Fikirlerinize saygı duyuyorum fakat amaç evlenmek için değil. Benim kendimde aşırı eksiklerim var. Tamamlayamıyorum. Yaşadığım ağır şeyler var değiştirilmeyen. Ruhum sokak kedisi gibi . Kimseye güvenmiyor. Gerçekten yemeğimi zehirlemeyeceğine azıcık inandığım birine şans vermeyi aklımdan geçiriyorum.
Ve iğrendiğiniz bir adamla her gece aynı yatağa girmek, sevişmek, aynı tuvalete girmek istiyorsunuz.
Gerçekten kendinize düşmanlık ediyorsunuz.
Evli bir insan olarak diyorum bunu.
Evlilik flört etmek gibi değil.
Çok yorgun olduğunda horlayacak, ishal olacak evi kokutacak, ateşlenecek ter kokacak, o gün ekstra çok yol yürüyecek ayakları kokacak, bazen sarımsak yiyecek öğlen ağzından koku gelecek milyon tane böyle şey olacak. Ve siz zaten flörtte tiksindiğiniz adamla bunları yaşamayı istiyorsunuz.
Ben aşık olup evlendim. Bazen kavga ediyoruz aynı yatakta uyumak bana zul geliyor. Hele ki sevmediğim iğrendiğim adamla aynı yatakta aynı yorgan altında uyuduğumu hayal dahi edemiyorum.
Çok yanlış düşünüyorsunuz.
Ben üç uzun ilişkisinden ayrı kaızklar yedim, aldatıldım. Aldattığı insanla evlendi hatta.
Ama bunun faturasını kendime kesip kendime sevmediğim bir insanla aynı eve mahkumiyet yazmadım. Aynı ev hapis olurdu çünkü.
Keza seneler geçti, aşk acılarım, aldatılma acılarım geçti, 27 yaşında aşık olup 30umda evlendim.
Bir gün gelecek bu ruh halin geçecek. Acılar geçecek, aşk arayacaksın. Aynı evde birine mahkumken kendine kızacaksın.
Ölüm geçiyor, aşk acısı mı geçmeyecek. Bu tip hisler yoğunken büyük kararlar almamak lazım.
Pişman olursun.
Yazık etme kendine