Telepati İle İstediğiniz Kişiyle Bağlantı Kurma

vaselin

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
10 Temmuz 2015
905
1.098
Ben bu çalışmayı birkaç kez denedim. Anında olmasa da birkaç gün içinde değişik sonuçlar aldım. Tam bir güvenle ve konsantre ile yapınız. Yazı alıntıdır. Faydalı olması dileyimle...


Bunaltıcı bir yaz günüydü. Gecenin saat 01’inde oturup sohbet ettiğim bir bayan arkadaşa şunları söyledim.

-Bir insanla ne kadar samimiysem, yeri gelince gösterebileceğim bir duvar da var. Sen bunu biliyorsun dimi?

-Evet” deyince, iyice sinirlenmiştim.

-Ayol, son üç gündür buraya gelip, öylece oturuyor ve senin bitmeyen dertlerini dinliyorum. Hâlbuki bu saatlerde kitap okumayı severim.

Çok samimi olduğum bir arkadaştı ama onun artık kabul edip, alıştığım şeytani bir gülüşü vardı ve gülüyor. O güldükçe ben gerildim.

Arada bir görüşüp, ilim bilim üzerine konuşuyoruz. Dostluk çok mühimdir ama bu özel hayatı bloke etmemeli.

-Şimdi bana neden şeytan gibi güldüğünü açıklar mısın?” dedim.

Sus pus sükût etse de ben bekliyorum. O çok güvendiğim hislerim, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu söylüyor. Ve dili çözüldü nitekim.

-Son günler çok bunalıyorum ve derdimi paylaşabileceğim tek kişisin sen.

-yoksa?

-Evet” dedi. “aynen”

-Sana telepati yapıp, buraya getirtiyorum.

-Bu çok basit bir şey! Benden öğrendiğin tekniği bana mı uyguluyorsun? Bana karşı sakın, uygulama demiştim ama!

Çenem tutulsun. İyi niyetimle kime ne öğretmiş olsam, hedefleri ben oluyorum. Gerçi bir daha yapmayacağına dair yemin billah etse de, koç burcuyum, Onu kara listeme almıştım bile. Bir kez o güvenim kaçmaya görsün….

İşte, sizlere Perşembe günkü yazımda, telepati üzerine yazacağımı söylemiştim ya, hemen bu hikâyeyi hatırlayıp pişman olduğumu itiraf etmeliyim. Korkarım okuyanlar içinden, beni tanıyanlar, bu öğrettiğim tekniği ya bana yaparlarsa:)) Gene de paylaşacağım, çünkü yazdıklarımın arkasında durmazsam, bunu kendime saygısızlık olarak göreceğime inanıyorum.

Benim kitabıma göre, ilimler ikiye ayrılıyor ve bunların her zaman her ikisini ayrı kefede tutmaya özen gösterdim hep.

1-Aklın erdiği ilimler. 2-Aklın ermediği ilimler.

Her ikisine karşı da ilgisi fazla olan bir insan olarak, ikisini de kendi iç dünyamda birbirine karıştırmıyorum. Zira madde, laboratuara girmesine rağmen, metafizik ile ilgili konuların hakikati inanmaktır.

Biri us ile diğerini sezgilerimle değerlendiriyorum. Gözle görünen her şey laboratuara girer ve bir açıklaması varken, görünmeyenin ham maddesi inanmaktır.

İnanmakla başlayan her şey kişinin kendini bağlar…

İnanmak!

Bireysel olarak, kendi yüreğine mutlak bir şekilde itimat etmektir. Kişi inanmakla ilgili bir konuda yaşadıklarıyla ilgili bireysel sonuçlar elde eder. Mesela; Allah’ı zikredip mutlu olan insanlar biliyorum. Bu mutluluk onların inançlarının bir sonucudur.

Yunanca’da “tele”, uzak demektir. “Pathos” duygusal bağ…Yani telepati, uzaktan duygusal bağlantı kurmak.

Telepati bana göre, üç şekildedir. A-Birinin düşüncelerini okumak B-Birine, kendi düşüncelerini okutmak. C-Birisiyle karşılıklı olarak, ses ve işaret kullanmadan sessiz iletişim kurmak.

İki kişinin birbirleriyle iletişime geçmesi için, aynı veya benzer frekanslarda olması gerek!

İnsan beyninin yaymış olduğu frekanslar, bilimsel olarak kanıtlanmış ama ben buraya girmiyorum. Şurada yapmış olduğum şey, kendi şahsi tecrübelerimi paylaşmak.

Uzaklığın ve kilometrelerin hiç önemi olmayan, ötelerin ötesinde olan bir kişiyle iletişime geçmeniz mümkündür. Sizin frekanslarınızla, onun frekanslarının buluşması, aranızdaki bu enerji alışverişini bir kablo olarak düşünün! Bir telefon kablosu gibi! Nitekim sade ve doğal bir yaşam süren Aborjinler telepatik olarak haberleşirlerdi.

Önce güzel bir duş alın! Çünkü suda bulunan statik elektrik, beyin faaliyetinizi çoğaltıp tetikleyecek.

Nasıl ki bir fotoğrafçı iyi bir resmi çekebilmesi için, gözü, eli, kalbi, beyni aynı anda bir kareye odaklanıyorsa, telepati yapacak olan kişi olarak, siz de önce beyin ve duygularınızı eşitleyin!

Bir kâğıt üzerine kırk kez, sağ elle, kırk kez sol elle isminizi yazın. Sonra kırk kez sağ yumruğu açıp sıkın, kırk kez de sol yumruğu ve bu egzersizle mantık ve duygular eşitlenmiş oldu. Daha sonra kuvvetle bir çiçek koklar gibi on kez burnunuzla nefes alın! Bu egzersizlerle mantık ve duygu eşitlemesini tamamladık.

Sıra sessiz bir yer aramaya geldi ama evde ama tabiatın içinde bir yer.

Şimdi en önemli noktaya geldi sıra. Lütfen kalbinize itimat edin! 30 yıllık bireysel araştırmalarım sonucu en büyük marifetin kişinin kendi sezgilerine inanması olduğunu fark ettim.

Ve oturuyorsunuz. Önce iletişime geçeceğiniz kişiyi hayal edin, onun ortamını…Ona kısa mesajlar yollayın….”Beni ara!” gibi kısa mesajlarla başlayabilirsiniz. Gerçi onun şartları uygunsa bunu yapacağına inanın. O sizi kesinlikle algıladı, şimdi veya daha sonra bu algının sonucu size yansıyacaktır. Şunu bilin ki, beyin zaten düzenli olarak birini düşündüğünüz zaman radyo sinyallerine benzeyen dalgalar yayıyor. Bu dalgayı şu anda bilinçli olarak yönlendirebiliyorsunuz.

Biz bu 5 duyu ile algılayamadığımız ruhsal tesirlere telepati diyoruz.

Hâlbuki bu söylediklerimi her insan birini düşünürken, bilinçsiz olarak yapmıyor mu?

Dediğim gibi, “beni ara!” gibi mesajlar verdiğiniz, çok sevdiğiniz kişi olmasına rağmen, size dönmüyorsa, bu onun mesajı almasına rağmen, şartlarının uygun olmadığına dair işarettir.

Telepati, metafiziktir. Yani fiziğin ötesinde, fiziğin durup orada kaldığı yerin ötesine geçmek! Burada kullandığımız ürün, sezgilerimiz….

Beş duyu ötesinde doğaüstü ile bağlantıya geçtiğimiz bir şey. Bir kimsenin telepati yapması için, önce kendine, sonra evrene ve yaradılıştaki sistemlere inanması gerekir.

İki zihin arasındaki köprü ve o köprüdeki bilinmeyen kablolarda insani enerjiniz akışa geçecektir. Sonsuzluğun bilimidir telepati. Bu anlattığım şeyler, Hindistan ziyaretimde, bir Guru’nun tarif ettiği ve bizzat not aldığım bilgilerdendir.

Burada stop edip, bir konuyu tekrar etmek istiyorum. Bazı insanlar gözle gördüğüne inanır, diğer fizik ötesi olaylara karşı inanmamak için beynini noktalarlar. İşte bu sebeple o tip insanlar telepati bağını kavrayamazlar.

İnsan beyni, bir konuda karar verip, kendini noktalarsa, o konulara karşı bir anlayış geliştiremez. Onlar bu karara sadık kala dursunlar, ben hem görünene hem görünmeyene en başta sezgilerime itimat etmeye devam etmekle bir zarar görmedim.

Geçenlerde, daha yeni sayılır, gece sabaha kadar uyuyamamıştım. Sanki yıldızlar kadar uzakta olan bir eski dostumu çok yakınımda hissediyorum….Evliya değiliz ki, ne döndüğünü anlayamıyorum da. Şöyle düşünün, sizi bir yakınınız kuvvetli düşünüyor. Artık sabah 5 te kalkıp, tabanca kurşununu alıp, geceliğimin cebine koydum ve anında uyumuşum.

Bu şu demektir; insanlarla sizin aranızdaki enerji akımını kesen, durduran tek şey biliyorum o da “kurşun”

Geceleri bilhassa 23 ile 01 arası, sarhoş gibi olduğum anlar olabiliyor. Çünkü o saatte yayınlanan köşe yazılarım sebebiyle pek çok okuyucu aynı saatlerde benimle sohbet ediyor gibi bir şey. İşte o an genelde bilgisayarı açıp onların çoğuna cevap vererek kurtulmuş oluyorum. Fakat o saatlerde avucumun içine kurşun alıp elimde bekletirsem, kimsenin düşüncesi, beyin dalgalarıyla gönderdiği enerji bana ulaşamıyor.

Benim sizden ricam, bir telepati yapacaksanız, onu, çocuklarınıza, annenize, babanıza yani sizi çok sevenlere yapın! Ayrı frekansta olup, sizi sevmeyen birine yaparsanız, o sizi mutlaka algılar ama nefretle algılar.

Şunu iyi bilin ki sizi sevmeyen bir ruha zorla hükümranlık kuramaz, iletişime geçemezsiniz..

VE sakın bunu bana yapmayın! Çünkü her ne kadar hissetsem de geri dönmem!

Koç burcuyum ben! Bir kere güvenim gitmesin….
 
telepati yeteneğin var mı?mesela neler yaptığını özetler misin?
 
yeteneğim yok. ben istediğim kişiyle bağlantı nasıl kurabilirim diye araştırırken önce çakra dengeleme çalışması ardından 3. gözün olduğu yerdeki çakraya konsantre olup (gözler yukarı bakacak şekilde kapalı halde ) imgeleme yaptım daha sonra çok net ve kısa bir mesaj seçiyorsunuz mesela 'beni ara' gibi. bu konuyu yanlış hatırlamıyorsam gece yatmadan veya sakin oldugunuz belli zamanlarda yapabilirsiniz. önce bunu denedim. sonra arastırma yaparken bu yazı dikkatimi çekti. bunu uygulamaya başladım. sağ ve sol beynin eşit hale gelip fazla bilinci devreye sokmadan (yani bişey düsünmeden) konsantre oluyorsunuz ve karsı tarafı imgeleyip ona iletiyorsunuz... pofu pofu
 
yeteneğim yok. ben istediğim kişiyle bağlantı nasıl kurabilirim diye araştırırken önce çakra dengeleme çalışması ardından 3. gözün olduğu yerdeki çakraya konsantre olup (gözler yukarı bakacak şekilde kapalı halde ) imgeleme yaptım daha sonra çok net ve kısa bir mesaj seçiyorsunuz mesela 'beni ara' gibi. bu konuyu yanlış hatırlamıyorsam gece yatmadan veya sakin oldugunuz belli zamanlarda yapabilirsiniz. önce bunu denedim. sonra arastırma yaparken bu yazı dikkatimi çekti. bunu uygulamaya başladım. sağ ve sol beynin eşit hale gelip fazla bilinci devreye sokmadan (yani bişey düsünmeden) konsantre oluyorsunuz ve karsı tarafı imgeleyip ona iletiyorsunuz... pofu pofu
işin içinde düşünce gücü var..anlattığınız şey tamamen beyin frekanslarının Alfa seviyesine gelmesi..onu başarabilirseniz telepati-durugörü-istekler ve hatta astral beden seyahetlerini de başarırsınız...
3. göz çakrasına dikkat edin :)biraz sıkıntı yaratabilir..
imgeleme yapmak biraz zordur..
bu aralar mesela nedense yapamıyorum hep kapkaranlık oluyor
 
önce topraklama yapın. öfke veya sevgi bazlı olmayan tüm düşüncelerin önden (kendi kendimize evde) tozunu almamız gerekiyor ki saf sevgi ile konsantre veya imgeleme yapabilelim. mesela kendi deneyimim ilk başlarda hiçbir temizlik işlemi yapmadan olumlu olarak imgeleme yapmaya çalışıyordum. tüm imgelemelerim bir anda istem dışı olumsuz olarak sonuclanıyordu. kendimi engelleyemiyordum. güya olumlu olacak olan imgelemem hep kötü sonla bitiyordu.

imgelemeyi bıraktım. 21 gun (benimki 19. günde ise yaramaya baslamıstı) topraklama yaptım. hergun.. bir anda 19. güne tekabul ediyor sanırım imgelemeler kendiliginden gozumde belirmeye basladı. hem de pozitif olarak gercekten yasıyormus gibi. iste o zaman anladım ki içimdeki korku veya sevgi dısındaki cogu duyguyu birazcık da olsa temızlemedem imgeleme yapmam gercekten mümkün değildi. kendim yasamasam tavsıye etmem. bence bu sekilde denenebilir :)
 
önce topraklama yapın. öfke veya sevgi bazlı olmayan tüm düşüncelerin önden (kendi kendimize evde) tozunu almamız gerekiyor ki saf sevgi ile konsantre veya imgeleme yapabilelim. mesela kendi deneyimim ilk başlarda hiçbir temizlik işlemi yapmadan olumlu olarak imgeleme yapmaya çalışıyordum. tüm imgelemelerim bir anda istem dışı olumsuz olarak sonuclanıyordu. kendimi engelleyemiyordum. güya olumlu olacak olan imgelemem hep kötü sonla bitiyordu.

imgelemeyi bıraktım. 21 gun (benimki 19. günde ise yaramaya baslamıstı) topraklama yaptım. hergun.. bir anda 19. güne tekabul ediyor sanırım imgelemeler kendiliginden gozumde belirmeye basladı. hem de pozitif olarak gercekten yasıyormus gibi. iste o zaman anladım ki içimdeki korku veya sevgi dısındaki cogu duyguyu birazcık da olsa temızlemedem imgeleme yapmam gercekten mümkün değildi. kendim yasamasam tavsıye etmem. bence bu sekilde denenebilir :)
benimki tamamen çakralarla alakalı..biraz da yorgunluk..biraz kendimi serbest bıraksam bu ara iyi olucak :)
tşkler bilgi için
 
aynen pofu pofu tesekkurler yerime paylastıgın için. dısarda gezerken görmedim kusura bakmayın
 
V vaselin ben bu sağ el sol el meselesi yüzünden başlamadım solağım ben ve adımı kırk kez sağ elimle yazmak zor geldi belki de üşenmişimdir
 
hehe evet zor gelecek ama sağ elinizle yazdığınız için sol beyniniz çalışacak. iki beyin lobunu eşitleme çalışması biraz da farkındalığı eşitleme. yazabiliyormuş gibi yapın deneyin en azından
 
telepati çalışmalarına başlamak istiyorum ama beynim çok yorgun biraz zaman geçtikten sonra başlıycam aksilik olmazsa
 
Eger gercekten uzerinde duracaksaniz cok etkili ve ilginc bir kitap önerebiliri. Beynin gizli gucleri amargi hillier
 
Eger gercekten uzerinde duracaksaniz cok etkili ve ilginc bir kitap önerebiliri. Beynin gizli gucleri amargi hillier
aynı kitap elimde :)
çok güzel bi kitap akıcı baya ama yarıda kaldı..zaman bulamıyorum
 
X