bulunduruyor.

Doğal saç boyasının kına ve meyve özlerinden oluşması gerektiğini belirten Memorial Hastanesi Dermatoloğu Zerrin Baysal ise 'doğal' olarak satılan boyaların birçoğunun doğal olmadığını iddia etti. Doğal görünümlü kimyasal saç boyalarının sağlığı tehdit ettiğini anlatan Baysal, "Bu tür boyalarda kına rengini koyulaştırmak için boyanın içine 'pikramat' adlı madde koyuluyor ancak bu madde tamamen kanserojeniktir. Kimyasal boyalar gibi bu tür doğal boyalar da başağrısı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, kuruma ve kopmaya neden olur. Halkımız doğal yazan her boyanın doğal olduğunu düşünmemeli.'' şeklinde konuştu. Baysal, Avrupa'da Kontrol Edilmiş Doğal Kozmetik (BDİH) sertifikası olan boyaların kimyasal madde içermeyen ürün olduğunu vurguladı.

Boyanın doğal olduğunu nasıl anlarız?

İçeriğinde rezorsinol, amonyak, phenylene diamine ve hidrojen peroksit maddeleri bulunmaması gerekir.

Boyanın kutusunda Avrupa'da Kontrol Edilmiş Doğal Kozmetik (BDİH) sertifikası bulunmalı.

Doğal boyalar, saç rengini açamaz. Saç kutusunda koyu saç rengini, sarıya boyayabileceğinizi gösteriyorsa, doğal değildir.

Doğal boyalarda, boyamadan bir süre sonra boya akar ve beyaz saçlar görünmeye başlar.


ZAMAN


Saç boyalarının zararları nelerdir saç boyaları zarar teşkil edermi saç boyaları saçı dökermi
Yazar : Fatih ,
Tarih :03 6th, 2008,
Kategori : Genel konular
Yorum yok

.
Etiketler :


Saç boyalarının, lenfoma kanseri riskini artırabildiği, kapsamlı bir araştırmada daha saptandı. Barselona’daki Katalan Onkoloji Enstitüsü’nden Dr. Silvia de Sanjose ile meslektaşlarının araştırmasında, “başta saç renklendiricileri 1980’den önce kullanmaya başlayan kadınlar arasında olmak üzere, saç boyalarının lenfoma riskini artırdığı” belirtildi. De Sanjose, daha önceki araştırmaların saç boyasıyla kanser riski arasında bağlantı bulduğunu hatırlatarak, yeni araştırmada bu bağlantıyı, 6 Avrupaülkesinden 4 bin 719 lenfoma hastasıyla ilgili verileri incelerek desteklediklerini söyledi. Araştırmada, hasta kadınların dörtte üçü saçlarını boyarken, erkeklerin yüzde 7’sinin boyadığı belirlendi. Araştırmada, saçlarını boyayanlar arasında bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 19 daha fazla olduğu belirtilirken, saçlarını yılda 12 ya da daha fazla kez boyayanların hastalığa yakalanma riskinin yüzde 26 daha fazla olduğu kaydedildi. American Journal of Epidemiology dergisinde yayınlanan araştırmada, saçlarını 1980 öncesinden beri boyayanlarda lenfoma kanseri riskinin yüzde 37 daha fazla olduğu saptandı.De Sanjose ve ekibi, kadınlardaki lenfoma kanserinin kabaca yüzde 10’unun saç boyası yüzünden olabileceğini bildirdi. 1978-1982 arasında, potansiyel kanser yapıcı maddeleri azaltmak için boyaların içeriğinin değiştirildiği ancak yeni boyaların risksiz olup olmadığının açıklık kazanmadığıbelirtiliyor. Bu yüzden bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kaydediliyor.


Devamı oku: Sç boyalarının zararları nelerdir saç boyaları zarar teşkil edermi saç boyaları saçı dökermi


28 Temmuz 2012 Cumartesi 12°Cİstanbul ->
YAZARLARGÜNCELPOLİTİKAEKONOMİSPOR DÜNYASİNEMASANATMAGAZİNMEDYASAĞLIK10 soruda Saç boyası
3 Ağustos 2008 Pazar 10 soruda Saç boyası


Saçı boya değil renk açıcılar yıpratıyor


Sıkıntıdan, değişiklik yapmak ve güzel görünmek için, beyazladığından... Kısacası saç boyamak için sebep çok. Özellikle beyazlarını kapatması için pek çok kadın ve erkek saçını boyuyor. Henüz piyasaya ‘Bir kere boyayın, saçınız bir daha beyazlamasın’ diyen bir ürün çıkmadığı için bu boyamalar sürüp gidecek. O zaman püf noktaları bir an önce öğrenmekte fayda var


Saç boyamak zararlı mı?

Çukurova Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Varol L. Aksungur ‘Saç boyamak zararlı değil ama alerji yapabilir. Nasıl çilek ya da çikolata yenildiğinde kaşıntı olursa, saç boyası da deride egzamaya neden olabilir. Sulu ve kabuklu yaralar çıkabilir’ diyor.


Saç boyası kansere neden oluyor mu?

Yapılan araştırmalarla saç boyasında kullanılan solvent, portakal asidi, siklopentil, hydroksindole, kırmızı asit 73, diaminobenzoic asit, methoksi, chloro 2 aminofenol gibi 22 maddenin kansere neden olduğu belirlendi. Bu 22 maddenin özellikle mesane kanserine yakalanma riskini artırdığı belirtiliyor. Bu maddeler 1 Aralık 2006 tarihinden itibaren Avrupa Birliği üye ülkelerinde saç boyalarında kullanılmıyor. Çünkü yasak.


‘Saçını çok boyarsan çabuk beyazlar’ deniliyor. Gerçekten saç boyamak saçları beyazlatıyor mu?

Prof. Dr. Varol Aksungur saç boyasının saçı beyazlatmadığını belirterek ‘Saçın boyanmasından önce saçın rengini açmak için kullanılan kimyasal maddeler saçı beyazlatabilir. Ama saç boyası saçı beyazlatmaz’ diyor.


Hamileler saç boyayabilir mi?

Gazi Üniversitesi Meslek Eğitim Fakültesi Kuaförlük ve Güzellik Bilgisi Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Tülay Kahraman hamile kadınların ilk beş ay saçlarını boyatmadığını belirterek ‘Çünkü deride yüzde bir emilim söz konusu. Ancak beş aydan sonra boyatmak isterse bitkisel boya kullanmalarını tavsiye ediyoruz’ diye konuşuyor.


Saç boyasının bitkiseli olur mu?

Tülay Kahraman bitkisel saç boyasının olduğunu belirterek şunları söylüyor: ‘İçinde amonyak olmayan boyalar var. Bunların zararı yok. Aslında içinde kimyasallar bulunan boyaların da bir zararı yok. Ama doğru yapıldığı takdirde. Boyanın formüle göre yapılması gerekiyor. Aksi takdirde deri yanıklarına ya da saç yanmasına neden olabilir.’


Ucuz boyalar zarar verebilir mi?

Prof. Dr. Varol Aksungur saç boyası satın alırken üzerinde Sağlık Bakanlığı ya da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından verilmesi gereken onaya dikkat edilmesi konusunda uyarıyor:

Tülay Kahraman ise bunun yanı sıra boyanın üzerindeki son kullanma tarihi konusunda şu uyarıda bulunuyor: ‘Tarihi geçmiş boyayı açtığınızda havayla temas edince oksitlenir, etkisini göstermez. Son kullanma tarihi geçmiş boyayı satın almayın.’


Piyasada sarı, kahverengi, siyah kınalar satılıyor. Bunlar bitkisel mi?

İçinde amonyak ve muadili varsa bitkisel değildir. Bu tip ürünlerin ambalajındaki içeriğine bakılarak bitkisel olup olmadığı anlaşılabilir.


Saç ne kadar sıklıkla boyanmalı?

Boyatan kişi ihtiyacına göre değişiyor. Örneğin beyaz kapatmak için saç boyanıyorsa uzmanlar en az üç haftada bir boyatabileceğini söylüyor. Ama siz siz olun saçınızı haftada bir boyatmayın. Çünkü boya saçın üzerinde yeni tabaka oluşturur, bu tabaka saçı yıpratır.



Saç rengini açmak için kullanılan maddelerin zararı nedir?

Saç açma işlemi, normal boyalamalara göre daha zararlı. Saçın dokusunu daha çok yıpratıyor.



Boya sonrası saçın yıpranmaması için nasıl bir bakım uygulanmalı?

Boyalı saçlar için piyasada pek çok çeşit şampuan, krem, maske, bakım kürleri satılıyor. Uzmanlar bu ürünlerin kullanılmasını öneriyor.




<a href='http://ads.trendyol.me/openx/www/delivery/ck.php?n=a5d92541&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE' target='_blank'><img src='http://ads.trendyol.me/openx/www/delivery/avw.php?zoneid=69&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a5d92541' border='0' alt='' /></a>





Güzellik



Beyaz Saçlara Bitkisel Boya

24 Nisan 2010





Saç bakımı ve saç boyama merakı doğru yapılmazsa üzücü sonuçlar doğurabilir. Danimarka&#8217;da yapılan bir araştırma, kuaförlerde kanserin iki kat daha sık görüldüğünü ortaya koymuş. Bu durumda en doğrusu bitkisel saç boyası kullanmak. Tabi saç bakım ürünlerininde bitkisel olmasına özen göstermek şart&#8230;

Kırlaşan saçlara bitkisel boya
Genellikle yaşlılığın en büyük belirtisi olarak görülen beyaz saçlar herkese rahatsızlık verir. Çözüm basittir; saçları boyamak. Bu durumda kimyasal saç boyaları değil, bitkisel olanlar tercih edilmeli.

Avrupa&#8217;da 18 yaş üzeri her üç kadından ve 40 yaş üzeri on erkekten biri saçını boyamaktadır. Bu kadar yaygın olan bir uygulama konusunu eleştirmenin güçlüğünün bilincindeyim. Fakat bir tıp mensubu olarak işlemin sağlığa etkileri konusunda toplumu aydınlatmanın yararlı ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Saç boyamada oksidasyonla boya maddesi saça uygulanır. Boyanın saçtan çıkarılması olanaksızdır. Eğer saçın eski rengine





--------------------------------------------------------------------------------




dönmek istenirse, saç uzadıkça kesilerek bu mümkündür. Saçın iç yapısına müdahale ederek saç rengini değiştiren tüm kimyasal maddelerin sağlık için sakıncaları vardır. Örneğin, saç boyalarındaki phenilendiamin (PDA), o-toluylendiamin, Resorcin, alpha naphthol; böbrek, karaciğer ve kalbe zarar vermektedir. Kurşun asetat kanserojen ve aşırı toksiktir. Danimarka&#8217;da yapılan bir araştırma, kuaförlerde kanserin iki kat daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur. Bu bulguyu Amerika ve Almanya&#8217;da da yapılan araştırmalar doğrulamıştır. Birkaç yıl önce de kimi kadınların ameliyatla alınmış rahimlerinin iç dokusunda boya maddesi birikimi saptandığı basına manşet olmuştur. Boya maddesi idrarda da bulunmuştur. Seçilen saç boya rengi ne kadar koyu ise kanser riski de o derece büyüktür. Amerika&#8217;da California Southern Üniversitesi&#8217;nde yapılan yeni bir araştırmada ayda bir kez saçını boyatan bayanlarda bir yıl sonra mesane kanseri riskinin 2.1 oranında arttığı saptanmıştır. 15 yıl süreli uygulamadan sonra ise bu artış oranı; saçını boyatmayanlara göre yüzde 330&#8242;dur. Boya ürünleri ile çok sık temasta olan kuaförlerde de bir sene sonra mesane kanseri riski yüzde 50 artmaktadır. Amerikalı bilim adamları saç boyası ile meme kanseri arasında da ilişkiyi ortaya koymuşlardır. Sürekli saç boyatanlarda meme kanseri riski 5 kat artmaktadır. Yalnızca boya maddesi değil, ürünlerdeki oksidasyon maddesi de hastalıklara neden olmaktadır. Örneğin amonyum persulfat/ amonyum peroksodisulfat toz ve buharıyla kuaför astımı olarak tanımlanan rahatsızlığa yol açmaktadır. Hidrojenperoksit hücrelerimize zarar veren serbest radikalleri oluşturmaktadır. Bu nedenlerle saç boyası ürünlerinin baş derisiyle temasının elden geldiğince azaltılması ve uygulayıcının eldiven kullanması önerilmektedir.

Beyaz Saç Sorun Değil
Uzun yıllardan beri kırlaşmış saçlar yaşlanma belirtisi sanılmaktadır. Ancak yirminci yaşlardan başlayarak bir kısım insanda saçların kırlaşmaya başlaması bu inanışı desteklememektedir. Vücutta renk pigmenti yapımının azalması saçların kırlaşmasına neden olmaktadır. Saçları kırlaşmış bir erkeğe kötü ve yaşlı görünüm yakıştırılmadığı halde kadınlarda kır saçların yaşlı görünüm sergilediği korkusu yaygındır. Gerçi rengi kaybolmuş saçın nemliliği de azalmış ve matlaşmıştır. Özellikle mat ve soluk bir saçı kimyasal girişimlerle canlandırmak, nemliliğini ve parlaklığını kazandırmak mantıklı ve uygun bir yol değildir. Saç boyası ile sağlanan parlaklık çok kısa sürelidir. Bu girişimlerle saçın yıpranması ön plana çıkar. Her şey için olduğu gibi, saça da sevgi dolu bir yaklaşımla; eksiğini giderici ve iyi bir bakım uygulayarak tekrar parlak ve canlı bir görünüm sağlamak mümkündür.

Parlaklık kazandırır ama ana rengi değiştirmez
İnsanlarda güzelleşme isteği daima vardır. Eski Mısır&#8217;da M.Ö. 3000 yıllarında bitkisel boyalarla saç boyamaya dair kanıtlar vardır. Eğer saç boyama gereksinimi varsa bitkisel boyalar sakıncasız alternatiftir. Peygamber çiçeği (mavi kantaron), yaban mersini, çay, soğan kabuğu, çivit, kına, hatmi çiçeği ve diğer birkaç bitki karışımı bitkisel boya olarak uygulanmaktadır. Kına yaprakları, bitki 5 yaşından genç ise kırmızıoranj tonda boyar. Bitki yaşlandıkça boyamaları bakırdan altın rengine kadar açılır. 10 yıldan sonra artık yapraklar boyayıcı değildir. Bundan sonra saç bakımı ürünlerinde kullanılır.

Uzun süre kalan kına çok zararlı milliyet com
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekrem Aktaş, kınanın yüksek dozda ve uzun süre geniş yüzeylerde kullanılmasının karaciğer ve rahim kanserine neden olduğunu bildirdi.
inShare0Yorum: 0

Prof. Dr. Aktaş, yaptığı açıklamada, kınanın antibakteriyel özelliği bulunduğunu, mantar hastalığı ve bakterilere karşı kullanılabileceğini belirtti.
Kınanın antibakteriyel özelliği nedeniyle kısa süreli kullanılabileceğini ancak yüksek dozda ve uzun süre geniş yüzeylerde kullanıldığında karaciğer ve rahim kanserine neden olduğunu ifade eden Aktaş, şöyle konuştu:
&#8220;Kına özellikle saç kıllarının dibinden çok çabuk emilerek kana geçer. Saç köklerinin emme gücü çok yüksektir. Dışarıdan temas eden maddeleri adeta sünger gibi emerler. Deriye damlatılan bir madde, saatlerce emilmeden durur ama saça damlatılan madde kıl kökünden çok çabuk emilir. Sedef hastalarında uzun süre saçlı deride kullanılan kortizonlu sular ve losyonlar da çok çabuk emildiği için hastayı şişirir&#8221; dedi.
Aktaş, kuaförlerin kullandığı saç boyalarına da kınanın bazı türlerinin karıştırıldığını, bunların bazılarının kanserojen bir madde olan kadmiyum sülfit içerdiğini söyledi
 
Son düzenleme:
Saç bakımı &#8250;

Oryal kullanmadan saç rengini açma, 04 Eylül 2009 Cuma








Saç rengini açmak isteyen kadınların en büyük korkusudur, oryalin saçını yakması ki bu bir çok kadının başına gelmiştir. Saç yanmasa bile oryal saça tahmin edilemez bir şekilde zarar veriyor, yıpratıyor. Peki sizce oryal kullanmadan saç renginizi açmak mümkün mü? Mümkünmüş melek&#8217;lerim :) Nasıl mı? İşte aynen böyle;



Eğer saçlarınızı bir günde sarıdan siyaha boyattıysanız ve beğenmeyip 3 gün sonra tekrar sarıya dönmek istiyorsanız bu çok kolay olacak. Saçlarınıza özel bir losyon sürülüyor ve siyah boya yerini tekrar sarıya bırakıyor. Tüm bu işlemler sırasında saçlarınızda bir gram yıpranma bile olmuyor. Bu kozmetik mucize nihayet bulundu ve &#8220; El mi işler alet mi? &#8221; atasözünü b ir kez daha kanıtladı.
İşlemi nasıl yapacağız?

3-5 yaşlarında küçük bir kız çocuğunu deniz kenarına götürelim ve saçlarına oksijenli su sürelim. Güneş birkaç saat içerisinde küçük kızın saçlarına turuncu sarı pas rengine benzer bir renk verir. İşte bu renk boyanın içine koyulan oksidan krem ile oluşuyor. Hatta açtırma işleminde sizin saçlarınızda da oluşuyor. Önceleri annelerimizin boyaların içine hap atarak ezdiğini bilenler vardır içinizde. İşte o haplar da saçların rengini önce turuncu sarı bir renge çevirmekteydi.
Aynı zamanda boyanın kendi pigmentleri yani renk molekülleri de bu turuncu sarı yerlere tutunarak saça kahve kızıl gibi renk boyamayı istediğiniz renkleri veriyor.

Şimdi de saç telimizi bir palmiye ağacına benzetelim. Pulları üst üste balık pulu gibi yukarı doğru çıkıyor. Şu turuncu sarı rengi veren oksidan vardı ya işte o saç pullarını bir kangurunun cebi gibi aralar ve renk moleküllerinin içine dolmasını sağlar. İşte bu noktada kahverengi olan bir saça sarı renk vermek isterseniz bu pullar daha da aralanır ve içine sarı renkler dolar.
Bazen kötü malzemeler pulları zedeler ve her işlemde saç pulları daha da açıldığından dolayı saç telleri birbirine karışır ya da kremsiz taranamaz. Daha da ilerlerse saç telleri kopabilir. İşte bu noktada sarı bir saçı siyaha boyadığınızda saçı eski haline getirmek için yüksek oksidasyonlar ve oryal kullanılırsa saçlar yıpranıp zedelenir.

Unutmayın ki güzelliğimizin en büyük göstergesi saçlarımızdır ve sağlıklı saçlar ise bilinçli bakım ister melek&#8217;ler&#8230;









Günümüzde saç renginizi birkaç ton açabilmeniz artık markete giderek saç açıcı ürünler almak kadar kolay. Ancak asıl zor olan, bu saç açıcı ürünleri saçlarınıza uyguladığınızda başarılı sonuç alma olasılığı. Çünkü piyasa satılan hazır saç açma ürünlerini saçınıza uygulandığınızda muhtemelen ortaya çıkan sonuçtan memnun kalmayacaksınız ve kuaföre giderek saç renginizin düzeltilmesini isteyeceksiniz ya da koyu renk bir saç boyası alarak başarısız saç rengi açma işleminizi perdeleyeceksiniz. Bu sebeple özellikle saç rengi açma uygulamasını yaptırmak istediğinizde mutlaka profesyonel bir kuaföre gitmenizi öneriyorum.

Saç açtırırken dikkat edilmesi gerekenler

Saç renginizi açarken saç yapınıza çok dikkat etmeniz gerekir. Saçınızın yapısı saç açılmasına uygun ise saç renginizi açtırın ancak saçınız renk açtıracak kadar sağlıklı değilse ve siz inatla saç renginizi açtırırsanız ortaya sert, şekil almayan, fön tutmayan bir saç yapısı çıkacaktır. Saç renginizi açtıracağınız dikkat etmeniz gereken bir diğer konu ise, saçınızı kaç ton açtıracağınıza kesin karar vermeniz gerektiğidir. Saç rengi açtırmak isterseniz saçınızın sağlığı için en iyi karar sadece 1 ton açık rengine dönüştürülmesidir. Çünkü 1 tondan daha fazla açtırırsanız muhtemelen saçlarınız yıpranacaktır. Saç açma işlemi için karar kılacağınız en son saç rengi platin sarısına kadar olmalıdır daha fazla saç rengi açmaya çalışmanız saçlarınızı kaybetmenize yol açabilir.





Saç açıcılar bitkisel midir?




Hayır. Çünkü kimyasal ürünler dışında kesinlikle hiçbir ürün saçın rengini açmaya yetmez. Kulaktan dolma laflardan biri olan papatya suyu ile saç rengini açma işlemi, bitkisel bir yöntem olmakla birlikte saça faydası olan bir saç bakım yöntemidir. Ancak saçın rengini 1 ton bile açmaya yetecek kadar güçlü bir yöntem değildir. Dolayısıyla saç rengi açmak için kimyasal saç ürünleri kullanmak şarttır.

Saç rengini açtırdıktan sonra ne zaman saç boyanmalıdır?

Saç renginizi açtıktan sonra ortalama 20 gün beklemeniz yeterli olacaktır. Saç renginizi açtırdıktan sonraki saç boyalarınızı uzman kuaförünüze yaptırmanız, saçınızın rengini muhafaza etmek adına daha doğru bir karar olur. Kaynak www.kadınca

SAÇ RENGİ NASIL AÇILIR? Saç rengini açma yolları
Bitkilerle ve saç ürünleri ile saç rengi açma yolları hakkındaki bilgileri bu yazımızda bulabilirsiniz. Kadınlar için saç boyatmak ve saçlarının rengiyle oynamak bir hobi olsa gerek. Öyle ki birçok kadın saç rengini değiştirmekten memnun olmakta ve saçlarının rengiyle sürekli olarak oynamaktadır. Peki, saç rengi nasıl açılır? Bu sorunun cevabı, saçın daha önceden işlem görmüş olup olmamasına göre farklılık göstermektedir. Çünkü işlem görmemiş bir saçın rengini açmak, işlem görmüş bir saça oranla daha kolay olacaktır. Ancak saç çok fazla işlem görmüş ve sürekli bir renk değiştirme söz konusu ise, rengini açmak da biraz zor olmaktadır.

Kişi şayet daha önce saçlarını herhangi bir şekilde boyatmamışsa, 2, 3 hatta 4 tona dek saçı direk boya ile açmak mümkün olabilmektedir. Ancak saç işlem görmüş ise ya da çok aşırı açık bir ton isteniyorsa bu durumda saçların rengi ancak Oriel ile açılabilmektedir.

Saça Oriel uyguladıktan sonra belirli bir bekleme süresi gerekmektedir ve bu süre 35 dakikadan fazla olmamalıdır. Orielle saç açma işleminin gerçekleşebilmesi için kullanılan bir madde vardır ve bu madde ilk 35 dakika içerisinde saçın açılmasını sağlar. Bu süre sonunda saça istenilen renk uygulanılmalıdır. Bu sürenin geçildiği ve saça işlem uygulanmadığı taktirde Oriel içeriğinde bulunan aktif kimyasal maddeler saça zarar vermektedir. İlk 35 dakikada saçı açma işlemi gören Oriel, 35 dakikadan sonra saça işlemeye ve yapısını bozmaya başlayacağından, bu süre oldukça önemlidir ve bu sürenin aşılmaması gerekmektedir.


Saçın Oriel ile açılmasından sonra saça istenilen renk verilebilmektedir. Ancak saçın Oriel ile açılması, saçı yoracaktır. Bu nedenle istenilen rengi yakalamak bazen mümkün olamayabilmektedir. Bu sebeple istenilen ana renk verilmeden önce ona yakın bir ton saça verilir ve daha sonra istenilen saç tonu saça uygulanır.

Bilinen bir başka yöntem ise papatya suyu ile saç açma yöntemidir. Ancak bu yöntem kuaförler tarafından pek uygun görülmemektedir. Bunun saç sağlığı açısından belki bir zararı olmamakta ancak saç istenilen rengi alamamakta ve yer yer farklı tonlara bürünebilmektedir. Bu nedenle eski zamanlarda uygulanan papatya saçı ile saç açma yöntemi, günümüzde pek kullanılmayan ve kuaförler tarafından doğru bulunmayan bir yöntem niteliğindedir.

Saç renginin açılması işleminde ilk olarak saçın analizi yapılması gerekmektedir. Çünkü bazen kadınlar saç rengini inanılmaz derecede açmak isteyebiliyor. Bu durum koyu saçlarda imkansız olabiliyor ve bu nedenle uygulamada diretilmesi dahilinde saç inanılmaz derecede yıpranabiliyor. Örnek vermek gerekirse; kişinin orijinal saç rengi oldukça koyu bir siyah görünümde, üstelik saç daha önceden defalarca işlem görmüş ve rengiyle oynanmaktan dolayı yıpranmış bir saç. Bu durumda kişinin açık sarı bir saç tonuna ulaşması neredeyse imkansız gibi bir şey. Saçın bu durumda açık sarı olmasını istemek hem mümkün olmayacak hem de denenmesi dahilinde saçlarınız sağlığını yitirecektir. Bu nedenle ticari kaygı güden ve saçlarınızdan ziyade ceplerini doldurmayı düşünen kuaförlere riayet etmemeli, saçlarınızın rengini ne derece açabileceğinizi sorabileceğiniz, işinin ehli bir kuaföre başvurarak, ilk önce saçlarınızın bir bölümünü test ettirmeli daha sonra beğenecek olursanız işleme geçmelisiniz. Bu konuda sizler de ısrarcı olmamalı, şayet güvendiğiniz bir kuaför size o saç tonunun yakalanılmasının saçlarınıza zarar vereceğini söylüyor ise, bu düşünceden vazgeçmelisiniz. Unutmayın ki saçlarınız size ait ve sağlığını düşünmesi gereken de sizlersiniz. Bu nedenle saç renginizle çok sık oynamamalı, saçlarınıza yapılacak kimyasal işlemlerden kaçınmalı ve güvendiğiniz kuaförün önerilerine riayet etmelisiniz. Saç renginizi açmak isterken, saçlarınızın dökülebilmesine sebep olabilecek davranışlardan ve isteklerden kaçınmanız, gerek saç görselliği, gerekse saç sağlığı açısından önemlidir kaynak www.havvalar

Orielin zararları - HC, Saç Bakımı, Saç Dökülmesi, Saç Uzatma, Saçlar, Saç

SAÇ BOYALARI VE SAÇ RENK AÇICILAR


SAÇ BOYALARI VE RENK AÇICILAR
4.1. Saç Boyaları
4.1.1. Tanımı
Rengi açılmış, beyazlamış saçı boyayarak daha genç bir görünüm sağlamak, saçın
rengini değiştirerek modaya uygun hale getirmek için kullanılan kozmetiklere saç boyaları
kozmetiği denir. Saç boyama, yalnızca beyaz saçları örtmek değil, aynı zamanda
güzelleşmek amacıyla kullanılmıştır. Bugün değişik formülasyonlarda boyalar imal edilmiş
organik boyalar kullanılsa bile, burada boya maddelerinin tarihine kısaca bakmak gereklidir.
4.1.2. Bitki Boyaları
En eski boyalar olup, en tutulan bitkisel boya kınadır. Afrika ve Asya&#8217;da yetişen kına
bitkilerinin saplarından ve yapraklarından elde edilen boya, saçlara turuncu-kırmızı renkler
verir. Kına günümüzde de kullanılmaktadır.
Bir çivit (endigo) bitkisinin kuru ve toz yapraklarından elde edilen boya, mavimsi renk
tonları verir. Bunun kınayla karışımından açık kahverenginden siyaha kadar tonlar elde
edilir.
Papatya, somak, ceviz, meşe kabuğu karışım oranına, konsantrasyonuna ve bekleme
süresine göre sarı, kahverengi ya da koyu renkler verirler.
Bu bitki boyalarının kullanımları genellikle aynı biçimdedir. Kuru öğütülmüş bitki
parçacıkları (yapraklar, çiçekler, saplar, kabuklar v.b.) sıcak suyla bir bulamaç haline
getirilirler ve saça sürülürler.
Bitkisel boyaların yararı saç yapısına zarar vermemeleri ve tanen çiçekleri sayesinde
saç gözeneklerini sıkıştırıcı bir etki yapmalarıdır. Sakıncaları ise, renk tonunun kesin olarak
belirlenememesi ve kullanımın çok ayrıntılı olmasıdır.
4.1.3. Metal Tuzu Boyaları
Yine eski çağlarda kurşun, bizmut, bakır, gümüş ve demir tuzları çözeltileri saç
boyamak için kullanılırlardı. Bu boyalar kaş, kirpik boyaları için günümüzde de
kullanılmaktadırlar. Bu metal tuzları saç keratini içinde bağlanmış kükürt ile kahverengi ve
siyah gibi saçı koyuya boyayan renkler oluştururlar.
Metal tuz boyalarının kullanımı, bitki boyalarınınkinden daha basittir, ama doğal etki
yapmayan metalik parlaklık ve saçın hidrojen peroksit ile yapılan işlemlerle zarar görmesi
sakıncalarıdır.
4.1.4. Kombine Boyalar
Bitki boyası ve metal tuzu karışımları ile bekleme süresi kısaltılmış ve özellikle koyu
renklerde büyük renk tonu çeşidi elde edilmiştir. En önemli örnek rastıktır. Örneğin kınaya
metal tuzları eklenerek elde edilir. Bu boyalar 1930 yılına kadar kullanılmıştır. Hazır toz
halinde satılırlardı ve sıcak suyla karıştırılarak bulamaç haline getirilirlerdi.
4.1.5. Oksidasyon Boyalar
İlk sentetik saç boyası olarak 19 y.y.&#8217;ın ortasında pirogallol ortaya çıktı. Alkali
içerikleri ve hava oksijeni ile birlikte kahverengi bir bileşik oluşturuyorlardı ve bu yüzyılda
parafenilen diamin Paris&#8217;te oksidasyon saç boyası olarak patent aldı. Bugün kullanılan
oksidasyon boyalardaki renk oluşturucuların en bilinen örneği paratolüien diamin&#8217;dir.
Oksidasyon boyalarının karakteristik özelliği, ancak oksidasyon yoluyla yapay boya
pigmentlerini oluşturan renksiz renk oluşturucu moleküller meydana getirirler. Bunlar kolay
kullanılabilir olduklarından ve doğal bir sürü renk sunduklarından, pigmentsiz saçı bile iyi
örtüklerinden ve diğer kimyasal işlemlerin yapılmasına olanak verdiklerinden bitki ve metal
boyaların yerini almışlardır.
4.1.6. Oksidasyon Saç Boyalarının Bileşimi
Oksidasyon boyaları, oksidasyon boyaları ile boya yapmak için birbirinden ayrı iki
maddeye ihtiyaç vardır. Bunlar,
&#61656; Boya Maddesi Taşıyıcı (Renk Oluşturucu)
&#61656; Oksijen Taşıyıcı
4.1.6.1. Boya Maddesi Taşıyıcıları
Krem ya jöle ya da krem-jöle kombineli ve aşağıdaki ana maddeleri içeren maddelerdir:
&#61656; Renk Oluşturucu: Oksidasyon yoluyla yapay pigmentler oluştururlar. Bunlar
alt yapı boyaları olarak daha çok sarı ve kahverengi tonlar verirler, böylece ana
ton içinde belirleyici olurlar.
&#61656; Nüanslama Boyaları: Sarı, kırmızı, turuncu, kül, gümüş ya da mat
tonlardadırlar ve saçı doğrudan boyarlar.
&#61656; Alkali (Amonyak): Saçı şişirir, böylece kutikula pulcuklarını açar ve korteks
liflerini gevşetir. Saç, saç renk oluşturucu molekülleri alabilecek duruma gelir.
Ayrıca hidrojen peroksit preparatının sitabile edici asidini nötrleştirmek
zorundadır. Oksidasyon boyaları en iyi alkali ortamda geliştiklerinden, alkali
oksidasyon olayını da teşvik eder. Alkalilerin saça zarar verici etkilerinden
dolayı, modern boyada olabildiğince az alkalide oluşturulmaya çalışılmaktadır.
&#61656; Alkalik Tuzlar: pH değerini ayarlayarak kimyasal olaylara kumanda ederler.
&#61656; Koyulaştırıcılar: Sıvının akmasını önlerler ve saça yapışma kapasitesini
artırırlar. Emülsiyonların (kremlerin) koruyucu ve besleyici etkileri vardır. Buna
karşın jöleler daha büyük ıslatma kapasitesine sahiptirler ve daha kolay sürülürler.
&#61656; Nemlendiriciler: Maddenin aynı oranda sürülmesini ve durulanmasını kolaylaştırır.
4.1.6.2. Oksijen Taşıyıcıları
Farklı konsantrasyonlardaki hidrojen peroksit çözeltileridir. Yapay pigment
oluşumunu ve doğal pigmentleri kısmi olarak indirgemek için gerekli olan aktif (atomer)
oksijeni verirler.
4.1.7. Saç Boyamadaki Kimyasal İşlemler
Saçın alkali madde tarafından şişirilmesi ve çözülmesinden sonra, küçük renk
oluşturucu moleküller hidrojen peroksit ile aynı anda saça girebilirler. Hidrojen peroksit aktif
(atomer) oksijeni ayırır. Bu oksijen küçük renk oluşturucu molekülleri daha büyük renkli
moleküller halinde bağlar. Küçük parçalar halinde saça ulaşan ve orada birleşen moleküller,
şimdi daha büyük olan hacimleri sayesinde saçta bir tür kafes etkisiyle tutulurlar. Bu yapay
oluşmuş boya maddesinin bir kısmı, saç keratini ile kimyasal bileşimlerde oluşturur ve
oksidasyonlu saç boyalarının doğal etkisi ve dayanıklılığı bununla açıklanır.
Saça girmiş nüanslama boyaları yine saçın keratin yapısında depolanırlar. Doğal
pigmentler gibi yapay boya maddelerinin de büyük kısmı kortekste depolanmıştır ve saydam
kutikul pulcukların altından görünürler. Oksidasyon boyalarının saflığı ve doğal etkisi buna
dayanır.
Aynı saç açma işleminde olduğu gibi oksidasyon maddeleri yüzünden boyama
sırasında da doğal pigmentlerin bir kısmı indirgenir. Hidrojen peroksidin (H2O2)
konsantrasyonu ne kadar fazla ise renk açma etkisi de o kadar fazladır. Oksidasyon
maddesinin belli bir fazlalığı ile boyama sırasında yeni oluşmuş yapay pigmentlerin az bir
yüzdesi yeniden indirgenebilir. Böylece bekleme süresi biraz aşıldığında hemen koyu bir
renk tonu elde edilmez. Her iki olay yani doğal pigmentlerin bir kısmının indirgenmesi ve
çok fazla olmuş yapay pigmentlerin indirgenmesi, bir saç renginin dengeleme kapsamı
açısından önemlidir.
Boya maddesinin alkalitesi yüzünden son olarak alkali artıklarını nötrleştiren ve
kutikul pulcuklarını kapatan asitli madde ile işlem yapmak gerekir.
4.1.8. Saç Boyaların Sınıflandırılması
Saç boyaları, saç üzerindeki dayanıklılık sürelerine göre sınıflandırılır. Saç boyama
sürelerine bağlı olarak, geçici, yarı sabit ve sabit saç boyaları tipinde önerilirler. Her birinin
saçı boyama düzenekleri farklıdır.
4.1.8.1. Geçici Saç Boyaları
Geçici saç boyaları çubuk, jel, sprey veya köpük şeklinde olabilir. Saçta uzun süre
kalmaz ve şampuanla kolaylıkla uzaklaştırılır. Genellikle, karbon siyahı bazen de asidik
boyalar kullanılır.
Bu tür boyalar ile renklendirme, saçtan tek yıkamayla çıkarılabilen boya maddelerinin
kombinasyonun saça uygulanmasıdır. Bunlar saçı çok hafif boyayabilirler ya da saçın doğal
rengini yoğunlaştırabilir, sararan gri saçı beyazlatır ya da açılmış saçlardaki sarı ve kırmızı
tonları düzeltir. Geçici boyalarda kullanılan saç boyaları keratin bakımından zayıf olmalı,
ışığa karşı dayanıklılığı olmalı, yastığı ve kıyafetleri boyamaması için friksiyona dayanıklı
olmalı ve şampuanla kolayca yıkanabilmelidir. Bu boyalar genelde tekstil boyama
endüstrisinden alınan, suda çözünebilen asit renklendiricilerdir. Renk tanecikleri saç bakımı
ve saç stili ürünlerinin temel katkı maddesi olan reçineler tarafından saçın yüzeyinde
tutunurlar.
Geçici saç boyaları genellikle sulu ya da hydro alkolik losyon ya da sprey şeklinde
bulunur. Aynı zamanda saç şekillendirmeye katkıda bulunan, saçın dolaşmasını önleyen,
yumuşaklık ve esneklik sağlayan anyonik ve katyonik polimerler içerirler.
Bu tür boyamanın yararları saçtan kolayca çıkarılabilmesi, doğal ya da boyalı saça
uygulanabilmesi, kolay uygulanması ve yan etkilerinin olmamasıdır.
4.1.8.2. Yarı Sabit Saç Boyaları
Yarı sabit saç boyaları sıvı, jel veya krem şeklinde olabilir. Bu boyalar nötr ya da
katyonik çözünürlüğü düşük, eriyebilirliği olan renklendiriciler içerirler.
Bu boyalar keratin bakımından daha güçlü, üst deriye nüfus edecek kadar küçük, saç
korteksine tutunan moleküllerdir. Onlar yapısında hiçbir değişikliğe uğramadan saçı
doğrudan boyarlar. Yıkama sıklığına bağlı olarak 3&#8211;6 hafta sonra saçtan çıkarlar.
Yarı kalıcı boyama özellikle, hidrojen peroksit bazlı saç boyası kullanmak istemeyen
bayanlarca tercih edilir. Kolay kullanımıyla doğal ya da rengi açılmış saça doğal renk ve ton
çeşitliliği sunar, sık yıkamayla etkileri azaltılabilir, saça renk vermek için hidrojen perokside
ihtiyaç yoktur ve saç liflerinin bozulmasına neden olmazlar.
Yarı kalıcı boya, beyazları yeterince kapatır (saçtaki beyaz oranı %30'unu aşmıyorsa).
Bu boyalar peroksit içermediği için saça parlaklık vermez.
4.1.8.3. Sabit Saç Boyaları
Sabit saç boyaları geçici ve yarı sabit saç boyalarından çok daha kalıcı saç boyama
etkisine sahiptir. Bu gurupta oksidasyon, bitkisel-bazlı ve metalik saç boyaları yer alır.
4.2. Saç Açıcılar
4.2.1. Tanımı
Saçın rengini açmak amacıyla üretilen kozmetiklere renk açıcılar denir.
4.2.2. Renk Açıcıların Bileşimi ve Etkisi
Sarı saça sahip olma arzusu çok eski yıllardan beri vardır. Eskiden odun külü, kireç ve
sodadan alkalik çözeltilerle ve güneş yardımıyla koyu saçın açılması için çalışılırdı. Ayrıca
bitki özütleri de kullanılırdı. Bunun yanı sıra saça altın, gümüş veya bakır tozu serpilirdi.
Şüphesiz bu yöntemler tatmin edici değildi.
Saçın rengini açıcı preparatlar, saça rengini veren melanin pigmentini okside ederek
saçın rengini açarlar. Çoğu saç rengini açıcı ürün, kullanılacağı zaman karıştırılan iki ayrı
preparattan oluşurlar. Bunlar,
&#61656; Emülsiyon, krem, jöle ya da toz halde bulunan renk açma maddesi,
&#61656; Oksidasyon maddesidir.
4.2.2.1. Renk Açma Maddesi
Amonyak ve çeşitli alkalik tepkimeli tuzlar gibi alkalileştirme maddeleri, renk açma
preparatlarının en önemli bileşenleridir.
&#61656; Bunlar saçı şişirirler ve emici hale getirirler.
&#61656; Hidrojen peroksit, preparatların stabilize edici asitlerini nötrleştirir ve böylece
oksijen parçalanmasına olanak verirler.
&#61656; Pigmentlerin oksidasyonu yalnızca alkalili alanda oluştuğundan, sararma
işlemine teşvik ederler.
&#61656; Alkalik amonyum tuzlar, amonyağı ayırabilirler ve böylece bekleme süresi
sırasında, uçan uçucu alkaliği belli bir süre yedekleyebilirler. Yani pH değerini
stabilize ederler ve daha uzun bir süre bekleme süresi verirler.
4.2.2.2. Renk Açma Maddesinin Bileşimi
&#61656; Koyulaştırma Maddeleri: Toz açıcı bulamacının rengi açılmaması gereken
bölgelere akmasını engeller, bu amaçla toz açıcı içinde magnezyum karbonat,
magnezyum ve alüminyum silikat gibi toz cisimcikleri eklenir.
&#61656; Koruyucu Maddeler: Yağımsı maddeler ve balmumu gibi (lanolin, lesitin,
stearin) maddeler saç yapısının görebileceği zararları azaltırlar.
&#61656; Nemlendiriciler: Saçın aynı oranda ıslatılmasını sağlarlar ve toz açıcı
maddesinin saça işlemesini teşvik ederler.
&#61656; Boya İlaveleri: İstenmeyen sarı-turuncu tonlarının oluşumunu önler ya da zayıflatır.
&#61656; Tek Tuzlar: Hidrojen peroksit ile birleşerek ek oksijeni açığa çıkarırlar ve
böylece sürecin uzatılmasına olanak verirler.
4.2.2.3. Oksidasyon Maddesi
Bu madde % 6&#8211;12 arasındaki nadir olarak da % 18&#8217;lik konsantrasyonda olan hidrojen
peroksittir. Oksidasyon yoluyla renk açma işlemini sağlar. Hidrojen peroksit
konsantrasyonu, kullanıma hazır toz açıcı bulamacında % 9&#8217;luk üzerinde olmamalıdır.
&#61656; Sarartma Kuvvetlendiricisi: Bunlar ek olarak alkalileştiriciler, oksidasyon
maddeleri ve çoğunlukla matlaştırıcılar içeririler.
4.2.2.4. Saçın Renginin Açılması Sırasındaki Kimyasal Olaylar
Saçın rengini açma işlemindeki renk açılması, karmaşık kimyasal olaylara dayanır.
Renk açma maddesi ile oksidasyon maddesinin bir araya gelmesiyle, kendisiyle
hidrojen peroksit preparatının stabilize edildiği asit nötrleştirilir. Böylece oksijen artık
ayrılabilir. Renk açma maddesi içinde bulunan alkali saçı kuvvetli asitlerle çözdüğünden
oksidasyon maddesi, saçta etkili olabilir. Pigmentlerle birleşen yani onları okside eden aktif
oksijen ayrılır. Bu sırada saç boyama maddesinin bir kısmı indirgenir ya da kimyasal olarak
öylesine değişirler ki, renkliliğini kaybederler. Böylece saçın rengi açılır. Asit tepkimeli
preparatlarla yapılan son işlem sayesinde alkalik artıklar nötrleştirilerek saçtan arındırılmak zorundadır.
Renk açma güçlü alkalide ve yüksek oksidasyon maddesi konsantrasyonundan dolayı
saç yapısına çok büyük zarar verebilirler. Saçın rengini açma şu durumlarda yapılır:
&#61656; İstenilen renk, doğal saç renginin 3&#8211;5 derece açığı ise ve daha açık boyama ile elde edilemiyorsa,
&#61656; Boyalı saçın renginin açılması gerekiyorsa,
&#61656; Koyu renk saç, örneğin orta kahverengi, daha açık bir tona boyanacaksa,
&#61656; Saçta moda olan saç tutamları isteniyor ise.
4.2.3. Renk Açıcıların Çeşitleri
4.2.3.1. Emülsiyon Renk Açıcısı
Emülsiyon renk açıcıları üç farklı bölümden oluşmaktadır:
&#61656; Yağ veya jel renk açıcısı
&#61656; Hidrojen peroksit [normalde 20 volüm(%6) veya 30 volüm(%9)]
&#61656; Güçlendirici veya aktifleştiriciler
Daima imalatçınızın talimatlarını kontrol ederek hangi kuvvet peroksit ile hangi sayıda
güçlendirici veya aktifleştirici kullanacağınızı öğreniniz.
Doğru sırada bir karışım hazırladığınızdan emin olunuz. Genelde öncelikle peroksit
veya güçlendiriciler karıştırılır ve sonra yağlı veya jelli renk açıcı eklenerek karışımın topak
topak olmasını önleyebilirsiniz. Emülsiyon renk açıcıları, yoğunlukları kolayca tatbik
edilebildiklerinden, kısmen bütün bir baş için ve uzayan kısımların açılması için iyi sonuç verir.
4.2.3.2. Toz Şeklinde ki Renk Açıcı
Pudra şeklindeki renk açıcıları iki tiptir:
&#61656; Renk açma tozu (toz açıcı)
&#61656; Hidrojen peroksit [(normalde 20 volüm (%6) veya 30 volüm(%9 arasıdır)]
Bu iki madde sert olmayan bir kap içerisinde karıştırılır, ancak imalatçınızın
talimatlarını gözden geçirerek krem peroksit yerine likidini kullanırken farklılık
gösterebilecek peroksit miktarına dikkat ediniz kaynak solver kozmetik

DEKOLORE (renk açma)














DEKOPAJ: Boyalı saçların açılması işlemidir.
DEKOLORE: Doğal saçların açılması işlemidir.
DEKOLORASYON: Doğal ve boyalı saçların açılması işlemine denir.
PİGMENTASYON(mordansaj): Boya tutmayan saçlarda (beyazı olan) ön hazırlık işlemidir.

DEKOLORE (reng açma)

Saçınızı açtığınız zaman kullandığınız müstahzarlar saç rengini açarken derilere işledikleri için sürekli etki yaratırlar. Bazı açıcı maddeler hem açar hemde renk verirler. Aşırı açma saçları kurutur canlılığını kaybettirir gözenekleri büyütür esnekliğini ve yatkınlığını bozar. Bir uzman tarafından yapılmadıkça renk açma ve permanın bir arada uygulanması doğru değildir.

Ben kuaför olarak toz açıcılarla saçlara dekolore yapılmasına son derece karşıyım. Saçın genel yapısını bozduğu gibi saç tellerindeki sebum maddelerini saçtan ayırdığı için saçta hissedilir derecede kurumalar kırılmalar oluşur.. bu durumdaki saçlara kullanaçağınız hiç bir bakım yağların ve kremlerin faydası olmayaçaktır olur diyen kuaförlere sakın inanmayın.

Hangi durumlarda saça dekolore (saç açma) işlemi yapılır..

*Yanlış boyanan saçlar..

*Koyu renge boyanmış saçı açık tona boyama sırasında..

*Bayanın evde kendi başına saçını hatalı ve yanlış boyaması sonuçu..

*Tamamiyle reng değiştirmek amaçıyla yapılan işlem..

KÖKTEN RENK DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK VEYA AÇIK MEÇLER ELDE ETMEK
Saçın rengini açmak kökten renk değişiklikleri veya saçın genelinden çok daha açık renkte meçler elde etmeye yarar. Böylece esmerden sarışına veya sarışından kızıl renge geçilebilir. Saçı açmak saçın asıl yapısını değiştirir. Saça rengini veren doğal madde olan melanin yok edilir. Renk açıcıl ar oksijenli su gibi oksidasyon bazlıdır.

Açılmış olan saç daha hassastır ve kırılganlığı nedeniyle daha fazla bakım ister. Buna rağmen genel anlamda bozulmuş değildir. Bu nedenlerle boyanın kullanım talimatlarına ve uygulama sürelerine dikkatle uyulmalıdır. Tabii ki fazla agresif olan ve oksijenli suyla yapılan saç açma işlemlerinden de kaçınılmalıdır. Yoksa saça geri dönülemeyecek kadar büyük zararlar verilebilir.

Saç açma işlemi kalın veya ince telli her tür saça uygulanabilir. Önemli olan açma işleminin uygulanacağı saçın öncesini bilmektir. Örneğin kalın olup da saç teli kabukları açık olan bir saç sağlıklı ince bir saça göre açma işlemine daha hassas olacaktır.

BEYAZ SAÇLARI KAPATMAK VE RENK DEĞİŞTİRMEK
Bunun için oksidasyon bazlı bir boya kullanmanız gereklidir. Bu tür boyalar beyazları tamamen kapattıkları gibi renk değişiklikleri yapmak için de uygundur. Bu arada beyaz saçı bulunmayıp da saç rengini değiştirmek isteyenler için beyaz saçları kapatmayan ancak kökten renk değişikliklerine izin verip renk çeşitleri bol olan kalıcı boyalar da vardır.

ALERJİ RİSKİ
Boya ürünleri mutlaka önceden test edilir. Ancak bazı insanlar diğerlerine göre daha hassas olabilir ve yapılan testlere rağmen ürün bu insanlarda alerjiye neden olabilir. Testler 1986 tarihinden beri hayvanların üzerinde değil hücrelerin üzerinde gerçekleştirilmektedir. Bu testler insan vücudunun hassasiyetleri üzerine dayandırılmıştır. Bio-kimyagerler hücresel değişiklik veya mutasyonların olup olmadığını araştırır. Bu testler bitirildiğinde insan derisi üzerinde yapılan testlere geçilir. Bunlar hammadde üzerinde yapılmaktadır. Bu da tahriş oranında fikir yürütülebilmesine izin verir.

Kına da alerjiye sebep olabilir özellikle doğal olmayan &#8220;kara kına&#8221;. Kara kınada alerjiye neden olan doğal kınaya karıştırılmış bakır oksit veya kurşun tuzudur. Bu moleküller saç için zararlıdır. Kara kınada göz ardı edilmemesi gereken bir alerji ve zehirlenme riski vardır. Kurşun tuzları saça sabitlenir. Bu nedenlerle bahsi geçen bir boyamanın üzerine kalıcı yeni bir boya uygulamak da sakıncalıdır; çünkü saçı yakma tehlikesi bulunur. Kimyasal boyaların prospektüslerinde üreticilerin ürünlerinin metalik tuzlar içeren bir boyayla boyanmış saçlara uygulanmaması için talimatları vardır.
En güzeli sizin saçlarınız Sağlıklı saç güzel saçtır. Ancak saçlarımızı tehdit eden bu kadar çok dış etken varken onların sağlığını dolayısıyla güzelliğini korumak da pek kolay değil. Bakın uzmanlar sağlıkla ışıldayan saçlar için neler öneriyor&#8230;

Dört kadından biri saçını boyuyor. Evet saç rengini değiştirip yepyeni bir görünüme kavuşmak son derece eğlenceli bir iş. Ancak güneş rüzgar klorlu su kum ve deniz gibi dış etkenlerle saç renginin solması işin pek de hoş olmayan tarafı. Tüm bu etkenlerin bir araya gelmesi bizi matlaşmış kurumuş ve rengi solmuş saçlarla baş başa bırakıyor. Peki ya çözüm? Tabii ki korumak. Ama sadece plajda geçirilen bir ya da iki hafta değil. Tüm yıl boyunca yapılan düzenli bakımlarla.

Rengini korumak

Saçların rengini değiştirmek özellikle de açmak için yapılan tüm işlemler ışığa karşı hassas. Güneş tarafından yayılan UV ışınları saç boyasındaki pigmentleri etkiliyor ve renklerinin zamanla solmasına neden oluyor. İşte bu nedenle koyu renk saçlar güneşin etkisiyle kızıllaşırken sarı renk saçlar iyice açılırlar. Saçların rengini boyandığı ilk günkü gibi korumak için yapılacak ilk işlem kuaförünüze de danışarak kaliteli bir saç boyası kullanmasını sağlamak. Tabii saç açma tekniğinin de çok önemi var. Saçları bir seferde birkaç tondan fazla açmak bu açıdan riskli olabilir. Saçlar çok dikkatli bir şekilde kademe kademe açılmalı.
Eğer saçlarınız ateş kırmızı fındık kabuğu mavi siyah ya da patlıcan moru gibi iddialı bir renkteyse 10 günde bir şampuan boya kullanarak renginizi koruyabilirsiniz. Böylece kuaför seansları arasında da saç renginiz tam istediğiniz tonda kalabilir.
Daha sağlıklı saçlar için öneriler
1. Sarışınlar için en büyük sorunlardan biri havuza girdikten sonra saçlarının &#8220;yeşilleşmesi&#8221;. Bunun için saçları klordan koruyan ürünler kullanabilirsiniz.
2. Eğer saçlarınız çok kuruysa sadece saç kremiyle yetinmeyip saçlarınızı nemlendirmek için özel nemlendirici saç maskelerinden faydalanın.
3. Saçları iyice durulamak çok önemli; hiçbir şampuan ya da krem kalıntısı kalmayacak şekilde tamamen durulamaya özen gösterin.
4. Saçlarınızı her gün kaliteli kıl bir fırçayla tarayarak doğal bir şekilde parlamalarını sağlayabilirsiniz.
5. Eğer açık havada çok zaman geçiriyorsanız ya da tatile gidecekseniz saçlarınızı istediğinizden birkaç ton daha koyuya boyatın. Güneşin etkisiyle istediğiniz tona daha doğal bir biçimde açılacaktır.
6. Eğer çok ince telli saçlara sahipseniz güneşten koruyan ve yağ şeklinde olan ürünleri kullanabilirsiniz.
7. Güneşten ve dış etkenlerden korunmanın en iyi yollarından biri de tabii ki saçlarınızı şapka ya da eşarpla korumak.
8. Elektriklenen ve kuruyan saçlarınızla başa çıkmak için saça sürülen ve durulanmayan bakım kremleri oldukça etkili kaynak bayan bakım
 
Suna Dumankaya&#8217;nın güzellik kitabından
1 yemek kaşığı öğütülmüş çörek otu
1 yemek kaşığı öğütülmüş polen
1 yemek kaşığı nane
1 yemek kaşığı öğütülmüş ısırgan otu
1 litre suda kaynatılır (sanırım soğuduktan sonra)
1 kahve fincanı susam yağı ilave edilir
Bu karışım saçta 1 saat bekletildikten sonra yıkanır. Son durulama suyuna elma sirkesi koymanız tavsiye edilir.

Ebru Şallı&#8217;nın güzellik kitabından
3 yemek kaşığı papatya kurusu
2 yemek kaşığı lavanta kurusu
1 yemek kaşığı kekik kurusu
1 yemek kaşığı gül kurusu
1 litre suda on dakka demlenir saçlar günde 1 kez bu su ile ıslatarak taranır.

Pervin Bulvak güzellik kitabından
3 yemek kaşığı fındık yağı
2 yemek kaşığı hint yağı
2 çay kaşığı çam terebentin esansı
¼ çay bardağı ebegümeci
¼ çay bardağı kuşburnu havanda dövülmüş yada blendırdan geçirilmiş
Karışım saçlara kökten uca kadar sürülüyor

Suna Dumankaya güzellik kitabından saça protein bakımı
1 yumurta
1 çorba kaşığı toz maya
1 çorba kaşığı zeytin yağı
1 fincan süt
Karışım ılık olrak saça sürülür ve 1 saat beklenir.

Deborah Bonnie&#8217;nin sağlık kitabından
1çorba kaşığı zeytin yağı
1 çorba kaşığı gliserin
2 yumurta
Sirke ile elde edilen karışım temiz saça sürülür&#8230;

Pervin Bulvak güzellik kitabından
2 yemek kaşığı papatya
1 yemek kaşığı lavanta
1 yemek kaşığı kekik
1 litre suda kaynatılır süzülür. 20 dakka demini alır 1-2 gün durulama suyu olarak saça uygulanır.
 
ibrahim Saraçoğlu


İbrahim Saraçoğlu sağlık, cilt bakımı, saç bakımı ve güzellik kürlerini okumak için tıklayın >>









Doğal ve bitkisel saç boyası




Doğal ve bitkisel saç boyası nedir



Bazı kadınlar bitkisel veya doğal saç boyası tercih ediyorlar. Saçınızı boyamaya ihtiyacınız kesinlikle varsa, doğal saç boyası zararı olmayan en iyi alternatiftir.

Doğal saç boyaları yaban mersini, mavi kantaron, çay, soğan kabuğu, çivit, kına, hatmi çiçeği ve diğer bitki karışımları içeriyorlar.

Doğal saç boyaları her saçta farklı dururlar. Doğal saç boyansıın markası ve kuaför önemli. Saçdaki beyazları kapatma ya da renk açma özelliği bulunan boyalar zararlı kimyasallar içermiyorlar.

Bitkisel boyalar bu boyalardan biraz daha farklıdır. İçeriğinde amonyak bulunmaz. Alerjik riski azaltır. Saçları besleyen A ve C vitaminleri bulunur. Cilde bulaştığında ciltte iz bırakmaz. Beyazları kapatır.

Ne kadar dayanıyor?

Doğal boya 12-24 şampuanlamaya kadar dayanıyor. Fazla köpürmeyen organik şampuanlar kullanabilirsiniz. Bitkisel boyalar da 12 şampuanlamaya kadar dayanır.

Kimler uygulayabilir?

Doğal boyayı saçları hasar görmüş, saç rengini yenilemek, beyaz telleri kapamak isteyen kadınlar kullanabilir. Saç renginden çabuk sıkılan ve değişim arayanlar için ideal.

Bitkisel boyayı saçına parlak bir renk vermek ancak peroksit ve amonyaka maruz kalmak istemeyenler kullanabilir
Bitkisel Saç Boyası ve Normal Saç Boyası Arasındaki Farklar!

25 Ocak 2012 Moda ve Güzellik No comments


Bitkisel boyada ağırlıklı olarak kına, papatya, kına-çivit karısımı kullanılır. Normal (kimyasal) saç boyası boya pigmentlerinin okside olmasıyla olur ve pek çok zararlı madde içerir.

Bitkisel boya normal boya gibi kanserojen değildir. Kimyasal boyanın içerdiği amonyak, resorsinol bitkisel boyada yoktur. Amonyak,kurumaya neden olur. Resorsinol ise doğal yapıyı bozar.

Bitkisel boya kullandığınızda normal saç boyasına göre alerjik reaksiyon riskini azaltır.

Bitkisel boya cilde değdiğinde iz bırakmaz. E ve C vitaminleriyle takviye edilmiştir.

Kimyasal boya saç telinin içine nüfus ederken bitkisel boya saç telinin içine işlemez, ışıltı dolgunluk kazandırır ve aynı zamanda bakım yapar. Bu yüzden kimyasal boya saçın pigmentini, derinin dengesini bozar, çabucak kırılmaya ve matlaşmaya neden olur. Bitkisel boya uygulanmış saçta ortaya çıkan renk normal saç rengiyle bitkisel boyanın karışmasıyla oluşmuştur. Yıkadıkça boya akar. Düzenli olarak uygulamak gerekir.

Doğal saç boyasının yapılışı normal saç boyasına göre daha uzundur.

Sonuç olarak normal saç boyası bitkisel saç boyasına göre çok daha fazla zararlıdır arasındakifark.com

.:: Bitkisel Sa Boyas Renkleri ::.


Dünyaca ünlü topmodel Naomi Campbell, İspanya&#8217;nın Ibiza Adası&#8217;nda Rusmilyarder sevgilisi Vladislav Doronin&#8217;le tatil yaparken görüntülendi. 42 yaşındaki Campbell&#8217;ın saçlarının ön tarafının tamamen dökülmüş olması hayranlarını şaşırttı. Seneler boyu postiş kullanan ya da saçlarına ek yaptıranlarda görülen saç dökülmesi, kariyeri boyunca düz ve uzun postişler kullanan ünlümodelin de saçlarını kaybetmesine neden oldu. Denize girdiğinde kelliği ortaya çıkan Campbell, günlük hayatta kâküllerle kelliğini gizlemeye çalışıyor. Paris Hilton, Victoria Beckham ve Britney Spears gibi ünlü isimler de aynı nedenle saç dökülmesi problemiyle karşı karşıya.

DIŞ HABERLER
 
arkadaşlar bugün saçımı siyaha boyuyacaktım. fakat internette dolaşırken bir kızın saçını siyaha boyadığnı ve saçlarının tamamının döküldüğü yazıyordu bunu okuyunca telaşa kapıldım şu ana kadar saçlarımı 5 kere boyamışımdır fakat böyle bi durumla karşılaşmadım. şuan ise boyamaya çekiniyorum. sizce napsam ?:26:
 
saçlarını hangi renklere boyadığını bilmiyorum.. genç yada yaşlı olabilirsin ama ak saçların yoksa boyama bence..kendi saç rengini kullan.. insanın kendi saçını hiç bi şey tutmaz.. özellikle ak saçları siyah daha çabuk kapatır ama dipleri daha çabuk geliyor gibi olur..ak saçlar daha da belli olur siyahta çünkü ak saçlar ister istemez diplerden fırlamışsasına durur... ayrıca siyah rengin geri dönüşü de çok kolay değildir. yani ilk önce siyah yapıp artık belli bir süre bunu kulanıp ki bu süre bir sene ya da bir kaç ay da olabilir... sonra da siyahı açmak istersin.. sonra saçların benimkiler gibi olur bak açıcıyı yiyince... tiftik gibi taranmıyo saçlarım.. keşke kendi saçlarımı kullanabilsem.. ama benim için ak saçlar sorun.. sonuçta boya saçı yıpratır.. bu yıpranmayı engellemek için o çok ünlü boya firmaları hem boya hem de yıpranma karşıtı ürünler satarlar...
 
Kadınların doğru bildiği yanlışlar

* Köpük: Alkol içerir ve dolayısıyla saçı kurutur. Saçınıza bakım köpükleri kullanmanız daha faydalı olur.

* Jöle: Saçın nefes almasını engeller.

* Sprey: Jöle ve köpüğe nazaran daha az zararlıdır.

* Serum ve parlatıcı sprey: Saça nem ve yağ kazandırır. Oluşturduğu film etkisiyle saçı korur ve spreyin zararlarını azaltır.

* Kına: Çok zararlıdır ve yaptırılmamalıdır. Saçı kurutur, doğal yağını alır. Eğer yaptırılacaksa uygulama sonrasında yağlı bakım yapılarak saça kaybettiği yağ geri kazandırılmalıdır.

* Boya: Saçı besler, faydalıdır.

* Oreal: Saçı bozar ve zararlıdır.

* Şampuan: Kaliteli şampuanlar tercih edilmelidir çünkü saç kendi yağıyla beslenir. Kalitesiz şampuanlar yüksek deterjan oranıyla saçın yağ dengesini bozar. Kaliteli şampuanlar ise saçın yağ dengesine zarar vermeden sadece saçın üstündeki kirleri temizler. Dalga belirginleştirici ve saç düzleştirici şampuan diye bir şey yoktur.

* Sabun: Saç kesinlikle sabunla yıkanmamalıdır. Sabun saça yapışır, nefes almasını engeller. Oysa ki saçın üzerindeki kirlerle birlikte akıp gitmesi gerekir. Sabunla yıkadıktan sonra saçınızı şampuanla yıkasanız bile sabunu arıtamazsınız.

* Saç Kremi: Hiçbir şekilde kullanılmamalıdır. Saçların uçlarına da kullanılmamalıdır. Çünkü saç ucundan nefes alır. Saç kremi saçın nefes almasını engeller.

* 2'si 1 arada şampuan: Kesinlikle kullanılmamalıdır.

* Perma: Yaptırılmamalıdır, ancak yaptırılacaksa da çok iyi yerler tercih edilmelidir. Perma öncesi ve sonrası bakım ihmal edilmemelidir. Ben, işlem görmüş saça perma uygulamam.

* Defrüze: Aynı perma gibi zararlıdır.

* Balyaj: Dikkatli yapılırsa herhangi bir zararı yoktur.

* Röfle: Zararı yoktur ancak ben uygulamam.

* Meç: Zararı yoktur ancak ben uygulamam.

* Kaynak: Değişiklik isteyenler yaptırabilir. Hiç zararı yoktur. Çok iyi bilen kişiler yapmalıdır. 2 aydan uzun süre kullanılmamalıdır; kullanılırsa ense kökünde ve yanlarda dökülmeler başlar.

* Fön: Çok zararlıdır. Haftada bir defadan fazla uygulanmamalıdır. Evde kendi kendine fön çekmek doğru değildir.

* Maşa ve Pres: Fönden daha fazla tercih edilmelidir. Saça ciddi bir zararı yoktur.

Ben burayı anlamadım, şimdi bunlar doğru mu yoksa yanlış mı?
 
kadınların saçları için kullandığı çoğu bakım ürünlerinin içeriğinde zararlı maddeler bulunur... bu maddelerin çoğu kansorojendir..bilinçli bir tüketici olarak hareket etmeli ve saç bakım ürünleri alırken zararlı maddelerin bulunup bulunmadığına özellikle dikkat etmeliyiz.. üreticiler her zaman tüketiciye göre satış yaparlar.. yani biz neyi nasıl istiyorsak o şekilde üretime geçerler... en azından zamanla bu gerçekleşir...
 
dikkat edilirse yukardaki alıntı bir kuaför tarafından verilmiş.. bu kuaför işinin ehli ve ünlü insanlarında tercih ettiği mesleğinde iyi bi insan.. ancak çoğu kuaför kınayı tavsiye etmez... geri dönüşü zordur... ve açması nerdeyse imkansız.. ben hem kına ve hem de saç boyası kullanmış biri olarak kınanın saça zarar ve kurutma olasılığının boyadan daha az olduğunu savunabilirim.. saçlarımızı boyadıktan sonra da yağlı bakımları yapıyoruz.. çünkü saçboyası da bir süre sonra saçı kurutuyor.. saçın nem seviyesini yok ediyor.. kınanın renk kurutma ve verdiği diğer zararlar varsa boyadan daha azdır.. kına hem saçı boyama durumu, saçı kurutma ve zararlı olduğunu düşündüğümüz diğer unsurlarda boya kadar sürekliliğini koruyamaz bence... kınayı kullandıktan altı ay sonra nerdeyse etkisini tamamen kaybettiğini söyleyebilirim.. hem renk hem de kurutma ve nem konusunda.. ama boya bi ömür geçse de asla çıkmaz..
 
Ben burayı anlamadım, şimdi bunlar doğru mu yoksa yanlış mı?
çok
İşlem görmüş saç renk açma nasıl olur bide ablam hamile renk değiştirmek istiyora çaıklamışsınızdabitkisel açıcı yokmu lütfen. Yada hafifi ablamı rahatlatacak bitkisel formül uzmanmız yardım ederseniz sevinirim
 
dikkat edilirse yukardaki alıntı bir kuaför tarafından verilmiş.. bu kuaför işinin ehli ve ünlü insanlarında tercih ettiği mesleğinde iyi bi insan.. ancak çoğu kuaför kınayı tavsiye etmez... geri dönüşü zordur... ve açması nerdeyse imkansız.. ben hem kına ve hem de saç boyası kullanmış biri olarak kınanın saça zarar ve kurutma olasılığının boyadan daha az olduğunu savunabilirim.. saçlarımızı boyadıktan sonra da yağlı bakımları yapıyoruz.. çünkü saçboyası da bir süre sonra saçı kurutuyor.. saçın nem seviyesini yok ediyor.. kınanın renk kurutma ve verdiği diğer zararlar varsa boyadan daha azdır.. kına hem saçı boyama durumu, saçı kurutma ve zararlı olduğunu düşündüğümüz diğer unsurlarda boya kadar sürekliliğini koruyamaz bence... kınayı kullandıktan altı ay sonra nerdeyse etkisini tamamen kaybettiğini söyleyebilirim.. hem renk hem de kurutma ve nem konusunda.. ama boya bi ömür geçse de asla çıkmaz..

Yıpranmış, Aşınmış ve Kuru Saça Keratin Bakım

Öncelikle başımdan geçen ve çok sıkıntı yaşadığım yıpranmış problemli saçlarımdan bahsedeceğim, sonra da nasıl bir çözüm bulduğumu anlatacağım, sakın umutsuzluğa düşmeyin. Çünkü ben internete merak ettiğim konuda girip her türlü bilgiyi tecrübeyi okudum ve cok faydalandım. Şimdi ben de yaşadığım bir tecrübemi size kısaca anlatacağım.

Saçlarıma her zaman değişik renklerde boya yapan biriydim. Platin renklere kadar, balyaj, ombre, gölge gibi her türlü rengi saçımda deneyen zevk alan biriyim. Zaten kocam da saçımı sürekli açık renk veya röfle istediği için renk açma yapmak zorunda kalıyorum. Düzleştirme, sıcak fön ve press derken saçlarım dayanamadı ve kurudu, matlaştı. Kırıklar kopmalar sertlik arttı. Ve saçımda incelerek zayıflama vs hepsi başıma geldi. Her türlü bakımı denedim. Hindistan cevizi, gliserin, ballı sütlü maskeler vs. Bir çoğunun da çok faydasını gördüm ama sonuçta sürekli bakım bakım derken bakım yapmaktan iyice bıktım.

Umutsuzluğa kapıldığım bir anda internet sitesinde keratin bakım, keratin yükleme konularının hepsini okudum. Bir çoğunu denedim. Bazılarının biraz faydasını gördüm. Fakat 1 hafta sonra tekrar saçlarım yine maalesef eski yıpranmış haline döndüler.

Derken internette bir sitede doğal keratin veya katkısız keratin dikkatimi çekti, ben de araştırdım, iyice merakım arttı.. Kimyasal içermeyen ''Katkısız Keratin'' dikkatimi çekti, okudum, önce güvenemedim, çünkü doğal deyip, yanıltıcı çok markaların keratin bakım setlerini kullanmıştım. Beğenmemiştim. İstanbulun bazı Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy gibi lüks semtlerindeki aktarlarda satıldığını duymuştum. Ben de katkısız keratin olarak internette yazdım karşıma 4-5 site çıktı ve katkısız keratin yazan sitenin birinden aldım.

Emin olmak için önce saçımın az bir kısmında denedim, baktım gerçekten iyi geldi, sonra saçımın tamamına kullandım ve çok çok memnun kaldım. Nihayet rüyalarım gerçek oldu ve saçım toparlanmaya başladı. Sanki bir mucize yaşıyorum. Çünkü saçımı kesmeden eski haline yakın bir şekilde sağlıklı saçlarım oldu. Üstelik etkisi hala devam ediyor. Çok şükür Allah'a...

Kullanımını da kısaca paylaşmak isterim. Sakın bunu diğer kuaförlerdeki kımyasal keratin bakımlar gibi aşırı ısı, fön veya sıcak maşa uygulamayın. Sadece kuru saçınıza sürün ve kendi doğal kurumasını bekleyin.

Önce saçınızı sıcak suyla ve kremsiz bir şampuanla iyice yıkayın, krem kullanmadan tamamen kurutun, hiç nem kalmasın. Katkısız keratinleri saçınıza boya yapar gibi sürün, bir gece saçınızda kalsın. Sabah ılık suyla durulayın, üzerine çok iyi bir bitkisel maske veya doğal keratinli saç bakım yağı uygulayın ve işlemi bitirin. Saçınızın nasıl onarıldığını gözlerinizle görün.

Saçınız benimkinden de yıpranmış, özellikle de röfleli ise, bir kaç seans yapmanız gerekebilir, uygulamadan sonra da saçınızı bitkisel yumuşak şampuanlarla yıkamanız keratinlerin ömrünü uzatır diyebilirim. Ayrıca saçınızı çok fazla klorlu veya tuzlu suya maruz bırakmayın.

Tüm işiniz bittikten ve saçınızı kurutup şekil verdikten sonra da bulabilirseniz saf katkısız argan yağı ile saçınıza serum uygulayın, yumuşacık, parlak ve canlı olsun. İnanın ben yazarken saçınızın ne kadar güzel olacağını hissedebiliyorum.

Umarım benim saçıma iyi gelen, sizin de saçınızda işe yarar ve yaşadığım bu mutluluğu siz de yaşarsınız...
 
X