- 8 Mart 2015
- 25.150
- En iyi cevaplar
- 1
- 81.387
- 798
- Konu Sahibi meredithgrey
- #261
Bakın o zamanlar fakir bir ülkeydik, en zengini de kıt kanaat bulabilirdi çünkü yoktu.Ben fakir bir ailede büyümedim. Memur aile gönlü bol bir baba, orta halli ama iyiydik yani.
Ama ailem fakir büyümüş. Yani yoksulluk, yoksunluk hep vardı.
Şimdi mi daha çok önceden mi daha kötüydü bilmem ama şimdi dünya öyle bir hal aldı ki, lüksün sonu sınırı yok. Ve her lükse bir 'tıkla' ulaşabiliyor görebiliyoruz. Sonra neden ulaşamadığımızı sorguluyoruz. Gördüğümüz şeylerin sahibi olmak istiyoruz. Çok doğal bir istek. Ama bir o kadar zor.
Birşeyleri bilmesek belki daha mutlu yaşardık.
Benim memleketim deniz kıyısında denilebilir. Ama anneannem denizi sayılı görmüş mesela. Bilmemiş. Bilmeyince istek de duymuyor insan demekki.
Biz evimizde kalırken instagramda gördüğümüz bazı insanlar teknelerde koy koy geziyordu ve ben evde depresyonlara giriyordum.Görmesem evde mutluyum yaniCahillik mutluluktur derler ya o hesap. Gözümüzü kapadık. M meredithgrey nasıl tahammül ediyorsunuz diyorsunuz ya, ha böyle işte, görmedim duymadım bilmiyorum
![]()
Şimdi ise ülke zengin(!) ama halk fakir.
Ülkenin zenginliği kastım, ulaşılabilir her türlü ürünün ithal ya da yerli bulunması ama alacak insan mı kaldı...
İsterse 600 çeşit domates olsun, kilosu 8 liradan 40 milyon insan alamıyor, bunu söylüyoruz...
Bu kadar basit bir matematik.