Türkiye’nin İngilizce notu açıklandı!

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.826
898
Dünyanın 44 şehrinde 7 dilde yabancı dil eğitimi veren EF Education First Uluslararası Dil Merkezleri, dünyanın ilk İngilizce Yeterlilik Endeksinin 4.’sünü yayımladı.
Sitene Ekle

Ülkemizin İngilizce seviyesini ortaya koymasıyla ilgi toplayan EF English Proficiency (EPI) İngilizce Yeterlilik Endeksinde 63 ülkenin İngilizce yeterlilik seviyeleri sıralandı. Analize göre, Türkiye’nin İngilizce seviyesi oldukça düşük.

Türkiye, İngilizce yeterlilik puanını son yedi yılda tam 10.14 puan artırarak Avrupa’daki ülkeler arasında İngilizcesini en çok geliştiren ülke oldu; ancak en düşük seviyede yer alması nedeniyle bu artış onu yukarı taşımaya yetmedi. Ülkemiz 27 ve 29. sıradaki Fransa ve İtalya’nın ardından 47’nci sırada yer alarak Avrupa sonuncusu oldu.

Ülkelerin yeterlilik düzeylerinin 5 kategoriye ayrıldığı indekste,bu yıl Türkiye’nin İngilizce yeterlilik düzeyi 5. sırada, yani en düşük seviyede yer alıyor. Türkiye, son yedi yılda Avrupa’da İngilizcesini en çok geliştiren ülke olsa da bir önceki indekse göre ülkemizin gerilediği görünüyor. Geçen sene 60 ülke arasında 41. sırada yer alan ülkemiz bu yıl 63 ülke arasında 47. sırada yer alıyor.

İndeksin ilk sırasında Danimarka bulunurken son sırayı Irak alıyor. Beş seviye grubuna ayrılan listenin ilk sıralarında İskandinav ülkeleri yer alıyor. Dünyada ikinci dil olarak en iyi İngilizce konuşanlar Avrupa ülkeleri olurken, Asya’nın da dil eğitimine önemli miktarda yatırım yaptığı görülüyor. Gelişmekte olan pazarlarıyla ekonomik alanda ülkemizin en yakın rakipleri olarak gösterilen Çin ve Brezilya’nın da bu sene sıralamada 37. ve 38. olarak Türkiye’yi geçtikleri görülüyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ise gerileyişini sürdürüyor. Bu yıl farklı demografik özelliklere sahip 750 bin kişinin katıldığı İngilizce yeterlilik testi sonuçları Avrupa Ortak Dil Çerçevesi kapsamında değerlendirildi.

EF Education First “İngilizce Yeterlilik Endeksi”

En Yüksek Yeterlilik Seviyesi
En Düşük Yeterlilik Seviyesi
Sıra Ülke
1 Danimarka
2 Hollanda
3 İsveç
4 Finlandiya
5 Norveç
6 Polonya
7 Avusturya

En Düşük Yeterlilik Seviyesi
Sıra Ülke

45 Ürdün
46 Katar
47 Türkiye
48 Tayland
49 Sri Lanka
50 Venezuela
63 Irak







Dünyada ise 2007-2013 yılları arasındaki gelişimin de değerlendirildiği İngilizce Yeterlilik Endeksi analizine göre, Kazakistan’ın ardından 2. sırada yer aldı. Yaklaşık 6.5 milyon testin incelendiği yedi yıllık analizde, Türkiye son yedi yıl içinde puanını yüzde 10,14 artırarak 2007'de elde ettiği ilk derecesi olan 37,66'yı, 2013 yılında 49,52'ye çıkarttı.

2007-2013 Arasındaki Gelişim
Sıra Ülke Gelişim Trendi
1 Kazakistan +11.23
2 Türkiye +10,14
3 Polonya +9.64
4 Dominik Cumhuriyeti +8.75
5 Tayland +8.38
6 Endonezya +7.96

Türkiye’deki kadınlar erkeklere göre daha iyi İngilizce konuşuyor
Analize göre, Türkiye’de yetişkinlerin İngilizce seviyesi zayıf olmasına rağmen hızlı bir şekilde gelişim gösteriyor. Türkiye, yeterlilik puanını son yedi yılda tam 10.14 puan artırarak Avrupa’daki ülkeler arasında İngilizcesini en çok geliştiren ülke oldu. Türkiye’deki kadınların erkeklere göre daha iyi İngilizce konuştuğu da belgelendi. Tüm dünya ortalamasına bakıldığında kadınlar 53.53 puanla, ortalama 50.75 puan alan erkekleri geride bırakırken Türkiye’de cinsiyete göre İngilizce seviyesindeki fark ortalamaya göre daha fazla farklılık gösteriyor. Türkiye’de kadınların ortalama EFI puanı 50.14 olurken erkeklerin ortalama puanı 45.58. Nesiller arasındaki İngilizce yeterlilik seviyesindeki farka bakıldığında, diğer ülkelerle benzer bir trend gösteren Türkiye’de en iyi İngilizce seviyesinin 24-44 yaş arasındaki yetişkinlerde olduğu görülüyor.

Ülkemizde İngilizce eğitiminin niteliğiyle ilgili tespitlerde bulunan EF Education First Uluslararası Dil Merkezleri Türkiye Ülke Müdürü Gökhan Özdemir’e göre İngilizce yeterliği ile milli gelir, yaşam kalitesi, internet kullanımı ve eğitim süresi gibi göstergeler arasında doğrudan korelasyon bulunuyor. Dünya çapında yüksek İngilizce yeterliliğine sahip ülkelerin ekonomileri gelişmeye devam ederken düşük İngilizce seviyesine sahip ülkelerin ekonomilerinde durağanlık ya da düşüş yaşanıyor. bugün uluslararası şirketlerde çalışanların %55’inin günlük konuşmalarda İngilizceyi kullanırlarken, iyi derecede İngilizce bilgisine sahip olan çalışanlar ise %30-50 oranında daha yüksek maaş alıyor. İngilizcenin profesyonel, kültürel ve ekonomik alışverişin kapısını açan önemli bir platform olduğunu belirten Gökhan Özdemir şunları söylüyor:“EF EPI İngilizce Yeterlilik Endeksi, hem dil eğitiminin önemini dünya genelinde bir kez daha gündeme getiriyor hem de ülkemizin dil eğitim politikalarını geliştirirken örnek almamız gereken ülkeleri ortaya koyuyor.Endekste en üst sıralarda yer alan ülkelerin yeterlilik düzeylerini bu seviyeye çıkarmayı nasıl başardıklarına bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde, becerileri gittikçe artanbir işgücünün Türkiye’nin ekonomik performansını geliştirebilir veülkenin 2023 hedeflerine ulaşmasında önemli bir adım kaydedebilir. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Kasım 2013 tarihli Türkiye’deki Devlet Okullarındaİngilizce Dilinin Öğretimine İlişkinUlusal İhtiyaç Analizi araştırmasında, dünyadaki ana iletişim dili olarak İngilizce’yi kullanmanın hemmakroekonomik hem de bireysel düzeyde olumlu etkileri olabileceği vurgulanmıştır. İngilizce dünyadaki Çince (Mandarin) ve İspanyolca konuşanların ardından dünyadaki en yaygın dillerden biridir. İngilizce iletişim kurabiliyor olmak bir ülkenin uzun dönemliekonomik büyüme potansiyelini, o ülkenin inovasyon kapasitesiniartırmak yoluyla da olumlu yönde etkileyebilir. İngilizce öğrenmenin gerekliliği konusunda farkındalık yaratacak kampanyaların devlet tarafından yürütülmesine ve teşvik edilmesine ihtiyacımız var. Ayrıca ailelerin de öğrenme motivasyonundaki rolü büyüktür.



Maalesef günümüz Türkiye’sinde halen İngilizce öğrenmenin gereksiz olduğunu düşünen veliler var.Ayrıcaöğrenmekiçin okullardaki müfredatlarda motivasyonu artıracakunsurlarınçoğaltılmasıgerekli. Hatalarındüzeltilmek yerine birer öğrenme kaynağı olarak görüldüğü ve öğrencilerin hata yapma ya da düşük not alma korkusu konuşabilecekleri iletişim odaklı yaklaşımları daha çok benimsemeliyiz. Bağımsız olarakkonuşmak için güven kazanmalarını sağlamalıyız. Bahsettiğimiz TEPAV araştırmasında da öncelikle başarısız olan mevcut bu gramer tabanlı öğretimyaklaşımından iletişim kurmaya yönelik bir yaklaşıma geçiş olası hareket planının ilk adımı olarak konumlanmıştır.”


milliyet
 
Çokta ilerleyememişiz yani, ilerleyemeyizde çünkü özel okullar bir kenara devlet okullarında İngilizce öğretme metodu yanlış, İngilizce öğretim seviyeleri de yetersiz, devlet okulunda okuyan hiçbir çocuk İngilizce dersinde gördükleriyle öğrenemiyor İngilizce'yi, çoğu kursunda yetersiz olduğu düşüncesindeyim, İngilizce öyle kelime ezberlemeyle, past tense, simple past tense'le öğrenilmiyor, pratik yapmak sürekli konuşmak gerekiyor, haftada 2 ders İngilizce'yle ancak What are you demeyi öğreniyoruz, telafuzumuz kötü zaten, onu hiç konuşmayalım
 
''I am çatır çatır speak english'' mantığıyla yaşayan,he,she,it'ten öteye gidemeyen bir milletiz, yazık bize
 
Valla bizde sikayetciyiz.
Mufredat desen mufredat degil.Haftanin 3 saatinde ne yapabiliriz? Eskiden bi hazirlik sinifi vardi 1 sene sadece ingilizce gorulurdu 5. Siniftan sonra ya da ortaokuldan sonra onu da kaldirdilar.Sonuc malesef bu
 
''bize ne elalemin dilinden ya'' demek isterdim ama maalesef ingilizce lazım şu an için. bütün kaynaklar ingilizce ne de olsa... ama bana göre almanca ögrenilmesi de şart özellikle akademisyenler ve araştırmacılar için. en önemli bilim adamları ve filozoflar almancayı kullandı çünkü.
 
benim anlamadığım başka bir konu var. bizim okul her sene bir sürü öğrenci gönderiyor erasmus programı ile Polonyaya ve polonyaya giden arkadaşlarımın hepsi de halkın hiç İngilizce bilmediğini, orada yaşamlarını idame ettirebilmek için biraz lehçe öğrenmek zorunda kaldıklarını, Türkiyede daha çok İngilizce bilenin olduğunu falan söylüyor. ama bu listede polonya 6.sırada.
 
Munecim,maalesef dvlet okuluna giden bir öğrenci İngilizce öğrenemez dediğin gibi..ortaokulda renkleri sayıalrı öğrenmiştik:)
 
Munecim,maalesef dvlet okuluna giden bir öğrenci İngilizce öğrenemez dediğin gibi..ortaokulda renkleri sayıalrı öğrenmiştik:)

Bizde İngilizce bazı şarkıcıların sanatlarına bile yansımış, bak mesela bir şarkı vardı, sözler aynen şöyle: I am sorry ne sorry dürü dürü düttü, Mahmut Tuncer söylüyordu, açın dinleyin İngilizce seviyemizi görürsünüz
 
Turkiye'ye calisma veya bir sure yasama amacli gelenler de biraz Turkce ogrenmek zorunda kaliyorlar, Istanbul gibi bir yerde bile, bir de doguya gittiklerini dusun.. Turkiye'de turizm isinle hasir nesir olanlar biraz pratikten ogreniyor, ama konustuklari dil ingilizceden ziyade tarzanca bana gore. Ingilizce ogretimli universite bitirenler nisbeten islerinde ingilizceyi daha verimli kullanabilecek hale geliyor ama iste onlarin sayisi da fazla degil, bu yuzden Polonya bizden kat kat onlerdedir. Bugune dek gordugum kadari ile Ingilizcede en buyuk zorlugu Turkler cekiyor, hem egitim yetersizliginden, hem de tamamen ayri bir dil gurubu oldugu icin.
 
Amerikaya geliyorum, 9 sene once... Alsancakta buyumusum, Amerikali bol idi, biraz pratik var. Okuldan da biraz gramer filan ogrenmisiz, biraz kelime bilgimiz de var dedik. Ozguven o bicim, Ingilizce biliyoz dedik, geldik. Anaaa... megersem ben Ingilizcenin i'sinden anlamiyormusum iyi mi... Ise girdim, hadi bana verilen talimatlari anliyorum, az buz cevap da verebiliyorum ama is molaya cikip insanlarla muhabbet etmeye, iki lafin belini kirmaya gelince ben Fransiz...Ben sagir... ben dilsiz... Neyce konusuyor bu insanlar???

Lafin ozu su ki Ingilizce hakikatten de zor bir dil. Ulkemize gelen yabancilar bizle anlayabilecegimiz kadar basit, kolay kelimelerle konusuyorlar. Ama onlarin meclisine sen kulak misafiri oldugunda kendi aralarinda konustuklarindan hic bir sey anlaman mumkun degil. Hem hizli konusuyor, hem de yuzlerce deyim kullaniyorlar. Her sehrin, her bolgenin ayri aksani, ayri deyimleri oldugu gibi turkceye cevirdiginde ayni anlama geldigi halde nuans farkindan dolayi her ortamda bir digerini kullanman gereken binlerce kelime var. Yerine gore kibar, yerine gore de kaba kelime sayilmalari da ayri bir cile.. Mesela is arkadasima su hastayi yikamamiz lazim diyecegim. Gereklilik belirtiyoruz: We must, we have to, we should, we need to, we supposed to.... Liste boyle uzayip gidiyor... Gecenlerde yardimcima "you need to..." demisim, yuzunu asti, darildi kizcagiz, kabaymisim...
En basitinden, bir Ingilizce-Turkce sozluk alin elinize, iki dilin cevirisinin oldugu yeri ayirin, bir Ingilizceden turkce bolumune bakn, bir de turkceden ingilizceye bolumune.. Sayfa kalinligindaki farka dikkatinizi cekerim, bizden ne kadar da fazla kelime kullaniyorlar. Bir de o kelimelerle yuzlerce deyim yaratmislar, alakasiz anlamlara gelen.. Ornegin: "break".. Kirmak veya mola anlamina gelen bir kelime.. "into" eklersen br yere hirsizliga filan girmek anlami cikiyor, "up" eklediginde sevgiliden ayrilmak, "down" eklediginde bozulmak veya ruhen yikilmak, "off" eklersen paydos etmek veya koparmak, vesaire vesaire boyle her kelime icin bu liste uzayip gidiyor... Hadi gel de ogren, saki bulbul gibi... Daha da sokak agzini, kullandiklari argo kelimeleri saymadim haa...
 
Saraylim,
doğru yazmışsın valla, Amerika'lıların eyalete göre bile aksanları değişiyor, İngilizlerin İngilizcesi de farklı, Amerika'lılar bazı kelimeleri yutarak konuşuyor, İngiliz'ler daha tane tane konuşuyor, Teksas aksanı çok daha farklı, yabancı dizi izliyorum, heh Mune sen bu dil işini kıvıracaksın dediğim anda aksanlar, hızlı telafuzlar tokat gibi çarpıyor yüzüme, biz zor kıvırırız bu işi İngilizcem what do you do yattı uyudu'dan ibaret, buraya gelen yabancılara amannn onlar Türkçe öğrensin burası bizim memleket tribi yapıyorum
 
ben hazirlik okumustum cok katkisi oldu.
 
aaa çok ayıp, onlar bizim forumu görmemişler demek yıllar önce burada bir anket açılmıştı da hemen herkes "advanced" olduğunu iddia ediyordu hem de "herhalde yani" iddiasıyla.. komik olan bazı advanced seviyesindeki arkadaşların seviyelerini bile yazamamasıydı..

keşke ingilizce seviyemizi test edeceklerine ülkede ki "bilmiyorum" deme oranını test etseler, o konuda daha berbatız zira..
 
Size İngilizce cevap vereyim öhöm I don't know
 
Biz her seyi bildigini iddia eden ama cogu kisinin bildigi cogu seyin kulaktan dolma bilgilerden ve bos iddialardan oteye gidemedigi bir milletiz...

Not: Su iskandinav ulkeleri her haltta iyi olmak zorunda mi?
 
Şaşırmamakla beraber üzüldümde.. lisans mezunuyum ve aldığım eğitimden dolayı tek kelime ingilizce konuşamamam büyük tezat bence. Eğitim sistemimizde yeterince değer verilmiyor ee zaten cebimize giren üç kuruşlada kendimizi geliştircek lükste değiliz
 
Ben de Turkiye'de 3 Ingilizce cumle kuranin bu dili "anadili" gibi bildigini iddia etmesine hastayim. Ya da sadece okulu Ingilizce egitimli diye anadil gibi Ingilizce konustuklarini saniyorlar. Evet, cunku sizin hocalar anadil gibi bildigi icin, size anadil gibi ogretebiliyorlar. Kalemle kitapla, 3-5 tane yabanci kaset dinlemekle sip diye anadil seviyesine geliyorsun. Bunlari karsi karsiya getireceksin bir yabanciyla, hadi bakalim konus ana dilin gibi...

O anadil gibi meselesi o kadaaaar cok icerikli ve zor ki, oyle hal hatir sormakla bitmiyor. O dilin ulkesinde bilmemkac yil yasayip, surekli dili konusanlarla iletisim olacaksin, belki anadil gibi ogrenirsin. Belki ogrenemezsin. Bunun deyimleri var, esprileri var, aksani var, var da var. Anadil gibi bilmek oyle sanildigi kadar kolay degil.
Ya da ileri seviyede bildigini dusunenler var. Bilmedigi halde. Turk milleti sadece cok bilmis bir millet. Her meslek kalibina girer, herkesin isini bilir. Her konuya hakimdir. Bilgisi olmasa da fikri vardir. Cahili de cok, o cok bilmislik orani da burdan yukseliyordur. Pff. Katetmek gereken cok yolumuz var.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…