Once kan pihtilasman varmı gidip baktır cnm eğer varsa önlem alınmazsa tekrar düşük yaparsın varsa önlem alır doktorun bu yazıyı iyi oku cnm
Son yıllarda erken
gebelik kayıpları,
tekrarlayan gebelik kayıpları, rahim içi ani çocuk ölümleri, erken başlangıçlı gebelik zehirlenmeleri, nedeni açıklanamayan yeni doğan ölümleri gibi durumların tanılarında artış vardır. Bu durumlar ile gebe kadındaki
kan pıhtılaşma faktörleri önemli oranda ilişkili bulunmuştur.
Gebelik kayıpları ve
düşükleri olan bayanlarda araştırılacak tetkikler:
- Trombofili hematolojik markerları
- Trombofili ile ilişkili genetik mutasyonlar
- Anne ve babadan kromozoma analizi (Özellikle 3 kayıp sonrası)
- ACA Ig G ve M (Antikardiolipin antikor)
- Alınan hikayeye göre HbA1C ve ilgili araştırmalar.
Kan pıhtılaşması tanısı olan vakalarda folik asit, düşük doz çocuk aspirini, kan pıhtılaşmasını azaltıcı iğneler, B vitamini gibi koruyucu-önleyici tedaviler sonuçlara göre verilmelidir. Çoğunlukla koruyucu-önleyici (profilaksi) dozları % 80 vakada yeterli olmaktadır.
Klinik tecrübeme göre kan pıhtılaşmasının tanısı her zaman laboratuar ile korrele değildir. Fakat endikasyonu olan vakalarda
kan pıhtılaşmasınıazaltıcı ilaçlar ile eve sağlıklı çocuk gitmesi sağlanabilmektedir.
Görünen o ki anneler gebe kalmadan önce kan pıhtılaşma riski olan grubu belirlemek önemlidir. Bu durum için:
-Ailede anne, kız kardeş, teyze, anneannenni
gebelik kaybına (düşük) sahip olması,
-Bu gebede daha önce
gebelik kaybı öyküsü,
-Gebelik öncesi uterin arter akımının değerlendirilmesi,
-Derin ven tromboz, hipertansiyon gibi problemlerin iyi bir hikayesinin alınması,
bu konuda yol göstermektedir.
Önemli olan gebelik öncesi, gebelik kaybı oluşmadan önce bu riskli grubun belirlenmesidir. Ayrıca günlük
kan pıhtılaşmasını azaltıcı iğnelere rağmen gebelik kaybı hikayesi olanlar için, koruyucu (profilaktik, önleyici) dozda değil tedavi edici dozda tedavilere geçebilmek gerekmektedir. Yaklaşık % 20 vakada tedavi edici dozda kan pıhtılaşmasını azaltıcı daha yüksek dozlar gerekebilmektedir.