Tatlı hayat ve...
Günlerdir ailevi sıkıntılarını, maddi problemlerini hanımına nasıl söyleyeceğini düşünüp duruyor, mutlaka söylemesi gerekir artık tak etti ama nasıl ? Nasıl
Sabah daha doğrusu öyleye yakın gerine gerine yavaşça kalkar, doğru duşa girer
Bornozunu giyip, ıslak saçlarını havlu ile sarmalar kahvaltı masasına oturur
Taze sıkılmış portakal suyu, neskafesi, kahvaltısından atıştırırken, masasına erken saatlerde konan günlük gazetelere şöyle bir göz gezdirir. En çok kendinden haberler arar. Yardımcı kız ayakta emri var mı? yok mu? Öylece bekler
Kapı çalar, yardımcı kız açar, temizleyiciden gelenleri alır evin Şoföründen.
Yine temizlemeye gidecekleri, günlük alış veriş listesini verir.
Her yeni güne gelen davetiyeleri verir hanımına.
Tiyatro, sinema, açılışlar, galalar, defileler, gece partileri gibi onlarcası.
Aralarından bu akşam gidebileceği bir kaçını seçer itinayla, diğerleri çöpe
Yatak odasına yürürken aheste aheste, gerinir ve soyunup günlük ama bir o kadar da şık
Kıyafetini giyip, kuaföre gitmek üzere şoförü çağırır
Hazırlıklar başlar....Kuaför de, gece giyilecek kıyafete göre ojeler tazelenir, makyaj yapılır, saçlar bakımdan geçer...Bitiminde dedikodu korkusundan bol bahşiş verilir
Saatlerdir bekleyen şoför (Bekleyecek tabi ki para alıyor denilecek) Kapıyı açıp istenilen yere götürülecek ...Bir cafe, veya hafif bir şeyler atıştırılacak Bistro.. Canı nereyi isterse
Akşamı hoş, şık bir ortamda karşılamak sadece....Şoför (İş icabı) Dışarıda beklemekte
Eve gidiş... Güzel hafif bir müzik eşliğinde, önceden hazırlattığı kıyafetleri giyip kendini uzun uzun aynada seyredip, gecelere dalmaya vakit geçirmek.
Şoför, gece gidilecek yerlere bırakır.. Hangi vakitlere kadar süreceği bilinmeyen, saatlere kadar...
” Of!şu şoföründe günlerdir suratından düşen bin parça”... “Neyin var” Demeyi aklına bile getirmeyen hanım
Haftanın üç günü evinde Masöz eşliğinde dinlence. “Diğer günler yorgunluk, hep koşuşturmaca. Arada dinlenmek lâzım... Şekerim” Ama gecelere hız devam
Para bol, sağlık yerinde neden olmasın. Allah sindirsin
Ama bu kadar harcarken, yanındaki hizmetlilerin, yakınlarının sıkıntıları, problemleri....
Ne zaman yardım isteseler,” Vallahi yok, anca geçiniyorum işte” Dönüp bize ”I don’t care”Derdi (Umurum da değil, bunlara yüz vermeyeceksin )
Başlarını, istemenin utancıyla öne eğerlerdi. Bilemezlerdi utanması gerekenin kendilerinin olmadığını...
Yine istemiş ağzının payını almış başı önünde, sabahın ilk ışıklarıyla eve doğru giden şoför, kendi kendine mırıldanıyor “Alma mazlumun Ahını, çıkar aheste aheste.....”
Yeşilimin gözlemleri