- 14 Ağustos 2011
- 4.341
- 10.847
- 408
Kardeşinizin isteme törenine çağrılmamanız çok saçma olmuş. Bu konuda haklısınız ancak o zaman tepki gösterdiniz mi? Bu zamana kadar bunu dert ediyor olmak hem zor hem büyük bir soruna işaret ediyor. Sizin burada takılacağınız şey kardeşinizin evliliğine izin verip size hala erken evlenme diye baskı yaptılarsa bu olmalı.Merhaba arkadaşlar size bir konuda fikrinizi sormak istiyorum. Bu konu şu anda beni çok rahatsız eden bir konu değil geçmişte çok yıpratmış bir konuydu üzerinden 10 yıl geçti fakat sürekli içinde olduğum bir konu ve hala geçerli yani.. Biz 4 kardeşiz en büyükleri benim. Benden 3 yaş küçük kız kardeşim var.. Ben 2 yıldır kendimi evlenmeye hazır hissediyorum ondan önce olmadım hiç hayatımda. Annem erken evlenip erken evlendiğine pişman olduğu için ve ben en büyük kız olduğum için hep bana evlenmeyin.. Diye evlenmeyi kötü birşey gibi gösterdi.. Ve benim de çevremde kötü örnekler olduğu için evlenmeye karşı soğuk bakıyordum.. 2 yıldır gerçekten ciddi düşünüyorum. Yaşım 37, 35 yaşında düşünmeye başladım yani. 10 yıl önce arkadaşlar benden küçük kardeşimin erkek arkadaşı vardı.. Okuldan tanıştırmışlar. Çevremde ayrılıklar çok olduğundan ben onların hemen şak diye evleneceklerine ihtimal vermiyordum.. 10 yıl önce evlendiler her şey alın yazısı ama arkadaşlar onlar evleneceğinde sen büyük ablasın, sıranı veriyor musun diye bana hiç sorulmadığı gibi kardeşimi istemeye geleceklerinde haberim bile olmadı.. Ben şehir dışında okuyordum. İstanbul'dan otogardan babam almaya geldi.. Arabanın içinde eve gidiyorken, kardeşini de verdik.. Diye söyledi o zaman haberim oldu kız istemenin olduğunu verildiğini..
Şimdi bu normal bişey mi arkadaşlar?
Ben evlenmeyi düşünmüyorum diye konuşuyordum evet ama sen ablasın diye sorulsaydı yok.. Ben sıramı vermiyorum diyecek değildim.. Onlar zaten 3 yıldır çıkıyıorlardı. ve evlendiği kişi de doktor..
Ben o zamnda şu anda da hakkımı helal etmiyorum arkadaşlar. Gerçek bu.. Gerçekten hakkımı helal edemiyorum çünkü böyle bir durumu yaşamayan anlayamaz.. Ben her ne kadar evlenmeyi düşünmüyor bile olsam o kadar üzüldüm yıprandım ki anlatamam. Bunu yaşamayan anlayamaz.. Gücüm kuvvetim bitmişti.. Sanki böyle bıçaklanmış gibi sırtım filan bitmiş gibiydi.. Tam ifade edemiyorum kelimelerle yaşadığım şeyi...
Not: olayın kıskanmakla ilgisi yok, kıskanmış olsam kıskandım derim açıkça..
Buradaki sorun sanki ben yokmuşum gibi hareket edilmesi..
Edit: Arkadaşlar ben geriye düşünüp baktığımda kardeşimin benden önce evlenmesinde de bir hayır görüyorum şu yönden.. Ben biraz daha duyguları yoğun biriyim ve alakasız uygun olmayan birine bile eğer çok seviyorsa değer verecekse bir şans verebilecek biriydim. Fakat kardeşim evlendiken sonra daha mantıklı yaklaşmaya başladım. Ve olmayacak kişileri hemen geri çeviriyorum.. Bu yönden olumlu oldu..
Annenizin yaptığı psikolojik baskı kardeşinizi etkilememiş ancak siz etkinlenmişsiniz. Peki kardeşiniz 20-23 yaşlarında evlenmiş ve anladığım kadarıyla büyük sorunları yok ve mutlular bu durum sizin evliliğe bakış açınızı olumluya çevirmedi mi?
Evliliğe seti siz çekmişsiniz kendinize ve yeni hazır olduğunuzu söylüyorsunuz. Kendini tanımak güzel birşey ancak acaba evliliğe hazır hissettiğiniz halde karşınıza çıkan kişileri beğenmemeniz ya da belirli yaşlarda yaşananız gereken aşk sevgi ten teması gibi şeylerden uzak kalmanız sizi geçmişe döndürüyor?
Dediğim gibi istemeyi söylememeleri hata ancak çok geçmişte kalmış. Aşın bunu. Peki siz istemeye davet edilmeyişinizi bir nedene bağlıyor musunuz?