- 5 Ocak 2011
- 14.501
- 23.164
- 598
Öncelikle son bölüme cevap vereyim, ben tip’e oy verenlere de veya hdp’ye oy verenlere de böyle yakıştırmalar yapamam haddim değil + hepsi kanunen parti, bir sorun görülse bu ülkenin hakimleri savcıları var, işlem başlatır gerekeni yaparlar bu sebeple sözlerim yanlış anlaşılsın istemem, saydığım partiler benim tercih edebileceğim partiler değil ama kimseye de niye o partiye oy verdin diyemem lakin chp’nin stratejik hatasıdır bence, sebebini de yazarım yorumumda.
Chp hiç güçlü bir muhalefet olamadı, düzgün bir stratejisi de olmadı, 2002’de akp iktidara geldiğinde chp tek muhalefet partisiydi doğru mu? Önceki seçimlerde meclise bile girememişliği oldu, rahmetli oldu Allah rahmet eylesin ama Deniz Baykal’da çok güçlü bir chp lideri değildi.
Mecliste oldukları zamanlarda Atatürk ilke ve inkilaplarını doğru dürüst uygulayamadılar, örtülü kadınlar ikna odalarına alındıklarında laiklik böyle bir şey değil diyemediler, ne oldu? Halkın bir kısmının mağduriyeti akpnin seçim stratejisi oldu yıllardır aynı konu dönüp duruyor deniyor lakin bunun sorumlusu Atatürk partisi veya Atatürkçülüğü savunduğunu söyleyen sol partilerin mağduriyet yaşayanların hiçbirine sahip çıkamamasıydı, bir tanesi de çıkıp itiraz etmedi uygulamalar yüzünden halk laikliği yanlış öğrendi, bu sefer farklı kesimde aynısı bugün yaşanıyor, halkın bir kesimini fetö, pkk vs örgütlerine yandaş görülüyor çünkü hdp yasal bir parti evet ama videoyu 2:57.dakikasından itibaren izleyin belki eski bir videodur yerel seçim diyor çünkü, belki deep fakedir, belki gerçektir ben bilemem ama halk bunların hiçbirine bakmaz ne duyduğuna odaklanır.
Bir tarafta inanç varsa (buraya parantez açayım inanç hem dinen inanç hem liderine inanç hem yapılacağı vaat edilenlere inanç) diğer taraf stratejik hatalar yapamaz, tip de chpnin stratejik hatasıdır, siz başkanlık sisteminden yeniden parlamenter sisteme geçecekseniz mecliste sizi temsil eden sandalye sayınızı bölmeniz değil arttırmanız gerekir, sizin gibi küskün chplileri başka bir alternatife yönlendirmek yerine bugüne kadar yaptığı hatalardan ders çıkarıp düzgün bir vekil adayı, seçim propagandası, ikna edici mitingler, sağlam bir yol haritası ortaya koyabilirlerdi, chpye küskünlerin bir kısmı Kılıçdaroğlu‘na oy vermediği gibi milletvekili olarak da farklı partilerin adaylarına yöneldi, ne oldu? Chp ittifak ortaklarıyla bile mecliste çoğunluğu sağlayamadı, 2. turda Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olsa bile mecliste güçlü olmadığı sürece ne yapabilecek?
İttifaklarıyla ters düşse ortada kalır, akpye kızılıyor ama propagandasında montaj da kullansa, bizden önce köprü mü vardı da dese, hüdapar yrp partilerini meclise de soksa, meclisteki sandalye sayısı azalmış da olsa gözünü karartıp risk alıyor, söylediklerine önce kendisi inanıyor sonra seçmenine inandırıyor keza mhp hiçbir şey yapmadan, ki deprem zamanı kendi memleketine bile geç gitti diye eleştirilmişti chpnin yanlış adımları yüzünden öncekine göre daha fazla vekil sayısına sahip artık.
Ben dahi sade vatandaş, siyaset bilimiyle uzaktan yakından alakası olmayan yurdum ev kadını olarak Kılıçdaroğlu ola ki Cumhurbaşkanı seçilse bile mecliste en fazla sandalye sayısına sahip partinin ak parti olacağını öngördüm, Kılıçdaroğlu ise seçimin sadece Cumhurbaşkanlığı kısmına odaklandı, seçildi diyelim parlamenter sisteme de geçtik, hükümet yine kim olacak?
Bu aralar bu topikte filozofları çok anıyorum ama Sokrates demiş ki “Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar.”
Sevgili Mune,
Hemen hemen değindiğiniz tüm noktalara katılmakla birlikte bir konuya özellikle parmak basmak istiyorum.
Yirmi bir yıldır devam eden müslüman mağduriyetine sebep olunması.
Laik ve demokrat olan bir partinin üniversite kapılarında, devlet dairelerinde ve askeri nizam gerektiren yerlerde mahkum eden zihniyete arka çıkması, açık söyleyeyim ülkenin geldiği durumun sorumlusudur.
Ben 26 yaşına kadar kapalı, 3 yılı yatılı olmak üzere tarikatların kuran kursuna küçük yaşta kapatılıp " okutulmak" zorunda kalmış, sonrasında okuyup mesleğini eline alabilme şansına vakıf olabilmiş orta yaşlı denebilecek bir kadınım.
O dönemde universite kapılarında başını açmak zorunda kalanlardan biriyim. Sonrasında fikirlerim değişti ve şu anda dine uzak bir noktadayım. Ama o dönem gencecik kızlar olarak başörtüsü denen giysinin bir çok insan her ne kadar küçük görse de o insanlar için ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendim. Başörtüsünü çıkartınca kendisini çıplak kalmış hisseden gencecik dimağlara o yaşatanlar şu anda Atatürk Türkiyesini yıkmak için elinden gelen partilerin, dul kadınları kapatıp " sahipleneceklerini!" açıkça yazmalarından korkmayan partilerin Laik Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu M.K Atatürk'ün kurduğu meclise girmesine sebep olanların ta kendisidir.
Gerçekler acıdır, dost acı söyler. Demokrasi ve özgürlükler sadece chp teyzelerinin değil, gencecik başörtülü çocuklarımızın da malıdır. Bugün bu noktaya gelindiğini görüyorum yavaş yavaş ta olsa. Başörtülü çocuklar bizim zamanımızdaki gibi hor görülmüyor, daha çok ön plandalar. Her ne kadar mahalle baskısı kısmen devam etse de en azından okuma şansları çok yüksek. Benim okumak ve onlisans mezunu olabilmek için deliler gibi yaptığım mucadeleyi vermek zorunda kalmıyorlar.
Vel hasılı kelam, CHP yıllardır bu yönde eleştiriler alıyor olsa da ben değişim için pekte umitli değilim. Zira konu CHP/DSP/AKP vs değil genel olarak halkımızın ülkemizin bir zihniyet partisidir.
Sözlerimi çok beğenerek izlediğim rahmetli GEORGE CARLIN isimli ABD'li süper zeki bir stand up komedyenini sözleri ile bitirmek istiyorum.
" Herkes politikacılardan şikayetçi, işte şöyle kötüler böyle kötüler.. Peki bu politikacılar Mars!tan mı geldi yoksa Venüs!ten mi? Amerikalı politikacıları Amerikalı anneler, babalar, öğretmenler yetiştirdi. Amerikan halkı ne ise politikacıları da odur"
Bu sözleri Türkiye veya başka bir ülkeye uyarlamak zor olmasa gerek...