İnsan sıkıntılı bir döneme girincesanki üst üste geliyor her şey.Bir bakıyorsunuz sorunlarsıkıntılar yığılmış kalmış önünüzde.Kafanızı toparlayıpmücadele etme gücü azaldığı için diğer sorunlarda hızlanarak önünüze engel olarak çıkıyorlar.Toplum hayatı böyle dönemlerde size hiçbir şey ifade etmiyor.Kimse teselli edemiyor sizikimseyle konuşmak istemiyorsunuzkimseyi görmek ve de..Yalnız kalmak istiyorsunuz sadeceyalnız kalıp düşünmekçözümler üretebilmek istiyorsunuz.Umut ekmek ve umut biçebilmek istiyorsunuz başak başak..Umudunuzu kaybetmeden nefes alabilmeksıkıntıları yenebilmek.Ancak iyi şeyler düşünmeye çalışırken bile sorunlar takılıyor yeniden kafanıza.Dikilip karşınıza izin vermiyor iyi şeyler düşünmenize.Kendi kendinize ben güçlüyümzayıf değilimbunu da atlatırımyıldıramaz beni hiçbir sorun deseniz deiçinizde gücünüzü bitirmek istercesine bir çığlık yükselir.Böyle kendi kendinizi yerken bir de sağlık problemi ekleniyor sıkıntılar arasına durduk yerde..
…Ama bilinmedik bir şeyler oluyor anidenhiç beklemediğiniz bir anda.Hani bir söz vardır’’GECENİN EN KARANLIK ANIGÜNEŞ DOĞMADAN AZ ÖNCEKİ ZAMANDIR’’ diye.Bu sözün gerçekleştiğiniboşa söylenmediğini görüyorsunuz.Bitiyor sıkıntılarım sanırım diyorsunuz.Düşen omzunuz yavaşça doğruluyorsolgun yüzünüz aydınlanmayagülmeye başlıyor.Ciddi anlamda nefes aldığınızıyaşadığınızı hissediyorsunuz.Yattığınız zaman yatağınızauzun zamandır hasret kaldığınız huzuru kucaklıyorsunuz.Ve o an diyorsunuz ki ‘’HERŞEY YOLUNA GİRECEKGÜNEŞ YENİDEN EN GÜZEL HALİYLE DOĞACAK’’.
İşte ben de böyle bir sıkıntılı günümde umut etmekle ilgili bir öykü okudum ve çok hoşuma gitti.Sizlerle paylaşmak istedim.
Mumların Öyküsü
‘’Dört tane mum usul usul yanıyordu.Ortalık o kadar sessizdi kimumların konuşmalarını duyabiliyordunuz…
Birinci mum dediki:
´´Ben BARIŞ´ım.!
Ama kimse benim yanmama yardımcı olmuyor.Sanırım yakında söneceğim.´´
Alevi hızla azaldı ve sonunda tamamen söndü.
İkinci mum:
´´Ben VEFA´yım.!
Ne yazıkki artık vazgeçilmez değilim.Onun içinbundan sonra yanıp durmamın bir anlamı kalmadı.´´
Sözlerini tamamladığında esen hafif bir rüzgar onu tamamen söndürdü...
Sırası geldiğinde üçüncü mum hüzünlü bir sesle dediki:
´´Ben SEVGİ´yim !
Yanacak gücüm kalmadı. İnsanlar beni unuttudeğerimi anlamıyorlar. En yakınlarını sevmeyi bile unuttular.´´
Sevgi´de daha fazla beklemeden sönüp gitti...
Ansızın..!
Odaya bir çocuk girdi ve üç mumunda yanmadığını gördü.
´´Neden yanmıyorsunuz? Sizin sonsuza kadar yanmanız gerekmiyor muydu?´´ dedi.
Ve ardından ağlamaya başladı...
O zaman dördüncü mum konuşmaya başladı:
´´Korkma ben yandığım sürece öteki mumlarıda yeniden yakabiliriz ben UMUT´um!´´
Çocuk parlayan gözleriyle UMUT mumunu aldı ve öteki mumları birer birer yaktı...
UMUT ışığı yaşamımızdan hiç eksik olmamalı...
...Ki hepimiz onunla birlikte VEFA´yı BARIŞ´ı ve SEVGİ´yi yaşatabilelim.