Umudum tükendikçe tükeniyor, isyan edemiyorum çünkü bunu ben istedim:(

Valla bana kalırsa bi mesleğin olup mutsuz olcağına, bi mesleğin olmasın ve eşinle mutlu mesut yaşa veya başka bi yerde işe gir, çalışmak istiyosanda..

sonra kocası onu aldattığı aşağıladığı şiddet uyguladığı zaman boşnamıcam ama işim de yok mecburum çekmeye diye konu açsın değil mi

burda bir seçim sözkonusu değil zaten ilerde hallolacak bir sorun var ortada mesele sabretmek bu süreyi geçirmek
 
Ya gerçekten okadar tuhaf ve önyargılara meyillisiniz ki anlıyamıyorum sizi.. Benim demek istediğim konu ya kız bunu içinde halledemezse? Ya daha kötü olur ve kendini bu yüzden yıpratırsa hatta belkide bu yüzden bi çok şeyi kaybederse ki zaten psikolojisi alt üst olmuş. Ben bu yüzden diyorm. Eğer bişeyleri kaybeder ve yitirirse daha sonrada ''keşke'' dememesi için, nasıl mutlu olacaksa öyle yapsın diyorm.. Şimdi anlıyomusunuz? Yoksa emin olun bi insanın mesleği olmasından başka güzel birşey yok.. Ama bu yüzden yani bu uzaklık yüzünden birşeyleri kaybeder yahut kendini yitirirse üzüntüden mesleği olduğuna ve ayakları üzerinde durabildiğine sevinemez bile sonra pişmanlıklar yaşamasın diye dedim ama okadar negatif yaklaşmaya hazırlamışsınız ki kendinizi direk saldırıya geçme planlarındasınız. Hey Allah'ım yaa.. Kıza yardımcı olmak istedim birşey yazaım dedim ki onu aşşağlamadım bile ama işte sizler hazır cevap!..
 
caım Allah yardım etsin zor bir durum seni en iyi ben anlarım sanırım çünkü 2 yıllık evliyim ve 1 yılı aşkın bir süredir eşimden ayrıyım eşim diyarbakıra eğitime gitti mesleki eğitimdi gitmesi gerekiyordu devlet gönderdi sonuçta tayin falan ayarlayamadık ve hala ayrıyız ama ne yapalım şimdi oturup sinir krizlerimi geçirelim biraz olumlu yanlarından bakmak lazım hala eşimle sevgili gibiyiz aramızda hiçbirşey eksilmedi üstelik katlanarak çoğalıyor her geçen gün her buluşmamız inanılmaz heyecanlı her ayrılığımız inanılmaz hüzünlü oluyor onu her defasında sanki yeni tanışmışız ilk buluşmamıza hazırlanır gibi heyecanla hazırlanıp bekliyorum mum ışığında yemekler hazırlıyorum değişik gecelikler alıyorum onun için özel şeyler hazırlıyorum arkadaşlarla konuşuyoruz onlarda 2 yıllık evliler ve mum ışığında yemek diyorum bizden geçti diyor gecelik diyorum öyle yoruluyorum ki iş yerinde onunla uğraşamıyorum diyor daha neler neler ama biz herşeyi ilk günkü heyecanı ile yaşıyoruz gelinlik bile bakamadım demişsin ben düğünüme 10 gün kala memlekete gittim beyin olarak öyle yorulmuştum ki ben sadece gelinlik denedim annemlerin ablamların yakıştı güzel oldu dediğini aldım evet herşeyim mükemmel (acaba gerçekten öylemiydi yoksa ben öyle görmek istediğim için mi öyle) hayatım boyunca çok az şeylerden şikayet ettim her zaman bardağın dolu tarafını görmeye çalıştım ve ben kazandım öyle mutluyumki:)) kocamı taparcasına seviyorum (töbeestağfirullah sadece sevgimi anlatabilmek için ) benim için yukarda Allah aşağıda eşimdir şimdi ne alaka ben ne anlatıyorum sen ne diyorsun diyebilirsin canım ama şikayet etsen üzülüp ağlayıp sızlasan ne olacak sanki ne kazanacaksın hiçbirşey o yüzden boşver olumlu yanlarınmı görmeye çalış akıl vermek değil asla sen kendin için en iyisini bilirsin tabii ki bu nacizane benim fikrim:)) son olarak şunuda söylemek istiyorum eşim mesleği gereği çok tehlikeli bir iş yapıyor emniyette çalışıyor ve ben her sabah uyanır uyanmaz yatağımdan dahi çıkmadan eşimi arıyorum ve emin olki telefonu açar açmaz şükrediyorum çünkü hala arayabileceğim dünyalar değerinde bir eşim var :))) umarım hep mutlu olursun ve bu yazdıklarını bir gün gülerek hatırlarsın :))
 

İşallah bi gün bu yazdıklarımı okuyunca çok şükür geçti o günler diyeceğim. Bu cuma Ankaraya gidiyorum, nişanlımda gelinliğimi alacağız, fotoğrafçıyı ayarlayacağız, davetiyeleri sipariş vereceğiz. Bi seferde bitsin hepsi istiyoruz, uzadıkça uzadı çünkü. Rüyalarıma giriyor çünkü, düğünüme 3 saat kalmış, ama daha gelinliğimi alamamışım, fotoğrafçıya hala karar verememişiz. Nasıl bir bilinç altıysa artık, hiçbirşey yetişmeyecek diye korkuyorum. Hepsi gelip geçecek tabi, bu tatlı heyecanları gülerek hatırlayacağım belki. Ben biraz pinpirikliyim işte, herşey mükemmele yakın olsun istiyorum, sanki baştan savma oluyo gibi geliyo. Evimizede bitek yatak odası takımı alacağız, gerisi bekar evi bekar eşyaları şeklinde kalacak. Zaten ben Ankarada kalsaydım bile herşeyi alamayacaktık. Kredi çekip borca girecektik. Senin işinde çok zormuş, tehlikeli bir yerde görev yapıyor olması çok zor yani.
 
canım ben erkek arkadaşımla okulumuz yüzünden 12 saat uzaklıktayım...
ciddi düşünüyoruz ve ikimiz de okul bitince kppsye girmek istiyoruz..
o benden 1 sene önce girecek sınava ve ist. yaşamak istiyoruz
ve ona da söylüyorum.. ayrı yere kesinlikle atanmak istemiyorum...
eğer öyle birşey olursa özel sektörde bir iş bulup çalışıp sonra tekrar sınava girmeyi düşünüyorum..
ama evli olduğum halde ayrı şehirlerde yaşamayı kaldıramam ben..
çünkü şu an yeterince sıkıntı yaşıyoruz.. ievliyken düşünemiyorum bile...
keşke sen de özele girip bir yıl bekleyip tekrar girseydin sınava..
evlilik ayrı şehirlerde yaşanmaz bence...
 

Cnm güzel düşünmüşsünüzde, hayat malesef planladığın gibi gitmiyor. bizde öğrenciyken çok farklı planlarımız vardı, ama hiçbişy planlandığı gibi gitmiyor. Ben zaten özelde çalışıyordum, ama bu yere girmem gerekiyodu, seçimden önce girdim girdim yani. Seçimden sonra laboratuvarlarda kadro açılma ihtimali azdı. Biz mezun olunda hemen evlenmeyi planlıyorduk mesela, mezun olalı 2 sene geçti ama daha yeni evleniyoruz. Üniversitedeyken herşey toz pempe ve basit geliyor insana. Ama hayat asıl mezun olduğunda başlıyor. Tekrar öğrencilik yıllarıma dönmek için neler vermezdim. Bende senin gibi net ve kesin konuşurdum hatta:) Neyse ben istediğimi söyleyim, birinin söylemesi hiçbişey ifade etmezi yaşayıp görmedikten sonra...
 


canım kararlarından kesinlikle pişman olma bence sen en doğru olanı yaptın hani hep derle rya ekmek aslanın ağzında diye şu anda o ekmek çoktan aslanın midesine indi bile bnece kadro almak en mantıklısı ve Allah kısmet ederse sizlerin çocukları olacak onlara en iyi geleceği hazırlamak açısından en doğrusu bu bence ne yapalım sıkıntıda çekilecek bir süre ama herşey iyi olacak canım sıkıntı stres yapma tadını çıkarmaya bak şu anda hayatının en heyecan dolu anlarından birini yaşıyorsun lütfen tadını çıkarmaya bak :)))
 
Örnek 1: Ablam 35 yaşında iki çoçuğunu ki küçük okula bile gitmiyordu bıraktı 13 saatlik mesafeye gitti.Kalbinde sıkıntı var ablamın pil takılı.Küçük kıza annem baktı büyük oğlan ve eşinin yanına kayınpeder kayınvalide geldi. Yalnız yaşadı orda ayda bir gelebiliyordu en sık oda yola dayanamıyordu zaten.1 sene sonra eş durumu tayini.
Örnek 2: Eşimin iş arkadaşının karısı bir aylık evliyken Şırnak' a tayini çıktı köy okuluna eşini bıraktı gitti , eşi istemediği halde çok zor günler yaşadı 2 sene sonra evine 100 mt uzaktaki okula geldi. Onların birde ulaşım çok zordu.Ama geçti kız iyiki gitmişim diyor şimdi.
Örnek 3:Kız kardeşim evlenmeden tayini oldu eşinin iş değiştirme imkanı yoktu iki saat uzakta bir yere günde 4 saat gidip gidip geldi bir sene sonra tayini oldu.
Örnek 4:Ben..eşimin tayini ben atanmadan 3 ay önce çıktı benim oraya atanmamın imkanı yok çünkü oraya hiç kadro verilmemiş daha önce .Hayırlısı dedik 1 sene sonra eş durumundan gelirim başka bir yer olsun!!!(Yani göze almıştım).Oda ne kadro açıldı ve ben orada başladım.
Yani içini ferah tut illaki kavuşursun sadece biraz sabır canım.Sen tayinin çıkmaz diyenlerede bakma öyle bir olur ki ...
 




canım seni öyle iyi anlıyorum ki bu durummları bende yaşadım. ben evlendikten 3 ay sonra öğretmen olarak atandım. tabii tercihleri yapmadan evvel şimle konuştum. benim çok istediğimi bildiği için sorun çıkarmadı. beni elleriyle yerleştirdi ev eşya rahat edebilmem için orada elinden geleni yaptı. ilk zamanlar ben ağlıyordum sonra alıştım. insan en kötü koşullara bile zamanla alışabiliyor(ben köydeydim) aradan 2-3 ay geçti geçmedi eşim sorgulamaya başladı istifa et desem edermisin, benim için neleri feda edersin vs. telefonda kavgalar ağlamalar baskılar.... sonunda iş öyle büyüdü ki aramız çok bozulduu. bana istifa edeceksin diye baskı yapmaya başladı, çevredekiler manyakmısın hayatının fırsatını tepme ne istifası dediler. çok büyük çıkmaza girdim. köyün şartlarının zorluğunun yanına birde özel hayatımdaki zorluklar yüklendi. hatta eşimi sakinleştireceği yerde annesi eşime:demekki kız seni senin onu sevdiğin kadar sevmiyormuş oğlum napıcaksın dedi...eşim ya gelirsin yada geldiğinde beni göremezsin ama senide boşamam hayatı sana zindan ederim dedi....daha neler neler....sonunda istifa etmeden geldim konuştuk tabi telefonla konuştuğum adam değilmiş gibi kucağımda ağlayan beni seven ve bensiz yapamayan bir adam. kıyamam sana git görevini yap dişimi sıkıcam dedi. tekrar köye döndüm. ama benden sonra sağlığı bozuldu tansiyonu fırladı sinir krizleri gibi kriz evreleri yaşadı. sonunda benim ailem beni aradı ve dön aç değilsin açıkta değilsin diye beni ikna ettiler. sonunda istifamı verdim.

ama herkezin ayrılığı bizimki gibi olmuyor. 3 yıldır eşiyle ayrı tek başına kalan arkadaşım var. bebeği 3 yıldır babasından ayrı tek başına büyütüyor. eşide memur ama. inşallah yaşadıklarımı kimse yaşamaz diyorum. anlatırken kolay ama o zamanları tekrar yaşamak asla istemem.bizi bu hale getirenler utansın utanmazlar ama neyse
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…