Yazdıklarınızı okuduğumda henüz sadece sevgiliyken "evli erkek modu"na girdiğini, üzerinizde hakimiyet kurmak istediğini, her dediğinin yapılması ve otorite konumunda olmak için "şiddete" başvurabileceğini düşündüm... Bunlar başlıkta yazdığınız gibi tehdit değil daha da fenası, "Ben ne dersem o!" şeklinde kişiliğinize saldırı... Tehdit olsa dediğini yapmazsınız, sonunda gönlünü alır barışırsınız denilebilirdi ama erkek arkadaşınızın amacı "üzüm yemek değil bağcıyı dövmek", kendi istediğinizi değil, onun sizden istediklerini yapmanız ve henüz sevgiliyken durum buysa evlenince esamesi okunmaz sizin istek ve beklentilerinizin...
Bugün böyle küçük meselelerde olay yaratan adam yarın evlendiğinizde maddi manevi meselelerde size söz hakkı tanımaz, dediği olmazsa sözlü ve fiili şiddete başvurabilir, sizin seçim, fikir ve tercihlerinize saygısı yok erkek arkadaşınızın... Havuz, alışveriş bahane, onun dediğini yapmadığınızda problem çıkarıyor ve bu çok tehlikeli... Evlendiğinizde havuzdan, alışverişten çok daha ciddi sorunlarınız olacak, sizin de hür iradeniz, kararlarınız var, bugün bu kadar küçük meseleleri büyüten, sizin isteklerinizi dikkate almayan adam yarın o ağır sorumluluklarda büsbütün burnunun dikine gider, size söz hakkı tanımaz, bugün söz geçiremiyorsunuz, yarın hiç zaptedemezsiniz...
Neden pişmansınız?
Eğer meselenin üzerin gitmeseydiniz tek kusurunu bu sanacak, ağzının bozukluğunu, kriz yönetiminin sıfır olduğunu ve sözlü de olsa şiddete meyilli olduğunu öğrenemeyecektiniz... Sizin hassasiyetinize, kırılmanıza seyirci kalan, bunu "takıntı" olarak nitelendiren, olayı halletmek istediğinizde de hatasını katlayarak büyüten birine yersiz hoşgörü gösterdiğinizi anlamanızı vesile olmuş bu durum... Sizin ileride hiç mi sorununuz olmayacak, halletmek istediğinizde "takıntılı" mı ilan edileceksiniz böyle? Özrü kabahatinden büyük demek isterdim ama ortada özür de yok hem suçlu hem güçlü diyelim bari... Tüm bunlara, küfrüne rağmen sizin "bıktırıcı" olduğunuzu söylemesi de ilginç bir ironi... Öyle ya, kan kusup kızılcık şerbeti içtim demeli, aklınız takıldığı halde meseleyi kapatmalı, o küfrü "hak etmemeliydiniz", taş devri mantığı...
"Benim için Ankarada ailesine 12 saat uzakta, asgari ücretle çalışacak" demenize takıldım... Bunun fedakarlık olduğunu düşünmüyorum... Yetişkin, mezun olmuş, anlattıklarınıza bakılırsa pek de duygusal olmayan bir adam için ailesinden uzakta olmak alışılmadık bir durum değil, örneği bol... Siz olmasaydınız da bir başkası ya da başka bir sebep için ailesinden uzak yaşaması gerekebilirdi, neticede asgari ücret de olsa iş bulacak... Bu, sizin onun için ne denli özel olduğunuzun, size olan aşkının ispatı değil, hayatında bir başkası olsa onun şehrine de taşınabilirmiş demek ki...Ailesinin bulunduğu yerde çok yüksek mevkileri bizzat sizin için geri çevirdiyse o ayrı ama öyle olsa onu da yazardınız sanırım...
Ayrılığı düşündüğünüzü de söylemişsiniz... Burada kimse kimsenin ilişkisinin bitmesini, bu karara ortak olmayı istemez ama herkes hemcinsinin her türlü zulümden kurtulmasını ve hak ettiği değeri görmesini ister... Yazdıklarınızdan bu kadar yorumlayabiliyoruz biz, diğer tüm detayları siz biliyorsunuz, iyice ölçüp tartmanızı, mevcut adımları aksayan bu adamın gelecekte yanınızda sağlam yürüyüp yürüyemeyeceğini enine boyuna düşünmenizi öneririm... Tabi iş kurma gibi siz olmadan da aynısını vermesi muhtemel kararları sizin için yaptığı jestlermişçesine artı hanesine yazmadan...
arkadaşlarım mükemmel erkek diye niteliyor onu bende hep kendimi hatalı görüyorum..artık dayanamıyorum sinire demişti bi kezz..eskiden hep durduk yere kavga ederdim mesela ev arkadaşının kız arkadaşı gelmişti odadan çıkmıcaksın dedim açlıktan öldüm çıkmadım diye küstü sonra oturdularda hep kavga ettim benimde böyle saçma kavgalarım oldu
Allahtan hayırlısını istiyorum
hayırlısı ne nasıl karar vereceği bilmiyorum
ayrılmaya cesaretim var içim yanıyor ama var
bi fotoda arkadaşımın dekoltesinde gibi gözü sanki bu da çok üzdü beni
benimkide öyleydi, baslarda gözlerim kör oldugu ıcın ne derse ok derdim yapardım sonradan fark ettım ne oluyoruz yaa dedım o günden sonra tık yok
bırde su gıbı tehdıtler: küs oldugumuz zamanlar özür dıleme yoktu, asagı ın konusucaz inmezsen ben gelirim, ziline basarım, pencereden tırmanırım gıbı sacma sapan tehdıtler ama allahım nasıl korkar da hemen kosardım yanına ne salakmısım gercekten
sunu yaparım bunu yaparım bılmem ney dıye tehdıt savururdugu zamanlarda hadı yap bakalım dedımtık yok .. yapmayacagaın, yapamayacagın seylerı bana söyleme dedım.. yapacaksan da konusma ıcrat göster bakalım dedım vallah dedıgım gıbı tık yookk..
sunu yaparım bunu yaparım bılmem ney dıye tehdıt savururdugu zamanlarda hadı yap bakalım dedımtık yok .. yapmayacagaın, yapamayacagın seylerı bana söyleme dedım.. yapacaksan da konusma ıcrat göster bakalım dedım vallah dedıgım gıbı tık yookk..
sunu yaparım bunu yaparım bılmem ney dıye tehdıt savururdugu zamanlarda hadı yap bakalım dedımtık yok .. yapmayacagaın, yapamayacagın seylerı bana söyleme dedım.. yapacaksan da konusma ıcrat göster bakalım dedım vallah dedıgım gıbı tık yookk..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?