Arteryo skleroz:
Yüksek tansiyona genelikle arteriyo skleroz (damarların yağlanması, daralması ve setleşmesi) nedeniyle ortaya çıkar. Buda genelikle aşırı et, peynir, yumurta ve mamullerini yeme, alkol ve sigara içme nedeniyle olur.
Az tuz alındığında sodyum yetersizliği nedeniyle aritmi (kalpritim bozukluğu), yurğunluk, başağrısı ve bayılma gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Yüksek tansiyona karşı alınan ilaçlar (antihipertensif) üreyi artırır, trigliserid, kolesterol ve şeker metabolizmasını bozar, kan akışını yavaşlatır ve buda yüksek tansiyona sebep olur.
Diyet tuzu:
Diyet tuzu adı ile üretilen sodyumsuz yeni tuz: potasyum, magnesiyum,kalsiyum ve bir düzine organik asit içermektedir. Potasyum, sodyumun yerini tutmaz ve ayrıca acı bir tadı vardır. Potasyum besinlerde yeterince mevcut olup ayrıca ekstra almaya gerekte yoktur. Ayrıca ekstra potasyum alındığında sodyumun karşıtı (antigonistik) olduğundan hücrelerdeki transport işlemide negatif etkilenir. Hücrelere besleyici maddeler girer ve artık maddeler dışarı çıkar ve bu sodyum-potasyum dengesi ile olur.
Denge bozulursa hücrelerdeki artık madde dışarı atılmazsa hücreler çöp hücreye dönüşür. Bilindiği gibi psikolojisi bozuk bazı insanlar evdeki çüpü dışarı atmadığı gibi dışarıdaki çöpü evlerine çekerler ve bu çöp yığını bütün çevreye hastalık yayan mikrop yuvasına dönüşür. İşte hücrelerde böyle olabilir ve o zaman kişi hemen kolay hastalarnıve hastalıklardanda kolay kolay kurtulamaz.
Araştırmalar:
1-) New York’dan Prof. Dr. Michael A. Aldermann Amsterdam’da yaptığı konferansta 1400 kişi üzerinde yaptığı araştırmada az tuz alanların, çok tuz alanlara göre % 20 oranında daha çok kalp krizine yakalandıklarını tesbitetmişdi. (Nhp. 7.2001.1072)
2-) Dünyada en çok tuz kulanan millet olarak bilinen Japonların diğer milletlere göre daha sağlıklı ve uzun ömürlü oldukları bilinmektedir.
3-) Prof. Dr. K. Stupe (Kassenarzt 4.1997) az tuz alan yaşlılar üzeride araştırmalar yapmıştır. Bu araştırmalar sonucu yaşlılarda konsentrasyon zafiyeti, algılama zafiyeti, hafıza zafiyeti gürüldüğünü tesbitetmişlerdir. Hatta yaz aylarında yeterince tuz ve su almayanlarda kolapsüs (kan dolaşımının durması) sebep olduğunu tesbitetmiştir. (Nhp. 7.2001.1072)
4-) Gelişme çağındaki çocukların az tuz alması halinde gelişme anormalikleri, yorğunluk, başağrısı, okulda anlamama, zorlanmalarda nefes darlığı, deri hastalıkları ve erken yaşlarda yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklara, sebep olur. (Nhp. 7.2001.1072)
5-) Remscheid’dan Prof. Dr. H. Kaulhausen Bayreuth’e eğitim seminerinde hamile bayanların tuz ve su alımını azaltmaları halinde hamilelikleri üzerinde kötü etkiler sebep olabileceğini beyan etmiştir. (NM.10.95.44)
6-) New York’tan Prof. Dr. A. Aldermann ve ekibi 1900 erkek ve 1000 bayan üzerinde 4 yıl süren bir araştırma yapmıştır. Bu araştırmalarda az tuz alanların çok tuz alanlara göre daha fazla kalp krizi görüldüğünü tesbitetmiştir. (GM.7-8.1996.37)
Tecrübelerim:
Larenjit (gırtlak iltihaplanması):
Örneğin oğlum Muhammed Samil 3 yaşında pseudokrup’a (larenjit, gırtlak iltihaplanması) yakalandı ve Frankfurt Üniversitesi çocuk kliniğinde bu hastalığa viruüslar neden oluyor bakteriler değil, bunedenle antibiyotikler etki yapmaz sadece tuzlu su ile enhalasyon yapabiliriz dediler. Bende evde tuzda suda yeterince var o halde çocuğu eve götüre bilirim dedim ve çocuğa tuzlu su ile enhelasyon biraz yadımcı oluyor ve birkaç saat sonra rahatsızlıkları yeniden azıyordu onu özel bir homeopatik ilaçla tedavi ettim.
Nörodermatoz:
Besin allerjisi nedeniyle iki dirsek boynundada kaşıntılı, kabarçıklı,allerjik ekzem (nörodermatoz) oluştu. Tuzun faydaları üzerine okuduklarımı tatbik etmeyi düşündüm. Yemekten önce ve sonra bir miktar tuz aldım ve nörodermatoz bir hafta içinde azaldı ve 4 hatta içinde iyileşti. (15.05.05)