Serengeti düzlüklerinde işler karışıyor. Kıskanç ve güvensizliklerinden arınamamış dişi kezban gecenin karanlığından ve erkek öküzün amsalaklığından (terbiyesiz bi tabir oldu, belgeselci kimliğime yakışmadı ama idare edin) faydalanarak arkadaş grubunun arasına sızarak nefret tohumlarını serpiştiriyor. Günün ilk ışıkları göründüğünde erkek öküz dişisinin ve şeyinin dikine gidecek ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Öhöm ne diyorduk...

Yaparlar konu sahibesi, yani en azından büyük bir çoğunluğu yaparlar. Yukarıdaki senaryoda cinsiyetleri degiştir hiçbi şey değişmez, yine yaparlar. Yani özetle insanlar hayatlarına yeni biri girdiğinde böyle saçmasalak şeyler yaparlar.
Kız dişi sinekle bile rekabet halindedir, kendi eksilikleri ortaya çıkacak diye sevgilisinin kimseyle görüşmesine tahammülü yoktur. Çocuk da bi dur kızım sen ne diyosun, aramızda bi şey olacak olsa ben bu insanı senden önce de tanıyodum olurdu zaten diyemeyecek kadar basiretsizdir yapar.
Çocuk komplekslidir, sevgilisine o herifle görüşmiceksin bu herifle aynı oksijeni solumayacaksın diye baskı kurmaya çalışıyodur. Kız da madem öyle sen de görüsmeyeceksin kendi arkadaslarınla der ve olaylar gelisir yine yaparlar.
Yeni sevgili çocuk tüm zamanını ona ayırsın istiyordur, bir iki şark kurnazlığına girişir, bi bakmışsın çocuk kız-erkek fark etmeksizin tüm arkadaşlarından uzaklaşmış.
Eger ortada yukarıda bahsettiğim Serengeti ilkelliğinde insanlar ve ilişkiler varsa, e yaşlar da gençse olur yani böyle şeyler. Ayrılınca da gelir eşek gibi özür dilerler. Sen de meşrebine göre ya arkadaşını hatasıyla, hıyarlığıyla kabul edersin ya da hayatından def edersin.
Halbuki insan gibi sevgilimin dostu dostumdur diyebilseler bi dünya şey kazanacaklar ama haberleri yok. "Sizi ben tanıştırdım ayıptır be ne zaman bi şey olsa hemen kız tarafı oluyosun." diyen ponçik erkek arkadaşlarıma buradan selam olsun.