Selam olsun bu kulübün aydınlık yüzlerine.. ve henüz aydınlığa kavuşamamış olanlara.
Yıllarca yemediğimiz laf kalmadı. Sürtük olduk, rızası var olduk, terörist olduk vatan haini olduk. olduk da olduk. Ülkede herkes gergin, ana oğul birbirine düşman olmuş. Başımıza bir şey gelse hesabını soracak adalet sistemi yok. Neden kırmızı ışıkta aniden durdun diye biri silah çekip vurabilir mesela seni ,eşini. Kimse de gık diyemez. 2 ay yatar çıkarım rahatlığı, bu magandacılık her yerde. Beslendikleri yerler belli.
Bekar kadını sahiplendirin diyen, 15 yaş altında olgunsa evlenir diyen, Gaffar Okkan'ın katilleri meclise girdi.
Bakın daha ekonomiye hiç girmedim. Benim ailem 90'lı yıllarda bir memur maaşıyla 4 çocuk okutmuş, evini arabasını almış insanlar. Çok mu refah içindeydik, hayır. Ama her yaz tatile giderdik, çarşıya gidersek o meşhur köftecide köfte yemeden dönmezdik eve.
Ne oldu bu ülkeye? Zengin neden daha zengin, ve fakir neden daha fakir ve de fakir kalmaya bu kadar istekli? Değişimden ne bu kadar çok korkuluyor? Ya hu bizim çocuğumuzun gencimizin neyi eksik? Vallahi gözümde yaş kalmadı düşünmekten.
28 mayıs ciddi bir seçim, KK-RTE seçimi değil.
Mülteciler kalsın mı gitsin mi seçimi, hatay pahalılığı ve yoksullukla devam mı değil mi seçimi. Ucuz et, yağ, süt mümkün mü değil mi seçimi. Adam kayırma, torpil, liyakatsizlik mi, dürüstlük mü seçimi.
Açlık sınırı altında 14 milyon insan olmaya devam etsin mi Etmesin mi seçimi.
153 milyar dolar dış borçla dünya liderliği (!) mi, yoksa kendi kendine yeten, tarımı, ekonomisi, üretimi canlanmış Türkiye mi seçimi.
İyi düşünelim, ölçüp biçelim ne olur. Bu güzel ülkenin kaybedecek 1 dakikası bile kalmadı...