Popüler Konu Sevdiğim sözler

Küsmek nedir bilir misin?
küsmek dürüst' lüktür.
çocukçadır ve ondan dolayı saf' tır.
yalansız' dır.
küsmek; seni seviyorum' dur.
vazgeçememektir.
beni anlatır küsmek.
kızdım ama hala buradayımdır, gitmiyorumdur, gidemiyorumdur.
küsmek; nazlanmaktır, yakın bulmaktır, benim için değerlisindir.
küsmek, sevdiğini söyle demektir.. hadi anla demektir.

küsmek; umuttur, acabaları bitirmektir, emin olmaktır.

yani, diyeceğim o ki:
ben sana küstüm
 
Düşündüğünüz,
Söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız,
Söylediğiniz,
Karşınızdakinin duymak istediği,
Duyduğu,
Anlamak istediği,
Anladığını sandığı,
Anladığı,
Arasında farklar vardır.
Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için
en az 9 ihtimal var...

Sylviane Herpin
1016993_546680172047220_1127731387_n.jpg
 
Türk erkeğiydiler onlar. Annelerinin aslanları, babalarının koçları... Burnu mu yamuk? Eee, erkek dediğin çok da güzel olmayacak. Okulda birini mi dövmüş? Büyümüş de adam dövermiş oyy. Bırak annesi, erkektir yapacak. N’olurdu şu yatağını bir gün de sen toplasan oğlum? Toplayıver işte elin mi kopacak, ilerde zaten gelin toplayacak. Seni yine bir kız aradı oğlum, alma şu kızların ahını? Onlar da aldırtmasın hanım, rahat bırak çocuk ısınacak ısınacak ilerde de son golü evlilikle atacak! Ve duya duya bunları, nur topu gibi bir Türk erkeğimiz daha olacak! Annesinin nur topu ama döndü mü menzili kadınlara, Osmanlı savaş topu! Ve bu topların korkusunda, yamulan, yorulan; renk, doku, öz değiştiren kadınlar... Bir kızım olur da onlardan birine dönüşürse, kafasına terlik atacağım kadınlar!

Ve tabi bir de diğer kadınlar var...
Toplardan korktukları için değil hoşlanmadıkları için o savaşa girmeyen, oyunu kuralına göre götürmeyen…
Cahilinden eğitimlisine bu ‘nur top’larıyla dolu ülkede, olduğu gibi kalmaya, onun bu olduğu gibi kalma çabasına saygı duyup onu böyle sevecek bir adam bulmaya çalışan...
Yola aynı ümitle çıkıp da toplar altında kalmış, başkalaşmış yakınlarını gördükçe morali fena halde bozulan...
Bir ‘sen’ bulamayacağına inanınca da çareyi ‘ben’iyle iyice kaynaşmakta bulan kadınlar...
Kimseye yönelemeyen o sevgileri, sonunda kendine dönen, başaran, yükselen, kendini, kendinin daha da sevebileceği bir hale getiren...
Türk erkeğinin, özgür kadın, kariyer kadını, güçlü kadın, olmaz kadın, bize gelmez kadın olarak gördüğü…
Ve böyle görülmelerinin tek sebebi, Türk erkeğine, ağır, tehlikeli bir top gibi değil; ‘insan gibi’ davranması olan kadınlar...

Ne garip dimi; hiç haz etmedikleri bu kadın türünü yaratan da aslında tam olarak bu adamlar! Ve tüm yaratıcılar gibi, kendi eserleriyle aralarında, bir tür sevgi-nefret ilişkileri var.
Türk filmlerinde, pavyon şarkıcısına tutulan jönler gibi, bu adamlar da gelip hayatlarında en az bir kere bir ‘özgür kadın’a tutulurlar. Pavyon şarkıcısını evinin kadını yapmak isteyişi gibi jönün, onlar da öyle çekip ‘kurtarmak’ isterler özgür kadını özgürlüğünden. Toplarının yeniden ağırlaşabileceği, ağırlaşıp kadını ezebileceği bir alana çekmek isterler onu. Yüzlerindeki, huzurlu desen değil huzursuz desen o da değil bir ifadeden - ya da ifadesizlikten- tanırsınız bu kurtarılmış(!) kadınları. Ütülenmiş, kolalanmış o kadınları... İçiniz daralır. Ve ah dersiniz, asıl bizi bu Türk erkeğinden kim kurtaracak?

alıntıdır.
 
Unutma! Ellerini Rabbine açabiliyorsan anla ki O seni dinliyor.
Çünkü O Rabbin öyle bir Rab ki,
Kabul etmeyeceği dua'nın ellerini semaya açtırmaz!.
- Hz. Ali (r.a)
 
“Nene” dedim,
“dedem sana hiç çiçek aldı mı?”
Durdu ve şöyle dedi:
“Bana aldığı fistanların hepsi çiçekliydi..” :34:
 
Nereli olduğun, hangi ırktan olduğun, kim olduğun fark etmez...
Hrant'la Ermeni, Uludere için Kürt, Madımak için Alevi olabilmektir:
İNSAN olmak...
 
Aklına yalnızlık gelmesin, mesafeler yalandır...
Acılar yüreğini daraltmasın, dünya imtihandır...
Sığın O ''RABBE''ki , cezası bile lütfundandır..

- Hz. Mevlana
 
Gerçekten özleyenler, özlediklerini dile dökmeye mecali bile kalmayacak kadar özleyenlerdir.
İnsan gerçekten özlerse, özledim diyemez;
Ama ona bakan, onun gözlerinde özlediğini seyreder..
 
"tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve bu ikisi arasında ki farkı anlayabilme sağduyusu ver."

marlo morgan - bir çift yürek
 
Back
X