Luffe'cim, peki arkadaş bu dediklerin yaparsa, bu bahsettiği kişilerden ne farkı kalacak. Aynı şikayet ettiği insanlar gibi olup çıkar. O zaman da şikayet etmesinin anlamı yok.
Şikayet etmek için, onlardan farklı olmak gerekmez mi?
Arkadaş özellikle kendisine gereksiz yere kötü davranan, kişisel sorunlarını günlük hayata yansıtan insanların yaptıklarından şikayet etmiş.
Tecrübelerime dayanarak bu insanlarla başetmenin yolunun kişinin duruşu,bakışı vs yoluyla böyle muameleye tahammül edemeyeceğini göstermesi olduğunu düşünüyorum.
Çünkü insan doğası gereği kendinden daha aciz gördüklerine daha cüretkar davranabiliyor.
Örneğini verdiğim durumlarda herhangi bir hakaret yada karşı tarafı rencide edecek bir hareket yok bence. Sadece kötü niyetli ve kıskanç insanlara tahammül edemediğim için gerekli yerlerde güzel dozlarda uyaranlar vermekten hoşlanırım.Kötü niyetle söylenen bir sözü uygun durumlarda alaya almak, espriye vurmak gibi. Onun dışında zaten işlerimi genelde sorunsuz hallederim.
Çok gerekli olmadıkça kimseyi şikayet etmem.
Bu noktada zaten bir önceki mesajımın sonunda yazdığım empati kurma ve acıma duygusu ortaya çıkıyor. Gereksiz yere asabi davranan, tersleyen insanların benim kadar mutlu olmadıklarını ve bu nedenle böyle davrandıklarını düşünürüm.
Eğer bu kişiler akrabam yada sürekli birlikte olduğum kişilerse ipleri koparmak yerine duygularımı nötrleştirmeye çalışırım. Yani gerekli olmadıkça bu insanlarla duygularımı paylaşmam yada eksra yakınlık göstermem.
Aslında bir kez daha dikkatli okursanız bahsettiğim örneklerde daha sorun çıkmadan engellemeye yönelik düşündüğümü görebilirsiniz.
Bazı insanların duruşu daha ilk bakışta kendileri hakkında çok şey söyler. Mesela okulda bir arkadaşım var; oldukça güzel ve akıllı olmasına rağmen hem evliliğinde hem de iş hayatında hem dış görünüş hem de karakter olarak çok silik bir tip. Birçok insanın yaptığı hatalar görmezden gelinirken, on yaptığı en ufak bir yanlışta acımasızca eleştiriliyor. Çoğu zaman biz onun haklarını korumak zorunda kalıyoruz. Kimsenin bana söylemeye cesaret edemeyeceği şeyleri belki sürekli duyuyor. Tek nedeni ise dışarıdan bakıldığında hani vur ensesine al lokmasını denilen tipler varya; aynen öyle görünmesi. Maalesef kötü niyetli yada güç delisi kişiler karşılarındaki insanın üzülüp kırılmasına çok da aldırmıyorlar. Bu kişilerle başetmenin tek yolunun da daha ilk tanışmada ültimatom vermek olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi bunu yaparken illa bağırıp çağırmak yada cadalozluk yapmak gerekmiyor. Kendinize ve zekanıza duyduğunuz güveni hissettirmek bile yeterli oluyor.
Umarım bu sefer daha açıklayıcı anlatabilmişimdir. a.s.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?