Türkiye en ‘sefil’ 13üncü ülke!

ABD’li ekonomist Steve Hanke’nin hazırladığı Dünya Sefalet Raporu‘na göre Türkiye, 89 ülke arasında 13′üncü oldu. Bu sonuçta yüksek faiz oranları önemli payı var.

Enflasyon, işsizlik, yüksek faiz oranları ve ekonomisi gelişmeyen ülkelerin sıralandığı listede Venezuela, özellikle tüketici fiyatları nedeniyle açık ara 1′inciliği elde ederken İran da aynı sebeplerle 2′inci sırada yer aldı. Sırbistan ise yüksek işsizlik oranı nedeniyle listede 3′üncü sırada.

‘En sefil’ 13′üncü ülke olan Türkiye, 4′üncü Jamaika ve 9′uncu Brezilya‘yla birlikte yüksek faiz oranlarından muzdarip. Öte yandan enflasyon ve işsizlik oranının da bu tabloda payı büyük.

En kötü yönetilen 13′üncü ülkeyiz



Radikal gazetesinden Güven Sak, köşesinde raporu değerlendirirken şu yorumu yaptı: “Hanke 13’üncülüğümüzü özellikle faize borçlu olduğumuzu da söylüyor. Yeter mi? Yetmez. Neden bu ülkede faiz yüksektir?

İkinci olarak bakarsanız, Türkiye’de enflasyon oranı başka ülkelerle kıyaslandığında tahammül edilmez ölçüde yüksek. Merkez Bankası enflasyonla mücadele etmeyi unuttuğu için enflasyon ve dolayısıyla faiz bu kadar yüksek.

Üçüncüsü, işsizlik oranı yaklaşık on yıldır yüzde 10’lara takılıp kalmıştır. O kadar istihdam teşviği bir işe yaramamıştır. Milyonlarca insana istihdam sağlamanıza rağmen işsizlik oranı aşağıya doğru kımıldamıyorsa, ortada bir yanlış var demektir.

Dördüncüsü, endeksteki bütün bu bozuk değerleri kişi başına milli gelir büyümesi bile kapatamamaktadır. Türkiye, dünyanın 13’üncü kötü yönetilen ülkesidir.”

Sak ayrıca yüksek enflasyon oranlarının 1990′lardaki duruma benzediğini belirterek, “Şimdi çok daha zor bir sıçramayı gerçekeştirmek istiyoruz. Bugün yüzde 8 enflasyon kanımızı emiyor. Enerjimizi israf ediyor. Faizleri yüksek tutuyor. Türkiye’nin bir numaralı problemi yüksek enflasyondur” diye yazdı.
http://www.diken.com.tr/vitrin/turkiye-en-sefil-13uncu-ulke/

Allah a şükür biri bunu kanıtladıı
yav halk zaten bunu bangır bangır bagarıyor acızzz kardeşşş diye duymuyon muuu
ama işlerine gelmedikleri için duymuyorlardı umarımm
accık okumayı becerirlerde sefilliğimizin
kaçıncı safhada oldumuzu öğrenirlerr

Kanitlandi da ne oldu bu halki dinleyen sesini duyan biri mi var sanki.

Çekemiyolla bizi....

Bana ne Amerikalının yazdığı rapordan, ver bizimkilere dünya devi çıkartsınlar.

krizantem .!.:

Allah a şükür biri bunu kanıtladıı
yav halk zaten bunu bangır bangır bagarıyor acızzz kardeşşş diye duymuyon muuu
ama işlerine gelmedikleri için duymuyorlardı umarımm
accık okumayı becerirlerde sefilliğimizin
kaçıncı safhada oldumuzu öğrenirlerr

Genişletmek için tıkla...

evet ya ne açız . hem sefiliz hem en obezler bizde.

30pembe .!.:

evet ya ne açız . hem sefiliz hem en obezler bizde.

Genişletmek için tıkla...

he yaa işlerine gelince avrupalıyız işlerine gelmeyince onlardan değiliz
yemezler .....
çok şükür fitiz biz
açlık bizde belki yan etki yapıyordur şişmanlıyoruzdur belki

krizantem .!.:

he yaa işlerine gelince avrupalıyız işlerine gelmeyince onlardan değiliz
yemezler .....
çok şükür fitiz biz
açlık bizde belki yan etki yapıyordur şişmanlıyoruzdur belki

Genişletmek için tıkla...

kesin yan etki yapıyor. yoksa bu açlık bizi çok yaşatmaz.

30pembe .!.:

kesin yan etki yapıyor. yoksa bu açlık bizi çok yaşatmaz.

Genişletmek için tıkla...

aaa nasıl yasatmaz biz aclıkla evrimleştik mübarek

30pembe .!.:

evet ya ne açız . hem sefiliz hem en obezler bizde.

Genişletmek için tıkla...

Obezliğin illa çok yemekle ilgisi yoktur, alınan kortizonlu ilaçlar, hormon ilaçları da kilo yapar, genlerinde etkisi vardır, zenginlik=obez demek değildir, size burda gecekondu da yaşayıp sabah akşam sadece tarhanayla beslenmek zorunda kalan bir sürü kilolu kadın ve adam gösterebilirim.

Ülkenin bir kısmı işsiz, çalışanların bir kısmı da geçim derdinde, bunu görmezlikten gelmeyelim, dün başbakanının Kınık ziyaretini seyrettiniz mi? Orda bir grup insan yolunu kesip maaşlara el atmasını rica ettiler, bir tanesi başbakanım aldığımız maaşlar az, ben bu maaşla 4 çocuk okutmaya çalışıyorum, ne olur buna bir çözüm bulun dedi.

Gelir dağılımının eşit olmadığını kabul edelim, bu bugünün sorunu değil elbette ama bugünün sorunu değil deyipte boşvermek ya da yok saymak olmaz.

Ayrıca haberdeki faiz oranlarının yüksekliği konusuna katılıyorum, bunu hükümette kabul ediyor, ekonomik parametrelerin dengesinin bozulduğu gerçeğini göz ardı etmeyelim. Dengelerin alt üst olduğunu herkes kabul ediyor, faizler aşağı çekilmezse sorun büyüyecek.

Mune .!.:

Obezliğin illa çok yemekle ilgisi yoktur, alınan kortizonlu ilaçlar, hormon ilaçları da kilo yapar, genlerinde etkisi vardır, zenginlik=obez demek değildir, size burda gecekondu da yaşayıp sabah akşam sadece tarhanayla beslenmek zorunda kalan bir sürü kilolu kadın ve adam gösterebilirim.

Ülkenin bir kısmı işsiz, çalışanların bir kısmı da geçim derdinde, bunu görmezlikten gelmeyelim, dün başbakanının Kınık ziyaretini seyrettiniz mi? Orda bir grup insan yolunu kesip maaşlara el atmasını rica ettiler, bir tanesi başbakanım aldığımız maaşlar az, ben bu maaşla 4 çocuk okutmaya çalışıyorum, ne olur buna bir çözüm bulun dedi.

Gelir dağılımının eşit olmadığını kabul edelim, bu bugünün sorunu değil elbette ama bugünün sorunu değil deyipte boşvermek ya da yok saymak olmaz.

Ayrıca haberdeki faiz oranlarının yüksekliği konusuna katılıyorum, bunu hükümette kabul ediyor, ekonomik parametrelerin dengesinin bozulduğu gerçeğini göz ardı etmeyelim. Dengelerin alt üst olduğunu herkes kabul ediyor, faizler aşağı çekilmezse sorun büyüyecek.

Genişletmek için tıkla...

Aynen ablacım sonç olarak bu ülkede pilavla, makarnayla, patates kızartmasıyla bile kilo alınıyor. Zaten kilo almaya meyilli bir toplumuz illa kilo almak için pirzolalar, etler yemeye lüzum yok yani sanırım bazı kişiler herkes et alabiliyor, her gün dışarıda yemek yiyebiliyor zannediyor. İnsanlar o hafta pazara nasıl çıkacak, faturasını nasıl ödeyecek onun hesabını yapıyor. Ayrıca genlerimiz de zaten kilo alma sorunu var. Kızartmayı, yağı da seven bir toplumuz çoğu insan ekmeğin üzerine yağ sürüp yiyor ekmeğe abanıyor doymak için bu da kilo sebebi değil mi. Soruyorum hem obez hem sefil nasıl oluyoruz diyenlere 840 tl maaşla et alınabilir mi, dışarıda yemek yenebilir mi. Bizim burası öğrenci şehri birçok şehirden öğrenci geliyor baksanız avmler dolu herkes yemek yiyor hamburgerler, pizzalar ama kredi kartına, ailelerin verdiği ek kartlara abanıyorlar onlarda zaten her öğrenci ayda bir defa dışarıda yese yine de doluyor o avmler çünkü iki üniversite var burada küçücük şehirde ve en çok dolan bir avm miz var. Bunları da baz alamayız yani. Gitsinler pazara alsınlar sebzesini meyvesini eksiksiz gitsinler kasaba etini alsınlar kaça çkıyorlar görsünler bir de her hafta eksiksiz pazar alışverişi her hafta et alındığını düşünün alınan maaş yetiyor mu bakalım. Hala primi bitip yaşı bekleyen insanlarımız var. Benim annem rahatsızlandı işten ayrılmak zorunda kaldı ama yaşı bekliyor maaş bağlanmadı böyle mağdur yüzlerce insan var. Hayır yani acaba biz başka ülkelerden mi söz ediyoruz aynı ülkede yaşayıp bu gerçekleri nasıl görmüyor gözlerini kapatıyor insanlar anlamıyorum.

dejavu_one .!.:

Aynen ablacım sonç olarak bu ülkede pilavla, makarnayla, patates kızartmasıyla bile kilo alınıyor. Zaten kilo almaya meyilli bir toplumuz illa kilo almak için pirzolalar, etler yemeye lüzum yok yani sanırım bazı kişiler herkes et alabiliyor, her gün dışarıda yemek yiyebiliyor zannediyor. İnsanlar o hafta pazara nasıl çıkacak, faturasını nasıl ödeyecek onun hesabını yapıyor. Ayrıca genlerimiz de zaten kilo alma sorunu var. Kızartmayı, yağı da seven bir toplumuz çoğu insan ekmeğin üzerine yağ sürüp yiyor ekmeğe abanıyor doymak için bu da kilo sebebi değil mi. Soruyorum hem obez hem sefil nasıl oluyoruz diyenlere 840 tl maaşla et alınabilir mi, dışarıda yemek yenebilir mi. Bizim burası öğrenci şehri birçok şehirden öğrenci geliyor baksanız avmler dolu herkes yemek yiyor hamburgerler, pizzalar ama kredi kartına, ailelerin verdiği ek kartlara abanıyorlar onlarda zaten her öğrenci ayda bir defa dışarıda yese yine de doluyor o avmler çünkü iki üniversite var burada küçücük şehirde ve en çok dolan bir avm miz var. Bunları da baz alamayız yani. Gitsinler pazara alsınlar sebzesini meyvesini eksiksiz gitsinler kasaba etini alsınlar kaça çkıyorlar görsünler bir de her hafta eksiksiz pazar alışverişi her hafta et alındığını düşünün alınan maaş yetiyor mu bakalım. Hala primi bitip yaşı bekleyen insanlarımız var. Benim annem rahatsızlandı işten ayrılmak zorunda kaldı ama yaşı bekliyor maaş bağlanmadı böyle mağdur yüzlerce insan var. Hayır yani acaba biz başka ülkelerden mi söz ediyoruz aynı ülkede yaşayıp bu gerçekleri nasıl görmüyor gözlerini kapatıyor insanlar anlamıyorum.

Genişletmek için tıkla...

Annem yaşı bekliyor dedin de(( bulutefe'nin babası geldi aklıma okudun değil mi
Herşeyi yanlış anlayıp savunmaya geçmesek, ortada varolan gerçekleri görsek

Ben çevreme bakıyorum, burda da dükkanlar tıklım tıklım dolu ama kimler dolduruyor dersen Ukrayna, İngiltere ve Arap ülkelerinden gelen turistler dolduruyor, turistler sebebiyle kış mevsiminde 70 lira olan ayakkabıların fiyatı bile 200 liraya çıktı, bildiğin basit bir gündelik elbise 200-250 lira arası oldu, 840 lira maaşla hem pazar yaparsın, hem et alırsın hemde giyimini karşılarsın diyecek biri varsa buyursun başarsın.

He ayrıca bunu da yeni öğrendim, devlet hastanesine acilden girersen 75 lira kesiliyormuş emeklilerden, ilaçlar içinde para kesiliyormuş, hatta üstüne basa basa sordum, dedim ya gerçekten acilse durumun yine de kesiliyor mu 75 lira dedim, kesiliyormuş, şok oldum.
Peki niye her ay sgk ödedi o insanlar ((

Emekli maaşlarına da 20 lira zam yapılmış geçtiğimiz dönem, Temmuz'da da yeni zam alacaklarmış galiba, o da 20 lirayı geçmez diyor benim bir tanıdığım, hatta çocuğa şeker parası gibi dedi üzüldüm çünkü maaşı zaten azdı


Allah anneninde yardımcısı olsun

Ya arkadaşlar, konu açılmışken bir şey sormak istiyorum. Sizce işsizlik mi var bu ülkede? Yoksa iş begenmemek mi? Mesela bi tanıdığımız var adam üni. Okumuş evlenmiş ama eşi çalışıyor o iş arıyor, benim eşim de çalışacak eleman arıyor. Ama adam işsiz gezmeyi kendine yediriyor da eleman olarak çalışmayı kendine yediremiyor ki eşim gayet iyi maaş veriyor.
Ve herkes öyle. Bakıyorsun adam 1500 lira akıyor mesela güvenlik görevlisi olmuş. Eşim diyor ki gel ben sana ayda 3000 vereyim ama gelmiyor.
Öyle utanılacak, yapılmayacak bir iş de değil Oysaki. Sigortası falan da olacak.
Gerçekten biz bunu anlayamiyoruz. Issizlik mi yoksa is begenmemek mi?

Mune .!.:

Annem yaşı bekliyor dedin de(( bulutefe'nin babası geldi aklıma okudun değil mi
Herşeyi yanlış anlayıp savunmaya geçmesek, ortada varolan gerçekleri görsek

Ben çevreme bakıyorum, burda da dükkanlar tıklım tıklım dolu ama kimler dolduruyor dersen Ukrayna, İngiltere ve Arap ülkelerinden gelen turistler dolduruyor, turistler sebebiyle kış mevsiminde 70 lira olan ayakkabıların fiyatı bile 200 liraya çıktı, bildiğin basit bir gündelik elbise 200-250 lira arası oldu, 840 lira maaşla hem pazar yaparsın, hem et alırsın hemde giyimini karşılarsın diyecek biri varsa buyursun başarsın.

He ayrıca bunu da yeni öğrendim, devlet hastanesine acilden girersen 75 lira kesiliyormuş emeklilerden, ilaçlar içinde para kesiliyormuş, hatta üstüne basa basa sordum, dedim ya gerçekten acilse durumun yine de kesiliyor mu 75 lira dedim, kesiliyormuş, şok oldum.
Peki niye her ay sgk ödedi o insanlar ((

Emekli maaşlarına da 20 lira zam yapılmış geçtiğimiz dönem, Temmuz'da da yeni zam alacaklarmış galiba, o da 20 lirayı geçmez diyor benim bir tanıdığım, hatta çocuğa şeker parası gibi dedi üzüldüm çünkü maaşı zaten azdı


Allah anneninde yardımcısı olsun

Genişletmek için tıkla...

evet ablacım gördüm zaten olayı biliyordum bir de buradan birinin babası olduğunu öğrenince çok çok üzüldüm hiçbirşey bile yazamadım tüylerim ürperdi. Annem ben ve kardeşim olmasak herkese muhtaç bir halde yaşıyor olacaktı belki biz daha büyümemiş olsak çocuk olsak o da umudunu kaybederdi. Biz Yalova'ya gidiyoruz eşimin ailesinin yazlığı var inan her yer araplarla dolu evleri bile kiraya verirken emlakçılar arapça yazıyorlar ve ev fiyatlarına yaklaşılmıyor restoranlar cafeler onlarla dolu. Ha görsen baksan mağazalar dolu herkes giyiniyor alıyor nasıl alıyor kredi kartına taksitle inanılaz bir tüketim toplumu yaratıldı bizden cebinde olmayan parayı almayı iyi biliyorlar insanlar maaşının kat kat fazlasını harcıyor taksit taksit boğaza kadar ekstre gelince asgarisini ödüyorlar.

İlaç olayına gelince sgk indirim yapıyor sözde ama muayene parasını ilaç fiyatına ekliyor yani devlete gittim kar ettim diyorsun ama muayene ücretini orada görüyorsun. Ben asgari ücretle çalışıyorum yılı ilk yarısı için gelen zaman 40 tl bir de haziran da eklenecek 40 tl. Ben bayanım eşimin durumu iyi ben aileme yardımcı olmak için çalışıyorum ve her maaş yattığında Allah ev geçindirenlerin yardımcısı olsun diye dua ediyorum. O parayla ben annemin kirasını ödüyorum kendim ufak tefek ihtiyaçlarımı alıyorum çoğunu eşim karşılıyor. Taksidim var kenarıma her ay çok cüzi birşey kalıyor bakın fatura pazar market filan yok içinde inanamıyorum insanlar nasıl geçiniyorlar. Nasıl mı? yapıyorlar 3-4 çocuk okutmuyorlar erken yaşta çalışmaya başlıyor o çocuklar evin hanımı da çalışıyor. Dört elden ev bakıyorlar. Mutlaka o 3 çocuktan 2 si üniversite okumuyor biri okursa şanslı. Ve hala biiz başka ülkelerle karşılaştırıyorlar. Bu ülkenin tadını Avrupa'da emekli olanlar çıkarıyor tatillere geliyor geziyor emekli maaşıyla bizim emeklilerimiz ise emekli olunca başka işlerde çalışmaya devam ediyor. Keşke bazı hayranlıklarımız, birilerini herşeyden üstün görmemiz ülkemizin gerçeklerini görmemize engel olmasa. Herşey mi dört dörtlük biz mi abartıyoruz herşey meydanda.

Bugün ispanyol bir çocukla 3 saat kadar sohbet ettik. Erdoğanın yönetim şeklinin dıştan görünüşünü anlattı bana. Hiç Erdoğan'ı ve ülkemi bu kadar savunacağım aklıma gelmezdi. Ağrıma gitti galiba söyledikleri. Elimde şarabım Erdoğan o kadar da değil diyip duruyorum. Ya tamam muhafazakar ama şeriatçı değil. Türkiyedeki insanlar muhafazakar istenen o. O yüzden normal tuhaf abartı bir şey yok dedim devamlı. Normalleştirmeye çalıştım saçmalıklarımızı.

Ama söylediği her şey doğruydu malesef. Bu yüzden bu kadar kanıma dokundu..

Yazik.


.

son model cep telefonu kullanıp evine ekmek almayı unutanlarımız var oldukça "sefil" ilan ediliriz elbette.
facebokumuz kesilmesin aç kalmaya razıyız.
dolabım tıkır olsun üstüm gıcır olsun


kim ne derse desin biz aç değil müsrif ve kıskancız. dış görünüşe, el gördülüğe çok düşkünüz. kendimiz için değil başkaları için yaşıyoruz. kimseden geri kalmamak için borçla da olsa çatır çatır harcıyoruz. sonra da "sefil" ilan ediliyoruz.

Bilgece .!.:

Ya arkadaşlar, konu açılmışken bir şey sormak istiyorum. Sizce işsizlik mi var bu ülkede? Yoksa iş begenmemek mi? Mesela bi tanıdığımız var adam üni. Okumuş evlenmiş ama eşi çalışıyor o iş arıyor, benim eşim de çalışacak eleman arıyor. Ama adam işsiz gezmeyi kendine yediriyor da eleman olarak çalışmayı kendine yediremiyor ki eşim gayet iyi maaş veriyor.
Ve herkes öyle. Bakıyorsun adam 1500 lira akıyor mesela güvenlik görevlisi olmuş. Eşim diyor ki gel ben sana ayda 3000 vereyim ama gelmiyor.
Öyle utanılacak, yapılmayacak bir iş de değil Oysaki. Sigortası falan da olacak.
Gerçekten biz bunu anlayamiyoruz. Issizlik mi yoksa is begenmemek mi?

Genişletmek için tıkla...

İnsanlar boşuna okumuyor, herkes istediği mesleğe sahip olabilmek için yıllarını harcıyor emek veriyor. Neticede de emek verdiği meslekte iş sahibi olmak istiyor. Bu iş beğenmemek değildir. O zaman kimse okumasın herkes lise mezunu olsun her işi yapsın. Mesele para değil, yaptığın işte mutlu ve huzurlu olmak. Ben de iş arıyorum, çok şükür durumumuz iyi istersem çalışmam evde otururum. Ama ben çalışmak için okudum ve o mesleği yapmak istiyorum. 4 sene kafa patlattım en güzel yıllarımdan çaldım ailem hem maddi hem manevi emek verdi. Neden karşılığını istemeyeyim? Sırf mecburiyetten girilen bir iş o insanı ne kadar mutlu eder? Eğitimini aldığımız bölümde iş bulamıyorsak evet işsizlik var bu ülkede.

Bilgece .!.:

Ya arkadaşlar, konu açılmışken bir şey sormak istiyorum. Sizce işsizlik mi var bu ülkede? Yoksa iş begenmemek mi? Mesela bi tanıdığımız var adam üni. Okumuş evlenmiş ama eşi çalışıyor o iş arıyor, benim eşim de çalışacak eleman arıyor. Ama adam işsiz gezmeyi kendine yediriyor da eleman olarak çalışmayı kendine yediremiyor ki eşim gayet iyi maaş veriyor.
Ve herkes öyle. Bakıyorsun adam 1500 lira akıyor mesela güvenlik görevlisi olmuş. Eşim diyor ki gel ben sana ayda 3000 vereyim ama gelmiyor.
Öyle utanılacak, yapılmayacak bir iş de değil Oysaki. Sigortası falan da olacak.
Gerçekten biz bunu anlayamiyoruz. Issizlik mi yoksa is begenmemek mi?

Genişletmek için tıkla...

Aslında sorduğunuz soru söylediklerinizde gizli.
Bu ülkenin gençleri yarış atı gibi nerdeyse hayalarının 15-20 yılını okul için harcıyorlar. Maddi manevi emek verip üni okuyorlar.
Öğretmen oluyor, mühendis oluyor, mimar oluyor vs. sonra diyorlarki yeterli değil sınava gir bir öğretmen atanabilmek için mezun olduktan çok sonra bile ne kadar çaba gösteriyor.Kpss ye kazanırsa iş buluyor kazanamazsa ücretli öğretmenlik. Ona bile şükredenler var hakkının çok altında ücretle çalışmaya razı oluyorlar.ücretli öğretmenlik bile bulamayanlar varki onların bir kısmı nerede ne iş olsa yapıyor.
Evet benim yaşadığım ülkede kesinlikle işsizlik var iş beğenmemezlik değil.