• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sıkıntı Bende Mı? Kotu anne miyim ben ?

Şu yeni nesil annelerden ben de illallah ediyorum. Ablamın çocuğuna mesela henuz besin alerjisi olup olmadığı denenmemişse (3 gün onu yesin,problem yoksa hep yiyebilir) yemek yerken domates bile veremezsin. Çocuk 16 aylık ama kıyameti koparır.
Bebekler için olmayan ıslak mendil ile elini sildim diye panik olmuştu (elini ağzına atıyor,bunlar zararlı şeyler) . Bir gün çikolata falan alsam çocuğa koşa koşa acile götürür midesini yikatir:duduk:
Bilmiyorum ya...asla böyle bir anne olmak istemem.
Etrafımda ben de çok görüyorum, hatta kadınlar kulübünde de öyle. Cocugu ile yapışık insanlar, devamlı pohpohlanan çocuklar..
İyi de gerçek dünya bu değil ki.
Bizim mesela yegene 'kuserim ama' gibi cümleler kullanmamız bile yasak (çünkü bebegi rencide edebilirmiş). Böyle çocuklar gerçek dünyaya girince bir paşa-bir prenses olmadıklarını farkına varacaklar. O zaman onların hassas kalbi kırilmayacak mi? Kırılacak. Hem de kendini avutmayi bilmedigi için çok zorlanacak...
Benim de annemle aramda yakın bir ilişki yok. İster mıydim,isterdim tabii. Ama bazı insanlar var annesini bırakmamak için iki gün iş gezisine gidemeyen, annesinden onay almadan bir iş yapamayan, annesinin ağzının ta içine bakan,özgüvensiz ve sinik, evlenince evinde annemi özledim diye ağlayan....
Böylelerini görünce de öyle olmadığım için icin sukrediyorum.
Bence siz yeni nesil annelere çok aldanmayin, iç gudulerinize ve çocuğunuzun yonlendirmelerine güvenin

şimdi burada besin alerjisi farklı bir şey o konuda dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum ben de. Zira etrafımda dikkat etmediği için sıkıntı çeken çok insan var.

Elbette çocuk özgür bırakılmalı vs. Bunlar çok hassas konular. Anneden anneye, bebekten bebeğe, yaşadıkları şehire, yanlarında yardımcı biri olup olmadığına göre değişebilecek şeyler. Genel konuşmak yorum yapmak doğru değil. Hele büyük konuşmaktan sakının :D
 
Ben deli anayım; bi de benim cinsi yazayım:

Çocuğum yokken, derdim ki "Bu anneler de nie böyle kendilerini ota mka paspas ediyorlar, benim çocuğum olsa mum gibi bebeklikten yetiştiririm, ağlasa her ağlamasına kendimi paralamam koşmam, çocuk öğrenir, uykusu düzenli olacak yatağını baştan ayırırım, bana göre yetişir, ben onun parmağına oyuncak olmam" falan filan...

Bebesi kolik doğar, doktor onaylar ki bu bebe hem gazlı hem kolik.
Uykular haram, "Çocuk uyusun da isterse tepemin üstünde uyusun" diye bi zombi hayat başlar, o sırada anne kafayı yer, kocasına da itina ile kafayı yedirtir. Sonrası curcuna, kakalar dert kabızdı, yediydi yemediydi; çocuk sürekli ağlar morarana kadar acillere uçur, doktorlarla kanka ol... Ayıpladığı, tuhaf gördüğü ne varsa yaşar, sonra göç yolda düzelir iyi olmaya başlarlar derken çocuk bu, huyu sürekli değişir, bi şeyden durduk yere ürker değişir, yürümeye başlar değişir, konuşur değişir, tableti eline asla vermem 3 yaştan önce derdim 1 buçuk yaşta filan aldı. Ama renkleri şekilleri filan öğrendi şimdi renkleri rakamları filan da bilir öyle bi faydası oldu tabletin. Vs. vs. Ben yedim ama kafayı o değişmedi. Şimdi de bağlantıları bi kontrol ettim, yılbaşı sonrası yaza doğru kendi işimi kurma girişimim olacak gibi, iş hayatına yeniden kaçacağım. Evde annelik bana göre değil bunu anladım sonunda. Silikon tabancasıyla aşk yaşamaya başladım, renkli tokalarım çoğaldı filan bu alametler hayra alamet değil.

İşe alışmış kadın, iş hayatı olmadan yapamıyor ben denedim olmuyor yani. 2 buçuk senedir evdeyim, kurs vb. idare ettim kendimi dışarılara attım ama delirdim. İşe dönüp kafayı toplamayı planlıyorum ve vicdan da yapmıyorum. Çocuk da rahat edecek vallahi.
aynen ben de çocuk olmadan önce süper dadıyı izleyip oh ne güzel ben de böyle uyku eğitimi vercem diyordum :D. Çocukları ne güzel muma çeviriyor diye düşünüyordum. Sonra çocuk olunca işler değişti, anladım ki çocuk psikolojisi aslında onun tüm hayatı. Dolayısıyla travmaya uğramaması için elimden geleni yaptım. Uzaktan bakmakla içinden bakmak arasında fark var. Hem de uçurum :D
 
Yaaa bir başladım,bu kadar uzun olduğunu farkedememisim. Epey kirptim ama daha fazla kirpamiyorum kıyıp, kusura bakmayin taylor taylor ve diğer okuyucular:KK23:

Daha önce konusu açıldığında da hep demiştim, ben asla hiçbir anneye karışmam ,kimsenin annelik kurallarını da esnetmeye calismam. Bana ne kadar saçma gelse de o evin kuralı neyse uyarım. Çünkü ben de çocuk yetiştirirken asla (eşim dışında birinin) tavsiyesini dinlemek istemem. Herkesin çocuğu kendine...
Ama bence bir çocuğun böyle fanuslarda büyümesi gerçekten en çok çocuğa zararlı
Birincisi; çocuklar bu kadar steril ortamda /asla mikropla buluşmadan,yere düşen emziği ağzına atmadan büyürlerse bağışıklıkları güçlenemez ki. Herkes bilir ki bağışıklık gelişmesi için o mikroba maruz kalman gerekir. Aşida bile temel mantık budur: sana o virüsü verirler ki vücudun onunla savaşmayı öğrensin.
Ama çocuk hiçbir mikrop görmeden büyüyüp, kreşe başladığı anda binlerce yabanci virüsle karşılaşınca hastalıktan kurtulamıyor.
Az çok herkesin böyle bir gözlemi vardir,çevresinden.
Herkes havuza gider sadece vücudu mikroba en aç-titiz insanlar o havuzdan virüs kapar :) gibi...
Ayrıca çocukluk koşup oynayıp, düşüp kalkıp, kedi köpek öpüp, çamurda debelendiğin, camı kapıyı yaladiğin bir dönem değil midir :) bazı şeyler doğal akışında güzel.
Benim annem de yeni nesil anneler gibi 'proje cocuk' yetiştirme niyetindeydi biz küçükken. 90lar çocuğuyuz ama mahalleye salinmazdik, annem kitap seti alirdi tüm yaz tatili onu okurduk. TV de izleyemezdik (şimdi de izlemiyorum ama sevmediğim için. 9 yaşında bir çocuk için ve doksanlarda çok önemliydi TV) sonra ne olurdu? Okulda herkes rosalindanin son bölüm giydiği duvağı upuzun gelinliği konuşurdu, ben de once millete kulak kabartır sonra izlemişim gibi ben de anlatırdım , dişlanmamak icin:KK70: ne yani hiç TV izlemeyip Fernando José Altamirano del Castillo ile Rozalinda'nin opusmesini izlemeden büyüdüm de çok mu dogru bir çocuk oldum? :))
Tamam,çocuklari TV-tablet karşısına atip orada unutmayın ama sosyalleşme çağlarında çocuklar yanyana geldiğinde sizinkinin bütün saçma çocuk uygulamalarindan,bütün saçma oyunlardan uzak kaldığı icin sohbete katılamayıp dişlanmasi da hoş birşey değil. Herşeyin bir ölçüsü olması gerekir...
Ve diğer konu...
En basitinden ailesi tarafından devamlı pohpohlanan,her zaman bütün ilginin üstünde olduğu ve her yaptığı başarısı (en azından güzel sözle) ödüllendirilen biri çocuk düşünün. Aslında çok harika gibi geliyor. Herkes böyle bir aile ortamında olmak ister...
Ama bu çocuk 6 yaşında okula başlıyor ve burada her yaptığı başarı tebrikle karşılanmıyor. Hatta çoğu zaman yok sayılıyor. Çok güzel bir A ciziyor mesela, ama öğretmen onun defterine bakmıyor bile.
Tahtaya çıkıp toplama işlemini yapıyor ama öğretmeni başarısını tebrik etmektense sıradaki diğer ogrenciyi çağırıyor... Bu çoğu öğrenci için normalken ilgisizliğe alışmış bir çocuk için gerçekten büyük bir üzüntü kaynağı olabilir, bu sebeple okuldan soğurabilir. Çünkü onaylanmaya alışmış. Diğer insanlardan bunu görme ihtiyacı hisseder. Hiç istemeden anne baba çocuğun okulda mutsuz olmasına yol açmis olur .
Ya da ilkokulda kötü bir arkadaşı var ve çocuğa kalbini kiracak bir laf söyledi. Saçların kirpi gibi dedi mesela, yanındakiler de 'kiiirpii kirrpii' diye güldüler. Çocuk ilk aşağılanmasıyla yapayalnız bir ortamda yaşadı. Bence bu çocuk için bir travmadir. Cunku cocuk hayatında böyle bir olayla hiç karşılaşmamış ve ne yapacağını bile bilmiyor,bir savunma mekanizması geliştirmemiş. Dünyada kötülük olduğunu bile bilmiyor çünkü annesi masallarda bile 'kurt bir lokmada kırmızı başlıklı kızı yemiş'i sansürleyip 'kurt bir lokmada kırmızı başlıklı kızı yok etmiş ' şeklinde okumuş,psikolojisi bozulmasın diye :)
Ama gercek dünyada maalesef kötüler de var kötülükler de var. Eğer anne baba çocuğunu tüm kötülüklerden korumaya çalışırsa çocuk kötü gerçeğini bilmeden büyür,haliyle onla nasıl mücadele edeceğini yaşam içinde minik minik deneyimlerle ogrenemez ve ileride kendi ayakları üstünde durduğunda çok bocalar.
"Ama onu bana vermedin Küstüm sana" meselesine gelirsek. Aslında bu da bir cesit hayata hazırlayan oyundur ,şöyle bir dusunursek... Mesela sen küstüm der ve yüzünü ekşitirsin ve çocuk sana o şeyi verir ve hemen barişirsin . Çocuk böylece bir insanın kalbini kirdiginda gönlünü almak gerektiğini. Okulda ayşecani küstürdüğünde bu duyguyu tanır ve ayşecanin gönlünü almaya çalışır.
Bence yaşanan iyi kötü her olay insana bir deneyim kazandırır. Onun kucumsenmesi-dalga geçilmesi - gerekirse kavga etmesi-hatalar yapmasi...hepsi bir deneyimdir. Kimse çocuğunun kalbi kırılsın istemez ama insan kalbi kırılmadan onu nasıl onaracagini bilemez. Kendi savunma mekanizmasını geliştiremez .
Ve son olarak
Ozguvensiz ve sinik insanları 'öyle annelerinin çocuğu işte büyüyünce böyle oluyor' demek için yazmadım.
Konu sahibi ''annesine bağımlı bir çocuk yetiştirmek isyemiyorum" dediği için yeni bir konuya geçip benim de annemle aramın çok iyi olmadığını ama annesiz adım atamayan ,onun onayı olmadan hareket etmeyen ozguvensiz ve sinik insanlardan olmadığım için kendimi şanslı hissettiğimi ve bağımsız bir çocuk yetiştirme isteğinde ve içgüdüsel anneliginde onu destekledigimi söyledim.
O ikisi farklı konu yani.

... Bunca okuyan oldu mu acaba ya? Hakkınızı helal edin,ne diyim :)

Yine elma-armut meselesi olmuş. Ben ABCD yanlış demiştim, siz XYZD doğru demişsiniz. Beni alıntılanmışsınız ama bahsettiklerimden sadece birinden bahsediyorsunuz. Diğer dedikleriniz genel doğrular zaten.

Bence de fanusta yetişmesinler, mikroba maruz kalsınlar. Ama ıslak mendilde olan şey mikrop değil zaten kimyasallar. Gerekirse normal ıslak bezle silinsin. Bence de sürekli pohpohlanıp ödüllendirilmesinler. Ancak, çocuğa “şunu yapmazsan küserim” demek farklı bir şey. Bunu ilkokulda kendi yaşıtı olan birinden duymasıyla, 1.5 yaşında annesinden, teyzesinden duyması farklı şeyler.

Ayrıca, “besin alerjisi için önce 3 gün test edin, olabildiğince şeker vermeyin” diye doktorlar söylüyor. Tıbba inancımız mı yok? Annesi istemediği halde çocuğa domates veya çikolata yedirmek çok yanlış. Yanlışlıkla yaparsanız da üzüntüsünü maruz görmeniz lazım. O annesi, fikirlerine saygı duymanız gerekiyor. Özellikle bilimsel olarak doğru kabul edilen şeyleri yaptığında.

Ancak tüm bunları siz kendi çocuğunuza yapsanız sizi eleştirmem. Çocuğunuzun ellerini istediğiniz ıslak mendille silebilir, istediğiniz şekilde besleyip, küsebilirsiniz. Yasalara aykırı bir şey yapmıyorsanız sorun yok. Siz ablanızı eleştiriyorsunuz ya, ben o yüzden yazdım.
 
Son düzenleme:
Bir annenin görevi aslında onu hayata hazırlamaktır prenses muamelesi yapıp hiç bir iş gördürmeyip öğretmeyince kızı evlendiğinde ondan bundan iş bekliyor ve bütün hayatı bu şekilde başkalarına bağımlı geçiyor düşünün yetmiş yaşına gelmiş yemek yapmasını bilmiyor temizlik yapmıyor (çünkü hep annesi yaptı ve kardeşi yaptı) inanın böyle insan tanıyorum ve siz diyorsunızki keşke bu kadın zamanında annesinden temiz bir dayak yeseydi( şiddete karşıyım ama o an için gerçekten hak ettiği düşünüyorsunuz)belki böyle olmazdı diyorsunuz ben anne değilim ama çevrende anne olan arkadaşlarım var arkadasım kızını kesinlikle şımartmıyor iş gördürüyor ve görünüşte oğluna göre daha az seviyor oğlunu da şımartıyor daha çok seviyor neden böyle yaptığı sordum kız el kapısına gidince beni çok aramasın yoksa ben onu çok severim ama göstermem oğlumda el içine çıkacak çalışacak erkeklerin içinde olacak pasif sinik olmasın dedi bence çok haklı yeni nesil annelik bende beğenmiyorum çocuğa annecim yada babaysa babacım teyzeyse teyzecim diye hitap etmek bile doğru değil uzman açıkladı ismiyle hitap edin diye çünkü bireyselleştiriyor diğerleri sanki çocuk senin bir uzvunmuş gibi çocuk sana bapımlı oluyor öyle bir algı oluşturuyor düşünün hitapta bile böyleyse gerisini hesap edin

Bir sürü kisi alintilamis zaten ama
Ne cahil düşünceleriniz var .

Birde olmasi gereken boyleymis gibi anlatmissiniz.
Inşallah bir kiziniz olmaz. Yoksa abisi yada erkek kardesi karşısında surekli ezilerek sinik ,özgüvensiz bir kiz olacak.

Çıkın su bagnazca düşüncelerinizden
Birde özgüven icin yapiliyormus, pehhh

Annem böyle yetistirseydi beni sanırım su zamanda benden çekeceği olurdu gerci o ezik halimle yapabilirsem, olurdu heralde.
 
Şu yeni nesil annelerden ben de illallah ediyorum. Ablamın çocuğuna mesela henuz besin alerjisi olup olmadığı denenmemişse (3 gün onu yesin,problem yoksa hep yiyebilir) yemek yerken domates bile veremezsin. Çocuk 16 aylık ama kıyameti koparır.
Bebekler için olmayan ıslak mendil ile elini sildim diye panik olmuştu (elini ağzına atıyor,bunlar zararlı şeyler) . Bir gün çikolata falan alsam çocuğa koşa koşa acile götürür midesini yikatir:duduk:
Bilmiyorum ya...asla böyle bir anne olmak istemem.
Etrafımda ben de çok görüyorum, hatta kadınlar kulübünde de öyle. Cocugu ile yapışık insanlar, devamlı pohpohlanan çocuklar..
İyi de gerçek dünya bu değil ki.
Bizim mesela yegene 'kuserim ama' gibi cümleler kullanmamız bile yasak (çünkü bebegi rencide edebilirmiş). Böyle çocuklar gerçek dünyaya girince bir paşa-bir prenses olmadıklarını farkına varacaklar. O zaman onların hassas kalbi kırilmayacak mi? Kırılacak. Hem de kendini avutmayi bilmedigi için çok zorlanacak...
Benim de annemle aramda yakın bir ilişki yok. İster mıydim,isterdim tabii. Ama bazı insanlar var annesini bırakmamak için iki gün iş gezisine gidemeyen, annesinden onay almadan bir iş yapamayan, annesinin ağzının ta içine bakan,özgüvensiz ve sinik, evlenince evinde annemi özledim diye ağlayan....
Böylelerini görünce de öyle olmadığım için icin sukrediyorum.
Bence siz yeni nesil annelere çok aldanmayin, iç gudulerinize ve çocuğunuzun yonlendirmelerine güvenin

Aman yarabbi! :olamaz:
Bunları eşim bile okusa yatar kalkar bana dua eder :)
Proje çocuk yetiştirmek dedikleri bu olsa gerek.
Sanki çocukları üstünden bir çeşit bitirme tezi hazırlıyorlar. En başarılı seçiliyor sanki.
3 yaşına kadar tatlı tuzlu bilmeyen çocuk biliyorum. Ama benim abartı dediğim ablanızın yanında devede kulak kalır.

Benim oğlumdaki rahatlığı görse düşer bayılır herhalde? :KK48:

Konu sahibi ben o tip kadınlara çok üzülüyorum. Çocuk yetiştirirken mutsuz oluyorlar resmen.
Robot kurar gibi çocuk yetiştirilmez. Yeri geldiğinde esneklik şart. Disiplin de dozunda verilmeli. Yoksa dengesiz bireyler çıkıyor ortaya..
4 aylıktan bu yana çalışıyorum. Çok sabah üzgün çıktım evden. Ama çalışmak da benim için iyi. Eve daha tahammülüm yüksek gidiyorum..

"Onu dağıtma anne üzülür" demek olmazmış. Neden yapmaması gerektiğini anlatmak lazımmış. Arkadaş üzülüyorum ama. Sonuç olarak orayı günde kaç defa ben topluyorum dimi? Yüzüme baka baka gülerek yapıyor zaten.
2 buçuk yaşındaki çocuğa nevresim yastık dizdiremeyeceğime göre en etkili yöntem anne üzerinden yürümek.. :işsiz:

Ama herkesin anneliği kendine tabi orası ayrı :deli:
 
Ben de kızımı dört aylıkken bırakıp çalışmaya başladım biz eşimle dönüşümlü bakıyoruz. Ama ben de sizin gibiyim düşerse ah kıyamam falan demem çok kötü düşmediyse kendi kalksın aman mikrop kapmasın diye de abartmıyorum geçen Pazar’dan gelen poşetten biber almış yıkamadan yemeye çalışıyordu :D benim tek amacın kızımın özgüvenli bir birey olması çünkü bende özgüven eksikliği var ve bu toplum içinde kötü bir duruma düşürüyor beni. Ben de yeri gelince kendimi eleştirecek olursam kızım çok tv izlemeye başladı sanırım onla biraz daha oyun oynamalıyım diyorum ben de telefonda çok vakit kaybediyorum. Ama yaşları itibariyle bizle çok ikili oyun kuramıyorlar bir bakıyorum çekip gitmiş :D o yüzden yeni nesil anneleri gibi olmak gerekmiyor sen annesin o çocuk için en doğrusunu yaparsın. He bu arada benim kızım o annelerim yaptığı hurmalı muzlu keçiboynuzu pekmezli keki de yemiyor demek ki çocuğum da yeni nesil çocuk değil :D
 
Bıkmadınız insanların anneliğini eleştirmekten.
Manyak falan değilse her anne çocuğu için en iyisini yapmaya çalışır. Ama herkesin yöntemi farklıdır.
Omo çok özörönö döşöyörlör
Düşsünler size ne?
O kişi dünyasını çocuğunun etrafında döndürüyor da siz yapmıyorsunuz diye gelip burda iç rahatlatmanın ya da onları eleştirmenin ne anlamı var? Herkes kendi doğrusunu uyguluyor.
Çocuğa şiddet uygulanmıyorsa, çocuk istismar edilmiyorsa kimse kimsenin nasıl çocuk büyüttüğünü eleştiremez!
 
Bir annenin görevi aslında onu hayata hazırlamaktır prenses muamelesi yapıp hiç bir iş gördürmeyip öğretmeyince kızı evlendiğinde ondan bundan iş bekliyor ve bütün hayatı bu şekilde başkalarına bağımlı geçiyor düşünün yetmiş yaşına gelmiş yemek yapmasını bilmiyor temizlik yapmıyor (çünkü hep annesi yaptı ve kardeşi yaptı) inanın böyle insan tanıyorum ve siz diyorsunızki keşke bu kadın zamanında annesinden temiz bir dayak yeseydi( şiddete karşıyım ama o an için gerçekten hak ettiği düşünüyorsunuz)belki böyle olmazdı diyorsunuz ben anne değilim ama çevrende anne olan arkadaşlarım var arkadasım kızını kesinlikle şımartmıyor iş gördürüyor ve görünüşte oğluna göre daha az seviyor oğlunu da şımartıyor daha çok seviyor neden böyle yaptığı sordum kız el kapısına gidince beni çok aramasın yoksa ben onu çok severim ama göstermem oğlumda el içine çıkacak çalışacak erkeklerin içinde olacak pasif sinik olmasın dedi bence çok haklı yeni nesil annelik bende beğenmiyorum çocuğa annecim yada babaysa babacım teyzeyse teyzecim diye hitap etmek bile doğru değil uzman açıkladı ismiyle hitap edin diye çünkü bireyselleştiriyor diğerleri sanki çocuk senin bir uzvunmuş gibi çocuk sana bapımlı oluyor öyle bir algı oluşturuyor düşünün hitapta bile böyleyse gerisini hesap edin

Yine bir "El için yaşanan biten ısmarlama hayatlar" adlı programımıza daha hoş geldiniz.
 
Bu çocuğuyla gerçekten ilgilenen annelere üstten bakmak ne ara moda oldu?

Çocuğum 2 yaşına girecek bu ay, hala kimse çikolata vs almaz. Alışkın değil. 1 yaşını geçince bir iki alan oldu, ben yedim. Şimdi kilo kilo muz, salatalık alıyorlar. Hala domates alerjisi var, bilmeyen biri neyse de bilen biri "ver canım alışır" dese fena üzerim.
Arada tv izliyor, yalan yok. Sevdiği çizgi film var, aşırı da keko bir şey. Keşke onu da yapmasam diye kendimi suçluyorum yeri geliyor. Millet reklamla yemek yedirmekle övünüyor.
Çocuğum dışarıdan eve geldiğinde üstü komple değişir. Mikropla tanışması mikrop içinde yaşaması demek değil. Millet bakıyorum aynı kıyafeti ertesi gün bile giydiriyor.

Konuyla alakasız ama iştahımla çevremde acayip ünlüyümdür. Baştan beri blw uyguladık. Yani çocuğuma hiç yemek yedirmedim, hep kendi yedi. Geçen biri bana "rahat yemek yemek için mi böyle alıştırdın?" dedi :D hani bir anneyi eleştirmek istediğinizde milyonlarca şey bulursunuz. Ama gözünüzü seveyim gerçekten ilgili annelere b.k atmayın. İlgilenmeyenlere de atmayın. Size ne?
 
Şu yeni nesil annelerden ben de illallah ediyorum. Ablamın çocuğuna mesela henuz besin alerjisi olup olmadığı denenmemişse (3 gün onu yesin,problem yoksa hep yiyebilir) yemek yerken domates bile veremezsin. Çocuk 16 aylık ama kıyameti koparır.
Bebekler için olmayan ıslak mendil ile elini sildim diye panik olmuştu (elini ağzına atıyor,bunlar zararlı şeyler) . Bir gün çikolata falan alsam çocuğa koşa koşa acile götürür midesini yikatir:duduk:
Bilmiyorum ya...asla böyle bir anne olmak istemem.
Etrafımda ben de çok görüyorum, hatta kadınlar kulübünde de öyle. Cocugu ile yapışık insanlar, devamlı pohpohlanan çocuklar..
İyi de gerçek dünya bu değil ki.
Bizim mesela yegene 'kuserim ama' gibi cümleler kullanmamız bile yasak (çünkü bebegi rencide edebilirmiş). Böyle çocuklar gerçek dünyaya girince bir paşa-bir prenses olmadıklarını farkına varacaklar. O zaman onların hassas kalbi kırilmayacak mi? Kırılacak. Hem de kendini avutmayi bilmedigi için çok zorlanacak...
Benim de annemle aramda yakın bir ilişki yok. İster mıydim,isterdim tabii. Ama bazı insanlar var annesini bırakmamak için iki gün iş gezisine gidemeyen, annesinden onay almadan bir iş yapamayan, annesinin ağzının ta içine bakan,özgüvensiz ve sinik, evlenince evinde annemi özledim diye ağlayan....
Böylelerini görünce de öyle olmadığım için icin sukrediyorum.
Bence siz yeni nesil annelere çok aldanmayin, iç gudulerinize ve çocuğunuzun yonlendirmelerine güvenin
Yalnız o cocuk değil bebek. Bunu bilir buna göre davranırsanız eleştirinin dozunu biraz düşürebilirsiniz.
 
Şu yeni nesil annelerden ben de illallah ediyorum. Ablamın çocuğuna mesela henuz besin alerjisi olup olmadığı denenmemişse (3 gün onu yesin,problem yoksa hep yiyebilir) yemek yerken domates bile veremezsin. Çocuk 16 aylık ama kıyameti koparır.
Bebekler için olmayan ıslak mendil ile elini sildim diye panik olmuştu (elini ağzına atıyor,bunlar zararlı şeyler) . Bir gün çikolata falan alsam çocuğa koşa koşa acile götürür midesini yikatir:duduk:
Bilmiyorum ya...asla böyle bir anne olmak istemem.
Etrafımda ben de çok görüyorum, hatta kadınlar kulübünde de öyle. Cocugu ile yapışık insanlar, devamlı pohpohlanan çocuklar..
İyi de gerçek dünya bu değil ki.
Bizim mesela yegene 'kuserim ama' gibi cümleler kullanmamız bile yasak (çünkü bebegi rencide edebilirmiş). Böyle çocuklar gerçek dünyaya girince bir paşa-bir prenses olmadıklarını farkına varacaklar. O zaman onların hassas kalbi kırilmayacak mi? Kırılacak. Hem de kendini avutmayi bilmedigi için çok zorlanacak...
Benim de annemle aramda yakın bir ilişki yok. İster mıydim,isterdim tabii. Ama bazı insanlar var annesini bırakmamak için iki gün iş gezisine gidemeyen, annesinden onay almadan bir iş yapamayan, annesinin ağzının ta içine bakan,özgüvensiz ve sinik, evlenince evinde annemi özledim diye ağlayan....
Böylelerini görünce de öyle olmadığım için icin sukrediyorum.
Bence siz yeni nesil annelere çok aldanmayin, iç gudulerinize ve çocuğunuzun yonlendirmelerine güvenin
Cok güzel anlatmışsınız
Agzınızdan bal damlamıs resmen:dondurma:En Büyük KK
 
Hayattaki tek çocuk sahibi insan ben degilim mantigindayim anneliği yaşarken kendinden fazlasıyla ödün vermek yüzde yüz çocuk odaklı yaşamak aman mikrop kapar endişesinde olmamak aman çocuğumda çocuğum diye yaşayan bir anne olmadım görmemişin çocuğu olmuş gbi davranmadım anlatabildim mi :)
Cocuk odaklı yaşıyorum gideceğim yeri dahi cocuga göre belirliyorum, ne bu beni buldumcuk anne yapar nede sizi ilgisiz lütfen size benzemeyen anneler ile kendinizi karşılaştırıp eleştirel yaklaşmaya çalışırken karşı tarafı yermeyiniz. Zira o zaman yanlış yere odaklanırsınız.
 
Herkes kendisi gibi olmayanı eleştirmeye meyilli maalesef ki, keşke herkes kendine baksa, burda aferin sen iyi annesin onlar tü kaka denince ne olacak ki?
 
Beni de en çok birbirinin açığını bu kadar çok arayan anneler üzüyor. Ne hakla yapıyoruz bunu? Benden daha rahat davranan bir anne gördüğümde tek yaptığım şey “vay be demek çocuk böyle de büyüyor, belki ben de biraz daha rahat davranmalıyım” demek. Eleştirmek aklıma gelmiyor. Ben kimim ki onun çocuğu için neyin en iyisi olduğunu bileyim? Veya benden daha katı bir anne gördüğümde böyle çocuk yetiştirmenin de artıları olabileceğini görüyorum. Kendimi övmek aklıma gelmediği gibi başkalarını yermek de aklıma gelmiyor. Bence anneler olarak hem kendi üzerimizdeki, hem de diğer anneler üzerindeki baskıyı hafifletsek iyi olacak. Kimse mükemmel anne olamayacak. Herkes kendi çocuğuna odaklansa süper olur.
 
Merhaba herkese,
Kimsenin anneliğine laf söyleyemem kesinlikle ama bazı yerlerde şu yeni nesil annelerin yaptıklarını ben de yapıyorum. Sebepleri ile açıklayayım...

Mesela oğluma paketli ürünler vermiyorum. Diyeceksiniz ki biz şeker-çikolata ile büyüdük de ne oldu. Bizim zamanımızda glikoz şurubu denen zehir kullanılmıyordu, palm yağının p.si bilinmiyordu. Fakat şuan ki paketli ürünlerin bir çoğunda bu saydıklarımdan çok çok daha fazlası var. O sebeple ben oğluma olabildiğince organik, evde kendi yaptığım tatlıları ya da içinde olabildiğince az zararlı gıda katkı maddeleri olan ürünler veriyorum. Çocuk bu tabii ki de tatlı yiyecek...

Evet mikroptan korumuyorum. Salıyorum toprağa istediği gibi oynuyor. Ama pazardan aldığım bir sebze ya da meyveyi hayatta sirkeli suda yıkamadan eline de tutuşturmam. Biz dalından koparıp yerdik meyveyi sebzeyi. Yıkamaya gerek yoktu çünkü üzerinde zirai milyon tane ilaç yoktu. Yediğimiz meyvelerin yarısını kurt yemiş olurdu zaten :) Şimdi ki meyve sebzelere bir bakın. Olabildiğince hepsi kurtsuz, mükemmel şekilli kusursuzlar. Bu meyve sebzelere milyon tane zirai ilaç veriyorlar. O meyve-sebze daha uzun süre dayanıklı kalsın diye, kurt yemesin diye vs vs milyon tane ilaç veriliyor. Ben bu meyve-sebzeyi nasıl çocuğuma yıkamadan vereyim ki? Hatta mümkünse kabuklarını soyup öyle verin bebelerin ellerine meyve-sebzeleri...

Psikolojisini de önemsiyorum oğlumun. Benim gibi ilgisiz ebeveynler ile yetişmesin. Evet ailem çok şefkatli ve sevgi doludur. Özgür yetiştirmişlerdir bizleri ama hayatta kızım bugün okulda neler yaptın, ödevin var mı, bak çalışırsan şöyle olur, çalışmazsan böyle olur gibi gibi ilgi alaka göstermediler bize. Ya da annem, bir kere bile övmemiştir bizi, yaptıklarımızı takdir etmemiştir. O sebeple sürekli başkalarına yaranmaya çalışan bir birey oldum... Evet kesinlikle kendime bağımlı bir birey yetiştirmeyeceğim ama yetiştirirken de psikolojisine dikkat edip, alakalı bir anne olacağım. Şuanda bile anne su diyor, bak oğlum suluğun orada oradan kendin alıp içebilirsin diyorum. Ya da bir şeyi yapamadığı zaman benden yardım istiyor, bence sen bunu kendin yapabilirsin annecim, biraz daha çabala diyorum ve kendisi yapıyor. Düştüğünde ah vah demiyorum canı çok acımadıkça. Oğlum bu çok normal, düşe kalka büyüyeceksin, bazen canın yanacak, böyle böyle öğreneceksin diyorum...
 
Bu nesil buyudugu zaman korkunc olacak
Dunya kendilerinin etrafinda dönüyor zannediyorlar maalesef
O evlatlari icin olen biten anneler cocuklarina ne kadar zarar verdiklerinin farkinda bile degil
Buyuduklerinde , bencil , tek basina ayaklari uzerinde duramayan insanlar olacaklar

2 cocugum var , onlar hayatimin en buyuk anlami , ama ben hayatta yapmak istrdigim herseyi yaptiktan sonra dogurdum onlari , buyuduklerinde mutlu ve guclu bireyler olmalari icin cabaliyorum , o yuzden hem topluma saygili olmayi ogretiyorum hemde birey olmayi , oglum 10 yasinda ve sun ada biraksam tek basina yasayabilecek yetiye sahip , hicbir zaman kendime bagimli yetistirmedim , simarik degil , bencil degil
Paylasmayi , dunyada tek cocuk olmadigini , benim ve babasininda bir hayati oldugunu biliyor
Sevgi dolu buyuyor ama kurallarla buyuyor , dogaya ve topluma saygi duymayi , kurallara uyarak yasamayi ogretiyorum
Bana gore olmasi gereken bu , diger cocuklarin durumuna cok uzuluyorum ve insallah ileride cocuklarimin karsisina cikmazlar diye dua ediyorum surekli
 
Bu çocuğuyla gerçekten ilgilenen annelere üstten bakmak ne ara moda oldu?

Çocuğum 2 yaşına girecek bu ay, hala kimse çikolata vs almaz. Alışkın değil. 1 yaşını geçince bir iki alan oldu, ben yedim. Şimdi kilo kilo muz, salatalık alıyorlar. Hala domates alerjisi var, bilmeyen biri neyse de bilen biri "ver canım alışır" dese fena üzerim.
Arada tv izliyor, yalan yok. Sevdiği çizgi film var, aşırı da keko bir şey. Keşke onu da yapmasam diye kendimi suçluyorum yeri geliyor. Millet reklamla yemek yedirmekle övünüyor.
Çocuğum dışarıdan eve geldiğinde üstü komple değişir. Mikropla tanışması mikrop içinde yaşaması demek değil. Millet bakıyorum aynı kıyafeti ertesi gün bile giydiriyor.

Konuyla alakasız ama iştahımla çevremde acayip ünlüyümdür. Baştan beri blw uyguladık. Yani çocuğuma hiç yemek yedirmedim, hep kendi yedi. Geçen biri bana "rahat yemek yemek için mi böyle alıştırdın?" dedi :KK70: hani bir anneyi eleştirmek istediğinizde milyonlarca şey bulursunuz. Ama gözünüzü seveyim gerçekten ilgili annelere b.k atmayın. İlgilenmeyenlere de atmayın. Size ne?

herşeye takarlar bır kulşp merhaba o zaman:KK50:
 
Bu çocuğuyla gerçekten ilgilenen annelere üstten bakmak ne ara moda oldu?

Çocuğum 2 yaşına girecek bu ay, hala kimse çikolata vs almaz. Alışkın değil. 1 yaşını geçince bir iki alan oldu, ben yedim. Şimdi kilo kilo muz, salatalık alıyorlar. Hala domates alerjisi var, bilmeyen biri neyse de bilen biri "ver canım alışır" dese fena üzerim.
Arada tv izliyor, yalan yok. Sevdiği çizgi film var, aşırı da keko bir şey. Keşke onu da yapmasam diye kendimi suçluyorum yeri geliyor. Millet reklamla yemek yedirmekle övünüyor.
Çocuğum dışarıdan eve geldiğinde üstü komple değişir. Mikropla tanışması mikrop içinde yaşaması demek değil. Millet bakıyorum aynı kıyafeti ertesi gün bile giydiriyor.

Konuyla alakasız ama iştahımla çevremde acayip ünlüyümdür. Baştan beri blw uyguladık. Yani çocuğuma hiç yemek yedirmedim, hep kendi yedi. Geçen biri bana "rahat yemek yemek için mi böyle alıştırdın?" dedi :KK70: hani bir anneyi eleştirmek istediğinizde milyonlarca şey bulursunuz. Ama gözünüzü seveyim gerçekten ilgili annelere b.k atmayın. İlgilenmeyenlere de atmayın. Size ne?

Buna yarı yarıya katılıyorum Pattis.
İlk çikolatasını birkaç ay önce yemiştir oğlum ve 2 buçuk yaşa geliyor.
Ben ise blw uygula(ya)madım mesela; çünkü aşırı yemek seçerdi, tatmazdı, zorla tattırdığım oldu kabul etmezdi kesinlikle, aç gün bitirdiği çok olurdu, azında tutar tükürürdü.
"Parklarda elinde yoğurt kasesiyle çocuğunun arkasında koşan kadınlar" diye bi eleştiri yapılır arada buralarda, ben o kadınlardan biriyim. Ben de bunu tuhaf görürdüm "Asla" dediğim şeyi yaptım. Oğlum yoğurt yesin diye parklarda ot böcük içinde yedirdim. Muza alışsın diye yine sokaklarda geze oynaya yedirdim arkasında iki büklüm.
İstedikleri kadar eleştirip ayıplasınlar, çocuğumun beslenmesi kadar önemli değil hiçbirinin ne dediği çünkü her çocuğun "Aynı fabrika çıkışlı makine gibi davranmadığını" çok güzel öğrendim oğlumla. O kadar sıktı ki çocuğum beni Allah sağlıkla büyütmek nasip etsin hepimizin evladını, çooook geniş bakmayı öğrendim özetle.

Bağrınıp çığrınan çocuğun anasını da ayıplamam, tutturan çocuğu da ayıplamam; hepsi bir dönem, geçiyor. O kadar hakları var diyorum. Çünkü yaşıyorum; 100 bin çeşit yol denedim, bu işin kitabı yok.net. Yok. Okudum psikolojisini bilmem nesini, yok yani çocuk nereye bazen, sen oraya. Bazen sen nereye, çocuk oraya...
 
Back
X