Biri saksımızı çiğneyip gitti
biri duvarları yıktı camları kırdı
fırtına gelip aramıza serildi Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri her şeyi kötüledi bizi yaraladı
Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu
ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor
olmasaydı sonumuz böyle
gözüm yaşarıyor yüreğim kanıyor
olmasaydı sonumuz böyle
Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş aynı çıtırtıyla ürperen birer serçe hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında
birer çiğ damlasıydık bahar sabahında gül yaprağında
Dedim ya,
hiç yoktan susturuldu şarkımız
gögsum daraliyor,yüreğim kanıyor
bitmeseydi bizim öykümüz böyle..
göğsüm daralıyor,yüreğim kanıyor
olmasaydı sonumuz böyle.
Ne o eski gülüş kaldı yüzümde
Ne içimde uçan kuşlar
Senin adın kaldı bir yerlerde
Belki unutturur belki unutturmaz zaman
Belki unutturur belki unutturmaz
Kim el sallıyor şimdi bilmem
Eski evimizin penceresinden
Bir köşeye sinmiş uyumuştur sesimiz
Rüzgarla gelen bahar gibi duyulur kokumuz
Güneş gören bir köşeye oturdum
Isıtmıyor artık yazlar
Ben o günleri bizi özledim
Anladım kalbe kiralıkmış aşklar
Anladım kalbe kiralıkmış aşklar
Kim el sallıyor şimdi bilmem
Eski evimizin penceresinden
Bir köşeye sinmiş uyumuştur sesimiz
Rüzgarla gelen bahar gibi duyulur kokumuz
Ne o eski gülüş kaldı yüzümde
Ne içimde uçan kuşlar
Senin adın kaldı bir yerlerde
Belki unutturur belki unutturmaz zaman
Belki unutturur belki unutturmaz zaman
Mazi kalbimde bir yaradır Bahtım saçlarımdan karadır Beni zaman zaman ağlatan
işte bu hazin hatıradır
Ne göğsünde uyuttu beni
Ne bûseyle avuttu beni
Geçti ardından uzun yıllar
O kadın da unuttu beni