Türk gelenekleri ve saçmalıkları

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

birannebirbebek46

Üye
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
22 Mart 2023
350
25
57
Birçoğunuzun ne anlama geldiğini bilmeden yaptığı bazı türk geleneklerini neden genç kızlar ısrarla devam ettiriyorlar anlamıyorum. Mesela kız isteme olayı. Eskiden kadınlara sen kimle evlenmek istiyorsun diye sorulmadığı için babadan istenirdi baba verirse evlenirdi kız sevse de sevmesede ve bu gelenek hala devam ediyor. Şimdi diceksiniz ki ama babası kıza soruyor buda saçmalık değil mi? Sen baba sevgilim beni istemeye gelcek evlenmek şstiyorum diyorsun ve istemede baban sana soruyor kimse oyuncu değil ama herkes bir tiyatronun içinde. Birde bilinçaltı denen bişey var pek önemsenmiyor ama mühim konu. Baba kızı size verdik gitti diyor çünkü eskiden kız evden gelinlikle çıkar kefenle gelirmiş. Bu sefer damat tarafı kızı aldık diyor ona kendilerininmiş gibi hatta alınıp verilme muhabbeti yani bir malmış gibi düşündürüyor. Halbüki kız o kayınpederine, kayınvalidesine, kocasına ; annesinden babasından bir emanet ve onlarında bunun idrakında olması gerekiyor. Böyle bir idrak olmadığı için birçok kadınımız kv den kocasından yana sıkıntı çekiyor psikolojik şiddet fiziksel şiddet görüyor. Şimdi isteme olmasın mı aileler nasıl tanışcak diyeceksiniz. Bence isteme olmasın isteme denmesin ona tanışma densin. Aileler çocuklarının ailesiyle tanışsın damat adayını gelin adayını tanısın. Buna tanışma densin ve bilinçaltında bu şekilde kalsın. Birde istemede söz yüzüğü takılıyor bu kızı bize vereceğinize söz verdiniz anlamına geliyor evi almadan önce başkasına satılmasın diye önceden kapora vermeye benzetiyorum. Evlenince takılır yüzük önceden takmaya me gerek var. Bazen erkekler toksik kıskançlığı yüzünden taktırmak istiyor parmağında yüzüğü görsün diğer erkekler de yanaşmasın diye bence bu zihniyetteki erkeklerden uzak durun.


Birde tuzlu kahve var. Ben buna kadınların sessiz çığlığı diyorum. Yukarda yazdığım gibi babasından istenen kız babasına istemediğini söyleyemediği için söylese bile etki etmeyeceği için bari damat adayı anlasın istemediğimi ve o evlenmekten vazgeçsin amacı ile eğer başkasındaysa gönlü kahveyi tuzlu yaparmış. Damat içince anlarmış kadının onu istemediğini ama eğer kızında gönlü varsa şekerli kahve yaparmış. Düşünün bu nasıl bir çaresizlik bir kahveden medet ummak! Yorumlarda o anlama gelmiyor eğer damat tuzlu kahveyi bitirise gelini sevdiği anlama geliyor vs gibi birşey yazmayın Çünkü bu sonradan uydurulmuş sevimleştirilmeye çalışılmış. Birinin sizi sevdiğini tuzlu kahveyi içip içmemesinden anlayamazsınız ne adamlar var o kahveyi içip karısına şiddet uygulayan hatta öldüren. Birde bu işi eğlenceye vuran gelinlermiz var içine tuz dışında bulduğu herşeyi koyan sonra damadı hastanelik eden hatta haberlere çıkmıştı bir adam zehirlenip ölmüştü.


Böyle çok gelenek var uzatmamak için son olarak herkeste gördüğüm utanmadan takılan bekaret kemeri olayı var. Regl olduğunu saklayan ve saklanması gerektiği öğretilerek büyütülen genç kızlara evlenirken bakiredir sembollü o kırmızı iğrenç kurdele takılıyor ve bunu abisi veya babası takıyor. Bekarete gereksiz önem veren türk zihniyetinin namusu bekaretten ibaret sanmasının tescilli hareketi. Ben kızlar bakire olsun olmasın demiyorum bu kişinin özeli ve kendi tercihidir. Evlendiği adamla arasında özel mevzudur. Bunu kırmızı kemer ile cümle aleme göstermenin bu ve diğer saçma gelenekleri sırf gelenek diye sorgulamadan devam ettirmenin ne anlamı var.

Bana yazıcak olursanız sen konuşuyorsun ama böyle yapmadın sanki diye yapmadım hiçbirini. Eşimden rica ettim beni istemesin baban diye oda babasından rica etti istetmedim kendimi söz yüzüğü takmadık nişan yapmadık gereksiz, insanı yoran bohçalardan yapmadık. Evlenen insana destek olmak yerine kapı açarken para istenen, çeyiz sandığına oturulup para istenen, arabanın üstüne oturulup para istenen geleneğin hiçbirini yapmadım, yaptırmadım. Nikah kıydık gönlümüzce ve minimal düğün yaptık çok eğlendik yorulmadık hiç kavga etmedik bu süreçte, gelenektir diye ev alışverişine aileleri sokmadık, biz beğendik aldık. bu süreci stresli geçirmektense keyif alarak geçirdik.
2 senedir eşimin ailesiylede güzel ve seviyeli bir ilişkim var. Ben bilinçaltı mevzusuna inanıyorum. herşey düşünceden geçiyor ve ne demişler sen kendini değiştir dünyan değişsin. Değişimin böyle böyle başladığı düşüncesindeyim kadını aşağılayan her geleneği değiştirmek bizim elimizde.
 
Birçoğunuzun ne anlama geldiğini bilmeden yaptığı bazı türk geleneklerini neden genç kızlar ısrarla devam ettiriyorlar anlamıyorum. Mesela kız isteme olayı. Eskiden kadınlara sen kimle evlenmek istiyorsun diye sorulmadığı için babadan istenirdi baba verirse evlenirdi kız sevse de sevmesede ve bu gelenek hala devam ediyor. Şimdi diceksiniz ki ama babası kıza soruyor buda saçmalık değil mi? Sen baba sevgilim beni istemeye gelcek evlenmek şstiyorum diyorsun ve istemede baban sana soruyor kimse oyuncu değil ama herkes bir tiyatronun içinde. Birde bilinçaltı denen bişey var pek önemsenmiyor ama mühim konu. Baba kızı size verdik gitti diyor çünkü eskiden kız evden gelinlikle çıkar kefenle gelirmiş. Bu sefer damat tarafı kızı aldık diyor ona kendilerininmiş gibi hatta alınıp verilme muhabbeti yani bir malmış gibi düşündürüyor. Halbüki kız o kayınpederine, kayınvalidesine, kocasına ; annesinden babasından bir emanet ve onlarında bunun idrakında olması gerekiyor. Böyle bir idrak olmadığı için birçok kadınımız kv den kocasından yana sıkıntı çekiyor psikolojik şiddet fiziksel şiddet görüyor. Şimdi isteme olmasın mı aileler nasıl tanışcak diyeceksiniz. Bence isteme olmasın isteme denmesin ona tanışma densin. Aileler çocuklarının ailesiyle tanışsın damat adayını gelin adayını tanısın. Buna tanışma densin ve bilinçaltında bu şekilde kalsın. Birde istemede söz yüzüğü takılıyor bu kızı bize vereceğinize söz verdiniz anlamına geliyor evi almadan önce başkasına satılmasın diye önceden kapora vermeye benzetiyorum. Evlenince takılır yüzük önceden takmaya me gerek var. Bazen erkekler toksik kıskançlığı yüzünden taktırmak istiyor parmağında yüzüğü görsün diğer erkekler de yanaşmasın diye bence bu zihniyetteki erkeklerden uzak durun.


Birde tuzlu kahve var. Ben buna kadınların sessiz çığlığı diyorum. Yukarda yazdığım gibi babasından istenen kız babasına istemediğini söyleyemediği için söylese bile etki etmeyeceği için bari damat adayı anlasın istemediğimi ve o evlenmekten vazgeçsin amacı ile eğer başkasındaysa gönlü kahveyi tuzlu yaparmış. Damat içince anlarmış kadının onu istemediğini ama eğer kızında gönlü varsa şekerli kahve yaparmış. Düşünün bu nasıl bir çaresizlik bir kahveden medet ummak! Yorumlarda o anlama gelmiyor eğer damat tuzlu kahveyi bitirise gelini sevdiği anlama geliyor vs gibi birşey yazmayın Çünkü bu sonradan uydurulmuş sevimleştirilmeye çalışılmış. Birinin sizi sevdiğini tuzlu kahveyi içip içmemesinden anlayamazsınız ne adamlar var o kahveyi içip karısına şiddet uygulayan hatta öldüren. Birde bu işi eğlenceye vuran gelinlermiz var içine tuz dışında bulduğu herşeyi koyan sonra damadı hastanelik eden hatta haberlere çıkmıştı bir adam zehirlenip ölmüştü.


Böyle çok gelenek var uzatmamak için son olarak herkeste gördüğüm utanmadan takılan bekaret kemeri olayı var. Regl olduğunu saklayan ve saklanması gerektiği öğretilerek büyütülen genç kızlara evlenirken bakiredir sembollü o kırmızı iğrenç kurdele takılıyor ve bunu abisi veya babası takıyor. Bekarete gereksiz önem veren türk zihniyetinin namusu bekaretten ibaret sanmasının tescilli hareketi. Ben kızlar bakire olsun olmasın demiyorum bu kişinin özeli ve kendi tercihidir. Evlendiği adamla arasında özel mevzudur. Bunu kırmızı kemer ile cümle aleme göstermenin bu ve diğer saçma gelenekleri sırf gelenek diye sorgulamadan devam ettirmenin ne anlamı var.

Bana yazıcak olursanız sen konuşuyorsun ama böyle yapmadın sanki diye yapmadım hiçbirini. Eşimden rica ettim beni istemesin baban diye oda babasından rica etti istetmedim kendimi söz yüzüğü takmadık nişan yapmadık gereksiz, insanı yoran bohçalardan yapmadık. Evlenen insana destek olmak yerine kapı açarken para istenen, çeyiz sandığına oturulup para istenen, arabanın üstüne oturulup para istenen geleneğin hiçbirini yapmadım, yaptırmadım. Nikah kıydık gönlümüzce ve minimal düğün yaptık çok eğlendik yorulmadık hiç kavga etmedik bu süreçte, gelenektir diye ev alışverişine aileleri sokmadık, biz beğendik aldık. bu süreci stresli geçirmektense keyif alarak geçirdik.
2 senedir eşimin ailesiylede güzel ve seviyeli bir ilişkim var. Ben bilinçaltı mevzusuna inanıyorum. herşey düşünceden geçiyor ve ne demişler sen kendini değiştir dünyan değişsin. Değişimin böyle böyle başladığı düşüncesindeyim kadını aşağılayan her geleneği değiştirmek bizim elimizde.
Peki siz evlendiğinizde neden yüzük taktınız birine ait olduğunuzun sembolü amacını taşıdığını düşünerek bunu neden yaptınız ?
 
Peki siz evlendiğinizde neden yüzük taktınız birine ait olduğunuzun sembolü amacını taşıdığını düşünerek bunu neden yaptınız ?
ben alyans takılmasın yazmadım söz yüzüğü takılmasın dedim evlenmeden böyle bir yüzük takmaya gerek duymadık ve takmadık. suanda da takmıyorum ama taktığım zaman hoşuma gittiği için takmıştım. eşimede hiçbir zaman tak evli olduğun belli olsun demedim bir daha belirteyim evlenince yüzük takmayı yanlış bulmuyorum.
 
ben alyans takılmasın yazmadım söz yüzüğü takılmasın dedim evlenmeden böyle bir yüzük takmaya gerek duymadık ve takmadık. suanda da takmıyorum ama taktığım zaman hoşuma gittiği için takmıştım. eşimede hiçbir zaman tak evli olduğun belli olsun demedim bir daha belirteyim evlenince yüzük takmayı yanlış bulmuyorum.
Söz de veya nişanda takmakta bir , söz de kızımızı size vercez söz anlamını taşıyorsa düğünde veya nikahta da kızımız artık sizin buda sembolü demek oluyor sizin mantığınızla ilerlersek , merak ettiğim için sordum teşekkürler..
 
Bu kadar çok düşünüp kendinizi yormasaniz mi ? Bunlar heyecan ile yaşanıp geçilecek seylerken bunları düşünüp erken yaşlanmak istemek niye .?
Şaşırmadım yazdığınız yoruma. Bu zihnşyet yüzünden kadınları aşağılayan gelenekler yine kadınlar tarafından heyecanla devam ettiriliyor. Bende bu erkeklerin sünnetinin alenen konuşulduğu, kızların regl olmasının ayıp görüldüğü, saklanması gerektiği, ve bu zihniyet aşılanan genç kızların ped alırken utandığı bir toplumda bekaret kemerinin takılmasının tezat olduğunu ve kayıtsız kalmamamız gerektiğini düşünüyorum. Ben yapmazsam sen yapmazsan o yapmazsa böyle böyle unutulur ve bunlara maruz kalmak zorunda kalmayız.
 
Şaşırmadım yazdığınız yoruma. Bu zihnşyet yüzünden kadınları aşağılayan gelenekler yine kadınlar tarafından heyecanla devam ettiriliyor. Bende bu erkeklerin sünnetinin alenen konuşulduğu, kızların regl olmasının ayıp görüldüğü, saklanması gerektiği, ve bu zihniyet aşılanan genç kızların ped alırken utandığı bir toplumda bekaret kemerinin takılmasının tezat olduğunu ve kayıtsız kalmamamız gerektiğini düşünüyorum. Ben yapmazsam sen yapmazsan o yapmazsa böyle böyle unutulur ve bunlara maruz kalmak zorunda kalmayız.
Sonradan yazdiginiz şeylere bende katılıyorum. Ben konunuzun ilk başlarında yazdiginiz şeye yorum yaptım. Yok verdim gitti ben malmiyim filan. Yani bunlari düşünüp erken yaslanirsiniz. Bazı geleneklere bende karşıyım ki çoğunu yapmadık. Ama yormadim yapılan şeylere de kasmadim kendimi yani. Tavsiye ederim.
 
Sonradan yazdiginiz şeylere bende katılıyorum. Ben konunuzun ilk başlarında yazdiginiz şeye yorum yaptım. Yok verdim gitti ben malmiyim filan. Yani bunlari düşünüp erken yaslanirsiniz. Bazı geleneklere bende karşıyım ki çoğunu yapmadık. Ama yormadim yapılan şeylere de kasmadim kendimi yani. Tavsiye ederim.
Dediğiniz gibi ince düşünüyorda olanilirim ama yanlış bir düşünce olduğunu düşünmüyorum yazıda belirttiğim gibi bilinçaltına inanıyorum ve verdik gitti, aldık kızı bir algı oluşturuyor. Onun yerine gelin emanet olarak görünse damat ve ailesi de ona göre davranır diye düşünüyorum. Sonuçta emanete ihanet edilmez.
 
Dediğiniz gibi ince düşünüyorda olanilirim ama yanlış bir düşünce olduğunu düşünmüyorum yazıda belirttiğim gibi bilinçaltına inanıyorum ve verdik gitti, aldık kızı bir algı oluşturuyor. Onun yerine gelin emanet olarak görünse damat ve ailesi de ona göre davranır diye düşünüyorum. Sonuçta emanete ihanet edilmez.
Keskeee . Keşke emanet gibi görülse. Ama kendini bilen aileler bu sözlerden ziyade aile olmanın gerektirdiği saygıyi verir. Nitekim benim eşimin ailesi öyle . Alma verme değil de daha çok empati kurarak yorum yaparlar. Allah iyi insanlar çıkardığı zaman hicbirseyin önemi kalmıyor.
 
Birçoğunuzun ne anlama geldiğini bilmeden yaptığı bazı türk geleneklerini neden genç kızlar ısrarla devam ettiriyorlar anlamıyorum. Mesela kız isteme olayı. Eskiden kadınlara sen kimle evlenmek istiyorsun diye sorulmadığı için babadan istenirdi baba verirse evlenirdi kız sevse de sevmesede ve bu gelenek hala devam ediyor. Şimdi diceksiniz ki ama babası kıza soruyor buda saçmalık değil mi? Sen baba sevgilim beni istemeye gelcek evlenmek şstiyorum diyorsun ve istemede baban sana soruyor kimse oyuncu değil ama herkes bir tiyatronun içinde. Birde bilinçaltı denen bişey var pek önemsenmiyor ama mühim konu. Baba kızı size verdik gitti diyor çünkü eskiden kız evden gelinlikle çıkar kefenle gelirmiş. Bu sefer damat tarafı kızı aldık diyor ona kendilerininmiş gibi hatta alınıp verilme muhabbeti yani bir malmış gibi düşündürüyor. Halbüki kız o kayınpederine, kayınvalidesine, kocasına ; annesinden babasından bir emanet ve onlarında bunun idrakında olması gerekiyor. Böyle bir idrak olmadığı için birçok kadınımız kv den kocasından yana sıkıntı çekiyor psikolojik şiddet fiziksel şiddet görüyor. Şimdi isteme olmasın mı aileler nasıl tanışcak diyeceksiniz. Bence isteme olmasın isteme denmesin ona tanışma densin. Aileler çocuklarının ailesiyle tanışsın damat adayını gelin adayını tanısın. Buna tanışma densin ve bilinçaltında bu şekilde kalsın. Birde istemede söz yüzüğü takılıyor bu kızı bize vereceğinize söz verdiniz anlamına geliyor evi almadan önce başkasına satılmasın diye önceden kapora vermeye benzetiyorum. Evlenince takılır yüzük önceden takmaya me gerek var. Bazen erkekler toksik kıskançlığı yüzünden taktırmak istiyor parmağında yüzüğü görsün diğer erkekler de yanaşmasın diye bence bu zihniyetteki erkeklerden uzak durun.


Birde tuzlu kahve var. Ben buna kadınların sessiz çığlığı diyorum. Yukarda yazdığım gibi babasından istenen kız babasına istemediğini söyleyemediği için söylese bile etki etmeyeceği için bari damat adayı anlasın istemediğimi ve o evlenmekten vazgeçsin amacı ile eğer başkasındaysa gönlü kahveyi tuzlu yaparmış. Damat içince anlarmış kadının onu istemediğini ama eğer kızında gönlü varsa şekerli kahve yaparmış. Düşünün bu nasıl bir çaresizlik bir kahveden medet ummak! Yorumlarda o anlama gelmiyor eğer damat tuzlu kahveyi bitirise gelini sevdiği anlama geliyor vs gibi birşey yazmayın Çünkü bu sonradan uydurulmuş sevimleştirilmeye çalışılmış. Birinin sizi sevdiğini tuzlu kahveyi içip içmemesinden anlayamazsınız ne adamlar var o kahveyi içip karısına şiddet uygulayan hatta öldüren. Birde bu işi eğlenceye vuran gelinlermiz var içine tuz dışında bulduğu herşeyi koyan sonra damadı hastanelik eden hatta haberlere çıkmıştı bir adam zehirlenip ölmüştü.


Böyle çok gelenek var uzatmamak için son olarak herkeste gördüğüm utanmadan takılan bekaret kemeri olayı var. Regl olduğunu saklayan ve saklanması gerektiği öğretilerek büyütülen genç kızlara evlenirken bakiredir sembollü o kırmızı iğrenç kurdele takılıyor ve bunu abisi veya babası takıyor. Bekarete gereksiz önem veren türk zihniyetinin namusu bekaretten ibaret sanmasının tescilli hareketi. Ben kızlar bakire olsun olmasın demiyorum bu kişinin özeli ve kendi tercihidir. Evlendiği adamla arasında özel mevzudur. Bunu kırmızı kemer ile cümle aleme göstermenin bu ve diğer saçma gelenekleri sırf gelenek diye sorgulamadan devam ettirmenin ne anlamı var.

Bana yazıcak olursanız sen konuşuyorsun ama böyle yapmadın sanki diye yapmadım hiçbirini. Eşimden rica ettim beni istemesin baban diye oda babasından rica etti istetmedim kendimi söz yüzüğü takmadık nişan yapmadık gereksiz, insanı yoran bohçalardan yapmadık. Evlenen insana destek olmak yerine kapı açarken para istenen, çeyiz sandığına oturulup para istenen, arabanın üstüne oturulup para istenen geleneğin hiçbirini yapmadım, yaptırmadım. Nikah kıydık gönlümüzce ve minimal düğün yaptık çok eğlendik yorulmadık hiç kavga etmedik bu süreçte, gelenektir diye ev alışverişine aileleri sokmadık, biz beğendik aldık. bu süreci stresli geçirmektense keyif alarak geçirdik.
2 senedir eşimin ailesiylede güzel ve seviyeli bir ilişkim var. Ben bilinçaltı mevzusuna inanıyorum. herşey düşünceden geçiyor ve ne demişler sen kendini değiştir dünyan değişsin. Değişimin böyle böyle başladığı düşüncesindeyim kadını aşağılayan her geleneği değiştirmek bizim elimizde.
Sizin mantığınız ile ilerlersek;

Neden nikah yaptınız ve eşinizin soyadını mı aldınız?
Evlenildiğinde yüzük takılır demişsiniz, sizin mantığınızla yüzüğün hiç takılmaması gerekir, burada kendinizle çelişmişsiniz.

Herkesin istediği gibi evlenme hayali var, siz istememişsiniz yapmamışsınız. Kimsenin hevesine saçma deme hakkını doğurmuyor bu sizde.

Bana göre de sizin bu kendiniz ile çelişmeniz saçma.
 
Valla çok uzun yazmışsınız sadece kız istemeye yorum yapmak istiyorum.
Artık kız isteme eskisi gibi olmuyor. Aileler kaynaşıyor, süslenip püsleyip fotoğraf çekiliyor, pasta yenip meşrubat içiliyor usulen malum sohbet oluyor tamam. Millet düğün Topuz’u yaptırıyor istemesinde niye? Ee canı öyle istemiş çünkü, hatıra olsun diye düşünmüş.

Bazı adetleri bende yapmadım çünkü canım istemedi ama hoşuma giden bir şey olsa yaparım, kime ne?
 
Keskeee . Keşke emanet gibi görülse. Ama kendini bilen aileler bu sözlerden ziyade aile olmanın gerektirdiği saygıyi verir. Nitekim benim eşimin ailesi öyle . Alma verme değil de daha çok empati kurarak yorum yaparlar. Allah iyi insanlar çıkardığı zaman hicbirseyin önemi kalmıyor.
Tabi allah herkesin karşısına iyi insan çıkarsın. Benim demek istediğim zaten ata erkil bir toplumda yaşıyorken bide böyle algılara mahal vermemek.
 
Milletin yüzüğünü ne zaman takacağına bile kafa yormuşsunuz ya size ne bu kadarindan? Sevgilisi evlenme teklifi etsin diye bekleyip yüzüğünü çok hevesle takan bir sürü kadın var. Her şeye erkekler size böyle yapmak istiyor diye bakmak da zorlama geliyor.
Siz istediğinizi istediğiniz şekilde yapmışsınız ne güzel diğer insanlar da aynı şekilde yapsınlar ne dersiniz?
 
Sizin mantığınız ile ilerlersek;

Neden nikah yaptınız ve eşinizin soyadını mı aldınız?
Evlenildiğinde yüzük takılır demişsiniz, sizin mantığınızla yüzüğün hiç takılmaması gerekir, burada kendinizle çelişmişsiniz.

Herkesin istediği gibi evlenme hayali var, siz istememişsiniz yapmamışsınız. Kimsenin hevesine saçma deme hakkını doğurmuyor bu sizde.

Bana göre de sizin bu kendiniz ile çelişmeniz saçma.
Bende sordum nişanda veya sözde aitlik mal simgesi olan yüzük yani kızımızı size vercez söz verdik demek olan yüzük, neden nikahta düğünde takıldı ? O zamanda kızımız artık sizin tepe tepe kullanın demeye geliyor konu sahibinin mantığıyla ilerleyince ama cevap alamadım o ayrı
 
Kırmızı kuşağın anlamını yanlış biliyorsunuz öncelikle.

Ben bu saydıklarınızdan hiç birini yapmadım, kuşak, eşimin soyadını almak, söz nişan düğün dahil. Ama kimseye de yaptığı için saçma diyemem. Herkesin kendi keyfi. Kendinizi gelenekleri yapmadığınız için yapanlardan üstün görüyorsunuz ama sadece komik duruyor böyle şeyler. Takdir toplamak için yapmamışsınız ve içinizde kalmış olarak yorumladım ben.
 
Bende sordum nişanda veya sözde aitlik mal simgesi olan yüzük yani kızımızı size vercez söz verdik demek olan yüzük, neden nikahta düğünde takıldı ? O zamanda kızımız artık sizin tepe tepe kullanın demeye geliyor konu sahibinin mantığıyla ilerleyince ama cevap alamadım o ayrı
Ben insanların kendi doğrularını herkese yaptırım gibi anlatma ya da doğrulatma olayını kavrayamıyorum. Benim doğrum size saçma gelebilir, sizinki de bana.
Bunu aşağılar gibi millete kaktırmasının gerekçesini çözemedim.

Dediğiniz gibi kendisi ile çelişmiş konu sahibi.
Herkes her hevesini gönlünce yaşasın yahu.
 
Sizin mantığınız ile ilerlersek;

Neden nikah yaptınız ve eşinizin soyadını mı aldınız?
Evlenildiğinde yüzük takılır demişsiniz, sizin mantığınızla yüzüğün hiç takılmaması gerekir, burada kendinizle çelişmişsiniz.

Herkesin istediği gibi evlenme hayali var, siz istememişsiniz yapmamışsınız. Kimsenin hevesine saçma deme hakkını doğurmuyor bu sizde.

Bana göre de sizin bu kendiniz ile çelişmeniz saçma.
Eşin soyadını almak ne alaka acaba. Bunda kadını aşağılayan birşey mi var?
Sizin mantığınız ile ilerlersek;

Neden nikah yaptınız ve eşinizin soyadını mı aldınız?
Evlenildiğinde yüzük takılır demişsiniz, sizin mantığınızla yüzüğün hiç takılmaması gerekir, burada kendinizle çelişmişsiniz.

Herkesin istediği gibi evlenme hayali var, siz istememişsiniz yapmamışsınız. Kimsenin hevesine saçma deme hakkını doğurmuyor bu sizde.

Bana göre de sizin bu kendiniz ile çelişmeniz saçma.
Eşinin soyadını almanın kadını aşağılayan tarafı ne? Ben kadınları aşağılayan gelenekleri sürdürmememiz gerektiğinden bahsediyorum. Kocanın soyadını almak ailedeki herkesin bir soyad bütünlüğünü sağlıyor. İsteyen iki soyad ta kullanıyor.
Alyans fransızcadan geliyor ittifak anlamı taşıyor çiftlerin evlilik anlaşmasının sembolü arasındaki bağın sembolü anlamına geliyor. Ama sözde takılan alyansa söz yüzüğü deniyor ve babasından istenen kıza takıldığı zaman biz kızı istedik söz verdiniz evlenicez herkeste bunu görsün kızı istemesin bu yüzüğü takalım anlamına geliyor. İkisi farklı şeyler. Bilmem anlatabildim mi?
Yazıda kadınları aşağılayan ve bu yine hevesle kadınlar tarafından sürdürülen saçma geleneklerden bahsettim sizin gibi zihniyet yüzünden güle oynana devam edilen.
 
Eşin soyadını almak ne alaka acaba. Bunda kadını aşağılayan birşey mi var?

Eşinin soyadını almanın kadını aşağılayan tarafı ne? Ben kadınları aşağılayan gelenekleri sürdürmememiz gerektiğinden bahsediyorum. Kocanın soyadını almak ailedeki herkesin bir soyad bütünlüğünü sağlıyor. İsteyen iki soyad ta kullanıyor.
Alyans fransızcadan geliyor ittifak anlamı taşıyor çiftlerin evlilik anlaşmasının sembolü arasındaki bağın sembolü anlamına geliyor. Ama sözde takılan alyansa söz yüzüğü deniyor ve babasından istenen kıza takıldığı zaman biz kızı istedik söz verdiniz evlenicez herkeste bunu görsün kızı istemesin bu yüzüğü takalım anlamına geliyor. İkisi farklı şeyler. Bilmem anlatabildim mi?
Yazıda kadınları aşağılayan ve bu yine hevesle kadınlar tarafından sürdürülen saçma geleneklerden bahsettim sizin gibi zihniyet yüzünden güle oynana devam edilen.
İnsan kendi soyadiyla bütünlüğünü koruyamaz mi ? Neden bir erkeğin soyadını alsın o zaman burda da kadın aşağılanmış oluyor sizin deyiminizle aradaki ince çizgiyi hep kaçırıyorsunuz
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X