tümör ve sonrası.. gözyaşları içinde yazılmıştır..

Sen sanslymıssn ki fırsatn olms bnm teyZmin yoktu :/ 40 yasndaydi daha bi gece yatti sabaha uyanamadi tam 7 sene oldu ama ilk günkü acı icimde bnm ona doyamadn bırakp gitti beni bir hafta bitkisel hayat yasadı haline sukret cnm
 
Çok geçmiş olsun gerçekten içime dokundu bu yazıın
allah ailene,sevdiklerine her daim mutlulukla bağışlasın ..
 
Cok gecmis olsun canim Allh sükür et csnim iyisin daha kötusu olabilirdi Insahlah hamilesindir bak gör bebegin olsun hasta oldugnu bille unutacaksin Bebegin sana Mutluluk getircek ,hem bu ay olmazada bidaki ay hic pes etme canim Allahim insh sana bi bebek nasip eder canimm dualarimdasin artik ...
 
Gözyaşları ile okudum ve inanin aciniza bir nebze ortak oldum...

Rabbim sağlık ile sinamasin, siz imtihaninizi vermissiniz.

Beterinden korusun allahim. .dualarım sizinle.

Sevgiler,
 
Yazını ağlayarak okudum ve hala yanaklarımdan yaşlar süzülüyor..:KK43:
Çok çok geçmiş olsun Rabbim bir daha böyle bir şey yaşatmasın size, ne size ne de sevdiklerinize.. Her şey bir imtihan herkes farklı şekilde sınanıyor işte ama düşünün ki geçti,bitti,gitti..
Ya hiç farkedilmeseydi ya dünyalar güzeli kediniz o gün yaramazlık yapmasaydı düşünmek bile istemiyorum.. Lütfen dik durun, kendiniz için, eşiniz için, aileniz için hatta kediniz için..
Çok güzel günler sizi bekliyor inşallah :KK54:
 
Su anda nerede nasilsin bilmiyorum sadece senin yazdigini okudum ve dayanamadim birseyler yazmak istedim. Rabbim sana sifa versin dayanma gucu versin cok zor cok cok Or bir durum sadece agladim okurken seni anliyorum diyemiyorum cok zordur tahminimce. Rabbim gunahlarina kefaret saysin bundan sonraki günlerin saglikla mutlulukla gecsin. Iyi ol insaallah...
 
öncelikle cevap yazan herkese çok çok çok teşekkürler.
hepiniz harikasınız hepiniz.
ağlayanlar, dualarını eksik etmeyenler!
bunu hak etmek için hiçbir şey yapmamışken üstelik,
yüce gönüllüğünüzü sunuyorsunuz.
ben de ancak okurken ağlayabiliyorum :KK43:

bazı konulara açıklık getireyim,
son kadın doğum rutin muayenem iyiydi.
beyin ameliyatımı yapan doktorla da son kontrolüm bir kaç ay önceydi,
aralığa kadar da gitmem gerekmiyor normalde.
o yüzden özellikle hamilelikle ilgili bir muayeneden geçmedim ama o zamanki MR vs'ye bakarak hamile kalabilirsin hatta kal bir daha ki MR'da çocuğun doğmuş olsun demişti :)
bana moral olurmuş bir de o çocukları çok seviyor.

sadece çok kilo almamam lazımmış ve normal doğum yapamazmışım.
ki bu da bir korku sebebi çünkü tekrar narkoz alıp bayıltılmayı vücudum kaldırmazsa masada kalırsam da çocuğumun yüzünü bir kez daha göremezsem gibi korkularım da var.
bir de işte çok başım dönerse hiç yaşayamaz hale gelirsem?
çünkü bilen bilir başın dönünce yatsan bile geçmiyor,
9 ay yatar atlatırsın gibi bir durum değil.
tuvalet banyo bile çok zorlaşıyor, tek kalamıyorsun.
şu an da bunları zor yapıyorum ama çok şükür yardımsız yapabiliyorum.
dinlene dinlene de olsa evimin işini (süpürme hariç her şey) yemeğimi filan kendim yapıyorum.
dışarıda ve arabada daha sorunlu ama ittire kaktıra hayata karışmaya çalışıyorum.
şimdi ya onu kaybedersem diyorum?
evet daha hamile olmadan bu korkuları geliştirdim :))

hamile kalmış olabileceğimle ilgili küçük bir risk oluştu sadece, ayrıntıya girmek istemiyorum :))
çok ufak bir ihtimal ama 2 gündür kendi kendime hamileymişim gibi hissetmeye başladım ve bu fikir dahi beni,
benim kadar mutsuz bir insanı mutlu etti.
adet zamanını nasıl bekleyeceğimi şaşırdım.

şimdi bu çok bilinçsiz ve az ihtimali bir ay oldu ama madem ihtimali bile beni sevindiriyor,
şu an değilsem bile bir daha ki ay bu işe adam gibi kafa yorarak,
işte ne bileyim ovulasyonu filan doğru düzgün takip etmek ateş ölçmek vs gibi şeylere dikkat ederek doğru dürüst denesem mi,
yoksa hamile kalmadıysam " oh hadi bu hasta halinde hamile kalmadığına şükret de korunmana bak " mı desem? kendime.

çok hastalanır mıyım bakabilir miyim büyüdüğünü bilmem görebilir miyim?
annem yakın oturuyor ama o şu an ablamın çocuğuna bakıyor.
ara sıra gelse de sürekli yardım edemez.
kayınvalidem var ama o da bir çocuğa tek başına 24 saat bakamaz.
ha ama ilk 3 ay teyzem gelip kalır bende onu biliyorum bana hiç kıyamaz çünkü :))
tabi emzirmesi vs anne her zaman en çok dahil olması gereken kişi ama,
ben çok yorgunsam ara sıra da olsa altını değiştirecek banyosunu yaptırıp uyutacak filan birileri var yani.
ama annenin yerini kim ne tutabilir?

benim için nolur dua edin şu an hamile olayım,
bir dahaki ay cesaretimi kaybederim gibi hissediyorum :)

bir de içimdeki bu mutluluk boşa çıkmamış olsun?

:26:

Okurken ağladım, hala ağlıyorum, erkek arkadaşıma anlatırkende ağladım... Allahım bir daha ne size ne de bir başkasına yaşatmasın bu durumu ne mutluki iyi huyluymuş ne mutluki kurtulmuşsunuz. Çocuk sahibi olmaya gelince doktorlar sakınca yok diyorsa neden olmasın inşallah hamilesinizdir ve bu kötü hastalığı nasıl atlattıysanız çocuk kadar güzel duyguyuda kolayca atlatırsınız Allah yardımcınız olsun.


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Yazdiklarini agliyarak okudum canim cok gecmis olsun.

Rabbim cok buyuk, bunu soyle dusun: eger kafana o spor aleti dusmemis olsaydi belkide hic bir zaman durumunun farkinda olmayacaktin ve sonu simdikinden daha aci olabilirdi.

Tedavin bitmis artik bu lanet hastaliktan kurtuldum yeni hayatima en pozitif sekilde baslamaliyim demelisin, psikolojik olarak stres yapman senin vucudun icin daha zararli. Bu hayatta hic birimizin ne olacagi belli degil, ama ya olursa diyede yasarsak hayattan zevk alamayiz.

Biz yillarca anneannemin gogus kanseriyle ugrastik. kanseri ilk seferinde atlatti ve 10 sene sonra yine geldi, cok kotu gunler gecirdi ama hep pozitif oldu. Kemoterapiden sonra butun damarlari kemikleri zarar gordu. onun ustune 10 tane daha ameliyat oldu, vucudunda saglam bi yer kalmadi zar zor ayakta duruyor ama onu bu yasama baglayan dunyaya olan pozitif bakisi..

Bundan sonra iyi seyler dusun, sevdiklerinlesin ve kimbilir yarin obur gun ailenize yeni uyeler katilir. Kotu huylu olsaydi yine olma ihtimali daha yuksekti inan. Rabbime dua et canim o dualari geri cevirmez, her karanlik tunelin sonunda bir aydinlik var. sen artik aydinliktasin yoluna rahatca devam et.
 
İki sene onceki konu sabah sabah beni aglatmaya utanmiyor musunuz ya.....coktan iyilestigini umut ederek gecmis olsun kardesim.
 
Bence bebeğin olsun. Sadece bebekliğini düşünme büyücek o sana destes olacak canından bir parça olacak. Gerektiğinde yardımcı olacak. Allahım sana ailenle eşnle bebeğinle mutlu huzurlu bir hayat versin.
 
Arkadaşlar,
galiba içimdeki his doğruymuş!
Adetime 1 gün kalmasına rağmen dayanamadım idrar testi yaptım bugün,
silik de olsa iki çizgi vardı çok şaşırdım eşimi aradım akşam işten gelince beraber gittik kan vermeye 53 çıktı!
3-4 haftalık hamileliğe işaretmiş sanırım.
Yarın kadın doğumcuya gideceğim ama galiba hamileyim!!!

Sizce de bebek var mıdır kese görünür mü? Adetim gecikmeden yaptırdığım için biraz korkuyorum kimyasal veya dış gebelik olabilir mi diye tecrübeli olanlar yazabilir mi?

Mutluluktan eşim de ben de ağladık, dayanamadım ablama da söyledim daha annem bile bilmiyor emin olmadan söylemeyeyim dedim!

Var mıdır bir kuzucuk?
 
Arkadaşlar,
galiba içimdeki his doğruymuş!
Adetime 1 gün kalmasına rağmen dayanamadım idrar testi yaptım bugün,
silik de olsa iki çizgi vardı çok şaşırdım eşimi aradım akşam işten gelince beraber gittik kan vermeye 53 çıktı!
3-4 haftalık hamileliğe işaretmiş sanırım.
Yarın kadın doğumcuya gideceğim ama galiba hamileyim!!!

Sizce de bebek var mıdır kese görünür mü? Adetim gecikmeden yaptırdığım için biraz korkuyorum kimyasal veya dış gebelik olabilir mi diye tecrübeli olanlar yazabilir mi?

Mutluluktan eşim de ben de ağladık, dayanamadım ablama da söyledim daha annem bile bilmiyor emin olmadan söylemeyeyim dedim!

Var mıdır bir kuzucuk?

Canim hayirlisi olsun cok sevindim. Daha kese gorunmez hcg degeri 1500u gecince gorursun 1 hafta 10 gun sonra gorursun insallah. Iyi seyler dusun hamileligin tadini cikar bir kadinin vucudu kendini bu donemde tamamen yeniliyor sana iyi gelecegine inananiyorum. Allaha emanet olun ikinizde
 
uzun zaman bekledim bu yazıyı yazabilmek için ama insan bir türlü hazır olamıyor işte..
başıma o kadar büyük bir şey geldi ki..
ben daha "bunun" bana olduğunu kendime itiraf edemedim..
hala kendimi hepsinin bir rüya olmasını umarken buluyorum..

yatacağım,
yeterince bekleyeceğim,
tertemiz bir uykuya dalacağım ve uyanınca..
yanımda uzanan eşime bakıp "aşkım çok kötü bi rüya gördüm " diyeceğim..
o da isteksizce dinleyecek..

sonra yine en büyük derdimiz evimizin taksidi olacak,
araba bozulursa nasıl yaptıracağız diye üzüleceğiz en fazla,
çözmekte en fazla zorlandığımız sorun "Arthur'un mamasını almayı unutmuşuz, bu saatte nereden bulacağız?" olacak..

ben en kötü ihtimalle ne yapacağımı hep biliyor olacağım..
ama olmuyor..
ben artık ne yapacağımı bilemiyorum.
ben plan yapamıyorum..

20 Mayıs'ta ilk kez oldu.
ben hayatımda ilk kez,
20 Mayıs 2011'de,
ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum!

bir hastanenin bahçesinde,
bir kolumda kayınpederim,
bir kolumda aşkım
"ne yapalım şimdi nereye gidelim" sorularına cevap veremiyordum!
hayatımda ilk defa!
düşünsenize bir..

1 gün önce her şey bambaşkaydı,
bir gün sonra ben orada dikilmiş ağlıyordum!

19 Mayıs tatildi,
mucize eseri ben evdeydim,
mucize eseri nöbet bana düşmemişti iş yerinde,
sevgilim de çalışmıyordu,
hafta içi bir gün ikimiz de evdeyiz,
aylaklık edebiliriz,
istediğimzi yapabiliriz.
mutlu olabiliriz.
belki de hayatımda son kez!

kim bilebilirdi ki..
Arthur beni peşine düşürecek,
ben onu evde kovalarken küçük tuvaletin kapısını çekeceğim,
kapıya takılı spor aleti başıma düşecek ama hiçbir şey olmayacak..
hafif bir şiş,
morluk bile yok..

ama ben korkacağım,
ertesi gün işyerinde bana rahat vermeyecek başımdaki ağrı
ve izin alıp doktora gideceğim,
doktor "nörolojik muayene çok iyi aslında pek gerek yok ama tomografi de çekelim" diyecek.
ben tomografiden döneceğim.
doktorla beraber oturacağız bilgisayarın karşısına.
size tomografiniz üzerinden bir şey göstereceğim diyecek.

-bakın başınıza darbe aldığınız yer burası.
-evet.
-hiçbir sorun yok gördüğünüz gibi.
-evet.
-kafatasınız falan da sağlam çatlama falan yok..
-evet çok iyi.
-aşağı doğru iniyorum şimdi bakın beyin sapında problem yok.
-evet (eee ne gösteriyorsun o zaman diyorum ben de içimden )
-omuriliğin tam başladığı yerde bir sorun var. başka bir şey bu.
-nasıl yani?
-orada olmaması gereken bir şey var..
-evet?
-bakın büyütüyorum görüntüyü. bu kitle omuriliğinize baskı yapmış..
-kitle? derken?
-hemen boyun MR'ı çektirmeniz lazım aşağıya yolluyorum sizi..
-durun ben MR'a giremiyorum.
-çok acil bir konu bu, sanırım anlatamadım. omuriliğinize baskı yapan orada olmaması gereken bir şey var diyorum size!
-tamam baktırırım sonra detaylı. şimdi işe dönmem lazım.
-çok ciddi durum diyorum.
-yani en kötü ne olabilir?
-en kötüsünü söyletmeyin şimdi bana.
-orada kalsa olmaz mı şu an ben hiçbir rahatsızlık hissetmiyorum.
-tomografiye bakarak yorum yaptırmayın bana hayatınız hakkında. acilen MR çektirmeniz gerek diyorum.
-ailem yurtdışıda onlar gelsin çektiririm haftaya (hala durumu kavrayamamışım. fıtık filan gibi bir şey var, beni apar topar ameliyat etmeye çalışıyorlar sanıyorum )
-o zaman kağıt imzalayacasınız burada.
-ne kağıdı?
-doktorum beni uyarmasına rağmen gerekli tetkikleri yaptırmadım. sorumluluk bana ait yazacaksınız.
-ne demek şimdi bu?
-bir haftanın bile önemi var demek..

hala olayın tam farkında olmadan doktorla pazarlık yapıyorum.
yalvar yakar bir açık MR merkezinin kartını alıyorum,
çünkü ben gerçekten ayık halde MR'a giremem.
ama bugün mutlaka çektirip hemen getireceksin sonuçları ben seni hocalarla görüştüreceğim diyor.

hocalar derken?
iyi huylu da çıksa kesinlikle ameliyat olacaksınız diyor...
iyi huylu?..
zaten iyi huylu gibi görünüyor. etrafı kireçlenmiş. uzun zamandır burada demek ki ama bi şikayete yol açmamış. hemen çıkartılırsa...

Allahım tümor bu!
tümor var beynimde.
kafamın içinde tümor var.
ben anlamadan yıllardır büyümüş hem de!
bir de omuriliğe baskı yapıyor.
sakat kalacağım, öleceğim ya da!
ya da sırayla ikisi de olacak..

hastaneden fırlayıp bir taksiyle gidiyorum MR'a..
eşimi arıyorum kapıda, çektiremiyorum tek başıma.
sakinleştiricilerle filan zorla giriyorum açığına bile.
görüntüleri CD'ye attırıp dönüyoruz hastaneye..

bana ilk bakan doktor ve bir radyolog bakıyorlar görüntülere önce.
teşhisten emin olunca,
hocaların hocası diye bahsettikleri bir profesörün odasına giriyoruz.
4-5 doktor bakıyor bana ve haberi veriyorlar:
kafanda tümör var.
beyin zarı tümörü!
menengioma.
omuriliğine baskı yapıyor.
başlangıç seviyesinden hem de.
biraz daha büyüse boyundan aşağısını felç eder.
başka tedavisi yok iyi huylu da olsa ameliyatla çıkarılacak.

hepsi hemfikirler..
rahatlar..
ben ağlıyorum..
olduğum yerde çakılmış bekliyorum..
patolojiye gitmeden anlaşılmaz,
o ancak ameliyattan sonra olur ama,
iyi huylu gibi gözüyor, diyorlar.
2-3 gün içinde ameliyat tarihi verecekler bıraksam.

eşimin kolunda yarı baygın oradan ayrılıyorum.
devlet hastanesine de gidelim diyorum.
özel hastaneler hemen ameliyat ister belki gerek yoktur diyorum hala.
kabullenmiyorum hala..
teşhiste bi yanlışlık vardır diyorum hala!
koskoca profesörlere inanmıyorum!
düşünsenize!
insan başına gelmeden anlamıyor.
ama kabullenmenin neden zor olduğunu ben o saniye idrak ediyorum.
konduramıyorsun!
başka bir doktora gideceksin,
yok canım bişeyin bi fıtık başlangıcın var,
rahatsızlık verirse ameliyat olursun,
hadi dön işine demelerini bekliyorsun.

aynı gün devlet hastanesine de gidiyoruz,
ama devlet hastanesindeki doktor,
daha da soğuk,
teyit ediyor durumu.
eşim, görümcem, kayınpederim, ben,
karşısında dururken yanına çağırıyor bizi:
-siz misiniz? diyor.
ama yüzünde öyle bir bakış var ki.
o zavallı, o çaresiz sen misin der gibi bakıyor.
belki bana öyle geliyor.

-benim..
-omurilik başlangıç seviyesinde tümör var.
-e.. ev.. evet..
-ameliyat olacaksınız. yalnız bu boyundan aşağısını felç eder. (gayet sakin söylüyor bunu )
-nas-nası-nasıl yani kurtulma şansım yok mu?
-zor bi ameliyat. tümör baskı yapıyor.. geçen hafta iki tane yaşlı hasta masada kaldı bu ameliyatta.. ama ilerlemişti onların ki.. elini kolunu sallayarak yürüyerek çıkanlar da oluyor tabi.

gidenler de var.
ama kalanlar da var!
o buz gibi masada narkoz altında yapayalnız ölenler yani!
ya da uyanıp elini kolunu boynundan aşağısını hareket ettiremeyenler!

o hastanenin bahçesine çıkıyoruz.
ve soruyorlar "napalım? nereye gidelim?"
BİLMİYORUM!
HAYATIMDA İLK DEFA NE YAPACAĞIMI BİLMİYORUM.

ağlamak ağlamak ağlamak..
inanamamak...
hele o sabah uyanmaları..
insanın içinde bir ocak yanar mı?
benim göğsümde yanıyor.
uyanır uyanmaz.
içim ateş gibi,
karnıma yayılıyor sancılar,
gerçek fiziksel bir ağrı bu!
içim yanıyor dedikleri işte bu.
o zaman anlıyorum..
keşke hiç anlamasam..
aşk acıları,
yakınları kaybetmek bile buna benzemiyor.
beyninde bir tümör taşımak.
Allah kimseye göstermesin.
tüm samimiyetimle söylüyorum Allah düşmanıma bile vermesin o duyguyu...

sakat mı kalacağım ölecek miyim belli değil ve ben daha 28 yaşındayım!
neden ya neden ben neden neden NEDEN NEDEN NEDENNNNNN..
NAPTIM BEN BUNU HAK EDECEK KADAR!
NAPTIM ALLAHIM NOLUR AFFET GERİ AL BUNU RÜYA OLSUN HEPSİ ALLAHIM NOLUR

o gün 20 Mayıs 2011 Cuma.
benim birinci hayatım bitti.
haftasonu tatili araya girince ben 2 gün bu duyguyla yaşadım.
2 koca gün hiç susmadan ağladım.
annemler Portekiz'deydi, geldiler..
anneme söyleyemedik.
babama da ben söyleyemedim.
ablam söyledi.
pazartesi günü 2 doktordan daha randevu aldık.
ikisi de MR'a baktı.
ben ikisinin karşısında da ağladım.
ikisi de aynı şeyleri tekrarladı.
ameliyat olacaksın!

ama ben bir hafta sonra tatile gidiyordum.
paramız yetmeyecek diye korka korka çok güzel bir otelde rezervasyon yaptırmıştık!
19 Mayıs'tı 3 gün önce,
ben evde eşimle kedimle mutluydum,
kendimi mutsuz sanıyordum ama mutluymuşum ben.
yaşıyormuşum ben!
allahım burda bana nefes yok.
ameliyat filan olamam ben diyorum.
önce planladığım tatile gideceğim ben diyorum.

psikiyatriste görünüyorum,
herkesin yapma etme bir an önce gir ameliyata demesine rağmen,
ben yanıma eşimi ve bir kutu yeşil reçeteli ilacımı alıp tatile gidiyorum.
sebebini anlamıyor,
neden bir an önce girmiyorsun diyorlar.
çünkü ben o masadan kalkacağıma inanmıyorum!
kalksam da elimi kolumu kullanamayacağım,
ya da beynim ödem yapacak hasar kalacak kimseyi hatırlayamayacağım,
bitki gibi boş bakacağım belki insanlara,
belki aşık olduğum adamı tanımadan ben, bir hastane odasında onun suratına bakacağım!
belki de bu benim "ben" olarak son 1 haftam.

anlatamıyorum ama yine de gidiyoruz.
Kaş ve Kemer..
eşsiz güzellikler,
tekne gezileri,
Patara, Kekova, Demre, Kaputaş..
ağlasam da,
dönüşte olacaklardan korksam da hepsine gidiyorum..
ve 8 Haziran'da ameliyata girmek üzere 6 Haziran'da İstanbul'a dönüyorum.

ameliyattan önceki 2 gün belki de yaşadığım en zor günlerdi.
anneannemlere gittim..
alışverişe gittim,
hastanede giymek için pijamalar aldım.
son gün sinemaya da gittim belki de son gidişimdir diye.
İstinye Park'ta Karayip Korsanları, 3 boyutlu.

herşeyi denedim ama o göğsümde yanan ocak,
hiç sönmedi.
hele sabah uyanmak!
Allahım nolur kimseye gösterme. başka türlü anlatamıyorum bu duyguyu.
kimse bu duruma düşmesin.

ameliyattan bir gün önce anestezi muayenesine gittim.
o doktorun karşısında da ağladım.
o gün eşimin ateşi çıktı.
soğuk denizlerde yüzmektendir sandım ama üzüntüdenmiş,
ben ameliyata girince düşmüş.
ablamla eşi bize geldiler o gece evde ikimiz oturup oturup düşünmeyelim diye.
tatili filan anlattık,
fotoğraflara baktık.
belki de son günlerim diyorum ben içimden.

sabah babam almaya geldi.
arkada ablamlar,
ben annemden habersiz,
yastığımı ağlaya ağlaya öpüp çıktığım evimin önünden ameliyata gittim.
elimde sevdiceğin yıllar önce hediye aldığı bir ayıcık...

burada doktor hastane ismi filan vermek belki sakıncalıdır,
ama Türkiye'nin en iyi hastanelerinden birinde,
Türkiye'nin en iyi doktorlarından birine ameliyat oldum.
ameliyata girmeden,
odada hazırlıyorlar sizi,
kıyafetlerinizi çıkarttırıp ameliyat elbisesi giydiriyorlar,
varis çorabı giydiriyorlar,
damar yolu açıyorlar..
ben bunları nasıl yaptırdım?
nasıl dayandım..
ağlaya ağlaya..
canımdan can kopa kopa..
hani bi efsane vardır,
sana bir ilaç veriyorlar,
güle oynaya giriyorsun ameliyata diye..
bana öyle bir şey vermediler..
sadece 1 tane sakinleştirici verdiler o da o üzüntüye etki metki etmedi..
arkadaşlarım kuzenlerim bayağı bi kalabalık ile beraber gittik ameliyathane kapısına.
görseniz bir film sahnesi zannedersiniz..
ben son an kapıda yatakta yatarken "yol bitti mi geldik mi?" diyorum telaşla..
evet burası diyorlar.
"ne olur girmeden bi vedalaşayım son kez sarılacağım durun" diye haykırıyorum.
duruyorlar.
deli gibi ağlıyorum artık zaten narkoz vermeseler de bayılacağım neredeyse.
eşimi kendime çekip Arthur sana emanet diyorum.
öpüyorum kokluyorum..
Allahım nolur bi daha yaşatma!
o da ağlıyor.
kaçıyor artık kollarımın arasından yoksa giremeyeceğim.
sonradan anlatıyor ben ameliyata girince kopmuş zaten arkadan herkes..
ağlamayan kalmamış..
yönetmen orada "tamam" dese bitecek bir film gibi..
zaten böyle şeyler sadece filmlerde olur di mi?..
biri evet desin..
ama demiyor..

bir gün önce karşısında "uyanamamaktan korkuyorum ben" diye ağladığım kadın,
anestezi uzmanı,
melek gibi,
tatlı rüyalar göreceksin ve uyanacaksın korkma demişti bana..
ameliyathaneye girer girmez,
"şimdi tatlı rüyalar başlayacak" diyor...
benim korkum narkozu son anda vermeleri.
yani saçlarımın kazınmasını (enseden bir bölüm) masaya sabitlenmemi filan bekleyecek olmam.
Allahıma çok şükür ki narkozu hemen veriyorlar.
kapkaranlığa sürükleniyorum ve sonra ilk hatırladığım eşimin ismini haykırarak kalkmaya çalışışım!
o yanımda dikiliyor zannetim bir an.
öyle değilmiş.
hayalmiş.
kafanızı kaldırmayın lütfen diyorlar.
ameliyat bitti mi dediğimi hatırlıyorum.
bitti diyorlar.
doktorun ellerine sarılıyorum.
bana 15 sn kadar gelen bir süre tekrar kendimden geçmişim.
sonra tekrar gözümü açtım.
1 saliselik zaman dilmi içinde aklıma ellerim ayaklarım geldi.
oynatabiliyordum!
onu anladım...
sonra da zaten bağırmaya başladım.
kafamdaki korkunç ağrıyı çünkü o zaman algıladım.
sanki kafamı ortadan yarmışlar ve kapatmamışlar.
öyle beynim açıkta kafamda baltayla filan duruyormuşum gibi bir ağrı.

4 saat aralıksız bağırdım.
yoğun bakımda.
5 dk. için yanıma bir kaç yakınım geldi gitti ama ben hep bağırdım.
ağrı dayanılmazdı.
benzer ameliyat geçirecekler varsa isterlerse buraları okumasınlar.
bünyeden bünyeye değişirmiş tabi ama ilk gece inanılmaz bir ağrı oluyor.
nörolojik vaka olduğunuz için uyutmuyorlar.
ağrı kesicileri son haddine kadar verdik dediler,
ama ben tam 4 saat aralıksız bağırdım.
ne kadar ayıp hastanede bağırılmaz falan denilecek gibi değil.
hani birisi kolunuzu alıp büker falan da istemsiz bağırırsınız ya.
bağırmadan durulmayacak kadar ağrıdı.

ilk gece yoğun bakımda geçiyor.
yanınızda bir yakınınız da olmuyor.
doktorlara bayıltın beni ölmeye razıyım diye yalvardım ama bayıltmadılar.
sabaha kadar o ağrıyla yaşadım.
sabah o büyük ağrı geçmişti ama yerine yine hatırı sayılacak bir ağrı bırakmıştı.
5 gün hastanede yattım,
ameliyat sonrası da 10 ay kadar geçti ama hala ağrılarım geçmedi.
biraz azaldı ama hala boynumu tam hareket ettiremiyorum.
uyuyacak bir pozisyon bulamıyorum.
kafamın arkası hala uyuşuk,
bacağımın üzerine yatmışım da karıncalanmış gibi..

hastane günlerimi sonraki olayları filan artık bu yazıda anlatamayacağım,
ama gerçekten zor bir sürecin içindeyim.
ameliyattan beri hiçbir gece 1 saatten fazla uyumadım.
15 dk dalıyorum sonra 3-4 saat uykusuzum.
işten ayrıldım.
günlerim başıma neden bu felaketin geldiğini ve bundan sonra ne olacağını düşünmekle geçiyor.
kendimi oyalamak için herşeyi yapıyorum ama sorular gitmiyor.
neden oldu bu bende?
tekrar olmaması için ne yapmalıyım.
bu soruların yanıtları yok.
patoloji sonucum iyi huylu çıktı.
çok şükür.
zaten kötü huylusunda ortalama yaşam süresi 5-6 ay diyor nöroloji sitelerinde.
iyi huylularda..
%20'si 10 yıl içinde tekrar edebilirmiş.

şu an benim tedavim durdu.
tümör alındı.
MR çekildi.
tamamı alınmış.
şimdi yapacağım ameliyattan kaynaklanan sorunların iyileşmesine uğraşmak.
ve 1 yıl sonra çekilecek MR'I beklemek.
o temiz çıkarsa 1 yıl sonrakini..
sonra...

kısacası çok karanlık bir yola girdim ben.
her an acaba şu an tekrar içimde bi lanet tomurcuklanıyor mu,
bir daha o acıları yaşayacak mıyım diye düşünüyorum.
her gün her saat her dakika her saniye..
düşünün bir!
daha da kötüsü bir daha olursa kötü huylu olabilirmiş,
yayılım gösterebilirmiş,
beynin farklı bir noktasında da olabilirmiş..

Allahım nolur bir daha gösterme..
ben artık iyileşeyim.

eski ben olayım, unutayım diyorum ama olmuyor.
benim artık birinci hayatım bitti.
tekrar olacak mı olursa da daha kötüsü mü olacak diye bir bekleyişe dönüştü benim hayatım.
hiç olmadığım kadar mutsuz, umutsuz ve psikolojik durumumun düzeleceğinden inançsızım.
belki 5 yıl sorunsuz yaşayacağım ama ya sonra?
ya sonra tekrar gelirse.
ben bir daha nasıl mutlu olacağım Allahım nasıl hayata tutunacağım.
bilen varsa yol göstersin bunca acı unutulur mu?
olmaz bir daha boşver denilip hiçbir şey olmamış gibi yola devam edilir mi?

bana edilmez gibi geliyor..
bir gün bir MR sonrası başıma daha gelecekler var gibi geliyor.
korkunç ağrılara korkunç üzüntülere uzanıyor benim yolum..
nasıl dayanacağım..
Allahım nolur rüya olsun.

bunlar benim başıma gelmemiş olsun ne olur..

düzelmesinin başka yolu yok bunun..
bir daha mutlu olmamın başka yolu yok..


gecmis olsun. hepimiz her an böyle bir seyle karsilasabiliriz. ama olumsuz düsünmemek gerek. Allah sizi korumus. tesadüf sonucu ögrendiniz ve tedavinizi oldunuz. hani demissiniz ya daha önce mutluymusum diye. cok sükür ameliyatiniz gecmis atlatmissiniz ve simdi yine mutlusunuz.:nazar::nazar: Esiniz sizi seviyor ve berabersiniz tadini cikarin. :KK16::KK16::KK16::KK16::KK16::nazar:
 
Arkadaşlar,
galiba içimdeki his doğruymuş!
Adetime 1 gün kalmasına rağmen dayanamadım idrar testi yaptım bugün,
silik de olsa iki çizgi vardı çok şaşırdım eşimi aradım akşam işten gelince beraber gittik kan vermeye 53 çıktı!
3-4 haftalık hamileliğe işaretmiş sanırım.
Yarın kadın doğumcuya gideceğim ama galiba hamileyim!!!

Sizce de bebek var mıdır kese görünür mü? Adetim gecikmeden yaptırdığım için biraz korkuyorum kimyasal veya dış gebelik olabilir mi diye tecrübeli olanlar yazabilir mi?

Mutluluktan eşim de ben de ağladık, dayanamadım ablama da söyledim daha annem bile bilmiyor emin olmadan söylemeyeyim dedim!

Var mıdır bir kuzucuk?

Cok cok cok sevindim...
Su konuyle her karsilastigimda lutfen guzel bir gelisme olsun diye dileyerek aciyorum, ve gorunce yazini cok sevindim:KK3:
Guzel haberlerinizi bekliyorum, kan testi genel anlamda tutan bir durum, hatta ben yuzde yuz diye duymustum ama yarin iyice kesinlesir, aman iyice emin olmadan aklinizin bir kosesinde diger ihtimalde dursun da...
Mutlaka bize de haber verin:KK34:
 
Arkadaşlar,
galiba içimdeki his doğruymuş!
Adetime 1 gün kalmasına rağmen dayanamadım idrar testi yaptım bugün,
silik de olsa iki çizgi vardı çok şaşırdım eşimi aradım akşam işten gelince beraber gittik kan vermeye 53 çıktı!
3-4 haftalık hamileliğe işaretmiş sanırım.
Yarın kadın doğumcuya gideceğim ama galiba hamileyim!!!

Sizce de bebek var mıdır kese görünür mü? Adetim gecikmeden yaptırdığım için biraz korkuyorum kimyasal veya dış gebelik olabilir mi diye tecrübeli olanlar yazabilir mi?

Mutluluktan eşim de ben de ağladık, dayanamadım ablama da söyledim daha annem bile bilmiyor emin olmadan söylemeyeyim dedim!

Var mıdır bir kuzucuk?

hikayenizi okudum ve annemle vedalaşıp onu böyle bir ameliyata gönderdiğim gün ve yaşadıklarım film gibi aktı gözlerimden.. hastanenizi ve doktorunuzu merak ettim..

bakın şöyle düşünün eğer çıkacaksa kaderinizde bu illetle tekrar karşılaşmak varsa zaten karşılaşacaksınız ama sürekli bunu düşünerek sürekli stres üzüntü içinde olarak belki bir daha hayatınız boyu karşılaşmayacağınız tümörle karşılaşmak durumunda kalabilirsiniz.. yani demek istediğim anın tadını çıkarın bakın Allah size bir de yavrucak vermiş bir ışık vermiş kötü düşüncelerden kurtulup yolunuzu aydınlatmanız ve feraha ermeniz için.. İyi düşünün iyi olsun.. Allah mutluluğunuzu daim etsin..
 
X