tesettur

Canım önceki yorumumda tek parça giyindigimi yazmıştım. Internette bir resim buldum. Fikir olsun diye paylasmak istedim :)

Kapalı değilim ama size saygim sonsuz o sicakta gerçekten çok zor

Öyle densizler var mı ya nasıl otelmiş şikayet etseydiniz.bişeyler deseydiniz ben onları buraya yazamayacağım.yeni kapandığınız için tabi hassassınızdır ben olsam saydırırdım.hassas konu bu. Birde giyim konusunda insan zamanla profesyonelleşiyor.netten kombinlere bakın

ben o oteli o çalışanın başına yıkmaz mıydım ulen

Sevgili kavun kokusu ve only-you ben bu siteye biraz kafa dagitmak merak ettiklerim konusunda bilgi sahibi olmak icin uye oldum.Ayrica iki cocuk annesiyim.Boyle senaryo kurmaya vaktimde yok yetenegimde.Insanlarin yazdigi iki kelimeyle yalanci olup olmadigini anlayabiliyorsaniz,ülkemizdeki insanlarin giyim kusam konusunda nasil ayrim yapip rencide etmekte oldukca vicdansiz olduklarinida anlamis olmaniz lazim.Ben ilk kapadigimda cikar sunu hic yakismamis diyende oldu.Evet o otelde yalnizdim kapali olarak belki otel yoneticisininde hosuna gitmedi o sekilde olmam.Antalya rus alman
turiste doymus durumda bunu onlara ilgisilerindende farkedersiniz.Yani musteri olarak beni kaybetmesi umrunda olmaz.

Ayrica otelin adinida veriym yolunuz duserse sorarsiniz adora golf resort

üzdüysem de kusura bakmayın. ben kıyafet konusunda yeri gelir kapalının yanında olurum yeri gelir açığın yanında. olaylarda haksızlığa uğramış taraf önemli elbette. başka bir konuda da inanın bir kapalı nişanlı kızımız örtüsünden dolayı nişanı atmak zorunda kaldı ona destek oldum. kısacası kapalı ayrımı falan yapmıyorum mesajlarımda da bunu görebilirsin. ama sizin olayınız bana garip geldi. Antalya giyim kuşam konusunda rahat bir şehir. bir otel çalışanının gelip size böyle demesi inandırıcı gelmedi. kapalı insanlar rusların kaldıkları otelde çok rahat kalabiliyorlar. tesettürlü denize girenlerin yanında bikini ile denize girenlerde var. hatta yabancı uyruklu tesettürlü denize girenler de var. millet o kadar rahat ki bırakın oteli halk plajları bile çok rahat bu konuda. kapalı açık yan yana. kimse kimseyi umursamazken bir otel çalışanının sizin örtünüzü umursaması garip geldi. Türkiye'de sadece kadınların girebileceği bir plaj yapıldı biliyorsunuzdur. Türkiyede bu şekildeki plaj ilk kez Antalya'da açıldı. bu şekilde ayrım kalmadı. oraya açık kapalı her kadın gidiyor. hatta kapalı insan sayısıyla açık insan sayısı neredeyse eşit. sizin belki hassas olduğunuz bu konularda duyduğunuz rahatsızlığı açıklarda farklı şekilllerde duyuyorlar. otellerde yabancı uyruklu müşteriler fazlaydı. bundan bir 5-6 yıl öncesine evet haklısınız derim. turizmin bu yıl ki sönüklüğü kaç yıl öncesinde konuşulan ve çözüm aranan bir konuydu. hatta el değiştiren kapanan otellerde çok oldu. dolayısıyla iki sene öncesine kadar da bu şekilde ayrım yapacak bir otel çalışanı varsa cidden aptaldır. eşim turizmin içinde ondan bu kadar detaya varana kadar biliyorum. ben şayet bu şekil bir yaklaşımla karşılaşsaydım otel çalışanını şikayet ederdim ve şuanki Türkiye konumunda da inanın haklı çıkardınız. ama burada konuyu öyle bir açmışsınız ki sanki tatile gittiğiniz yerdeki bu olay kapalılığınızı sorgulatmış neredeyse. amacınız fikir almaksa kombin konusunda bunu bu şekilde söylemeden de yaparsınız. şayet kimse gideceği otelin kapalılık ölçüsüne göre değil kendi vicdan ölçüsüne göre giyiniyor. ve sizin dediğiniz gibi Türkiye yok artık hanımefendi. artık bırakın plajı memurluğa, birçok yere kapalı olarak giriyorsunuz ve girmelisiniz de. benim annem, babaannem vs hep kapalı. hiç sorun yaşamadık. çok şükür bu konular çözüldü. bu konular neden hep hortlatılmaya çalışılıyor en küçük fırsatta. herkes geçim derdinde. otel yöneticileri de aynı şekilde. sizin örtünüze laf söyleme lüksleri yok yani. bu benim fikrim.

Evet sekerim antalya giyim kusam konusunda rahat bir sehir.Amaaa acik olarak rahatsiniz.Bakin Turkiyeden bahsediyoruz.Zaten yabanci turistler goz ucuyla dahi bakmiyorlar. O onun inanci deyip geciyorlar.Siz kendiniz soyluyorsunuz.Nisani bozulan bayanin karsisindaki yabancimiydi.Muhtemelen o da turktu.O otellerde yabancilarla turkler yer degistirmis sanki.Turkler o kadar burnu
havadayken yabancilar o kadar samimi.Bi turk olarak inanin bunu soylerken utaniyorum.Otel calisanina gelince muhtemelen deniz bolgesinde ya da turistik bolgede buyuyen bi cocuk degildi.Üniversiteli bi stajerdi.Biz ust duzey yoneticilerine sikayet ettik.Özur dilemek amacli odayi deniz manzarali bi odayla degistirdiler,meyve cerez tabaklari hazirlatmislardi.Cocugu tatilimizin son gunune kadarda bi daha gormedik.Icerde bi gorev verdiler sanirim.Ama o densizin soyledigi iki laf tatilimi mahvetmeye yetti.Belki o kadar takmazdim.Uzun yillar once kapanmis olsaydim.Ama kisin kapanip ayni senenin yazina tatile gidince zaten ne giyicenizi bilmiyorsunuz.Yakistimi bu kombin boyle oldumu diye sudan cikmis balik pozisyonundasiniz.Inanin cok etkiledi.Acikmisiniz yada kapalimi bilmiyorum ama insallah boyle bi durumla karsilasmasssiniz.

aslına bakarsanız bu durumu bizim de biraz algılayış tarzımız önemli. buna şimdi bir örnek vereceğim ve aynı duygularda olduğumuzu anlayacaksınız. açıklık ya da kapalılık sorunu değil bu. ben açığım. üniversite bittikten sonra bir okulda ücretli öğretmenliğe başladım. ücretli öğretmenlik yaptığım okul imam hatip lisesi grubuydu. burdur gibi küçük bir yerde. ilk görev yerim orası yani. çok uzun bir dönemden de bahsetmiyorum. daha çiçeği burnunda öğretmenim. yılların tecrübesi yok bende. ilk 1 ay çok zorlandım. neden mi açık olduğum için. şuan hissettiklerimi daha iyi anlaman için aynen o anki duygularımı yazıyorum. siyasetin o günkü koşullarında henüz yeni oluşturulan sadece erkeklerden oluşan bir sınıf vardı. diğer sınıflar karışıktı. daha okula ilk gittiğim anda müdürle ve diğer arkadaşlarla karşılaştığımda onlardan bana ön yargı oluştu. düşünün sırf açığım diyeydi bu ön yargı. ben de bir öğretme aşkı var tabii. gözlerime perde çektim, kulaklarımı tıkadım. ama teneffüslerde arkamdan söylenen laflar beni çok incitiyordu. cehenneme ateşini kendi taşıyan, cehennem odunu vs. ne kadar korkunç. ben bunu yenebilmek için 6 ay uğraştım. çalışmak zorundaydım çünkü. lekeleme, karalama politikası bir gün bitecekti. sonra niyetimin gerçekten iyi olduğu anlaşılınca önce okul müdürüyle aram iyi oldu. sonra da öğrencilerle. hala da görüşürüm okul müdürümle. ikinci dönem benim iyi niyetli olduğumu görünce ve cidden mesleğimi hakkıyla yerine getirdiğimi görünce kendileri ilçe milli eğitimden istediler bizzat ücretli öğretmen olarak. bu yaşadığım olay gerçek. maalesef toplumda böyle bir algı var. çoğunluk neyse azınlığı kendine uydurmaya çalışıyor. hatta baskı uyguluyor. biraz dini ve siyasi içerikli oldu yazı ama her iki kesimi de incitecek bir şey yazmadığımı düşünüyorum. çünkü size bu şekil cevap verebilirim ancak. açtığınız konu kombinden çok siyaset ve din ağırlıklı. herkes kendine göre yaşar bu olguyu. sen hazırsındır tamamiyle kendini dine vermeye ve başlarsın. buna saygı duyulur. hep de duydum, kimsenin kıyafetiyle işim olmaz çünkü. ama bu ülkede sadece kapalılara değil açıklara da psikolojik bir şiddet uygulandığını unutmayalım. cehennem zebanisi, cehenneme ateşini kendi taşıyan geliyor. bak diye kaş, göz işaretleri. bunlar da açık bayanların yaşadıkları olaylar. bunu da kimse burada inkar edemez. senin olayın 2 yıllık süreç içinde gerçekleşmiş. son yıllarda artık insanların algıları değişti. ben iyi bir gözlemciyimdir. birazda psikososyal durumlara karşı algılama gücüm yüksek diyebilirim. Türkiye'nin özellikle kozmopolit şehirlerinde bu tarz yaklaşımların daha az görüldüğü kanısındayım. çünkü farklı milletlerle ve farklı kültürlerle karşılaştığınızda özellikle günümüz maddiyat dünyasında insanlar bu şehirlerde başka millet ya da farklı görüşteki insanlara nabza göre şerbet veriyorlar. simitçisinden tutun da okumuş insanına kadar. küçük şehirlerde daha farklı bir durum söz konusu ama. bundan iki yıl öncesinde Giresun'un küçük bir ilçesindeydim. üniversiteye gidecek kafası çalışan kızlarımızın ailelerinden resmen yalvararak onay istedik. karşımızdaki bakış açısı çok korkunçtu. ülkemiz cidden karışık bir durumda. ben çok üzülüyor ve korkuyorum geleceğimiz hakkında. bence basit bir olay bu konu sizin şahsınıza göre değerlendirdiğimiz de. ama bunu genele böyle açınca çok kırılgan ince bir çizgide. insanları hemen ayırabilirsiniz bu konuyla. siz öncelikle ne için kapandığınızı hatırlarsanız yaşadığınız bu olayı buraya yazmak yerine kendi içinizde halletmiş olurdunuz. tıpkı benim ücretli öğretmenliğimde olduğu gibi. burayı okuyan büyük bir kitle var çünkü. aslında yapılan yorumlarda sizi rahatlatmış olmalı. ülkece yaşadığımız bu değişim beni çok mutlu ediyor. kimse sizin inancınızı karalamadı gördünüz mü? özgürsünüz dedi. benim anlatmak istediğim noktada bu işte. çoğunluk değişti. her iki taraf içinde. benim tepkim kapalılığınıza değil konuyu çok faklı boyutlara gelecek şekilde yazmanıza. ama toplumumuz size yapılan bu harekete yorumlarıyla çok güzel cevap vermiş. özgürsünüz ve istediğiniz gibi giyinebilir istediğiniz yerde tatil yapabilirsiniz. olayın özü bu işte.