Takılmanın bi parantezini açayım. Cinsel anlamda hiçbir şey mümkün değil, temas bile yok. Sadece gerçekten bir arkadaşmışcasına ortak keyif alacağımız şeyleri yapıyoruz.
Diğer bir konu da çocuğum babasında değil, tabii ki bende. Haftanın 1 günü babasında kalıyor sadece.
Evliliğim uzun süredir bir evlilik olmadığı için aslına bakarsanız iş yerinden çoğu kişi durumumu biliyordu. Yani öyle 'normal bir evlilikten çıkıp hop senden hoşlandım demedim.
Elbette beni istemeyebilir. Bir çok bahane de bulabilirdi. Zaten dediğim gibi herhangi bir umut verme olmadığı için hiçbir şeyden emin olmasam, dürüstlüğünden eminim.
Takılmak isteyen adam çok güzel kullanmasını da bilirdi.
Takılmak derken cinsel anlamda kasdetmedim, boş zamanini keyifle değerlendiriyor işte. Herkes kendisinden hoslanan , elinden tutup keyifli yerlere götüren biriyle zaman gecirmekten hoşlanir.
Ama tabii mi ilişkinin o şekil takilmaya evrilmesi de yakindir. Sonucta hepimiz otuz yaşında insanlarız. Konserlere gittiğimiz, sabahlara kadar sohbet ettiğimiz, birbirimizin evine girip ciktigimiz - çekim hissettiğimiz insanlarla ne olduğunu biliyoruz. Aylarca beraber liseli gibi takilacagina mi inaniyorsun? Komik bir inanç.
İşin ikinci boyuta evrilmesi sarılıp film izlerken boyna kondurulan bir buseye bakar.
Bu işler oyle olmuyor yani , belki sizin son bekar kaldığınız zaman diliminde evet, ama artık devir çok değişti.
Ayrıca konserlere gidiyoruz, sabahlara kadar sohbet ediyoruz diyen siz, çocuğum babasinda da kalıyor diyen siz..
Babasinda kalıyor dediğiniz bir güncük mü?
"Üç ayda çok şey yaşadık, şunlar bunlar" diye saydığınız her hafta cumartesi olan şeyler mi?




Bilemedim, ben arkadaşlara katılıyorum. Adam ıssız adam triplerinde, kendiyle yalnızlığıyla mutlu bir adam. Dediğiniz gibi konsere, gece gezmesine düşkün biri.
Siz de 3 yaşında (ilgiye oldukça aç,bir saat kendi basina kalamayacağı yaşlar) çocuğuna haftada 6 gün bakan bir annesiniz.
Şimdi ne güzel cumartesi özgür gençler gibi takilyorsunuz. Adam sizle sevgili olsa Cumartesiler haric ona bir şey vaadedebilir misiniz? Mesela evinize girmesine çıkmasına OK musunuz? Siz onda kalabilir misiniz? Bazı akşamlar beraber sinemaya tiyatroya gidebilir misiniz, 29 ekimi cumaya getirip arabayla deniz kenarı bir yer keşfedebilir misiniz...
Adam sizinle iliskinin şimdiki tempoda devam edeceğini bilse belki bir yola girer. Ama devami böyle olmayacak ki. Bazı filmler oluyor ya, fragmandan keyif aliyorsun ama film çok sıkıcı oluyor. Meğer tüm keyifli şeyleri fragmana koymuşlar.
Bence adamın sizinle yaşayacağı ilişki böyle bir şey.
Şu an yıllar sonra ilk defa özgür olmanın coşkusuyla 'hadi yarın ne yapıyoruz,coşalım eğlenelim' diyorsunuz,ama tüm film boyunca 'bilmiyorum, çocuğu bırakacak yer lazım, ay nasıl geleyim çocuk huzursuz. Çıkmasam mi bu aralar durgun, gelemiyorum " falan diyeceksiniz.
Arkadaşlar diyince eski konulara baktım, siz çocuk sahibi olmadan önce üç sene boyunca 'cocugum olsa bu özgür hayatım sona erer mi? Sorumluluklar güzel iliskimizi bozar mi' diye endişe etmişsiniz, evlendiginizden 6 yıl sonra anca karar vermişsiniz.
Yani kendinizden pay biçin, çocuk nasıl büyük sorumluluk. Siz nikahlı kocanizla , kendi kanınızı taşıyan bir çocuğa 6 yılda anca hazır olmuşsunuz. Elin adamı neden sizle iliskiye evet deyip kendisinin bile olmayan bir çocukla yeni bir hayata başlasın ki 'issiz adamlik'tan çıkıp.
Bence madem yeni de boşandın, eski hayatını ozluyorsun sen de takıl et adamla, sevgililik vs için ısrarlı olma. Şu an sen çok mutlusun çünkü açtığın ilk konuda 'dunyadaki en önemli şey özgürlüğüm' demişsin, ve cumartesileri de olsa özgürsün. Bu güzel. Ama böyle biriyle ilişkiye başlarsan 'annem izin vermiyor,cikamam' dediğin yıllar gibi hissetmeye başlayacaksın. Çünkü çocuklu hayat pek çok arzuna,isteğine izin vermeyecek. Daha çok strese gireceksin. Hiç gerek yok