Merhaba.
Ben de İstanbul'dan kaçmak için fırsat kolluyorum. Tek umudum atamamın çıkması, çünkü başka hiçbir sektörde iş bulamıyorum. Girdiğim yerlerde de mesaideyken "ben ay sonu taksitlerimi/faturalarımı nasıl ödeyeceğim? birikim yapabilecek miyim? gelecek aya maaşım yeter mi?" diye düşünmekten bıkmış bir bireyim.
Daha mezun olur olmaz yurtdışında yüksek lisansa başlama hayallerim vardı. Okullara e-mail gönderiyordum şartları öğrenmek için, e yurtdışında da akrabalarım vardı. Bana yardımcı olabilirlerdi sanıyorum. Sonra elimde yeterli birikimin olmayışı, ailemin de bir gün yarım ağızla "kızım sana kredi çekeriz, ama burada iş bulabilecek misin" demeleri, başka bir gün "dil öğrenmen şart mı? millet dil bilmeden gidiyor" demeleri yüzünden hepten bıraktım o işleri. Üç yıl oldu. Gerçi elimde uluslararası eğitim sertifikası bulunuyor, belki başka bir ülke tarafından kabul edilebilirim gelecekte, belli olmaz.
Ama şu an tek isteğim, Anadolu'nun en ücra köşesine görev vasıtasıyla gitmem ve bu köhnemiş şehir hayatından ve yavanlaşmış insan ilişkilerinden uzaklaşmam. Bu hayal beni ayakta tutuyor şu an. Kendime bir söz vermiştim, 30 yaşıma kadar dişe dokunur bir hedef gerçekleştirmeliyim. Bu şekilde tahammül edebiliyorum buradaki yaşamıma. Ama bu sözümü yerine getiremezsem, dünyada boşuna yer kapladığımı anlarım.
Bu arada, bunları yazarken karamsar bile değilim. Olmama da gerek yok, yaşadığım topraklardaki birtakım imkansızlıklar bende öfke ve nefret duygularını bile uyandırmıyor zira. Öyle işte.