- 8 Nisan 2007
- 528
- 2
TOKAT İSMİNİN MENŞEİ
Tokat ismi Türkçede bildiğimiz “tokat” kelimesinden gelir. Tokat’ta bulunan kalenin ismi “Comano Pontica” idi. Anadolu’yu fetheden Selçuklu Oğuz Türkleri, bu kaleyi alınca Bizans ordusuna çok ağır bir tokat vurmuş olduğu kabul edildi. Böylece Bizans’a vurulan tokat bu şehrin ismi olarak yerleşti. Şehre “Tokat” ismi verildi.
Tokat isminin gerçek menşeiyse Bizanslılara âit “Comano Pontica” kalesini kuşatan Selçuklu ordusunun kumandanı Melik Danişmend Gâzi, kale hakkında bilgi almak için bir Türk askerini kaleye gizlice gönderdi. Kaleye giren Türk askeri, bilgi toplarken Bizanslı askerler etrâfını kuşattı. 20 Bizans askeriyle boğuşan bu yiğit, herbirini birer tokatla yere serip kaçıp kurtuldu. Bu boğuşmayı kale burcundan seyreden kale komutanı; “Türk’ün tokadı bu ise silâhı nasıl olur?” diyerek korkmaya başladı ve kalenin burçlarına teslim bayrağı çekerek teslim oldu. Zafer, kahraman bir Türk askerinin tokadıyla kazanılmış olduğundan, bu askerin hâtırasına şehre “Tokat” ismi verildi. Kale, Bizans’ın Anadolu’daki en önemli kalelerinden biri ve başta geleniydi.
Tokat ismi Türkçede bildiğimiz “tokat” kelimesinden gelir. Tokat’ta bulunan kalenin ismi “Comano Pontica” idi. Anadolu’yu fetheden Selçuklu Oğuz Türkleri, bu kaleyi alınca Bizans ordusuna çok ağır bir tokat vurmuş olduğu kabul edildi. Böylece Bizans’a vurulan tokat bu şehrin ismi olarak yerleşti. Şehre “Tokat” ismi verildi.
Tokat isminin gerçek menşeiyse Bizanslılara âit “Comano Pontica” kalesini kuşatan Selçuklu ordusunun kumandanı Melik Danişmend Gâzi, kale hakkında bilgi almak için bir Türk askerini kaleye gizlice gönderdi. Kaleye giren Türk askeri, bilgi toplarken Bizanslı askerler etrâfını kuşattı. 20 Bizans askeriyle boğuşan bu yiğit, herbirini birer tokatla yere serip kaçıp kurtuldu. Bu boğuşmayı kale burcundan seyreden kale komutanı; “Türk’ün tokadı bu ise silâhı nasıl olur?” diyerek korkmaya başladı ve kalenin burçlarına teslim bayrağı çekerek teslim oldu. Zafer, kahraman bir Türk askerinin tokadıyla kazanılmış olduğundan, bu askerin hâtırasına şehre “Tokat” ismi verildi. Kale, Bizans’ın Anadolu’daki en önemli kalelerinden biri ve başta geleniydi.
TOKAT’IN TARİHİ ve KÜLTÜREL YAPISI
Bu havası hoş şehrin dört tarafında,bahçe ve bostanlar içinde sular akar. Bu bahçelerde bülbüllerin ötüşü, insan ruhuna sefa verir. Meyveleri lezzetli ve lâtif olup, her tarafa hediye olarak gönderilir. Her bağında birer köşk, havuz, fıskiye ve çeşitli meyveler bulunur. Halkı zevk ehlidir. Gariplerle dostturlar; kin tutmaz, hile bilmez, deryadil, haluk, selim ve halim insanlardır. Herkese iyi zanda bulunurlar. İyi geçinirler, hayırlı yapılar yaptırmaya hevesleri çoktur. Camii, saray, köşk ve imaretleri o kadar güzel ve metin olur ki, buralara girenler hayran olurlar. Şehir genişlik ve çok ucuzluk bir yer olup dünya yüzünde eşi yok gibidir. Yılın her zamanında halkının nimetleri boldur. Hacı Bektaş Veli'nin hayırlı ve bereketli duaları ile bu eski tarihi şehir, "ALİMLER KONAĞI, FAZILLAR YURDU ve ŞAİRLER YATAĞIDIR..."
EVLİYA ÇELEBİ
Seyahatname
(Cilt: 5 Saife: 69-70)
YÖREMİZ YERLEŞİMİNİN TARİHİ
M.Ö. 4000 yıllarından başlayarak 14 devlet ve birçok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Tokat; geniş ve sulak vadilerle bunlar arasındaki geçitlerden oluşan bereketli alanların orta yerinde bulunmaktadır.
Kalkotik ve ilk tunç çağlarından sonra Büyük Hitit Devletinin doğu federasyonlarına bağlı birçok kentin, Yeşilırmak'ın kolları Kelkit, Tozanlı ve Çekerek kolu vadileri boyunca kurulması ile başlayan, Pers ve Pontus döneminde doruğa ulaşan derebeylik dönemi, Tokat, Niksar, Zile ve Turhal'da en tipik ve güçlü şeklini almıştır.
İlimiz toprakları üzerinde kurulan Hitit ve Frig yerleşim alanları, M.Ö. 2500 - 4000 yılları arasında, yüksek düzeyde sanat ve kültür yaşamına ulaşmıştır. İç Anadolu yaylalarını aşamayan İon Kültürünün M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren, Kolonileri ile birlikte, Karadeniz'den Polemonion ( Ünye) ve Amisos (Samsun ) yolu ile Komana ya ( Tokat ) gelmiş, güneydeki geleneksel "Kapadokya " ve doğudan gelen Pers kültürü ile kaynaşmıştır.
Daha sonra uzun bir dönem içerisinde Roma ve Bizans Egemenliği altına giren Tokat, Danişmend ve Selçuklu Türklerinin siyasi üstünlükleriyle birlikte Maveraünnehir'den gelen Türk İslâm kültürü ile tanışmıştır. 900 yıldan beri de Türk Egemenliği altındadır.
Selçuklular zamanında Anadolu'nun 6. büyük kenti olan Tokat, 12. yüzyılda Bizans ve Haçlı orduları, 1243 yılından itibaren de Moğol baskısı altında olmasına rağmen İlhanlı egemenliği sonuna kadar gelişmesini sürdürmüş, antik dönemlerde olduğu gibi ekonomi ve ticareti gelişmiş, doğu batı yönündeki büyük ticaret kervanlarının konakladığı hanlar, kervansaraylar ile düzenli yol ve köprüler inşa edilmiştir
Selçuklu Türklerinin Anadolu'da yarattığı, özü güzellik ve sabır olan bu uygarlığın kültür, sanat, mimarlık, bayındırlık eserleri ile Tokat'ta hemen yüz yüze gelinir. Moğolların yaptığı büyük tahribatın ardından 14. yüzyıl sonunda Osmanlı egemenliğine giren Tokat, yükselme döneminde bölgenin tarım ve sanayi merkezlerinden biri olmuştur.
Evliya Çelebi'nin uzun uzun anlattığı gibi "Tokat'ın bağ. bahçe ve ovaları Osmanlı Ordularının konaklama ve gıda ambarı olmuş, bakırcılık, ipekçilik, pamuklu dokuma ile çeşitli sanayi ve el sanatları gelişmiş, iş hanları ve çarşıları Bağdat, Bursa ve Halep'tekiler ile kıyaslanır olmuştur." ifadeleri bunun kanıtıdır.
17. yüzyılın bitimi ile beraber gerileyen imparatorluk döneminde, Tokat olumsuz etkilenmiş, gelişme ve canlılığını yitirmiştir. Osmanlı Devleti'nin gelişme devrinde önemini yitiren ve pek çok ekonomik sorunlarla karşılaşan Tokat, hiçbir gelişme gösterememiş, 1863'ten sonra Sivas'a bağlı bucak, 187S'de mutasarrıflık (sancak beyliği) 1920'de müstakil liva ve nihayet Cumhuriyetin ilanı ile beraber il olmuştur.
TOKAT’TAKİ TARİHİ YAPILAR
CAMİLER
Acepsır Camii Osmanlı
Gaybi Camii Osmanlı
Seyyit Necmettin Camii Osmanlı
Tatar Hacı Camii Osmanlı
Su İçmez Camii Osmanlı
Akdeğirmen Camii Osmanlı
Devegörmez Camii Osmanlı
Çekenli Hamza Bey Camii Osmanlı
Tabakhane Camii Osmanlı
Kaya Camii Osmanlı
Çay Camii Osmanlı
Malkayası Camii Osmanlı
Kadı Hasan(Düdükçü ağa) Camii Osmanlı
Genç Mehmet(Örtmeliönü) Camii Osmanlı
Mahmut Paşa Camii Osmanlı
Rüstem Çelebi Camii İlhanlı
Garipler Camii Danişmentli
Ali Paşa Camii Osmanlı
Ulu Camii Osmanlı
Hacı Behzadi Camii Osmanlı
Meydan Camii Osmanlı
Hamzabey Camii Osmanlı
TakyecilerCamii
Kadı Hasan Camii Osmanlı
Yolbaşı Camii Osmanlı
Horuç Camii Osmanlı
Akbelen Köyü Camii Osmanlı
Ormandibi Köyü Camii Osmanlı
Dodurga Köyü Camii Osmanlı
Zile İshak Paşa Camii Osmanlı
Zile Nasuh Paşa Ulu Camii Osmanlı
Zile Boyacı Hasan Ağa Camii Osmanlı
Zile Şeyh Ethem Çelebi Camii Osmanlı
Zile Bedesten Camii Osmanlı
Zile Molla Yahya Camii Osmanlı
Zile Kebir Camii Osmanlı
Zile Hoca Beyazıt Camii Osmanlı
Zile Elbaşoğlu Camii Osmanlı
Zile Bayramağa Camii Osmanlı
Zile Alaca Mescit Camii Osmanlı
Tokat Ahmet Ağa Camii Osmanlı
Niksar Ulu Camii Danişmentli
Niksar Cin Camii Selçuklu
Niksar Alçakbel Camii Osmanlı
Çilhane Camii Osmanlı
Niksar Hoca Sultan Camii Osmanlı
Niksar Çöreği Büyük Camii İlhanlı
Niksar Keşfi Osman Camii Osmanlı
Turhal Ulu Camii Osmanlı
Turhal Kesikbaş Camii Osmanlı
Turhal Dazya(Gümüştop Köyü Ömer Paşa) Camii İlhanlı
Turhal Üzümören Camii Osmanlı
Kızlcaören Camii Osmanlı
Pazar Halil Bey Camii Osmanlı
Pazar Sinan Bey Camii Osmanlı
Çamlıbel Mescidi Selçuklu
Malum Seyit Camii Osmanlı
Erbaa Ravakbaba Camii Osmanlı
Erbaa Akça Kasabası Ömer Paşa Camii Osmanlı
Tokat Ali Paşa Mescidi Osmanlı
Tokat Alaca Mescit Selçuklu
Tokat Kundakçılar Mescidi Osmanlı
Niksar Kale Mescidi Selçuklu
Tokat Hacı Turhan Mescidi Selçuklu