Sofranızdaki gizli alkol

1BukeT

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
21 Eylül 2006
1.453
28
Sadece şişedeki alkol zarar vermiyor. Yediğiniz ette, çikolatada, kahvede, kuruyemişte bile kullanılıyor alkol. Hem de etiketlere yazılmadan ve kimsenin haberi olmadan!


Doğum günü pastası almak isteyen baba, kızıyla beraber lüks bir pastaneye girdi. Pasta siparişinden sonra baba, kızı için kuru pasta ile çikolatalardan istedi. Garsonun ‘Olmaz efendim’ cevabını anlayamamıştı. Sonra ‘Çocuğunuz yiyecekse o çikolatalar alkollü’ sözlerini duyunca başından kaynar sular döküldü âdeta. “Nasıl olur, o zaman etiketinde neden yazmıyorsunuz?” sorusu ise bildik şekilde geçiştirildi: “Soran müşterilerimize izah ediyoruz efendim.” Aile, alışveriş yapamadan ayrıldı. Ankara’da yaşanan bu olay, alkollü ürünlerin pastane ve restoranlarda bilinçsiz ve etiketlere dahi yazılmadan nasıl üretilip satıldığını gösteren örneklerden sadece biri.

HEM ÇABUK BOZULUYOR HEM PAHALI

Kanyaklı yaş pasta, viskili çikolata, şarapla terbiye edilmiş tavuk, moka likörlü kahve... Belki hayatınız boyunca içkinin tadına bakmadınız; ya da bıraktıktan sonra ağzınızı bile sürmediniz. Ama gelin görün ki, saydığımız bu yiyeceklerden tatmış olmanız kuvvetle muhtemel. Pastanelerdeki çikolataların ve yaş pastaların; alışveriş merkezlerinde satılan kuruyemiş ve tavukların sosunda genelde içki kullanılıyor. Fakat çoğunlukla bu gıdaların üzerinde ‘alkol vardır’ ibaresi yazılmadığı için haberiniz olmadan bu alkollü gıdaları midenize indirmiş oluyorsunuz.

ıçerisinde likör kullanıldığı belirtilmeyen çikolatalar portakallı, vişneli, kahveli denilerek satılıyor. Fiyatlar ise normal çikolatalara oranla daha pahalı. Normal çikolatanın kilosu 20 YTL’den satılırken, likörlü çikolataların fiyatı 45-120 YTL arasında değişiyor. Tercihler ise genelde vişne ve viski likörlü çikolatalardan yana. Likörlü çikolatalar daha kısa sürede bozulduğu için sağlık riski de taşıyor. Normal çikolata 4-5 ay, likörlü olanlar en fazla 1 ay saklanabiliyor. Yaş pastalarda ise değişik tat vermesi amacıyla rakı ve kanyak kullanılıyor. Fiyatlar ise 22-100 milyon arasında değişiyor. Soslu kuruyemişler de içinde alkol olduğunu bilmeden tüketilebilecek bir başka gıda türü.

Gıda denetimi, 2004’e kadar Sağlık Bakanlığı’nın elindeydi. Danıştay kararıyla son iki yıldır Tarım Bakanlığı ve belediyeler denetim yapıyor. Yetkilerin tek elde toplanmaması birçok sorunu da beraberinde getiriyor. ışin ehli olmayan birçok insan gıda denetimi yapıyor.

Sağlık Bakanlığı yetkililerine göre Gıda Kanunu’nun tekrar düzenlenmesi, mevzuatla birlikte denetimin tek elde toplanması gerekiyor. Bakanlık yetkililerine göre en önemli sorun, AB’nin alkolle ilgili mevzuatı. Çünkü mevzuata göre gıdanın içerisinde alkol oranı yüzde 1’in altındaysa bunu etiketlemeye gerek kalmıyor. Bu Avrupa’da kabul görse de, yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de böyle bir durumun gıda mevzuatında bile olsa tolere edilmesi mümkün değil. Yüzde 1’lik oran, duruma göre dinen de ‘tolere edilebilir’ bulunsa bile Türkiye’deki gıdalara katılan alkol oranı birçok kere bunun çok çok üzerinde oluyor.

ETLERE ALKOLLÜ TERBıYE!

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Aydın Ağaoğlu, 4077 sayılı Tüketici Hakları Koruma Kanunu’na göre gıda maddelerinde etiket kullanma zorunluluğunu hatırlatıyor. Ancak bu kurala uyulmadığının da altını çiziyor. Türk Gıda Kodeksi- Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği’ne göre içerisinde yüzde 1,2’nin üstünde alkol içeren içeceklerin alkol miktarını etiketle belirtme zorunluluğu var. Ancak ne yazık ki bu hüküm de uygulanmıyor. Peki bunun cezai yaptırımı ne? Türk Gıda Kodeksi’nin tebliğine aykırılık oluştuğunda etiket bilgileri yenilenene kadar gıdalara el konuyor ve firma para cezasına çarptırılıyor.

Alkol sadece çikolataların, pastaların, gazozların içinde yok. Biftek, kırmızı et, tavuk gibi gıdaların daha çabuk pişmesi ve yumuşak olması için alkolle terbiyesi yapılıyor. Fakat bu yapılırken çoğu zaman müşterilere bilgi verilmiyor. Ankara’daki meşhur kanatçılardan biri, et ve tavukların pişirilmesi sırasında da alkol kullanıldığını şu örnekle açıklıyor: “Etleri pişirirken genellikle şarap kullanılıyor. Kızartılırken çıkan ateş de bunun bir göstergesi.” Hasılı, denetimin sağlıklı yapılmaması yüzünden bu konuda tüketici hassasiyetinin devreye girmesi gerekiyor. Siz siz olun, aldığınız ürünün içerisinde ne olduğunu soruşturmayı ihmal etmeyin!
 
Son düzenleyen: Moderatör:
gerçekten çok ilginç... hadi çikolata neyse o zaten insanların ürettiği birşey yapma bir yiyecek ama yediğimiz tavuğa bile güvenemiyeceğiz..
 
Etin terbiyesindeki alkolün ne zararı var yaa hayret bişii. et pişince alkolmü kalır. çok komik şeyler bunlar. yediğimiz birçok meyvenin kendinde az da olsa alkol var o ne olacak :roflol: meyvede yemeyin o zaman
 
hayat çok güzel kafam çok güzel kırmızı et her seyden güzell laylay:)
 
özellikle yurtdışından gelen çikolataları yerken dikkat edin mutlaka alkol vardır içinde...
bizim işyerine rusyadan,italyadan,avustralyadan çikolata geliyo resmen içki kokuyo...ben genelde kokusundan anlayabiliyorum zaten..
 
paylaşım için teşekkürler.bunları duydukça insan herşeyini kendi üretsin istio ama mümkün değil.artık alışveriş yapmaktan korkar oldum.
 
en basitinden ekmek üretiminde bile neler neler oluyor.. görseniz agzınıza sürmezsiniz.. ama ıkı damla alkolu mesele yapıyorsunuz.. alkolle terbıye edılmıs etler cok daha lezzetli olur ve kasaplarda ya da marketlerde bu sekılde satılmaz. alkol pahalı bır sey . nıye koysunlar? gittiiniz restoranda da bilgi istersiniz şeften olur bıter..
 
bi tadına bakın likörlü çikolatanın. muhteşem.. onlar zaten genelde likörlü çikolata,falancayla terbiye edilmiş et veya tavuk olarak geçer.. ve kaliteli restoranlarda olur.. yani bizim mahalle lokantası tutup da şarapla terbiye etmez etini=)sakin olun=) ayrıca çok da lezzetli.. bi deneyin. şimdiye kdar benim yediğim et değilmiş dersiniz.ayrıca kimse bi kaç parça çikolatadan veya etden sarhoş olmaz:KK70::KK70:
 
X