Güzelleştirmekten kastım "Ha bu çok iyi bir şey" anlamında değil. Yaşanılan duruma edebi olarak da hoş duran cümlelerle bir tanı koyarak "Nasılsa bu durumun içinden çıkamam çünkü celladıma aşığım, aşk böyle bir şey işte" stili yaklaşarak gerçeklerden kendinizi uzaklaştırmak yani, tam olarak nasıl söyleyeceğimi de bilemedim.
Ben yaşadıklarınızı tam olarak detayıyla bilemem ki buradan size tanı koyabileyim, bunu bir ruh sağlığı uzmanıyla görüşerek yapmalısınız mecburen. Belki de tanı alacağınız bir durum yok, illa psikopatolojik bir durumunuz olması şart değil. Umutsuzluğa kapıldığınız için cesaretiniz olmayabilir, eşinizden gördüğünüz fiziksel ve psikolojik şiddet özgüveninizi çok sarsmış olabilir. Birçok şey olabilir, illa işin içine bir tanı girmesi şart değil.
Madem kafanız karışmış onun da açıklamasını yapayım. Stockholm sendromu travmatik bir durumdur, yeni tanı kitabından da kaldırılarak Post-Travmatik Stres Bozuklukları kategorisinde değerlendiriliyor. Çok sık rastlanmayan bir durum zaten. Özetle şu, kişi birdenbire istemediği bir durumun içine düşer, bu kaçırılma olabilir, tecavüz olabilir, istismar olabilir vesaire. Bu travmatik durum yüzünden o kadar fazla anksiyetesi artar ki baş edemez hale gelir. Bu yüzden beyin bu süreci "işler". Anksiyeteden kurtulmak için kişi bu kaygısını saldırgana olan bir tür aşka dönüştürür, başka türlü akli dengesi tamamen yerinden uçabilir. "Tecavüze uğramadım aslında onu seviyordum, ben istedim bunu."ya kendini inandırır ve o yoğun anksiyete bu şekilde ortadan kalkar. Sizin durumunuzla alakası yok yani. Sevgilisine bağımlı olan tipler bunu alladı pulladı "Celladıma aşığım" a çevirdi, sizin de bir suçunuz yok ama Google'da her okuduğunuz da doğru değil.