Susan kazanır mı?

Eskiden her şeye anında tepki verirdim, sıcağı sıcağına halledilmeli diye düşünürdüm öfke de var tabi, insanlara çok ciddi boyutlarda fiziksel şiddet bile uyguladığım dönemler olmuştur.

Ama zamanla öfkenin insanın en büyük düşmanı olduğunu öğrendim. Öfkem ve hazır cevap atarlarım yüzünden acı çektim artık susmayı biliyorum. Anında değilde, bir kaç dakika hatta bir kaç gün sonra tepki vermeyi öğrendim. Olaylar değişken tabi, mesela iş hayatında bazı tepkilerin anlık olması gerekiyor, o zamanlarda nefes kontrolü yapmaya çalışıyorum. Bazen haksızlığa tepki vereceğim diye sert çıkışlar yapmamak için, burnumdan nefes alıp ağzımdan verirken her nefesimi en az 5 saniyede vermeye çalışıyorum o arada daha ölçülü olmak için toparlanıyorum.

Susabilmenin faydasını en çok ailem ve sevgilimle olan ilişkilerimde gördüm, bir anda gelen celallenmelerim bitince dahs güzel ilişkilerim oldu, saygı daha fazla oldu. İş hayatım ise kökten değişti, eskiden asabidir diyorlardı, şimdi kızmışsa mutlaka haklıdır diyorlar, faydasını gördün yani =)
 
Çok teşekkür ederim.Bende zamanında tepkisel biri olduğum için yıllar içerisinde bu konuyu araştırdım ve şunu gördüm neden tepki veriyorsun amacın ne?

Çoğumuz altta kalmamak için,salak yerine konmamak için ve aslında genelde karşı taraf doğruları söylediği ve biz bunu sindiremediğimiz için tepki veriyoruz.

En yanlış olanı tepki vermeden içine atmak patladı mı kötü oluyor.

Amaç eğer olumlu bir sonuç yaratmaksa o zaman daha sakin tepkiler verebiliyorsunuz.

Diyelim biri size kırıcı bir eleştiride bulundu.Sizde ona kırıldığınızı ve eğer daha kibar olsaydı eleştirisinin daha makbule geçeceğini söylemek istiyorsunuz ama bunu kızdığınız için kırıcı bir şekilde yapıyorsunuz, olur mu?

İşte o bekleme süresinde diyelim ki 10 kere nefes alıp-verecek kadar beklediniz o zaman bunu düşünecek vaktiniz olur.Madem ki kibarlık isteyeceğim o zaman kibar olmalıyım.

Ama ani tepkide kabalığa kabalıkla tepki veriyor insan.

Çok bilmişim gibi konuştuğuma bakmayın bende her zaman tepkilerini ayarlayabilen biri değilim:))))
estağfurullah çok güzel şeyler yazıyorsunuz. Bana çok koyan şeylerden biri ben birisi beni kırdığında onu eleştirirken( kızarken) susması hiçbir şey söylememesi. o an diyorum ki keşke sakin olsaydın bak o sana bir şey söylemedi, cevap vermedi...
 
aslında burada önemli olan seçtiğimiz kelimeler. eğer kullandığın kelimeler haddi aşıyorsa haklıyken haksız konuma düşersin. Güzel bir uslupla derdini anlatırsan yılanı bile deliğinden çıkarırsın. hakkını her daim koru ve asla haksızlığa boyun eğme bu kim olursa olsun.
 
Eskiden her şeye anında tepki verirdim, sıcağı sıcağına halledilmeli diye düşünürdüm öfke de var tabi, insanlara çok ciddi boyutlarda fiziksel şiddet bile uyguladığım dönemler olmuştur.

Ama zamanla öfkenin insanın en büyük düşmanı olduğunu öğrendim. Öfkem ve hazır cevap atarlarım yüzünden acı çektim artık susmayı biliyorum. Anında değilde, bir kaç dakika hatta bir kaç gün sonra tepki vermeyi öğrendim. Olaylar değişken tabi, mesela iş hayatında bazı tepkilerin anlık olması gerekiyor, o zamanlarda nefes kontrolü yapmaya çalışıyorum. Bazen haksızlığa tepki vereceğim diye sert çıkışlar yapmamak için, burnumdan nefes alıp ağzımdan verirken her nefesimi en az 5 saniyede vermeye çalışıyorum o arada daha ölçülü olmak için toparlanıyorum.

Susabilmenin faydasını en çok ailem ve sevgilimle olan ilişkilerimde gördüm, bir anda gelen celallenmelerim bitince dahs güzel ilişkilerim oldu, saygı daha fazla oldu. İş hayatım ise kökten değişti, eskiden asabidir diyorlardı, şimdi kızmışsa mutlaka haklıdır diyorlar, faydasını gördün yani =)
iş hayatımda gözlemlerim şöyle : haksızlık karşısında bir şeyler söyleyenlerle genelde dalga geçiyorlar, bıyık altından gülüyorlar... Arkasında kimse durmuyor o kişinin halbuki haklı ve savunduğu konu herkesi ilgilendiriyor. Midem bulanıyor insanların bu tepkilerine...
 
aslında burada önemli olan seçtiğimiz kelimeler. eğer kullandığın kelimeler haddi aşıyorsa haklıyken haksız konuma düşersin. Güzel bir uslupla derdini anlatırsan yılanı bile deliğinden çıkarırsın. hakkını her daim koru ve asla haksızlığa boyun eğme bu kim olursa olsun.

çok doğru konuşmayı bilebilmek önemli.... Onun için akıllı davrenmek gerekiyor.
 
Sustukça her bir şeyi kendine görev bilen insanlar vıdı vıdı susmuyor tepemde
Hatta az önce yaşadım bunu
Hay senin çenenin bağına diyesim geliyor bazen fırsat verse konuşucam da :D
Susma niye susacaksın biz enayi miyiz yada çok düşkünüz de onlar mı üst tabakadan
 
iş hayatımda gözlemlerim şöyle : haksızlık karşısında bir şeyler söyleyenlerle genelde dalga geçiyorlar, bıyık altından gülüyorlar... Arkasında kimse durmuyor o kişinin halbuki haklı ve savunduğu konu herkesi ilgilendiriyor. Midem bulanıyor insanların bu tepkilerine...

İş hayatında gemisini yürüten kaptan maalesef, bir haksızlık varsa mutlaka bir tavır olmalı çünkü o haksızlık bir gün benimde kapımı çalar. Ben sadece o tepkiyi doğru zamanda doğru yere duyurmayı öğrendim. Çünkü ezilenlerde az değil, çok olmuştur savunduğum iş arkadaşım ama arkamdan demedikleri kalmamıştır. İş hayatı nabza göre şerbet dedikleri türden, çok fedakarlığa gelmiyor maalesef
 
....o an diyorum ki keşke sakin olsaydın ..

Bunu diyebiliyorsanız umuyorum ki zaman ile daha sakin kalabileceksinizdir.

Eskiden katıldığım hararetli toplantılarda, bir konu tartışlırken bana söz sırası geldiğinde çemkirdikten sonra gruptan biri sakin ve zarif ifadeler ile konuyu ele aldığında,kendime sizin gibi söylemeye başladım:"Keşke sakin olsaydım."Çünkü o olgun davranan kişiye karşı gruptakilerin hayranlıklarını ve onun konuşmasından sonra kendilerini nasıl toplayıp seslerine yumuşak bir ayar verdiklerini görünce demiştim ki :İştebu:1:
 
ben hep şu sözü benimserim hayatımda ;her lafa verecek cevabım var lakin bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye..

eğer karşımdaki ne yaparsam yapayım anlamayacaksa,olay çirkinleşecekse konuşmanın da anlamı olmadığını düşünürüm ve evet ona verecek en iyi cevap susmaktır.

ama bu her durum ve her kişi için geçerli değil..özellikle haksızlıklar karşısında susmayı bende beceremiyorum maalesef.
 
Son düzenleme:
Haksızlık düşmanıma yapılmış olsa da susmam ben, susamam ..
Yani susamıyorum ,
Bazen ben de kendi kendime diyorum az bir sus bak millet sustugundan kazanıyor diye ama susarsam ıhanet etmıs gb hıssedıyorum inandıklarıma..

Mesela iş hayatım hep böyle şeylerden bitmiştir yapılan haksızlıklara susmadıgım ,tepki verdiğim için..
Şimdi bakıyorum susan , el altından işini götürenler yükseliyor ama ne yapayım ben oyle yükselişi..

İnsan kıme yapılırsa yapılsın haksızlık oldugu yerde susmamalı..
Tabi car car konusmaktan sevıyesızlıkten bahsetmıyorum

Susan kazanıyor mu işini bilerek susuyorsa evet kazanıyor oda ayrı bırsey..
 
Ben nisan ayının başında bir konuda cok ani tepki verdim. Hayatımda ilk defa böyle bişey yaptım. İlk defa sonuna kdr git dedim kendime.. Ve ömrümce unutamayacagım bir tecrübe yasadım, hala aklıma gelince içim ürperir.. Rabbim nasıl bir güç vermişte hastalanmamışımki.. Normalde iş hayatında evde çok fazla tepki veren bir insan değilim olmadım. Daha önce biriktirip patlardım.
Şimdilerde hiç umursamıyorum. Karşımdakinin düşüncesi tavrı yaptıgı beni ilgilendirmiyor yolumdan vazgeçirmiyor. Olduğumdan fazlasını yüklenmiyorum ne halin varsa gör msjı veriyorum etrafa. Böyle oluncada bir problem olduğunda daha sakin kalabiliyorum insanlar yaklaşamıyor ben ztn kalkanlarımı kuşanmış haldeyim. Unutmayın arkadaşlar sessizlik her zmn bilinmezliği ve merakı getirir çıldırtabilir bile insanı. Benimde yaptığım aynen bu. Tabiki çok basit konularda kendimi ifade ediyorum ama burdada dikkat ettiğim noktalar var. Örneğin ben klimanın altındayım ve odadakılerden daha çok vuruyor üşüyorum ilk zamanlar kendimi yıpratırdım. Şimdi ise ben üşüdüm diyerek kapatıyorum, istiyorsanız cam açın diyorum. Veya havaya göre tamamen yukarı ayarlıyoruz sözde acık kalıyor. Onlara sorsam tabiki kapanmayacak çünkü onlar üşümüyor. Sonra neden kapatmadınız diye baslayan kırgınlıklar zinciri.. En güzeli bastan tavır koymak. Bilmem anlatabildimmi :)
 
Uzun zamandır bu konu hakkında düşünüyorum. Ben çok çabuk tepki gösteren biriyim yani etkiye tepki felsefesine sahibim:) ama bazen bunun yanlış olduğunu görüyorum. Sizce nasıl davranmak gerek ? Bir haksızlık karşısında tepki göstermeyen bekleyen insan daha mı çok kazanıyor , sabretmek mi gerekiyor ? Ben sabrettim ve kazandım diyen var mı?

Sus Gönlüm

Sus gönlüm...
Bir elif miktarı sus.
Az kaldı bahara...
Dayan gönlüm....
Deli dalgalar gibi yüreğin biliyorum...
Beklemekten başka çare olsaydı,seni durdurmazdım...
İnan bana...Ama yok. Başka çare yok
Unutma ki ilaç beklemeden tesir etmez,
Çiçek bile vakti gelmeden açmaz ki...
Sus gönlüm...
Bu kışın bahara dönünceye kadar,
Bu gece gündüz oluncaya kadar,
Uzak yollar yakınlaşıncaya kadar,
Bu sıkıntının da ardından ferahlık gelinceye,
Ve yüzümüz vuslat gözyaşlarıyla ıslanıncaya kadar sus...
Sus gönlüm...
Seni senden daha iyi bilen Rabbinin hükmü vuku buluncaya kadar sus...
 
Konuşmanın fayda vermediği insanlar var onlara nefesimi tüketmem ve bilirim ki bir insanı sinir etmenin en kolay yolu umursamamaktır.

Güzel nefesinizi değmeyen insanlara harcamayın. En etkili söz en kısa olanıdır.
 
Tepkim duruma göre değişir.Karşımdakinin sonradan idrak edebileceği bir durumsa üstelemem.Nasılsa zamanı gelince anlar.
Ama öyle kızgınlıkla höt höt höt girişmem.Sert çıkınca haksız da olsalar asla kabul etmiyorlar.
Kimse haksızım demez o da ayrı mesele...

Bir de şöyle bir şey var.Haksızlığa gelemem diyenler var ama haksızlığa gelirim diyen yok:)
Haksızlığa gelemem diyenler sanki sürekli haksızlıkla karşılaşıyor ve hep mücadele içindelermiş gibi bir anlam çıkıyor.
Aynı şekilde,dürüstlüğe önem veririm demek,yalanı hiç sevmem demek...
Bunların özellikle vurgulanmasını şahsen anlamsız buluyorum.
 
Susan ezikleşir, ezikleşen silikleşir, silikleşen de yok olur. Ben uydurdum iki dkda :) Yeni mottom bu :) Asla susamam, icimde kalıp beni rahatsz edeceğine söylerim o rahatsız olsun ilkesi ile yasarım :)
 
Susmak hiçbir şeyi çözümlemediği gibi daha da karmaşık hale getirir. Konuşmak, kendini ifade etmek, kişisel ilişkilerimizde olduğu kadar iş yaşantımızı da yönlendiren en büyük etmendir. İnsan ilişkileri eşittir konuşmak. Hele ki haksızlık karşısında susarsan daha büyük haksızlıklara uğrarsın ha bu demek değildir yerli yersiz her istediğimizi söyleyebiliriz. Önemli olan yerinde ve zamanında konuşmaktır.
 
Back
X