Sezaryanla doğumdan sonra normal doğum

eda_naz

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
8 Ağustos 2007
1.254
6
116
Bursa
Arkadaşlar aranızda sezeryanla doğum yaptıktan sonra normal doğum yapanınız varya yaşadıklarını benimle paylaşabilirmi????:enbuyukkk:
 
sezeryanla doğumdan sonra normal doğum olmaz bildiğim kadarıyla.yeniden ameliyat olman gerekir.ıkınmak ve zorlanmak dikişin ve yaran için tehlkeli olmazmı
 
canım sezeryan olduktan sonra normal doğum olmuyo gene sezeryan yapman lazım
 
hayir hic de mecbur degil ben ole bilmiyorum doktoruma sorduydum ben normal da olabilir dedi sen en iyisi doktoruna sor bunu anca doktorun bilir ilk sezaryen olan ikinciye illa da sezaryen olcak degil ki ben cok kisi biliyorum bole
ikinici normal dogum olan kisiler sevgiyle
 
zaten ilkini sezeryan olmadan önce doktorum dedi ilki sezeryan olursa ikincisini de sezeryan yapmak zorundasın diye ordan biliyorum ki öyle bisey olsa bile ben ce çok sakıncalı olur
 
bende sezaryendan sonra nomal doğum yapan iki kişi biliyorum...birinin öyküsünü bilmiyorum hastanede tanımıştım ve normal doğum yaptığını ilkinin sezaryan olduğunu söylemişti...ikincisi arkadaşımın yengesi idi iki sezaryanı var daha önce 3.sü içinde 2 gün sonrasına randevu alarak evine gelmiş.Akşam biraz sancısı olmuş ayak sancısıdır diye üstünde durmamış(bizim buralarda doğuma yakın günlerde olan bel kasık sancılarına ayak sancısı derler ben 20 gün çekmiştim)sabaha karşı ıslak vaziyette sancıyla uyanıyor tuvalete gidiyor ve nişanı görünce ayıkıyor (ilk iki doğumu normaldi sonra sezaryanlar oldu tecrübeli yani ....bu hanımın ilk bebekleri hep erkekti ve anomali ile doğup ölüyorlardı...bu kadar doğuma çok şükür şimdi iki sağlıklı kızı var)..hastane ile ev karşılıklı eşi hemen doğum servisine götürüyor ve doğumhaneye sokulup masaya yatamadan ayakta doğuruyor:)))))yani iki normal,iki sezaryan ve peşine yine normal... artık bu bir şansmı bilemiyorum ama gayet sağlıklı bir bebek doğurdu ve hanımda gayet sağlıklı idiler hiç bir şikayeti olmadı doğumdan sonra ve normal doğurduğu içinde çok mutlu idi....bende istemiştim ikinciyi normal doğurmayı ama dr'um olmaz riski göze alamam doğum anında kasılmaların şiddetine orantılı olarak eski dikiş yerlerinden rahim rüptür olur(yırtılır)bebekte sende tehlikeye girersiniz dedi bende cesaret edemedim:((...sevgiler...
 
Arkadaşlar verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederimm. Bende sezeryandan sonra normal olabileceğini ama riskin fazla olduğunu olumuştum.
Bu nedenle benim gibi keyfi sezeryan olmak istiyenlerin durup bir kez daha düşünmelerini tavsiye ederim..
 
benim miyomum var doğum olmadığı halde doktor şayet miyomları aldırırsam ve ileride doğum yapacak olursam sezeryan olacağını söyledi.bende ilki sezeryan olursa diğerleride sezeryan olucak diye biliyorum.ikinci gebelikte dikişlerin zorlanması söz konusu olabilir.
 
yurt dışında bu tür doğumların yapılabildiğini okumuştum çünkü 7 kat kesim ve 7 kat dikiş yapılıyormuş ama ülkemizde maalesef 3 kat dikiş yapılıyormuş ve bu yüzden sezeryandan sonra normal doğum yapılmıyor
 
yurt dışında bu tür doğumların yapılabildiğini okumuştum çünkü 7 kat kesim ve 7 kat dikiş yapılıyormuş ama ülkemizde maalesef 3 kat dikiş yapılıyormuş ve bu yüzden sezeryandan sonra normal doğum yapılmıyor

kafamçokkarıştılaelaelaelaelaetatlicadiarzuciddimi?? 7 kat dikiş üst üste düşünemiyorum :1shok:orada bir kalınlık oluşmazmı bu taktirde:uhm:mantıken öyle değilmi???
 
kafamçokkarıştılaelaelaelaelaetatlicadiarzuciddimi?? 7 kat dikiş üst üste düşünemiyorum :1shok:orada bir kalınlık oluşmazmı bu taktirde:uhm:mantıken öyle değilmi???

insan derisi 7 kattır, ince katmanlar halinde,aynı kata 7 kat dikiş değil ki, kalınlık oluşur mu bilmem, sezeryan olanlar sormak lazım
 
canım türkiyedede 7 kat dikiliyo yanlısın var hiç 3 kattan bebek çıkarmı zaten bebeğe ulasmak için 7 kat kesmeleri gerekiyo
 
Benim bildiğimde 7 kat ama dikilirken bazı katlar dikilmiyor örneğin karın içi zarı dikilmeden bırakılıyor.
 
SEZARYEN NASIL BİR AMELİYATTIR?

Yukarıda anlatıldığı gibi gebeliğin herhangi bir döneminde çok önceden elektif sezaryen kararı verilebilir ya da gebelik veya doğum eylemi esnasında acil sezaryen kararı verilebilir. Acil sezaryen demek, bebeğin ya da anne adayının hayatının tehlike altında olması nedeniyle kısa süre içinde bebeğin doğurtulması demektir. Bu süre kordon sarkması gibi çok acil durumlarda dakikalarla ifade edilebilir. Bu durumlarda ameliyat ekibin hızla toparlanması, anestezinin hızla verilmesi ve bebeğin hızla doğurtulması gerekir. Anestezi ve ameliyatla ilgili istenmeyen durumların en sık oluştuğu durumlar bu acil durumlardır. Diğer acil sezaryen şekillerinde ise sezaryene bağlı istenmeyen durumları engellemek için yeterli süre genellikle vardır. Sezaryen operasyonunun kendisinden ve anesteziden kaynaklanan istenmeyen durumların en az görüldüğü durumlar ise elektif olarak uygulanan operasyonlardır. Ancak günümüzde anestezi teknolojisi ve ameliyat tekniğinin ilerlemiş olması ve anestezi ve ameliyat ekibinin tecrübesiyle en acil ameliyatlar bile başarılı bir şekilde sonuçlanmaktadır.

Bir sezaryen operasyonu tipik olarak şu şekilde seyreder:

Ameliyat hazırlıkları:

Aşağıda genel anestezi ile gerçekleştirilen elektif bir sezaryen operasyonu anlatılmaktadır.

Planlı bir sezaryen için doktor tarafından genellikle 39. gebelik haftasına rastlayan bir günde randevu verilir. Gebeliğin başından itibaren antenatal kontrollere düzenli olarak gelen bir gebede gebelik haftası konusunda yanılma riski yoktur. Randevu gününden bir kaç gün önce anesteziyi verecek doktor anne adayının muayenesini yapar. Randevu gününden önceki gece yarısından itibaren birşey yiyip içilmemeli, sabah kalkınca da kahvaltı etmeden ve hiç bir şey içmeden hastaneye gidilmelidir. Hastanede rutin muayeneler yapılır ve eksik kalan tetkik varsa tamamlanır. Pelvik muayene (tuşe) yapılmayabilir.

Anne adayına lavman yapılır ve ameliyat kıyafetleri giydirilir. Barsaklar tümüyle boşaltıldıktan sonra anne adayı son kez tuvalete gider ve ameliyathaneye alınır. Bazı durumlarda idrar sondası takılması gerekebilir. Ancak genellikle bu sonda ameliyattan sonraki ilk gün çıkarılır.

Ameliyathane nasıl bir yerdir?

Ameliyathane, içinde ortada bir ameliyat masası, masanın baş kısmında anestezi vermeye yarayan bir cihaz ve çok sayıda dolap ve çekmecenin bulunduğu bir odadır. Masanın tam tepesinde ameliyat sahasını aydınlatmaya yarayan büyük lambalar bulunur. Genellikle ameliyathanede hafif bir müzik çalar. İçeride anestezi verecek olan doktor hazırlıklar yapmaktadır. Maskeli ve steril yeşil ameliyat kıyafeti giymiş bir hemşire ameliyatta kullanılacak olan malzemeleri hazırlamakta ve yine maskeli bir personel oraya buraya koşuşturarak istenen malzemeleri temin etmektedir. Anestezi doktoru ve ameliyathane personeli sizi ameliyat masasına yatırır. Anestezi doktoru size bir serum takar, göğüs kafesinizin üzerine kalp monitörüne bağlanmanız için yuvarlak bantlar yapıştırır ve bu bantlara bağlantı kabloları iliştirilir. Birden ameliyathanede kalp atışlarınıza tekabül eden sinyaller duymaya başlarsınız. El işaret parmağınıza da bir alet takılır ve bu aletten de kanınızdaki oksijen durumu kontrol edilir. O sırada operatör ve yardımcısı maskeli bir şekilde ve ellerini yıkayarak içeri girer. Ameliyathane hemşiresi onlara ellerini kurulamak için birer havlu uzatır. Daha sonra operatör ve yardımcısı da steril yeşil kıyafetlerini giyer.

Personel sizin karnınıza kadar olan kısmınızı açar. Karnınız ve bacaklarınızın üst kısımları antiseptik bir maddeyle boyanır. Bu işlem ameliyatlarda genelde hasta uyuduktan sonra yapılmasına karşın sezaryende bebeğin anestezik ilaçlara gereksiz yere maruz kalmasını engellemek için siz uyumadan önce yapılır. Bu işlemde biraz üşüyebilirsiniz. Daha sonra üstünüz steril yeşil örtülerle kaplanır. Operatör genellikle sağınıza, yardımcısı solunuza geçer. Anestezi doktoru size damardan bir iğne yapar, gözleriniz ağırlaşır ve uyursunuz.

İyi uykular....

Siz damardan verilen ilaçla uyuduktan sonra daha derin uykuya dalmanız amacıyla anestezi doktoru tarafından ağzınızdan nefes borunuza uzanan entübasyon tübü adı verilen özel bir tüp yerleştirilir ve yine damardan verilen bir ilaçla kaslarınızın tümünün işlevi durdurulur. Kas işlevleri durunca artık sizin solunum faaliyetlerinizi elindeki siyah "balon" ile anestezist devralmıştır. Entübasyon tübünden size anestezik madde ve oksijen verilir. Kalp fonksiyonlarınız ve kanınızdaki oksijen düzeyi tamamen kontrol altındadır. Anestezist operatöre "tamam başlayabilirsiniz" mesajını verince operasyon başlar.

Ameliyat tekniği:

Karnınızın alt kısmına, iç çamaşır izinize gelen yerde cilde yaklaşık 15 santimetre uzunluğunda yatay bir kesi yapılır. Bu kesiye Pfannenstiel insizyonu adı verilir. Eğer rahimde klasik insizyon planlanmışsa bu durumda göbeğin hemen altından başlayan dikey bir kesi yapılır

insizyon.jpg
Birinci resimde Pfannenstiel insizyonu görülmektedir. Sezaryende en sık bu cilt kesisi uygulanır.

İkinci resimde ise göbekaltı dikey kesi görülmektedir. Nadiren uygulanan bir cilt kesisidir.

7044.jpg
Yandaki resimde ise cilt kesisi ile bebek arasındaki ilişki net olarak gözlenmektedir

7031.jpg
Cilt kesildikten sonra ciltaltı yağ tabakası da kesilerek kasları saran koruyucu kılıfa ulaşılır. Kılıf kesilir ve karın kasları kesilmeden yanlara doğru ayrılarak periton'a (karıniçi organları örten zar) ulaşılır. Periton da kesilir ve rahime (uterus) ulaşılır. Rahimin alt segmentine yatay olarak bir kesi yapılır ve bebeğin çıkmasına yetecek büyüklükte yaklaşık 10 cm'ye genişletilir. Bu kesiden bebek doğurtulur.

Bazı özel durumlarda rahim gövdesine dikey kesi (klasik insizyon) uygulanır.

Bebek kordonu kesildikten sonra bebeği almaya gelen çocuk doktoruna ya da bebek hemşiresine teslim edilir. Plasenta elle çıkarılır. Daha sonra kesilen katlar tek tek dikilir ve cilt tabakasının içine dıştan sadece uçları görünen "estetik dikiş" konarak operasyona son verilir. Bazı durumlarda estetik dikiş yerine tek tek dikiş koymak gerekebilir. Cildin dikilmesi esnasında anestezist sizi çoktan uyandırmaya başlamıştır. "Lütfen nefes alın, ameliyatınız bitti" gibi sözler duyarsınız. Tümüyle ayılıp kendi kendinize rahat nefes alabilir hale geldikten sonra odanıza götürülmek üzere servis personeli tarafından alınırsınız.

Tebrikler!!

Bu işlemler karışık gibi gözükse de uyuduğunuz andan itibaren özel durumlar oluşmazsa yaklaşık 20-30 dakika gibi bir sürede ameliyatınız tamamlanmış olur.

Servise yarı uyanık bir halde geldikten yaklaşık bir saat sonra artık olayları algılamaya başlarsınız. Anestezik maddelerin artıkları bazı hoş olmayan kokular duymanıza neden olabilir ve boğazınızda entübasyon tübünün takılmasına bağlı olarak bir dolgunluk hissedebilirsiniz. Eliniz genellikle ameliyat bölgesine dokunmak ister, bu bölgede bir sızlama duyabilirsiniz. Ancak servis hemşiresinin yaptığı ağrı kesicinin etkisi dakikalar içinde başlayacak ve bu rahatsızlık hissi azalacaktır. Daha sonra odanızda sizden başka birilerinin olduğunu görürsünüz. Bu kişiler sizin ameliyattan çıkmanızı dört gözle bekleyen sevdiklerinizdir. Bir de ağlayan oldukça ufak birisi daha vardır. Anestezinin etkisinde olduğunuzdan rüya gördüğünüzü sanabilirsiniz ama bu sizin bebeğinizdir...
 
Sezaryen operasyonunda kesilen tabakalar

Cilt

Cilt altı yağ dokusu

Fasya (kas kılıfı)

Karın ön duvarı kası (Rektus kası) *

Pariyetal periton (Karın zarı) *

Visseral periton (Rahimi çevreleyen zar) *

Myometrium (Rahimi oluşturan kas)

Amniyon kesesi (Bebeğin çevreleyen zar) **

* Kapatılırken dikilmeden bırakılabilir.
** Tabaka olarak sayılmaz.
 
İlk doğumunu sezaryenle yapan kadınların normal doğum yapabilecekleri bildirildi.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Mete İtil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, belirli şartların oluşması halinde, ilk bebeğini sezaryenle dünyaya getiren kadınların vajinal (normal) doğum yapmasının mümkün olabildiğini söyledi.


İtil, Türkiye'de son zamanlarda gelişmiş merkezlerde ve seçilmiş vakalarda sezaryen sonrası vajinal doğum yapılabildiğini söyledi.


Bunun rutin bir uygulama olmadığını ifade eden İtil, ilk sezaryenin rahim darlığı gibi, diğer doğumların da bu yolla yapılmasını gerektirecek bir nedenden dolayı gerçekleştirilmesi halinde, normal doğumun mümkün olamayacağını bildirdi.


İtil'in verdiği bilgiye göre, sezaryen sonrası vajinal doğum gerçekleştirilebilmesi için hem bebeğin hem de doğumun çok iyi takip edilmesi, kan kaybından ölümlerin engellenmesi, kanama halinde hemen kan verilmesi ve hastanın hemen ameliyata alınması gerekiyor.


İtil, bu şartların sağlanamaması halinde sezaryen sonrası normal doğumun riskli olduğunu bildirdi.


Doktar İtil, teknik olanaklar geliştikçe ve hasta yoğunluğu azaldıkça sezaryen sonrası vajinal doğum oranlarının artabileceğini söyledi.
 
1. çocuğunu normal ikinci çocuğunu ise mecburen sezeryanla dünyaya getiren bi arkadaşım üçüncü çocuğunu normal yaptı hiçbir sorun olmadı Allah a şükür. Doktoru yanındaydı doğumhaneden gülerek çıktı. Akşamda taburcu oldu.
 
1. çocuğunu normal ikinci çocuğunu ise mecburen sezeryanla dünyaya getiren bi arkadaşım üçüncü çocuğunu normal yaptı hiçbir sorun olmadı Allah a şükür. Doktoru yanındaydı doğumhaneden gülerek çıktı. Akşamda taburcu oldu.

Ayy çok güzel.. Merak ettim tercih ettiği hastane özelmi devlete ait mi???
 
Sezeryan Sonrası Vaginal Doğum (SSVD)
Günümüzde sezaryenle doğum yapmış olan anne adayı sayısı, tarihte hiç bir zaman görülmemiş kadar yüksektir. Bunun en önemli nedenleri arasında, bundan yaklaşık 25 yıl önce Amerika'da "sezaryenin en iyi doğum şekli olduğu" konusundaki görüşü benimseyen ve bu görüşü uluslararası platforma taşıyarak diğer ülke doktorlarını da etkileyen (ve dolaylı yoldan anne adaylarını) ikna eden doktorların varlığı yer alır. Bundan tek etkilenmeyen ülkenin Almanya olduğu tahmin edilmektedir.

Günümüzde çoğu merkezde oran %15-25 arasında değişmekte ve merkezlerin önemli bir kısmında önde gelen sezaryen nedeni daha önceki doğumun (ya da doğumların) sezaryenle gerçekleşmiş olmasıdır.


Günümüzde hem anne hem de bebek açısından sezaryenin daha iyi olduğunu gösteren bilimsel veriler olduğu gibi, bunların karşısında yer alan, yani normal doğumun hem anne hem de bebek sağlığı açısından daha iyi olduğunu gösteren çok daha fazla sayıda bilimsel veri bulunmaktadır. Ancak her gebelik farklıdır ve bu yüzden karar verirken teorik bilgilerle, anne adayının ve bebeğinin durumu beraberce ele alınmalıdır.

Sezaryen sonrası neden yine sezaryen?

Sezaryen ne kadar usulüne uygun olarak gerçekleşirse gerçekleşsin her seferinde uterusta bir "yara izi" bırakır. Bu yara izi de ne kadar iyileşirse iyileşsin, yeni bir gebelikte uterus yeniden büyümeye başladığında ve doğum eyleminde ortaya çıkan kasılmaların etkisiyle ortaya çıkan gerginlik nedeniyle açılmaya ve ileri durumlarda yırtılmaya eğilim gösterir. Bu açılma eğilimi özellikle önceki sezaryendeki uterus kesisi (cilt kesisiyle karıştırılmamalıdır) "klasik" yani dikey olanlarda yüksektir. Ancak günümüzde sezaryenlerin önemli bir kısmı "alt segment yatay kesi" adı verilen uterus kesisiyle uygulanmaktadır. Alt segment yatay kesi iyileştiğinde yeni bir gebelik ve doğum eyleminde bu tür kesiler çok daha az gerilir ve açılma ve yırtılma olasılıkları çok daha düşüktür.

Daha önce sezaryenle doğum yapmış bir anne adayında bu neden pelvis ("çatı") darlığı gibi yeni gebelikte de devam eden bir olaysa, zaten aynı neden devam etmektedir. Bu nedenle bariz pelvis darlığı olan bir anne adayı tüm doğumlarını sezaryenle gerçekleştirme durumundadır. Ancak şu da bilinmelidir ki, bariz pelvis darlığı gerçekte çok sık rastlanan bir durum değildir


SSVD karar verildiğinde bunun başarıyla sonuçlanma (vajinal doğumun gerçekleşmesi) olasılığı nedir?

SSVD için ideal şartlar taşıyan bir anne adayının sağlıklı bir şekilde vajinal doğum yapma olasılığı %75 civarındadır.

Geriye kalan %25 anne adayında çeşitli nedenlerle SSVD yarıda kesilir ve sezaryenle doğuma geçilir. SSVD'nin yarıda kesilmesinin en önemli nedenleri arasında doğum eyleminin yeterince hızlı ilerlememesi yer alır. Bunun dışında eski dikiş yerinin açılma ve yırtılma şüphesi varlığında da doğum sezaryenle gerçekleştirilir.

Daha önceden yatay kesi ile sezaryen olmuş bir anne adayında uygun koşullar varlığında eski kesi yerinin açılma ve/veya yırtılma olasılığı yaklaşık binde iki-%1'dir.

Özetle: sezaryenle doğum yapmış olmak, takip eden doğumların mutlaka sezaryenle gerçekleşmesi gerektiği anlamına gelmez. SSVD önceki sezaryeni fetal distres veya makat gelişi gibi o gebeliğe özgü bir nedenden uygulanmış anne adaylarının vajinal yoldan doğum deneyimini yaşamaları için iyi bir seçenek teşkil eder. Ancak anne adayının gebeliği SSVD için uygun koşulları taşısa bile, SSVD uygulanacak merkezin koşulları uygun değilse, ekip SSVD konusunda tecrübeli değilse, anne adayı SSVD konusunda istekli değilse ideal olanı sezaryen sonrası doğumun tekrar sezaryenle gerçekleşmesidir.
 
Back
X