Sınırda kişilik bozukluğu

peki sürekli karşınızdaki insanların , şuan soyle düşünüyor , şuan benden rahatsız oldu , şunun hakkinda su kişi şöyle dusundu , su kişi bana sinir oluyor , tarzı şeyler dusunuyormusunuz ..benr böyleyim ve beynimi çok yoruyor bunlar ..sizin gibi de sezgilerimin çoğu çıkıyor...ama cikmayanda var boşuna kafa yorduklarimda var...karşı tarafın düşüncesini kontrol etme analiz etme huyu borderline dahil mi ??
 
peki sürekli karşınızdaki insanların , şuan soyle düşünüyor , şuan benden rahatsız oldu , şunun hakkinda su kişi şöyle dusundu , su kişi bana sinir oluyor , tarzı şeyler dusunuyormusunuz ..benr böyleyim ve beynimi çok yoruyor bunlar ..sizin gibi de sezgilerimin çoğu çıkıyor...ama cikmayanda var boşuna kafa yorduklarimda var...karşı tarafın düşüncesini kontrol etme analiz etme huyu borderline dahil mi ??
Ben insanların dediğiniz gibi karakterlerini yada o an ne geçirdiklerini anlayabiliyorum. Fakat ben kafa yormuyorum şöyle ki diyelimki negatif birşey hissettim ve dogru çıktı neden kafa yoraym benm için bir değeri yok ki. Şöyle ki ailem ve değer verdiğim insanlar dışında geri kalanında banane. İnsan seçerim arkadaslarım vardır ama az. Kimseyle laf olsun diye eğer sevmediğim biriyse selam dahi vermem varlığıda rahatsız etmez görünmez gibidir benim için. İnsanları yönlendirebilme derken hayatımn bazı dönemlerinde sürekli yaptıgım birşeyde manipüle edilmeye açık insanları ettiğim doğrudur. Fakat ben insanların beynini okurum işte istediğim gibi yönlendirim herkesi gibi bir durum söz konusu değil. Zaten anlarsınız yani anlıyorum bir insanın manipüle edilmeye açık olup olmadığını
 
O kadar güzel açıklamışsınız ki yazdıklarınızın her harfine katılıyorum.. bazen insan hiç var olmamış olmayı diliyor öyle yok olup gitmek değilde hiç olmamış olmak. Dürtüselliğim arttığı zaman aslında normalde yapmayacağım şeyleri yaptım. Bu arada doktor beyin şüphelendiği bir diğeri narsist kişilik bozukluğu. Ben asla şunu yaşadım bunu yaşadım bundan dolayı bunu yaptım gibi bahanelere sığınmıyorum fakat daha öncede bahsetmiştim insanlarınçok iyi analiz edebiliyorum konusmasalar dahi hareketlerinden durusundan miniklerinden tahminde bulunurum dogru çıkar bunu kesfettikten sonra bazı yanlışlar yaptım mesela örnek vermek gerekirse kolay manipüle edebileceğim insanları istediğim gibi yönlendirdim hayatlarında bazı yaralar açtım bazen aklıma gelir de aslında yaşadığım hayal kırıklıkları travmaların sebebi olmayan insanlardan intikam aldım. Pişmanlık duyuyorum bazen bazen duymuyorum sürekli her konuda ikilemdeyim bi beyaz diyorum bi siyah yoksa diyorum gri mi bi dk baska düşünüyorum sonra tam tersi davranıyrum gibi gibi.. Ama haklısınız tabiki çok daha büyük sorunlarla travmalarla karsılasanlar vardır ya da kendi yasadıklarını benmkinden dah kötü bir durum olduguna inanabilir. Herkesin olaylara tepkisi, dayanma gücü, olaylara bakış açısı izlediği yok farklıdır. Son olarak anne ve babamla olan ilişkim özellikle annem, babam ilgisizdi fakat annemin baskalarına olan nefretini gösteremedği tepkisini sanırım bana gösteriyordu ya da istediği gibi bir çocuk değildim bunun öfkesini taşıyordu içinde bilimeyorum. Annemi çok sevyrm tabiki ama hala en ufak bir konuda birden alev topuna dönebiliyor diyaloglarımız
Babanın ilgisizliğiyle, annenin devamlı tepkisi ve sizi olduğunuz gibi kabullenip onaylamaması sebep olabilir bu durumunuza. Onun istediği gibi bir çocuk olamamak fikrini vermiş size.

çocuklar varlıklarının ilk karşılığını annelerinin gözlerinde görürler. Daha kendilerini bile bilmezken, annelerinin gözlerinde görürler kendilerini. Anne tarafından onaylanmamak kimi zaman kişiliğinin de kaybolmasına ya da insanın kendine bakışının çarpık olmasına sebep oluyor.

tabi ki seversiniz yine de. Çünkü annenizin de bilinçli yaptığını düşünmüyorum bunu. İçlerindeki olumsuz duyguları insanlar çocuklarına yansıtıyor istemeden. Siz onu olduğu gibi kabulleniyorsunuz belirli bir olgunluğa eriştikten sonra. Kabulleniyorsunuz ama onun size geçmişte verdiği zararı kapatmıyor bu.

İnsanlar tabi ki çok daha travmatik şeyler yaşayabiliyor. Ama çocuklukta verilen güven çok şey değiştiriyor. Biri mesela çok büyük acılar yaşıyor ama çocuklukta güvenli bağlanmayı sağladığı için, bunları aşabiliyor. Başka biri de çocukluğunda filan bariz hiçbir sorun yaşamıyor ama o ilgiSizlik ve onaylamama tüm hayatını etkiliyor. Büyük acılar yok ama devamlı bir mutsuzluk ve doldurulamayan bir boşluk hissi var. Devamlı oyalanmaya çalışıyor.

sizin için söylemiyorum direk Bunu. Bir ihtimal olarak söylüyorum. Belki sizde durum çok farklı. Bunu bilemem.

Ama tedaviden yana olun bence. Kişilik sorunlarınızın üstüne gidin. Kendinize dair sorunlarınızı çözmezseniz, sorunlarınız çocuğunuzda devam eder. Siz fark etmezsiniz, ama bilmeden ona aşılarsınız olumsuz duyguları. Bir kısır döngü oluyor bu. Ve siz kendinizi yargılayabiliyorsanız, bu döngüyü de kırabilirsiniz. Çok bilmiyorum ama Şema terapi gibi yöntemler sanırım bu işe yarıyor. İnsanın temel şemalarına, yani kabulleniş ve ilişkilendirmelerine inip onları yeniden şekillendirmeye çalışıyorlar. Siz çözülmemiş sorunlarla çocuk düşünürseniz, sizin sorunlarınızın katlanmış şekli çocukta tezahür eder.
 
Son düzenleme:
Babanın ilgisizliğiyle, annenin devamlı tepkisi ve sizi olduğunuz gibi kabullenip onaylamaması sebep olabilir bu durumunuza. Onun istediği gibi bir çocuk olamamak fikrini vermiş size.

çocuklar varlıklarının ilk karşılığını annelerinin gözlerinde görürler. Daha kendilerini bile bilmezken, annelerinin gözlerinde görürler kendilerini. Anne tarafından onaylanmamak kimi zaman kişiliğinin de kaybolmasına ya da insanın kendine bakışının çarpık olmasına sebep oluyor.

tabi ki seversiniz yine de. Çünkü annenizin de bilinçli yaptığını düşünmüyorum bunu. İçlerindeki olumsuz duyguları insanlar çocuklarına yansıtıyor istemeden. Siz onu olduğu gibi kabulleniyorsunuz belirli bir olgunluğa eriştikten sonra. Kabulleniyorsunuz ama onun size geçmişte verdiği zararı kapatmıyor bu.

İnsanlar tabi ki çok daha travmatik şeyler yaşayabiliyor. Ama çocuklukta verilen güven çok şey değiştiriyor. Biri mesela çok büyük acılar yaşıyor ama çocuklukta güvenli bağlanmayı sağladığı için, bunları aşabiliyor. Başka biri de çocukluğunda filan bariz hiçbir sorun yaşamıyor ama o ilgiSizlik ve onaylamama tüm hayatını etkiliyor. Büyük acılar yok ama devamlı bir mutsuzluk ve doldurulamayan bir boşluk hissi var. Devamlı oyalanmaya çalışıyor.

sizin için söylemiyorum direk Bunu. Bir ihtimal olarak söylüyorum. Belki sizde durum çok farklı. Bunu bilemem.

Ama tedaviden yana olun bence. Kişilik sorunlarınızın üstüne gidin. Kendinize dair sorunlarınızı çözmezseniz, sorunlarınız çocuğunuzda devam eder. Siz fark etmezsiniz, ama bilmeden ona aşılarsınız olumsuz duyguları. Bir kısır döngü oluyor bu. Ve siz kendinizi yargılayabiliyorsanız, bu döngüyü de kırabilirsiniz. Çok bilmiyorum ama Şema terapi gibi yöntemler sanırım bu işe yarıyor. İnsanın temel şemalarına, yani kabulleniş ve ilişkilendirmelerine inip onları yeniden şekillendirmeye çalışıyorlar.
Teşekkür ederim araştırıcam söylediğiniz kitabıda inceleyeceğim. Tahammülsüz olduğum için zaten çocuk düşünmüyorum kaldıki anne olmak istemiyorum çocukları seviyorum fakat bugüne kadar öyle düşünemedim kendimi bazen düşünüyorum anne olmak zorunda değilim. Fakat bir gün anne olmak istersem öncelikle psikolojik olarak hazır olmam gerekiyor sorunlu bir çocuk olmasını asla istemiyorum
 
Bahsettiğim şey şu aslında, çocuklarınızda da narsizm, bipolar, borderline ya da farklı kişilik bozuklukları görülme ihtimali çok artar.
 
Bahsettiğim şey şu aslında, çocuklarınızda da narsizm, bipolar, borderline ya da farklı kişilik bozuklukları görülme ihtimali çok artar.
Anladım ve haklısınız gerçekten de ebeveynlerinde bu tür rahatsızlık olan bir akrabam var ve çocuğuda bipolar
 
İlaç ve terapiyi aynı anda göturürseniz kendinizi daha iyi hissedersiniz. Bu şekilde sizle birlikte bir gün eşinizde yorulmaya başlayabilir. Sürekli birini mutlu etmeye çalışmak insanı yorar. Belki de alkolü bırakıp ilaca devam etmelisiniz. Sonuçta hamile kalınca da alkolü bırakmanız gerekecektir. Bunu şimdi sağlığınız icin yapmanız daha iyi olmaz mı ?
 
İlaç ve terapiyi aynı anda göturürseniz kendinizi daha iyi hissedersiniz. Bu şekilde sizle birlikte bir gün eşinizde yorulmaya başlayabilir. Sürekli birini mutlu etmeye çalışmak insanı yorar. Belki de alkolü bırakıp ilaca devam etmelisiniz. Sonuçta hamile kalınca da alkolü bırakmanız gerekecektir. Bunu şimdi sağlığınız icin yapmanız daha iyi olmaz mı ?
Söylediklerinizde son derece haklısınız fakat alkol konusunda sürekli alkol alan yada alkol almadan duramayan biri değilim. Alkol içmezseniz eğer alkolik değilseniz yoksunluk çekmezsiniz ama ilaçlara birkere basladıgıınzda braktıgınızda yoksunluk çekiyorsunuz. İlaç kullanmak kötü birşey demiyorum asla fakat ben ilaç kullandıgımdada hayat kalitemi beklediğim gibi değiştirmedi. Bu arada terapide aldım başta biraz iyi geldi fakat devam ettikçe sanki yerimde saymaya devam ettim
 
FERNWEH
Anlatmaya çalıştığınız duygu durumuna Almanlar bu ismi vermiş daha önce hiç gitmedigin görmediğin bir yeri özlemek...
3 sayfasında hepsini okudum ve bu kadar bilinçli yorumlar okumak biraz şaşırttı sonrada sasirdigima şaşırdım :))) çünkü bu tip hastalar hep zeki, ince düşünceli, ayrtinya önem veren ve kendini geliştirmiş insanlarda görülür. Fazla zeka bizi bozuyor arkadaşlar ;)
Bende tedavinin ilk zamanlarında ilaca direndim fakat doktorumun tavsiyesi ile beyinde serotonin dengesini düzelten bir ilaca başladık ve bir ileri iki geri gibi ayarlamalar yapıp doğru dozaji bulduk. 2-3 ayda bir kan testi yaptırıp hem karacigerim kontrol ediliyor hem vitamin eksikleri mesela d vitamini eksikliği depresyona sebep oluyormus.
Bende spor çok işe yaramisti gittiğim komplexi sevdiğim içinde abartıp haftanın en az 4 günü ordaydim hatta bazen bı sabah bı akşam gidiyordum . Gayet ateist bı aileye sahip olmama rağmen ayetel Kürsi ye sarmistim sonra sabah namazlarını kılmaya başladım. Bu arada belirteyim gayet alkol kullanan dekolte giyinen aşırı sosyal bı dönemde yöneldim namaza gece zilzurna sarhoş olsamda sabah kalkar o namazı kilardim sonra içim sıkıldıkça yasin okumaya başladım. İbadet etmek ait olmak hissi yaratıyor ve bu iyi geliyor .. sonra bana yazmak çok iyi geliyor kitapçıya girer zamansız ajandalar alırım bilirsiniz belki içlerinde müzik listesi oluştur alışveriş listeni hazırla bugün kendine hoşluk yap gibi bölümler vardır onları yazar çizerim çocuk gibi renkli kalemlerle boyarim o an içimden geçen bir iki biseyi yazarım sonra o yazdıklarım bı sure sonra rahatsız eder o defteri bırakır başkasına gecerim... En önemlisi doktorumu seviyorum duruma göre bazen haftada 1 bazen 2 haftada bir seanslara giderim bazı seanslarda ağlamaktan helak olurum.kiminde ne anlatayım ki yaf perdelerde çok kirlendi onları yikicam eve gidip gibi boş beleş muhabbet yaparım.
Aklıma gelenleri yazdım tavsiye vermek niyetiyle değil bende durumlar bu işine yarayan bişey varsa al kullan niyetiyle...
Konuyu sıkı takipte kalicagim
 
FERNWEH
Anlatmaya çalıştığınız duygu durumuna Almanlar bu ismi vermiş daha önce hiç gitmedigin görmediğin bir yeri özlemek...
3 sayfasında hepsini okudum ve bu kadar bilinçli yorumlar okumak biraz şaşırttı sonrada sasirdigima şaşırdım :))) çünkü bu tip hastalar hep zeki, ince düşünceli, ayrtinya önem veren ve kendini geliştirmiş insanlarda görülür. Fazla zeka bizi bozuyor arkadaşlar :KK66:
Bende tedavinin ilk zamanlarında ilaca direndim fakat doktorumun tavsiyesi ile beyinde serotonin dengesini düzelten bir ilaca başladık ve bir ileri iki geri gibi ayarlamalar yapıp doğru dozaji bulduk. 2-3 ayda bir kan testi yaptırıp hem karacigerim kontrol ediliyor hem vitamin eksikleri mesela d vitamini eksikliği depresyona sebep oluyormus.
Bende spor çok işe yaramisti gittiğim komplexi sevdiğim içinde abartıp haftanın en az 4 günü ordaydim hatta bazen bı sabah bı akşam gidiyordum . Gayet ateist bı aileye sahip olmama rağmen ayetel Kürsi ye sarmistim sonra sabah namazlarını kılmaya başladım. Bu arada belirteyim gayet alkol kullanan dekolte giyinen aşırı sosyal bı dönemde yöneldim namaza gece zilzurna sarhoş olsamda sabah kalkar o namazı kilardim sonra içim sıkıldıkça yasin okumaya başladım. İbadet etmek ait olmak hissi yaratıyor ve bu iyi geliyor .. sonra bana yazmak çok iyi geliyor kitapçıya girer zamansız ajandalar alırım bilirsiniz belki içlerinde müzik listesi oluştur alışveriş listeni hazırla bugün kendine hoşluk yap gibi bölümler vardır onları yazar çizerim çocuk gibi renkli kalemlerle boyarim o an içimden geçen bir iki biseyi yazarım sonra o yazdıklarım bı sure sonra rahatsız eder o defteri bırakır başkasına gecerim... En önemlisi doktorumu seviyorum duruma göre bazen haftada 1 bazen 2 haftada bir seanslara giderim bazı seanslarda ağlamaktan helak olurum.kiminde ne anlatayım ki yaf perdelerde çok kirlendi onları yikicam eve gidip gibi boş beleş muhabbet yaparım.
Aklıma gelenleri yazdım tavsiye vermek niyetiyle değil bende durumlar bu işine yarayan bişey varsa al kullan niyetiyle...
Konuyu sıkı takipte kalicagim
Çok tatlısınız ya ne güzel anlatmışsınız ☺️ Bu arada bazı zamanlar geceleri özellikle ay ışığı da fazlaysa tüm ışıkları söndürürüm inanılmaz ilham gelir birşeyler yazarım
 
Herhangi bir hastalığım yok bildiğim kadarıyla sadece panik atak ve lohusalok depresyonu atlattım ama şu bir yere aitsin orayı özlüyorsun ama neresi bilmiyorsun duygusu bendede var. Ait olduğumu hissettiğim yer ma neresi çok özlüyorum orayı sanki oraya gitmeyi bekliyorum arıyorum ama ora neresi bilmiyorum
Çocuklukta yaşadığınız ev olabilir mi? Ben mesela bazen rüyamda çocukken yaşadığımız evi görüyorum çok mutlu oluyorum. Aslında özlediğimiz ev değil de çocukluğumuz.
 
Bazı insanlar travmalara maruz kaldıktan sonra yemek yiyerek bu duygusal boşluğu dolduruyorlar hatta duygusal yiyiciler diyordu tvde izlemstm psikolog böyle söylüyordu. Umarım her ne yaşadıysanız veya yaşıyorsanız arkanızda bırakabilirsiniz
Çok teşekkür ederim.
evet çocukken çok kötü olaylar yaşadım taciz dahil birçok şey 😔
 
Çocuklukta yaşadığınız ev olabilir mi? Ben mesela bazen rüyamda çocukken yaşadığımız evi görüyorum çok mutlu oluyorum. Aslında özlediğimiz ev değil de çocukluğumuz.
Belkide ama hangisi babam memur olduğu için çok gezdik. Resmen sıla hasreti çekiyorum ama nere bilmiyorum
 
Öncelikle çok geçmiş olsun bu tarz sorunları yaşamayanın anlaması çok zor.
terkedilme korkusu, sevdiklerine bağımlı olma, sevildiğine bir türlü inanmama, değersizlik hissi, dış görünüşle ilgili takıntılar vs. bunlar var mı sizde de?
Borderline bi arkadaşım eşim yatarken arkasını dönse kötü hissediyorum diyordu, çok zor bir durum.
Psikodinamik psikoterapiyi öneririm kişilikle ilgili yaşanan problemlerde faydası oluyor.
 
Daha önce birçok pskiyatra gittim en son gittiğim pskiyatr başka rahatsızlıklarımdanda şüphelendi yani sadece borderline değilmişim neyse bir süre ilaç kullandım sonra yine gitmedim. Alkol kullandığım içinde istemiyorum ilaç kullanmayı kaldı ki ilaç beni ruhsuzmuşum gibi hissettiriyor öyle olmaktansa sinirleneym hüzünlenym daha iyidir. Sorun şu ki aslında benm için yokta ben rahatsız olduğumu da düşünmüyorum yani çok sosyal sayılmam asosyelde değilim ama insanların neyi yapıp neyi yapamayacak kapasitede oldugunu her anlamda beyninden geçeni yapmaya çalıştıkları ya da ne için yaklastıklarını cok rahat bir şekilde analiz edyrm ve her zaman cıkar arkadaslarımı dahi uyarırım mesela derler nasıl hep haklı çıkıyosun. Yani bana göre ben anormal değilim sadece herşeyin bilincindeyim. Bazı zamanlar hiçbirşeye tahammül edemem kim olursa olsun kendime bile bazen tahammül edemiyorum.Bunların pek önemi yokta içimdeki bu boşluk hissi çocukluğumdan bu yana benimle nasıl anlataym ben büyüdükçe daha da büyüdü sanki. Evliyim ve eşimde sürekli beni güldürmeye mutlu etmeye çalışır bir sorunumuz yok çok şükür. Ama kendimi sanki gitmem gereken biryer varmışta bir türlü yolu bulamıyormusum ya da ne biliyim hiçbiryere ait değilmişim gibi hissediyorum. Neden böyle hissettiğimi tam olarak bilemiyorum nasıl çözmem gerektiğinide bilemiyorum birşeylerle uğraşıyorum fakat yok hep benimle bu his nasıl başa çıkıcam bilmiyorum artık yoruldum.. Böyle hissediyor musunuz ya da borderline olupta ilaç kullanmadan bunu yenebilen var mı aranızda arkadaşlar
biraz belirtilerinden bahsetseniz çok iyi olurdu aslında ben de şüpheleniyorum ama emin değilim tanı koyulmadı fakat bildiğim bir şey var ki sporun, kulaklıkla müzik eşliğinde yürüyüşün, sağlıklı beslenmenin, sevdiklerinde vakit geçirmenin ortak planlar yapmanın her ruh haline iyi geldiği, sağlıcakla.
 
Belkide ama hangisi babam memur olduğu için çok gezdik. Resmen sıla hasreti çekiyorum ama nere bilmiyorum
Çok ilginç yani benim de içimde şiddetli bir Sıla hasreti var. Nedir bu bilmiyorum. Geçmişe özlem mi acaba. Çocukluk ve gençlik dönemim travma dolu. Düşünüyorum geçmişe dönebilecek olsam hangi zamana dönerim diye, yok. bir zaman dilimi düşünüyorum mesela, hemen o andan kaçıyorum çünkü hep içimde huzursuzluk ve sıkıntıyla yaşamışım o anları. Travmalarımın etkisi hep üstündeymiş. hiç bir zaman huzurlu olmamışım. Belki de aradığım özlediğim o yer, aslında hiç olmayan bir yer. Olmadığı için arıyorum belki de.
 
biraz belirtilerinden bahsetseniz çok iyi olurdu aslında ben de şüpheleniyorum ama emin değilim tanı koyulmadı fakat bildiğim bir şey var ki sporun, kulaklıkla müzik eşliğinde yürüyüşün, sağlıklı beslenmenin, sevdiklerinde vakit geçirmenin ortak planlar yapmanın her ruh haline iyi geldiği, sağlıcakla.

  • Borderline kişiler, şiddetli/ denetlenmesi oldukça zor heyecanlar ve başkalarına ya da kendilerine yönelen yoğun, kontrol edilemeyen öfke nöbetleriyle yıpranırlar.
  • Bu öfke çoğu kez yerini, bir boşluk ve sıkıntı hissiyle birlikte depresif bir duyguya bırakır.
  • Yaşanan tüm duygular uçlardadır.
  • Çok iyi-çok kötü arasında yüksek salınımlı fikir kaymaları oluşur ve bu salınımlardan kişi ile beraber ailesi ve tüm sosyal çevresi etkilenir.
  • Sosyal ilişkilerinde sürekliliği başaramazlar oysa en dayanıksız oldukları noktalardan biri ‘terkedilmek’tir.
  • Başkalarını kontrol etme ihtiyacındadırlar böylece kendi yaşamlarını da önceden bilinebilir ve yönetilebilir yapmaya çalışırlar. Yaşadıkları dalgalanmalardan kendileri de yorgundurlar.
  • Borderline özellikleri olan kişiler, obje sürekliliğini sağlamakta zorlanırlar.
  • Eğer sevdikleri kişi gerçekten fiziksel olarak yanlarında değilse bu kişi onlar için duygusal platformda da yoktur.
Belirileri bunlar bir pskiyatra giderseniz uygun tanı konulacaktır eğer varsa tabi bir rahatsızlığınız.
 
  • Borderline kişiler, şiddetli/ denetlenmesi oldukça zor heyecanlar ve başkalarına ya da kendilerine yönelen yoğun, kontrol edilemeyen öfke nöbetleriyle yıpranırlar.
  • Bu öfke çoğu kez yerini, bir boşluk ve sıkıntı hissiyle birlikte depresif bir duyguya bırakır.
  • Yaşanan tüm duygular uçlardadır.
  • Çok iyi-çok kötü arasında yüksek salınımlı fikir kaymaları oluşur ve bu salınımlardan kişi ile beraber ailesi ve tüm sosyal çevresi etkilenir.
  • Sosyal ilişkilerinde sürekliliği başaramazlar oysa en dayanıksız oldukları noktalardan biri ‘terkedilmek’tir.
  • Başkalarını kontrol etme ihtiyacındadırlar böylece kendi yaşamlarını da önceden bilinebilir ve yönetilebilir yapmaya çalışırlar. Yaşadıkları dalgalanmalardan kendileri de yorgundurlar.
  • Borderline özellikleri olan kişiler, obje sürekliliğini sağlamakta zorlanırlar.
  • Eğer sevdikleri kişi gerçekten fiziksel olarak yanlarında değilse bu kişi onlar için duygusal platformda da yoktur.
Belirileri bunlar bir pskiyatra giderseniz uygun tanı konulacaktır eğer varsa tabi bir rahatsızlığınız.
Öfke nöbetleri, değişken, duygusal, depresif, agresif ruh hali çoğunlukla var, terkedilme korkusu yaşamadım zaten uzun süre sürdürebildiğim ilişkim de olmadı tanışma aşamasında bitti hep ama anlaşamamaktan, fikir uyuşmazlığından ya da yeterince etkilenemediğimden kaynaklı ilişki boyutuna ulaşamamıştı. Bilgi için teşekkür ederim :)
 
Öfke nöbetleri, değişken, duygusal, depresif, agresif ruh hali çoğunlukla var, terkedilme korkusu yaşamadım zaten uzun süre sürdürebildiğim ilişkim de olmadı tanışma aşamasında bitti hep ama anlaşamamaktan, fikir uyuşmazlığından ya da yeterince etkilenemediğimden kaynaklı ilişki boyutuna ulaşamamıştı. Bilgi için teşekkür ederim :)
Terkedilme korkusu zaten borderline da ana sebep fakat farkında olmuyorsunuz. Aşırı ve uçlarda duygular yaşıyorsunuz fakat kendiniz bunun bilince değilsiniz aslında terkedilme korkusundan dolayı olduğunu bende bilmiyordum tanı sayesinde araştırarak öğrendim kısacası borderlineların bilincinde olduğu bir durum değil terkedilme korkusu
 
Yorumlarda bende de olabilir mi diyenleri gordum ama sanirim her belirtide kisilik bozuklugu demek olmuyormus, bana da klinik psikolog ve sonrasinda psikiyatrist "borderline oruntusune benzer yanlarin var" demisti ben de "nasil yani borderline miyim?" demistim ama degilmisim, tani koymak icin sanirim kisisel iliskilerin, hayat kalitesinin cok etkilenmesi lazim. Hayatta cok sik anlam, benlik krizlerine girmiyorsaniz, iliskileriniz surekli bitmiyorsa, acayip bir terk edilme korkunuz, siyah beyaz ya hep ya hic dusunce tarziniz yoksa, kendinizi sabote etmiyorsaniz... sanirim borderlinedan suphelenmek yersiz. Ama tabi ki psikolog filan degilim, tamamen kulaktan dolma bilgilerim. Psikologlar bu dediklerimi duzeltebilir...

Konu sahibi benim de bir arkadasim var, bu sizin yazdiklariniza cok benzer seyler yasadi o da, cok acilar cekti, dediginiz manipulatiflik onda da var, ama o da sizin gibi "terapi ise yaramiyor" diyip diyip birakiyor, bence boyle yapmayin, evet yillarca yerinizde sayabilirsiniz de ama sonucta bir farkindalik olusacak, kendinizi daha iyi taniyacaksiniz, belki asiri dipte oldugunuz zamanlarda sizi yukari cikaracak teknikler ogreneceksiniz... Bence vazgecmeyin...

Bu arada Crazy Ex Girlfriend dizisini izlediniz mi Netflixte bu arada? Ana karakterde de sinirda kisilik bozuklugu var super bir dizi bayiliyorum.
 
Back
X